DÜNYAYI SÖMÜRME SANATI: İNGİLTERE TARİHİ
İngiltere'nin ilk sömürge koloni girişimi 1607 tarihinde Kuzey Amerika'da kurulan Jamestown'dır. İlk etapta burada İngilizler zorlu kış koşullarında o kadar açlık çektiler ki ölmemek için önce atlarını yediler sonra besledikleri köpeklerini, kedilerini sonraysa bulabildikleri
fare, sıçan ve yılanları yediler. Günümüzde Amerikalı araştırmacılar ise Virginia'nın Jamestown bölgesindeki bir çöp yığınında insan kemikleri buldu ve bu kemiklerin üzerinde et kesme amacıyla yapılmış kesikler vardı.
14 yaşındaki bir genç kıza ait olan bu 400 yıllık kafatası ve kaval kemiğini inceleyen Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Antropoloğu Douglas Owsley: "Elde edilen bulgular vücudun parçalandığını ve etlerin ayrıldığını gösteriyor dedi. Doktor Owsley, çok sayıda
kesme ve parçalama işleminin yapılmış olduğunu, alında kafatasının arkasında ve yan tarafında rastladıkları kesiklerin beyni çıkarmak için yapılmış olduğunu söylüyor.
Jamestown'da bulunan bu koloni İngilizlerin peş peşe gönderdikleri gemilerle 13 ayrı koloniye evrildi yani büyüdü. Amerika isimli bu yeni dünyadan yağmalanıp İngiltere'ye getirilen hayvan kürkleri, tütün, şeker gibi değerli ürünler İngiltere'yi zenginleştirmeye başladı ve
İngiliz gemileri Afrika'da yakalanmış kölelerin Atlantik Okyanusu üzerinden taşınıp Amerika'ya getirilmesiyle yapılan köle ticaretinde, dünyanın bir numarası ve en büyükleri oldu. Milyonlarca Afrikalı berbat koşullarda nereye götürüldüklerini bilmedikleri Amerika kıtasında
köle olarak çalıştırılmak ve efendilerinin malları olmak üzere taşındılar. Koşullar o kadar berbattı ki, köleler gemi içinde yatamıyorlar daha çok kölenin sığdırılması için günlerce süren bu yolculukta hepsi ayakta bekletiliyordu, daha çok köle daha çok para demek...
İnsan ticareti 1833'te güya yasaklanana dek İngilizler tarafından 300 yıl boyunca uygulandı ve onlara inanılmaz maddi kazançlar sağladı. I. Elizabeth'in zamanında kurduğu Doğu Hindistan Şirketi, Hindistan'da yağlamadığı; tekstil, baharat, hammadde, altın ve Hintlilerden aldığı
vergilerle artık inanılmaz bir büyüklüğe ulaşmıştı, hatta kendine ait bir ordusu dahi vardı. Bu şirket ayrıca "Sepoy" adı verilen ve Avrupa kullanıcıları için hizmet eden Hint askerleri yetiştiriyor ve Hintlileri I. Dünya Harbi gibi mücadelelerde Osmanlı gibi ülkelere karşı
İngiliz ordusunda piyade olarak kullanıyordu. Hindistan'da vergilendirilebilecek büyük bir nüfusa sahip olduğu için en stratejik sömürme şehri Bengal'di. Bengal valisi Robert Clive, insanlara besin ektirmek yerine afyon yetiştirmelerini emretti ve yasadışı yollarla da olsa
Çin'i İngiliz İmparatorluğu'na bağlı hale getirebilmek için Çinlileri bağımlı yapacak olan ve kendi ülkesinde çoktan yasakladığı bu afyonları Hindistan'dan Çin'e soktu. Zamanla Çin halkı afyonu kullanmaya başladıkça tüm nüfusa yayıldı ve koca bir millet bağımlı hale geldi.
İngiltere Çin'e soktuğu 25 bin sandık afyonla hem muazzam bir kazanç elde etti hem de Çin'e yıllarca diz çöktürdü ve Çin'i İngiltereyle, İngiliz kuralları çerçevesinde ticaret yapmaya zorladı. Sokakta bu maddeden kalp krizi geçirip hayatını yitiren insan yığınları, bağımlı
olduğundan dolayı çalışamaz, iş göremez bir nüfus ve on yıllarca devam etmiş sosyal bir dejenerasyon. Çin'in ülkece kalkınıp batıya rakip olmasını en az 30 yıl geciktirdi.
