Con Sinov Profile picture
Apr 22, 2022 24 tweets 7 min read Read on X
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olduktan sonra Fransa'dan hoca getirip özel dersler aldığını, giydiği kıyafetleri tasarlayıp çizimini yapabilecek kadar stilist olduğunu biliyor muydunuz?

Az sonra okuyacaklarınıza çok şaşıracaksınız. Gelin anlatayım.
1* Atatürk, okuduğu kitaplarda önemli gördüğü yerleri çizen, işaretleyen, yanına notlar alan bir tarza sahip. Mesela Victor Pauchet isimli yazarın Genç Kalınız isimli eserini okurken şu cümlenin altını çizip işaretliyor:
2* Bu çizgiler aslında onun yaşamı boyunca neden çok şık ve güzel görünümü olduğunun sırrını veriyor. Onun fotoğraflarında bir devlet başkanından çok giyinmeyi seven, giyinmeye önem veren bir stilist görüyoruz.
3* Atatürk, Cumhurbaşkanı olduktan sonra Fransa’dan özel bir adab-ı muaşeret hocası getiriyor. Sosyal konulardan yemek yeme usullerine, giyime, oyunlara ve danslara kadar pek çok konuda kendisini geliştirmeye çalışıyor.
4* Dönemin meclis başkanı Kazım Özalp, Atatürk’ün aldığı bu eğitimleri bakan ve vekillere de tavsiye ettiğini, hatta meclis başkanı seçildiğinde kendisine “redingotsuz başkan olmaz” diyerek kendi redingotlarından birini hediye ettiğini anlatıyor.
5* Atatürk, Levon Kordonciyan genç bir terzi kalfasını eğitim için Paris’e gönderiyor ve döndükten sonra şahsi terzisi olarak tutuyor. Sık sık Kordonciyan’ın Kınalı Ada’daki evinde kıyafet çizimleri üzerinde çalışıyor.
6* Bir keresinde böbrek rahatsızlığı nedeniyle sıcak tutması için sırtı trikolu, önü kumaş bir yelek tasarlıyor. Kordonciyan o kadar beğeniyor ki kendisi için de dikiyor.
7* Kumaş ve kravatları genellikle dışarıdan.. Gömlek ve elbiselerini ise İstanbul’daki şahsi terzilerinden temin ediyor. Ürün olarak ipek ve pamuklu tercih ediyor. Bebe yaka, şal yaka, gömlek yaka, Ata yaka gibi moda yakalara oldukça ilgili.
8* Ceketlerinde ise yakanın değişik formlarında çift ya da tek düğmeli tercihler görüyoruz. Resmi etkinliklerde frak ve smokinden şaşmıyor. Yelek onun için bir vazgeçilmez. Yeleği, takımın rengiyle kombinliyor. Desenli yahut düz renk… Çeşitliliğe açık bir tarzı tercih ediyor.
9* Pantolonu ise dönemin akımıyla uyumlu şekilde dar paça tercih ediyor. Onun giyim tarzı esasen paltoda ortaya çıkıyor. Alışılmışın aksine paltoda sınırlı bir zevki bulunmuyor. Kıyafetlerine uygun renk, kumaş ve modelde pek çok palto kullandığı biliniyor.
10* Mendil, altın kol düğmeleri, kravat iğneleri, adının baş harflerinden oluşan armalı ipek fularlar, kumaş yahut deri eldivenler, siyah, kahve, kemik rengi değişik ağaçlardan baş tarafı oltu veya lüle taşından yapılmış bastonlar, köstekli saatler ve nihayet sigaralıklar..
11* Atatürk’ün kendisine has bir tarzı var. Mesela bir rugan ayakkabısının içerisinde bordo kadife astar tercih ediyor. Aynı zamanda fotoğraflarında çoraplarının jilet gibi düz olduğunu görüyoruz. Çünkü çorap jartiyeri kullanıyor. Dönemin popüler bir erkek aksesuarı...
12* Cumhuriyet'in yıl dönümünde taşıması zor bir pelerin tercih ediyor. Üstelik elinde fötr şapkayı gayet estetik şekilde dik tuttuğunu da görüyoruz. Elindeki eldivenler ise özenle "ters çevrilmiş" durumda. Ayakkabılarda toz zerresi bile bulunmuyor.

Gerçekten harika bir tarz...
13* Orman Çiftliği gezisinde beyaz giydiğini görüyoruz. İşlenmemiş ham keten tercih ediyor. Tamamen yerli bir ürün.. Milli bir müesseseyi açarken hem arazi şartlarına, hem ortama hem de milliliğe istinaden yerli bir ürün tercihi gerçekten üzerine kafa yorulduğunu gösteriyor.
14* Ceket ve pantolonun da beyaz olması aldığı ilhamlarla ilgili aslında. Ve mendil asla es geçilmiyor. Yukarıda bahsedilen kitabın başka bir bölümünde altını özenle çizdiği şöyle bir cümle bulunuyor:

