Her 23 Nisan'da TBMM'nin açılışını kutluyor ve yad ediyoruz. Fakat acı bir gerçeği kaçırıyoruz.

23 Nisan'da Vahdettin-Ferit-İngiliz konsorsiyumu Anadolu'da kanlı bir ihaneti sahneye koydu. Türk askerleri katledildi. Anadolu iç savaşın eşiğinden döndü. 1* Mustafa Kemal, Nisan ayının başlarında Ankara'da meclis toplamaya karar verdiğinde Saray ve Damat Ferit korkuya kapıldı. Anadolu'yu kaybedeceğini anlayan Ferit bir askeri koalisyon kurup Kuvayi Milliye'yi yok etmeye karar verdi.

Türkiye için hazırlanan 101 sayfalık Dünya Bankası raporunda sıkça geçen bir kavram: SuTPs

Yani, Syrians under Temporary Protection... 1* Dünya Bankası'nın 101 sayfalık "Türkiye Ülke Ortaklığı" raporu 9 Nisan'da yayımlandı. Türkiye, 3 gün sonra Dünya Bankası'ndan 18 milyar dolarlık ek finansman temin ettiğini açıkladı.

Kemal Kılıçdaroğlu 2023 yılında uyguladığı başarısız strateji ile iktidarı farkında olmadan öyle bir girdabın içine düşürdü ki bu politik girdaptan çıkılması imkansız gibi.

Atatürk'ten Menderes'e, Ecevit'ten Erdoğan'a...
Türk siyaseti yıllar sonra yeni bir zeitenwende yaşıyor! 1* İnsanlar olacakları planlamaya ve tasarlamaya çalışmalarına rağmen yaşam çoğu zaman beklenmedik dönüm noktalarıyla doludur.

Bu beklenmedik dönüm noktaları Türk siyasi tarihinin ve aktörlerinin değişmez kaderidir. İlk ciddi örnek Milli Mücadele'den hemen önce Erzurum'dan...

İngilizler 16 Mart 1920 günü İstanbul'u fiilen işgal etti, 16 askeri yatağında şehit etti ve meclisi basarak pek çok vatanseveri tutukladı.

Olayların devamı oldukça tiksindirici. Midesi kaldırabilen herkes muhakkak okumalı. 1* Vahdettin aynı gün dört mebusu saraya davet etti. Aralarında şu görüşme gerçekleşti:

Vahdettin: Fuat Bey, nasıl haber aldık bu işi?
Başkatip Fuat: Dün Fransız baş tercümanı geldi. İtilaf devletlerinin asayişi korumak için nümayiş yapılmasına karar verdiklerini söyledi.

Kılavuzluk yapmak amacıyla düşman içine sızarak, Fransız birliğini gece vakti Kurtboğazı mevkiine sokup 44 Türk askerinin 700 Fransız askerinin esir edilmesini sağlayan Kılavuz Hatice'ye selam olsun.

#8MartDünyaKadınlarGünü 23 yaşında silahlanıp düşman karşısına çıkan, düşmanın Aydın'dan çıkartılması esnasında görev alan, Mustafa Kemal'in önerisiyle meclis tarafından kırmızı şeritli istiklal madalyası verilen Çete Emiri Ayşe'ye selam olsun.

#8MartDünyaKadınlarGünü

Din alimi Seyyid Bey'in halifeliğin kaldırıldığı gün mecliste yaptığı efsane hilafet konuşmasını herkes mutlaka okumalı:

Muhterem efendiler! Halifelik sorunu dini olmaktan çok dünyevi bir sorundur. İnançla ilgisi yoktur. 1* Bilirsiniz ki, Hz. Peygamber döneminden sonra İslam dünyasında çeşitli mezhepler ortaya çıkmıştır. Sünni alimleri, itikat kitaplarında "imamet" başlığı altında halifelik sorununu işlemiştir. Amaçları asılsız uydurmaları reddederek, bunların boş şeyler olduğunu göstermektir.

Her zaman olduğu gibi mülteciler hakkında Avrupa'da hazırlanan raporları inceliyordum. O esnada Avrupa Komisyonu'nun yaptığı çalışmalara rastladım. Özenli şekilde harita hazırlamışlar.

Sığınmacılar için Türkiye'nin tamamında yapılan yüzlerce proje... O kadar fazla proje vardı ki hangi birine bakacağımı şaşırdım. Bu nedenle öncelikli olarak demografik riskin yüksek olduğu şehri seçtim. Ama Hatay'ı değil. Gözden kaçırılan başka bir şehri: Kilis...

Kilis'i kapsayan toplamda 54 proje bulunuyor. Fakat birisi ilgimi çekti.

Terörle mücadelenin sadece silahlı yöntemle başarıya ulaşması zor. Siyasi ve toplumsal mücadele de başarıyla yürütülmeli.

Mehmetçik aslanlar gibi çabalarken siyasetçiler geride baş teröristlerden birini evliya ilan ediyor, terör uzantılarıyla el ele geziyorlar. Maalesef. Terörle mücadele toplumsal şuuru ne kadar koruyoruz? Milli hissiyatı güçlendiriyor muyuz?

