1) Nuri Killigil Türk silah sanayinin temelini atanlardandı. Enver Paşa'nın kardeşiydi. Silah, patlayıcı üretmenin delisiydi. Milli silah üretmenin tutkusu ile yaşıyordu. Üretmeyi başardı da. Peki, başına neler geldi? Bilgisel başlasın. Dikkatli okuyun paylaşın.
2) Harp Okulu'ndan mezun oldu. Libya işgal edilince abisi Enver Paşa ile Trablusgarp'a gidip İtalyanlarla savaştı. Daha sonra Balkan Savaşı başlayınca Balkanlara gelip Bulgarlara karşı savaşın içinde yer aldı. Bu kadar mı? Değil.
3) Kafkas İslam Ordusu Komutanlığı'na getirildi.Rus, İngiliz ve Ermrnilerden oluşan kuvvetleri Bakü'de yenilgiye uğrattı.Gücü azalınca Anadolu'da Karabekir Paşa'nın ordusuna katıldı.Ele geçirilen malzemelerden top, patlayıcı ve silah üreterek askerin eksiğini giderdi.
4) Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra silah fabrikası açmak için girişimde bulunur. Nuri Paşa 1946'da Sütlüce'de fabrika açarak matara, gaz maskesi, çelik başlık, soba gibi eşyaların yanında tabanca, 81 milimetre havan, mühimmat, tapa, uçak bombası, tahrip kalıplar üretti.
5) Nuri Paşa'nın Türkiye'de öncü sayılabileceği konu 9 mm tabanca üretimidir.Bekçi, polis ve silahlı kuvvetler içerisinde de dağıtılmış tabancaların üretimini gerçekleştirdi. Piyasada Killigil adıyla bilinen tabancalar bugün dahi birçok kişinin belinde durur. Otomatik ve normal.
6) Ürettiği bomba, silah, mermileri Pakistan, Irak, Mısır, Suriye gibi Müslüman ülkelere ihraç eder. Yalnız bu ülkelere silah vermesini istemeyen güçler vardır. İşte her şey bundan sonra başlar. Nuri Paşa'nın öldürülmesi ile sonuçlanır. Anlatalım.
7) 14 Mayıs 1948'de Filistin'de İngiliz mandasından hemen sonra Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Milli Konseyi, yayınladığı bildiriyle İsrail Devleti'nin kurulduğunu ilan etti. Arap ülkelerin kimi buna karşı çıkıp ve silahlanmaya başlamıştı bile.
8) Öncesinden silah, bomba ve mermileri Nuri Paşa üretip verdi. Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak, İsrail'e savaş açtı. Nuri Killigil Filistin'de İsrail Devleti kurulmasına karşıydı. Bu sebeple ürettiği silahlarla Müslümanları destekledi.
9) İşte her şey bundan sonra başladı. Nuri Paşa o sıra Avrupa'ya seyahate gider ve zehirlenir. Hemen hastaneye kaldırılır. Ölümden döner, tedavi olup iyileşir. Nuri Killigil'e yönelik tehditler başlamıştır.
10) Nuri Paşa durmaz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi İsrail'i korumak için Suriye ve Mısır'a silah ambargosu koymuştu. Nuri Paşa buna rağmen silah üretip ilegal olarak Mısır ve Suriye'ye ulaştırdı. Tehditler onu durdurmadı. Hükümet de uyardı onu.
11) 1949'da Nuri Paşa'nın silah fabrikasında büyük bir yangın çıkar. İçinde çalışan işçilerle yanarak ölür. Söndürmek için gelen itfayecilerin bazısı da patlama olunca ölür. Fabrikadaki patlamada çevredeki binaların camları ve duvarları bile yıkıldı. Yananlar kül olmuştu.
12) Nuri Killigil'in kolunun yarısı, ayağının bir parçası bulunabildi. Geri kalanı yanıp kül olmuştu. Parçaları küçük bir tabuta konup Türk bayrağı sarılmıştı. Kur'an okunup dua edilerek Edirnekapı'da Nuri Killigil Fabrikası Şehitliği'ne defnedildi.