Bu sırada Kaptan James Cook, Yeni Zelanda'ya ve Güneydoğu Avustralya'ya ulaşmış ve İngiltere buralara Hollandalı ve Portekizli denizcilerden sonra gelmiş olsa da burayı da yeni kolonisi olarak ilan etmiştir. Ancak normal insanlarını göndermek yerine İngiltere hapishanelerinde
ne kadar suçlu yatıyorsa hepsini ceza olarak buraya göndermiştir. Bugünkü Avustralya halkını oluşturan nüfus bir bakıma 1777'deki bu sabıkalı İngilizlerin soyundan gelmektedir. Bu sıralarda İngiliz emperyalistleri tüm maden ve yiyecek stoklarını sömürdükleri Hindistan'da, hasat
vergilerini çarpıcı bir şekilde arttırdılar ve bu da 29 milyon insanın açlıktan hayatını kaybettiği kıtlığa yol açtı. Bazı Hint vatadanşlarıysa hayatta kalmak için çim yemek zorunda kaldı.
İngilizler; Asya, Avrupa, Afrika, Okyanusya ve Amerika'da yani dünyanın neredeyse her yerinde 150 milyonun insanın yaşamını yitirmesine sebep olacaktı, sadece Hindistan'da 45 trilyon doları yağmaladığı söylenir. Ayrıca tüm bunlara rağmen günümüz sinemasında burada
kendi kültürlerini öyle empoze etmişler ve sevdirmişler ki, Hintli bir vatandaşın konuyla ilgili bir videoya yorumu şöyle olmuş "Lütfen bizi tekrar koloniniz haline getirin, hayatımızı iyileştirin." En nihayetinde Hindistan'dan çekilmeden önce ülkeyi birbirine düşman üç parçaya
bölmeyi unutmayacaklardı, hatta öyle bir düşmanlık ki halkların birbirine uyguladığı baskınlar sırasında kaç kişinin hayatını yitirdiğini ilişkin tahminler 2 milyona kadar çıkacaktı.
1763'e geri dönelim, İngiltere kralı III. George sömürdüğü diğer milletlere yaptığı gibi Amerika'da ki 13 kolonide yaşayan kendi insanlarından da ağır vergiler almaya başlayınca bu ve diğer sebepler Amerika'nın özgürlük savaşına girişmesine ve İspanya ve Fransa'dan gelen maddi
destekle bağımsızlığını kazanmasına yol açtı. Bu sırada 1845'te İrlanda'da büyük kıtlık başladı, yaklaşık 1 milyon kişinin yaşamını kaybetmesi, hastalanması ve ABD'ye göç etmesiyle sonuçlanan büyük kıtlığa, halkın temel gıda maddesi olan patateslere bulaşan bir mantar
sebep oldu. 1845'te ekilen patatesin %40'ını sonraki yılsa tamamını yok eden mantar yalnızca tarladaki değil ambarlardaki patatesleri de etkiledi, halk 7 yıl boyunca açlık çekti ve 7 yıllık kıtlık sona erdiğinde İrlanda nüfusu %20-%25 oranında azaldı.
İngilizlerin İrlanda'ya uyguladığı abluka yani dışarıyla olan her türlü bağlantısını zor kullanarak kesmeleri ve İrlandalıların sahip olduğu az miktardaki yiyeceklerin İngiliz koloni orduları için haraçla alınması nedeniyle kıtlık çok hızlı yayılmış ve İngiltere dahil hiçbir
Avrupa ülkesi İrlandalılara yardım etmezken, dönemin Osmanlı padişahı Abdulmecid 1847 yılında İrlanda halkı için buğday yüklü Osmanlı gemilerini İrlanda'ya göndermiştir. İlk olarak Dublin limanına yanaşan gemilerin yüklerini buraya boşaltmasına İngiliz kraliçesi Victoria
izin vermese de Osmanlılar 50 kilometre kuzeyde bulunan Drogheda limanına demirlenmiştir. Günümüzden 8 yıl önce ise eski İrlanda cumhurbaşkanı Türkiye'ye gelmiş ve Osmanlı'nın İrlanda'ya yaptığı bu insani yardım için teşekkür etmiş, İrlandıların bu yardımı asla unutmayacağını da
eklemiş ve bugün Drogheda kentine ait Drogheda United futbol takımının ambleminde bulunan ay yıldızın Osmanlı'nın yardımları anısına koyulduğu söylenmektedir.