"Türk diye ırk yoktur, Türk demeyelim, Türkçülük bölücülüktür" sözleriyle milli hissiyatı uyuşturan kafa yapısı kimlere olanaklar tanıyor?

Meselenin bu taraflarını düşünmek gerekiyor.

Atatürk filmi hakkında çok fazla soru gelmesi nedeniyle yorumlarımı paylaşıyorum…

Öncelikle: Disney ve sözde soykırım hakkında yaptığım eleştirilerin sonuna kadar arkasındayım. Film hakkındaki yorumlarım bu eleştirilerimi ortadan kaldırmaz. Sinemacılık hakkında teknik bilgi sahibi değilim. Teknik yorum yapmam mümkün değil. Ama bir izleyici olarak filmin müziklerini, sahneleri, kostümleri ve özellikle oyunculukları çok beğendim. Belli ki çok para harcanmış, çok çabalanmış. Fakat filmin kritik bir kusuru var: Senaryo.

Atatürk'ün ölümü üzerine yurt dışından gelen mektuplar:

1- Kadın hakları savunucusu Bayard Simmons'dan mektup, 11.11.1938

Kadınlara oy hakkı kampanyasını savunmuş olduğum için kendi memleketimde hapse girmiş ilk İngiliz olarak, Türkiye Cumhurbaşkanının ölümü üzerine derin üzüntülerimi sunabilir miyim? O'nun kendi ülkesinde kadınlar için yaptıkları bütün dünyanın feministlerince ebediyyen minnetle anılacaktır. Yaşasın Kemal Atatürk ülkülerine dayanan Türkiye Cumhuriyeti!

LBA-K,732/2.
Atatürk'ün ölümü üzerine yurt dışından gelen mektuplar:

2- Marnia'da (Cezayir) Rautsi Karaca'dan mektup, 10.11.1938

Babamız Atatürk'ün ölüm faciası üzerine, şu anda yüreğim daralarak, en üzgün taziyetlerimi Zatı Devletlerine yazmama müsaadenizi dilerim. Bu pek büyük kayıp üzerine Şefimiz Atatürk'e veda ederken, duyduğumuz derin üzüntüyü bütün halkımıza iletmenizi de istirham ederim.

DBA-T.1-A.1-f.1

Atatürk filmini izleyen var mı? Rumeli'ye tayin olmak istemesinin nedeni ailesine yakın olmak değil. Tüm İttihatçı kadrolar orada. Siyasi fikirleri için uygun iklim orada. O yüzden orasını istiyor. O yüzden oraya gönderilmiyor.

Cumhuriyet öyle kolay ilan edilmedi. Sadece düşmanla değil, memlekete ihanet eden hainlerle de mücadele edildi. Atatürk, Nutuk'ta Vahdettin için "soysuzlaşmış" kelimesini kullandı. Çünkü gerekçeleri vardı.

İhanet belgelerini paylaşıyorum. Birinci Belge...

Mustafa Kemal önce onu tuzağa düşürebilmek için görevden aldıklarını açıklamadılar. Valilere emir gönderip onunla iletişimi kesmesini istediler.

Mustafa Kemal Paşa İngilizlerin ısrarıyla azledildiğinden, kendisiyle hiçbir resmî muamelede bulunulmaması...

Atatürk'ün arkadaşı Mazhar Müfit, Cumhuriyet'in ilanını anlatıyor:

Bir gece evvel beraberdik. Bazı arkadaşlar da vardı. Mustafa Kemal Paşa gülerek "Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz" dedi ve bana döndü:

Erzurum'dan beri ağzından çıkarmadığın Cumhuriyetin işte zamanı geldi.
Mazhar Müfit anlatıyor, 7-8 Ağustos 1919, Erzurum:

Erzurum Kongresi'nin bittiği geceydi. Ali çavuş kapımı vurdu. "Kim" diye seslendim. "Paşa Hazretleri ve Süreyya Bey oturuyorlar. Eğer uykunuz yoksa sizi de istiyorlar. Kahve içeriz diyorlar. "Peki geliyorum" dedim.

ABD istihbaratının 1921 tarihli raporuna göre Mustafa Kemal:

- Bir kolej öğrencisi gibi ince saçları geriye taranmış.
- İlk görüşte gençliği etkiliyor.
- Söylenmek isteneni cümlenin başında anlayabilen canlı ve kurnaz görüntüsü entelektüelliğinin önünde.

(WNA;MID: 2657-T-139A)
ABD istihbarat raporuna göre Mustafa Kemal:

- Karakteristik özelliği, çabuk ve sinsi bakışlar fırlatan oldukça dar kısık gözlerinin üzerindeki kaşlarıdır.
- Yüzü iyi eğitim almış, üst düzey bir müşteri gibi anlamlı.
- Garip biçimde mimiksiz. Yüzünü o şekilde tutmaya çalışıyor.