13) Olaydan 4 gün sonra dönemin hükümeti CHP İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke oldu. Fabrikada çıkan yangının atkası örtüldü. Kapsamlı İtfaye ve adli tıp raporu bir el tarafından kaybedildi. Her şey örtülüp kapatıldı.
14) Vefat ettiğinde mal varlığına bakılıyor ve sadece 3 takım elbisesi olduğu ortaya çıkıyor. Mütevazı yaşıyor. Nuri Paşa işçilerin maaşını zamanında ödemek için kredi çektiğini, gerekirse kendisinin aç kaldığını ama gününde ödeme yaptığı ortaya çıktı. Acıklı bir durum.
15) Gözü hep savunma sanayindeydi. Türkiye'nin kendi silahını kendisinin üretmesi gerektiğine inanıyordu. Dış pazarlara açılması küresel rakiplerini rahatsız etti. Durdurulması gerekiyordu. Fabrikasıyla içinde yok edildi. Hep böyle oluyor. Büyük adama selam olsun.
16) Selçuk Bayraktar 15 yılda savaş uçaklarının pilotsuz yönetileceğini, bunun çalışmalarına başladıklarını söyledi. "Yeter ki bir zamanlar ilk Türk uçağını yapan Vecihi Hürkuş, silah yapan Nuri Paşa'da olduğu gibi önümüz kesilmesin" dedi.
17) Türkiye tembel değildir. Çalışmış ve üretecek insanları içinden çıkarmıştır. Ama bir el sürekli engellemiştir. Bilgi, bilinç ve düşünce için muhakkak İnstagram hesabıma da beklerim: instagram.com/mustafa.guldag…
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1) Kalifornia yanıyor. Kalifornia deyip geçmeyin. ABD'yi ayakta tutan en önemli yerdir. Kalifornia, tek başına ülke olsaydı dünyanın en güçlü "beşinci ekonomisi ve ülkesi" olurdu. Bu kadar önemlidir. Kalifornia'nın zarar görmesi ABD'ye büyük zarar verir. Verecek de.
2) Dünyada teknoloji, bilişim, medya merkezidir. Dünyanın en büyük 10 şirketinden beşi buradadır. Dünyanın en zengin 10 insanından dördü de Kalifornia'da yaşar. Kalifornia Derin Amerika'nın en önemli unsurudur. Kalifornia'nın zarar görmesi ABD'yi sakat bırakır.
3) Dünyanın en büyük "Silahsız Kuvvetler Komutanlığı" burada bulunur. Neyden mi bahsediyorum? HOLLYWOOD. Amerika, ülkeleri Kalifornia'daki Hollywood ile işgal edip teslim almıştır. Silahlı askerlerle değil. Hollywood, Amerika'nın en önemli askeri üssüdür. Bunu atlamayın.
1) Haluk-Selçuk Bayraktar ve BAYKAR'a yapılan saldırıyı basit parti çekişmesi sananlar yanılır.
Bir ucu Yahudi lobilerine
Bir ucu NATO ve Pentagon'a
Bir ucu Avrupa güçlerine
Bir ucu Evanjelistlere
Bir ucu petrol şirketlerine
Bir ucu küresel kaosçulara kadar uzanır. Oku ve paylaş.
2) Yukarıda saydığım güçler adına Türkiye'yi parçalamaya hizmet eden terör odakları İHA-SİHA sayesinde kıpırdanamaz hale geldi. Bu sebeple küresel kaosçuların hızlandırdıkları Anadolu'yu İŞGAL, PARÇALAMA planı boşa çıkıyor. Bu önemli. Mevzu parti kavgası falan değil. Daha derin.
3) İHA-SİHA'lar, Siyonistlerin Güneydoğu'yu PKK ve türevleriyle kaos oluşturup parçalayarak Büyük İsrail'i kurmasının önüne geçti. Bu, ABD'de etkili olan Evanjelistlerin de hedefiydi. İHA-SİHA'lar, Siyonizim ve Evanjelistlerin önündeki en büyük engel olarak durdu, duruyor.
1) İmamoğlu özellikle Akşener tarafından kuluçkaya yatırılmış, korunmuş, parlatılmıştır. Bu kuluçka operasyonun asıl amacı İmamoğlu'nu en başından beri Cumhurbaşkanlığına hazırlamaktı. Belediye değil. Aralarının bozuk olduğuna da inanmıyorum. Plan profesyonel.
