İstanbul’da Bizans dönemi Pantacrator Kilisesi, Osmanlı dönemi Zeyrek Camii; Bizans döneminden intikal eden ve Ayasofya’dan sonra en büyük dini yapı olan bir hazine. Ne cemaati var, ne doğru dürüst ziyaretçisi. Güzel de bir restorasyon geçirdi. Lütfen gidin, gezin, şenlendirin🌿
Yalnız güzel
İçeriden
Caminin ön tarafındaki Muvakkithane bölümü kafe olarak hizmet veriyor. Enfes bir Boğaz ve Süleymaniye manzarası var🌿
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ankete oy veren 2775 kişiden %84’ü sokak köpeklerinin toplatılmasını istiyor. Umarım @csbgovtr dikkate alır. “Saldırgan olanları tespit edip, rehabilite ettikten sonra tekrar sokağa bırakacağız” açıklaması mantıklı ve uygulanabilir bir çözüm değil. Çünkü; +
1. Gündüz sakin olan bir köpek gece ya da sabah, günün herhangi bir saatinde diğerleriyle sürü halinde toplanınca hepsi birden saldırganlaşabiliyor. 2. Hangisi saldırdı, hangisi sadece havlayıp kovaladı? Bunun peşine nasıl, kim düşecek?
Sorun başıboş köpek sayısının çok artmış olması. Artan kent nüfusları ve trafik buna eklenince köpek kovalamasına bağlı dolaylı / dolaysız ölüme yol açan kazalar giderek artıyor. Gelişigüzel serpilen mamaları kuşlar, fareler de yiyor. Özellikle fareler mikrop ve tehlike saçıyor.
Bir zamanların Mutlu Arabistan'ı Yemen
Antik çağlarda Yemen Arabia Felix / Mutlu Arabistan adıyla anılmış. Bolluğun, bereketin ve mutlu insanların ülkesiymiş bu topraklar o zaman. Üç hafta kaldım Yemen'de ve hemen her yeri doya doya gezdim. İşte bazı izlenimlerim: +
Yemen dünyadaki bütün Arapların ana vatanı. Fethiyle birlikte Endülüs'e de onlarca Yemenli Arap kabilesi gidip yerleşmişti. Hem Kızıldeniz'e, hem de Hint Okyanunu'na uzun sahilleri olan Yemen tarih boyunca denizci bir ülke oldu. Uzakdoğu Asya'da İslam'ın yayılmasını sağladı.
Yemen'in kalbi San'a. San'a'nın kalbi ise Bab'ül Yemen. Burası 700, 800, 900 yıllık yüksek tarihi binaları, labirent gibi sokakları, çarşıları, eski camileri, baharatçıları, geleneksel el sanatları, susam değirmenleri ve yerel lokantaları ile San'a'nın ruhu Bab'ül Yemen'de.
Abbasilerin iddiasına göre; Peygamberinﷺ yaşayan, varisi olabilecek bir oğlu yoktu. Torunları Hasan ve Hüseyin, kızı Fatıma’dan torunlarıydı. Abbasoğulları ise 1.kuşaktan amca oğullarıydı ve varis olmaya daha çok hak sahibiydi.+
Hz.Peygamberﷺ ‘’Abbas babam gibidir. Onu inciten beni incitmiş olur’’ demişti. Hz.Ali, Fatıma ve çocuklarını abası altına alıp dua ettiği gibi Abbas ve çocuklarını da abası altına almış ve dua etmişti.
Abbasi İhtilali’nin aile dışından destekçisi olan 3 önemli isim görüyoruz: İmam-ı Azam Ebu Hanife Numan bin Sabit dini - ideolojik kanattan, Kûfeli Ebu Seleme iş dünyasından ve finansman yönünden ve Horasan – Merv’de Ebu Muslim ise askeri kanatta darbe planının destekçisiydi.
Abbasi İhtilali İslam tarihi ve dünya darbeler tarihinin en önemli olaylarından biri olarak karşımıza çıkar. Bu hareketi kavrayabilmek için cahiliye dönemi Mekke’ye de bakmamız gerek. Aynı zamanda Mekke’nin en önemli kabilesi Kureyş’e. +
Kureyş’in kelime anlamı ‘’küçük köpekbalığı’’. O dönemde Hicaz’da Esed (aslan), Kelb (köpek) gibi hayvan isimleri taşıyan başka kabileler de vardı. Kureyş, denizde balıklar arasında köpekbalığı nasıl güçlü ise Kureyş’in de diğer kabilelere üstünlüğünü ifade ederdi.
Miladi 5.yüzyılda Resulullah’ınﷺ
5.kuşaktan dededi Kusay bin Kilab Mekke’yi Huzaa kabilesinden aldı ve dağınık haldeki Kureyş kollarını burada bir araya getirdi. Kureyş’in kendi içerisinde kendi boyları, öne çıkan aileleri vardı. Beni Haşim ve Beni Umeyye gibi.
2.000 yıl önce ölen bir dili dirilten ve konuşulur kılan adanmışlık: Eliezer Ben-Yehuda’nın sıra dışı çabası
Günümüzde İsrail’de milyonlarca insan günlük hayatta İbranice konuşulabiliyorsa, bunu Eliezer ben Yehuda’ya borçlular.
M.S. 70 yılında Kudüs’ün Roma işgali ile sürgüne gönderilen Yahudiler iki bin yıl boyunca başka ulusların içinde yaşadılar. Dini aidiyetlerini koruyabildiler ancak dilleri olan İbranice sadece ibadet esnasında kullanılan bir dile dönüştü. Sürgün öncesinde de Aramice günlük dildi.
Arap coğrafyasında yaşayan Yahudiler Arapça, İspanya’da yaşayanlar Yahudi İspanyolcası, Kuzey Avrupa’da yaşayanlar Yidiş, Slav coğrafyasında olanlar ise Rusça konuştular. Eliezer ben Yehuda modern çağda, İbranice'nin yeniden canlanmasının arkasındaki en büyük figür oldu.
1868’de İngiltere'de dünyaya geldi Gertrude Bell. Çöle aşık oldu. 1926’da Irak’da öldü ve Bağdat’taki İngiliz mezarlığına büyük bir törenle gömüldü.
Cenaze törenini Irak Kralı olmasını sağladığı Şerif Faysal bir balkondan sonuna kadar izledi.+
Araplar onu ‘’Çölün kızı, Çölün taçsız kraliçesi, Arapların annesi’’ gibi sözlerle överken, Türkler ‘’Çöl cadısı, çöl tilkisi’’ gibi sözlerle yeriyordu. Gertrude Bell Türklerle pek anlaşamadı. Nişanlısının Çanakkale’de öldürülmüş olması belki de bu nefretinin ardındaki sebepti…
Tam adı Gertrude Margaret Lowthian Bell’in babası Thomas Bell tanınmış bir ailedendi. Gertrude 3 yaşındayken annesini yitirdi. Babası yine seçkin bir aileden gelen oyun yazarı Florence Oliffe ile evlendi. Oliffe, Gertrude için özenilen bir rol model ve iyi bir üvey anne oldu.