Mahmut Sadi Irmak, Atatürk'ün sofrasında geçen bir geceyi anlatıyor:

Dolmabahçe Sarayı’nda huzurunda bulunuyordum. Onu ilk defa çalışırken görüyordum. Veda ederken Atatürk’ün konuğu olarak davet edildiğimizi öğrendim. Meğer o gece Atatürk’ün özel kimliğini de doya doya tadacakmışım.
1* 1924 yılının Ekim ayındaydık. Atatürk Avrupa’ya ilk öğrenci kafilesinin gönderilmesi girişiminde bulunmuştu.

Avrupa’ya gitmek için 150 kişi başvurmuştu. Son derece sıkı bir eleme sınavı geçirdik. Bir süre sonra sonuçlar ilan edildi. 13 kişi seçilmiştik.

1923’ten ölümüne dek Atatürk’ün yanında bulunan Hasan Rıza Soyak onu anlatıyor:

- Yemek meraklısı değildi. Sabahları bir şey yemez, yalnız bir kahve ve sigara içerdi.
- Öğle yemeklerini bazen bir dilim ekmekle bir bardak ayran veya limonata teşkil ederdi.
1923’ten ölümüne dek Atatürk’ün yanında bulunan Hasan Rıza Soyak anlatıyor:

- Sevdiği yemeklerin başında yağlı kuru fasülye ve pilav gelirdi. Mutfakta daima hazır bulundurulurdu.
- Yağ ve yumurta ile ezilmiş beyaz peynirden yapılan omleti, etli taze bamyayı ve kavunu severdi.

Atatürk’ün hayatında hayran olduğu tek kadın, kazanamadığı tek zafer var: Madam Corinne…

Latife, Fikriye, Dimitrina.. Kimileri bu isimlerden dramatik hikâye çıkarmaya çalışır. Fakat Atatürk’ün hayatında tek bir kadından bahsedilecekse, o ancak Corinne’dir. Gelin anlatayım…
1* Tanışıklıkları Mustafa Kemal’in henüz yüzbaşı olduğu döneme rastlıyor. Meşrutiyet’in ilanıyla İstanbul’da doğan cemiyet hayatında tanıştılar. Entelektüel sohbetlerin, sanatın ve tarihin yer aldığı nitelikli arkadaş grubunun üyesi olan Ömer Lütfi’nin eşiydi Corinne.

Gece yarısı uyandı. Raporu ve haritayı yatağının üzerine serdi. Dikkatle inceledi. Öyle şeyler gördü ki, yatağından fırlayıp üniformasına koştu.

Sadece fotoğraf paylaşmak yetmez. O gün neler yaşandığını bilseniz, Atatürk'e bir kez daha hayran olursunuz.

#30AgustosZaferBayrami 30 Ağustos 1922, gece saat 02:00 suları...

Birliklerden son raporlar geldi. İsmet Paşa evraklara göz atıp Tevfik Bey'i çağırdı. "Paşa'ya göster" dedi.

Ali Çavuş koşarak Mustafa Kemal Paşa'nın odasına gitti. Kapıyı tıklatıp Gazi'yi uyandırdı. Tevfik Bey, raporlarla odaya girdi.

Türk Ordusu, Fransız işgalini sonlandırmak için Türk yurdu Hatay'a giriyor. 1938.. Hatay'da yer yerinden oynuyor...

Türk askerlerini omuzda ve kucakta götüren kardeşlerimiz, adım başında bir kurban kesiyorlar.

- Son Telgraf / 5 Temmuz 1938... https://t.co/JTJybZJrY8twitter.com/i/web/status/1…

Milletler Cemiyeti, Fransa'nın baskısıyla 1937 yılında Hatay Anayasası için Standler raporunu hazırladı. Bu tasarıda Hatay'ın Türk ağırlıklı demografik yapısını değiştirmek için:

- Suriye Arapları Hatay vatandaşı yapılmak istendi.
- İkinci resmi dil olarak Arapça önerildi. twitter.com/i/web/status/1… Fransızlar bununla yetinmedi. Mart 1938'de yapılması planlanan seçimlerde Türkleri nüfustan düşürmeye kalktı. Türk köyleri basıldı. Köylerini terk edenlerin seçime katılması engellenmek istendi.

Suriye ve Lübnan'dan kamyonla Arap tanışarak Türkleri azınlığa düşürmek istediler.

8 Ağustos 1915, saat 22:30.. Telefon çaldı. Arayan Mareşal Liman von Sanders'ti. "Çare kalmadı mı" diye sordu. Mustafa Kemal, "Tüm kuvvetlerin komutam altına verilmesinden başka çare kalmadı" dedi.

"Çok gelmez mi" dediler.
"Az gelir" dedi.

Ve o gün bir milletin kaderi değişti. 1* Çanakkale Kara Muharebeleri 25 Nisan 1915'te başladı. İngilizlerin temel hedefi en başından beri Conkbayırı - Kocaçimen Tepesi hattını ele geçirmekti. Aylarca bunun için uğraştılar ve 8 Ağustos gecesi, neredeyse başarmak üzereydiler.