2) Akşener İmamoğlu'nun yüzünde "Rabbi Yessir" görmüştü. Daha fazla büyümesi, parlaması için senaryolar bile oynanmıştı. Hatta Akşener, İmamoğlu'nun Kılıçdaroğlu'na Cumhurbaşkanı yardımcısı olma şartını koşmuştu. En başından beri büyük bir kuluçka operasyonu izliyoruz. Dikkat.
3) İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayı yapılmadan önce büyük bir oy kitlesi toplanması sağlanıyordu. Bir sorun vardı. DEM/PKK ile ittifak yapacak olan İmamoğlu'na milliyetçi oylar nasıl eklemlenecekti? Bu oylara ihtiyaç vardı. MHP'den ayrılan İP ve Akşener bu görevi yapacaktı. Dikkat.
1) Dikkatli okuyun. Hiçbir parti tesadüfen kurulmaz ve hiçbir siyasetçi tesadüfen sivrilmez. Esasen, devlet için parti diye birşey yoktur. Konsensüs ve konsept vardır. Devlet duruma göre siyasete büyük reset atar ve yeni konsensüsler oluşturup iktidar yapar.
2) Devlet gerekli zemini hazırlayıp siyasete büyük reset atar. Siyasetin şekli, iklimi, yapısı, kişileri bir anda komple sıfırlanır. Bunu en son 2002'de yaptı. Ak Parti konseptini iktidara getirdi. Önünü açık tuttu. 2002'de büyük reset atılmıştı. Yine büyük reset vakti geldi.
3) Bu resetten devletin gizli erklerinin de vitrinindeki liderin de haberi vardır. Kritik partilerin liderleri de planın içindedir. Fark etmezsiniz. Devletin bir reset planı hep vardır. 2016 ile devlet partileri pasifize edip Cumhur ve Millet ittifakı adında konseptler oluşturdu.
1) İsrail'in soykırım yaptığı şu süreçte en çok boykot edilmesi ve anlatılması gereken iki şey vardır: Yahudileşme ve İsrailiyat. Asıl boykot edilmesi gereken bu ikisidir.
Müslümanların Yahudileşmesi. Müslümanlara İsrailiyatın sızması.
2) Bu iki konu Müslümanlara anlatılmadığı sürece İsrail de, küresel Yahudi lobileri de rahatça zulüm yapmaya devam edecek. Bu konuları hiç anlatan bile yok. Çünkü bu konuları anlatacak ciddi manada yetişmiş insan yok. Yazılan birkaç eser de çok kısır.
3) Şu süreçte bu iki konuya kimsenin değinmemesi büyük bir faciadır. Bu da toplumsal, aydın ve entelektüel sığlığın sandığımızdan daha derin olduğunu gösteriyor. Yahudileşme ve İsrailiyatın Türkiye'deki insanlara verdiği zarar, İsrail'in Gazze'de verdiği zarardan on kat fazladır.
Müfredatını küreselci emperyalist güçlerin oluşturduğu eğitim sisteminden geçen:
Doktor
Öğretmen
Ekonomist
Hukukçu
Mühendis
Gazeteci
Siyasetçi
ve Aydın, ülkeyi bağımsızlaştıramaz.
Çünkü bunlar, mevzulara emperyalistlerin bakış açılarıyla bakacak şekilde eğitildi.👇
DERS 2
Unutmayın, bir ülkeyi;
Kısa vadede işgal edeceksen "top tüfek" ile.
Ortada vadeli işgal edeceksen "ekonomiyi" ele geçirerek.
Uzun vadeli işgal edeceksen "kültürel" olarak.
Ebedi işgal edip hâkim olacaksan "eğitim müfredatını ve sistemini" ele geçirmeli.
DERS 3
Eğer sömürgecilik ve işgal sadece "ekonomik ve siyasi" olsaydı işgalciler kovulabilirdi.
En büyük işgal "bilincin ve zihnin sömürgeleştirilmesidir"
Böylece halk ve nesil, düşmanın ordusuna dönüşür.
Zihinsel işgalden kurtulmadan, bilinç özgürleşmeden gerçek kurtuluş olmaz.