19. YY'da artık dünya hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktı, teknoloji ve sanayi devrimiyle gelen dikiş makinesi, buharlı motorlar, fotoğraf makinesi gibi icatlar alışkanlıkları değiştirirken, telegrafın icadıysa Birleşik Krallığı'n, Hindistan'a artık haftalar yerine birkaç saatte
komut verebilmesini, tren yollarının tamamlanmasıysa yağmacılıkla alınan hammadde gibi yüklerin çok daha hızlı ve aralıksız taşınmasını sağladı. İngilter'nin ithalat ve ihracat rakamları tarihin en yüksek seviyelerini gördü artık kırsal kesimden insanlar şehirlere iş için
geliyor, yurtdışından gelen hammaddeleri fabrikalarda işleyip daha pahalıya yurtdışına satılmasını sağlıyorlardı. Newcastle gemi inşaatı, Manchester pamuk endüstrisi, Liverpool köle ticareti ve ticaretler. Middlesbrough ise demir çelik üretimi için
dünyanın ticaret merkezi haline geldi. 1884'te ise Almanya, Fransa, İngiltere, ABD gibi batının öncü ülkeleri insanlık tarihinin en yüz kızartıcı suçunu Berlin'de "Tarihi Berlin Konferansı" olarak geçecek bir toplantıda gerçekleştirdi ve bu ülkeler aralarında Afrika'yı paylaştı.
İngilizler sadece Güney Afrika'da bile "Boers" adı verilen insanları, elmasları ve diğer hammaddeleri için çoğu kadın ve çocuklardan oluşan toplama kamplarında aç bırakarak yok ettiler, Afrika'da gittikleri bazı diğer yerlerde ise kimi zaman o bölgelerin yerlilerini tamamen
yok ettiler. 1914'te I. Dünya Harbi patlak verdiğinde uçak gibi yeni buluşlar tarihte ilk kez kullanıldı ve İngilizler milyonlarca kayıp vererek İtilaf Devletleri'yle beraber galip çıktı. 1921 yılında Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldığı topraklarla gücünün zirvesindeyken artık
Hindistan, Kuzey Amerika, Orta Doğu, Avustralya ve Afrika dahil 36,6 milyon kilometrekarelik bir alana 458 milyon kişilik bir nüfusa hükmetti. Alan ve nüfus bakımından dünyanın dörtte biri Britanya İmparatorluğu'nun egemenliği altında yaşıyordu ama gerçek şu ki bu toprakları
daha fazla ellerinde tutamazlardı. 1922 yılında İrlanda, 1947 yılında Hindistan ve Pakistan bağımsız ülkeler haline geldiler. 1948'e gelindiğinde İngilizler, Filistin'den geri çekildi. Bunu 20. YY boyunca sayısız ülkeler izledi ve 1997 yılında Hong Kong'un
Çin hakimiyetine dönmesi, Birleşik Krallığın sömürge imparatorluğunun en son parçası olarak görülebilir. Günümüzde ise Birleşik Krallık, İngiliz Milletler Topluluğu çatısı altında geri topladığı 52 adet eski sömürgesiyle ekonomik ve siyasi iş birliği yaparak bu ülkeri artık daha
modern bir yolla yönetmekte ve sömürmektedir. Bu bölgelerin hepsinde İngilizce konuşulmakta ve Hristiyanlık inancı iyi kötü yayılmıştır. Kenya'nın kurucu devlet başkanı Jomo Kenyatta, batılı ülkelerin Afrika'ya gelişini
şöyle özetledi: "Misyonerler Afrika'ya geldiğinde bizim topraklarımız onların incilleri vardı, gözlerimizi kapattık dua ettik. Açtığımızda onların toprakları bizim incillerimiz vardı."
İngiltere 2008 yılında küçük bir ekonomik kriz yaşadı ama hızlı toparlandı, bir Nato üyesi eskisi gibi süpergüç olmasa da dünyada hâlâ önemli bir söz sahibi, kullandıkları para birimi olan pound'un 1 biriminin karşılığı bugün yaklaşık 18,77 Türk lirası.
2016 yılında yaptıkları bir referandumda halkının %51.9'u Avrupa Birliği'nden ülke olarak ayrılmak istedi. Dünyanın hızla küreselleşmesiyle bugün İngiltere nüfusu karışık bir sosyal dokuya sahip
66 milyon olan nüfusunun yaklaşık olarak %85'i beyaz, %8'i Asyalı, %2.3'ü melez ve kalan kısım diğer unsurlardan oluşuyor.