"Açık renk elbise giyin. Matem elbisesi giyen, bir mahzende yaşıyor demektir."
15* 1936'da İngiliz Kralı Edward’ın İstanbul ziyareti esnasında Atatürk, kralın gemide nasıl bir tarzda giyindiğini görevliler vasıtasıyla gizlice öğreniyor. Aldığı bilgilere göre terzisine lacivert blazer ve beyaz pantolon yaptırıyor ve onları giyiyor.
16* Giyimi ve tarzı dikkat çekici şekilde başarılı olan ve giydiklerini bizzat çizebilen birinin kılık kıyafet devrimi yapmış olmamasına şaşmamak gerekiyor. Üstelik Atatürk belki de en iddialı kombini Kastamonu’da, Şapka Devrimi için halkın karşısına çıktığında tercih ediyor.
17* Bu ziyaret esnasında kullandığı Panama modeli fötr şapka asla tesadüfi bir seçim değil. Çünkü hem cesaret isteyen iddialı bir tercihtir hem de geniş kenarlı fötr şapkalar, dönemin tarımla ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler arasında son derece popülerdir.
18* Son olarak onun kendisiyle özdeşleşen, şahsına has kombininden bahsetmek gerekiyor. Başarılı ve dünyaca ünlü bir mareşal olmasına ve resmi olarak başkomutan sıfatına sahip bulunmasına rağmen Atatürk, 1926 yılından itibaren askeri üniforma giymeyi bırakıyor.
19* Askeri manevralar için sahaya inmesi gerektiğinde dahi üniforma tercih etmiyor. Fakat arazi şartları için resmi kaçacak takımlardan veya gayri ciddi kaçacak spor kıyafetlerden uzak duruyor. Bunun yerine nevi şahsına münhasır bir kombin tasarlıyor.
20* Arazi şartlarına uyum için çizme ve hareket kolaylığı bol pantolonla askeri bir görünüm kazanırken beyaz gömleğinin üzerine giydiği yelek ve boynuna taktığı papyonla görünümünü sivilleştiriyor. Böylece askeri bir manevra için ideal yarı-sivil kombin yaratmış oluyor.
21* Ömrü boyunca pek çok savaş ve isyan görmüş, akabinde yeni bir ülke kurarak inkılaplar yapmış hayli yoğun ve meşgul bir liderin tüm bu hengâmede giyimine özel alaka gösterebilmiş ve kendi tarzı yaratabilmiş olması onu sürprizlerle dolu bir insan haline getiriyor.
22* 1914 yılında Sofya’da görevli olduğu günlerde katıldığı bir kıyafet balosunda günün en iyi giyineni seçildikten sonra Bulgaristan Meclis Başkanı’nın söylediği gibi:

Müthiş, müthiş bir adam!
Atatürk'ün maaşı ve harcamaları kayıtlıdır. Kendisinin ve akrabalarının gizli serveti "hiç" olmadı. Üzerine kayıtlı malları ve paraları devlete miras bıraktı.

Bilgisel bitmiştir.

Atatürk hakkında daha çok bilgi, fotoğraf ve anı için takip edebilirsiniz: instagram.com/consinov3

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Con Sinov

Con Sinov Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @lordsinov

Aug 25
26 Ağustos 1922 Atatürk'ün hayatındaki en zor gündü. Çünkü bir milletin yükü onun omuzlarına binmişti. Kaybetmesi halinde yaşamamaya karar vermişti. Fakat ilmek ilmek işlediği strateji göz kamaştırıcı bir zafere dönüştü...

İşte, Büyük Taarruz'un nefes kesen stratejisi...
1* 1922'nin Haziran ayına gelindiğinde Yunan ordusu Afyon bölgesinden ileri gidecek durumda değildi. Türk ordusu ise potansiyel gücünün en ileri noktasındaydı.

Gazi, bu şartlarda 13 Haziran günü taarruz kararı aldı ve "yalnızca" Fevzi Paşa ile İsmet Paşa'ya açıkladı.
2* Taarruzu planı, bir sır gibi saklı tutulacaktı. Zira Gazi, düşmanı sadece yenmek istemiyor aynı zamanda imha etmek ve 180 bin civarında Yunan askerini Anadolu'dan dökmek istiyordu.

Bu nedenle stratejinin esası gizlilikti. Düşmana hiç beklenmedik bir yerden vurulacaktı.
Read 48 tweets
May 19
Mustafa Kemal Paşa'nın adeta bir gerilim filminden fırlamışcasına yürüttüğü 19 Mayıs stratejisinin perde arkası...

İngilizler, Saray ve Paşa'nın birbirini oyuna getirmek için oynadığı satranç oyununun arka planını okuduğunuzda çok şaşıracaksınız.
1* Mustafa Kemal, Samsun'a Karadeniz'deki Türklerin Rum ve İngilizlere karşı isyan girişiminin yok edilmesi için gönderilmişti. Saray'ın amacı, Türkleri teskin etmek için nüfuzlu bir paşadan istifade etmekti. Bu sayede İngilizlerin arzuladığı sükunet sağlanacaktı.
2* Vahdettin, Mustafa Kemal'i 2 yıldır iyi tanıyordu. Onu yaveri olarak Almanya'ya götürmüştü. Enver'le arasının açık olması nedeniyle İttihatçılarla aynı kefeye koymuyor, orduyla arasında bir sigorta olarak görüyordu. Vahdettin'e göre Mustafa Kemal "safına çekebileceği" isimdi.
Read 49 tweets
Mar 24
Muhtemelen "niye böyle oluyor" diye uzun uzun düşünüyorsunuz. Ama bir cevap bulamıyorsunuz. Ve "daha ne kadar sürecek" diye hayıflanıyorsunuz belki de. Yaşadıklarımız güzel şeyler değil ama zorunda olduğumuz şeyleri yaşıyoruz maalesef. Çok dramatik şekilde üstelik.

Anlatayım..
1* Kafamızdaki en büyük sorun muhtemelen "modern ve demokratik" Türkiye'nin asla yaşamaması gereken kalitesizliği yaşamasıdır. Fakat maalesef bir gerçeği atlıyoruz. Türkiye'nin modernizasyonu doğal yollarla gerçekleşmedi. Daha çok "tepeden" indi. En büyük şansımızdı aslında.
2* Toplumların modernleşmesi bazı sosyolojik aşamalarla meydana geliyor. Avrupa da bir zamanlar tarıma bağlı feodal topluluklardan meydana geliyordu. Tepelerinde Kilise gibi çağdışı bir balyoz vardı. Bitmeyen savaşlar vardı. Ortadoğu gibiydiler yani. Ama bazı şeyler yaşadılar.
Read 26 tweets
Mar 13
Büyük Ortadoğu Projesi’nin ilk büyük başarısı Kuzey Irak’ta özerk yönetim kurulmasıydı. 2004 yılında bu hedefe ulaştılar. 2025 yılında ise Kuzey Suriye için yeni bir dönem resmen başladı.

Biraz sonra okuyacaklarınıza çok şaşıracaksınız. Image
1* Kuzey Suriye’de yaşananları anlamak için Irak’ın son 80 yılına dikkatle bakmak gerekiyor. Orada yapılan hatalar ve BOP'un son otuz yılda uyguladığı modelin neredeyse kopyasını tüm dünyanın gözü önünde Suriye’de yürürlüğe koyuyor.
2* Irak, 1932 yılında bağımsızlığını kazandığında yapay bir ülke gibiydi. Devlet geleneği yoktu. İstikrara sahip değildi. Ordusu niteliksizdi. En önemlisi Irak toplumu bir millet olmaktan çok uzaktı. Haliyle Irak hasta adamdı ve süreç içerisinde çok kez kalp krizi geçirecekti.
Read 40 tweets
Dec 9, 2024
Suriye'de neler oluyor? 13 yıl direnen Esad rejimi 13 günde nasıl çöktü? ABD sürecin neresinde?

Sarığını çıkarıp sakalını kısaltan ve selefilikten istifa eden "eski cihatçı yeni ılımlı" lider sahneye sürülüyor...

Bu bilgiselde Türkiye'de pek konuşulmayan şeyler anlatılacak... Image
1* Muhalifler topyekün harekete geçti. Suriye'nin düşük maaşlı askerleri direnemedi. Rus hava gücü yeterli destek vermedi. İran çekimser kaldı. Hizbullah yardıma koşmadı ve Esad ülkeden kaçtı.

Ama bu sürecin ardında çok önemli hazırlıklar vardı.
2* Jolani yakın zamana kadar El Kaide ve IŞİD'le bağlantılığı selefi militandı. Fakat hayatı birkaç yıl önce değişmeye başladı.

Önce sarığını çıkardı. Askeri üniforma giymeye başladı ve selefi söylemlerini olabildiğince yumuşattı. Niyeti, ABD için tehdit olmaktan kurtulmaktı.
Read 39 tweets
May 28, 2024
Şimdi diyecekler ki, İsrail zaten zulmediyordu. Hamas 7 Ekim'de saldırmasaydı, İsrail yine zulmedecekti. Evet. Doğru. Ama askeri ve siyasi stratejide yaşanabilecek sonuçlar yelpazesi yalnızca zulümle ifade edilmez. Onlarca sonuç var.

Ben yine de anlatmayı deneyeyim.
1* İsrail Filistin'de hep zulmediyordu ama son iki yıldır onca uğraşa rağmen birkaç mahalleyi ancak boşaltabilmeyi başarmıştı. Daha fazlasına cesaret edemiyordu. Üstelik Arap ülkeleri ile İsrail arasında ABD'nin çabalarıyla bazı anlaşmalar imzalanmaya başlamıştı.
2* İbrahim anlaşmaları adı verilen bu anlaşmalar daha çok ABD'nin Çin'in Ortadoğu politikalarına karşı almaya çalıştığı önlemlerle alakalıydı. Neyse...

Diğer yandan Netanyahu hükümeti iktidara yeni gelmişti ve durumu pek parlak değildi. Hatta Biden'la arası iyi değildi.
Read 25 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(