Tarihin tam aydınlanmayan, bir kısmı gizli kalan karanlık yüzünü öğrenmek için bizi takip edin! @karanliktarih 🔥
@karanliktarih Kaynak: Ruhi Çenet Medya

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Tarihin Karanlık Yüzü

Tarihin Karanlık Yüzü Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @karanliktarih

Mar 8
AVRUPA'NIN KARANLIK TARİHİ: İNSANAT BAHÇELERİ Image
Eski zamanlarda, genellikle kralların, hayvan koleksiyonları oluşturmak amacıyla ortaya çıkan hayvanat bahçeleri, insanların ve özellikle de çocukların ilgisini çekmiştir. Genellikle yabani hayvanları sergilemek maksadıyla düzenlenmiş olan hayvanat bahçelerinin amacı, insanlara
bilmedikleri hayvanları göstermek ve aynı zamanda hayvan türlerini doğadakine en yakın şekilde yetiştirmekti. Ancak yaşam koşullarının olumsuzluğu ve özgürlüğünden alıkonulmuş şekilde yaşamlarını sürdürmeleri, birçok kesimi rahatsız etmekte. Bu sebeple hayvanat bahçeleri
Read 23 tweets
Mar 7
DÜNYAYA EN ÇOK ZARAR VEREN İNSAN: THOMAS MIDGLEY Image
Dünya tarihinde pek çok büyük felaket görüldü. Binlerce insanı katleden diktatörler, hiç acıması olmayan komutanlar, işkenceciler ve seri katiller... Ama hiçbiri Thomas Midgley kadar dünyaya zarar vermedi. 1889 yılında ABD'de dünyaya gelen Thomas Midgley çocukluğu boyunca
kimya ve makine mühendisliğine ilgi duyuyor ve babası gibi bir bilim adamı olmak istiyordu. Ama bilimi sadece para kazanma aracı olarak görünce hâlâ etkisinden kurtulamadığımız, dünyayı değiştiren birçok büyük felakete yol açtı.
Read 19 tweets
Mar 5
GELMİŞ GEÇMİŞ EN KÖTÜ İNSAN: CALIGULA
M.S. 12 yılında Roma'nın kalbinde bir çocuk dünyaya geldi fakat kimse onun yaşamış olan en zalim insana dönüşebileceğini düşünemezdi. O çocuğun adı; "Caligula"
37 ve 41 yılları arasında 4 yıl boyunca Roma İmparatorluğu yaptı. Zaten psikopat sayılabilecek ebeveynler tarafından yetiştirilmesi ve büyüdüğü acımasız ortam onun bir manyak olması için yeterli zemini hazırlamıştı. İlk garip hareketleri, yaşadığı kellik kompleksi
Read 32 tweets
Mar 4
AVRUPA'NIN KARANLIK TARİHİ: KÖLE ÇOCUK HEIDI!
Verdingkinder... anlamını pek çok İsviçrelinin bile bilmediği, bilenlerin ise konuşmaya çekindiği bir kelime. Verdingkinder kelimesi, "sözleşmeli çocuk" olarak çevrilebilir. Ancak gerçekte bu kelimenin ardında çok büyük acılar gizli. Bu kelime, İsviçre'nin toplumsal tarihinde
hatırlanmak istenmeyen bir gerçeğin simgesidir. Peyniri, çikolatası, Alp dağları ve bu dağlarda çıplak ayakları ile sağa sola koşuşturan Heidi'si ile meşhur, özgür ve zengin İsviçre, 18. yüzyılın sonundan 1960'lı senelerin başına kadar çocuk emeği sömürüsünün benzerine
Read 22 tweets
Mar 3
VLADIMIR PUTIN'İN KARANLIK YÜZÜ! Image
Rusya, 144 milyon nüfusu, onlarca özerk cumhuriyeti ve uçsuz bucaksız coğrafyasıyla dev bir ülke. Vladimir Putin, eski bir KGB ajanı ve şu anki Rusya’nın devlet başkanı. Sık sık dünyayı tehdit eden ve gözü kara hamleler yapan bir adam.
Ama aslında çok daha derin ve karanlık birçok yönü var, bu nedenle kendisinin destekçisi olduğu kadar aslında karşıtları da çok, peki neden? Bu adamı böylesine karanlık ve güçlü yapan ne?
Read 30 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us on Twitter!

:(