Thread by @hermes_z

Türk-Rus Harbi’nin kanlı ve karanlık günleri. 1877 Kasımının 7’sini 8’ine bağlayan gece, civarda bulunan iki Ermeni köyünden gizlice harekete geçen kalabalık bir çete, sinsice yaklaşıp Erzurum’un meşhur Aziziye Tabyası’na girmeyi başarmıştı.
1/16

Ruhun Şad olsun Nene Hatun.

2/16
Tabyayı savunan bir avuç Türk askeri derin uykuda idi. Yataklarında bastırıldılar ve uykuda kılıçtan geçirildiler. Arkadan gelen Rus kuvvetleri de hiç bir direnme görmeksizin Aziziye Tabyası’na yerleştiler.

3/16
Bu kahpe baskından yaralı olarak kurtulan bir asker koşa koşa Erzurum’a varıp kara haberi yetiştirdi. Minarelerden sabah ezanı yerine “Moskof Aziziye’ye girdi!” sesleri yükselmeye başladı. Bir anda bütün Erzurum duymuştu bu kara haberi.

4/16
Ve bir anda bütün Erzurum şahlanıvermişti. Tüfeği olan tüfeğini kaptı, olmayan eline ne geçirdi ise tırpan, kazma, kürek, sopayı alıp sokaklara döküldü.

Erkekli kadınlı bütün Erzurum halkı Aziziye’ye doğru koşmaya başladı.

5/16
Şehrin kenar bir mahallesindeki mütevazi bir evde oturan, adı Nene olan taze bir gelin vardı. Bir gün evvel ağabeyi Hasan cepheden ağır yaralı olarak eve getirilmiş ve bir kaç saat önce bu taze gelinin kolları arasında ruhunu teslim etmişti. Kocası cephede idi.

6/16
Minarelerden yükselen “Moskof Aziziye’ye girdi” seslerine, seferber olup koşanların uğultuları karışıyordu.

Nene Hatun, bu kara haberi duymuş gibi hemen ağlamaya başlayan üç aylık bebeğini emzirip uyuttu.

7/16
Usulca onu beşiğine bıraktı ve heyecan dolu bir sesle:

“Seni bana Allah verdi, ben de seni Allah’a emanet ediyorum yavrum” dedi.

Sonra şehit kardeşinin döşeğine seğirtti. Naaşı alnından öptü:

“Seni öldüreni, öldüreceğim ben de” dedi.

8/16
Ve masanın üzerinden satırı kapmasıyla kapıdan dışarı fırlaması bir oldu. O da çılgınca Aziziye’ye doğru koşmakta olan kadınlı erkekli, taşlı sopalı kalabalığın arasına karıştı.

9/16
Aziziye’ye yerleşmiş olan Moskof, tabyaya yaklaşmakta olanlara yaylım ateşine girişince çok sayıda Erzurumlu kırıldı. Onların kırılışını görmek, ayakta kalabileni büsbütün şahlandırmış ve tabyanın demir kapılarına gülle gibi yüklenen kalabalık bir anda içeri doluvermişti.

10/16
Aziziye’de boğaz boğaza kanlı bir dövüş başladı. Balta, tırpan, kazma ve sopası olmayan pençeleriyle Moskofun gırtlağına yapışıyordu. O toplu tüfekli ordu, tam bir bozguna uğramıştı bu şahlanış karşısında.

11/16
Türk demeye dili dönmeyen Moskof askerleri Osmanlı’yı da kısaltıp sadece “Osman”a çevirmişlerdi. Başı dara gelen “Osman teslim” deyip canını kurtarmaya bakıyordu. Başka bir zaman olsaydı Türkün merhameti galebe çalardı, belki.

12/16
Fakat bu zaman diğer zamanlardan çok farklıydı. Aziziye’nin dışında ve içinde kadınlı, ihtiyarlı çocuklu yüzlerce Erzurumlu kanlar içinde yatıyordu. Onlara ateş açanlar acımışlar mıydı? Ne “Osman” dinleyen oldu, ne de “Teslim”e kulak asan…

13/16
Taze gelin de elinde satırı, karşısına çıkan Moskof’un kafasına, suratına indiriyordu.

2.000’e yakın Moskof askeri öldürülmüş ve Aziziye kurtarılmıştı. Düşmanın geri kalan kısmı selameti atlarına atlayıp kaçmakta bulmuştu.

14/16
Yaralılar arasında taze gelin de vardı. Elinde satırı ile döğüşürken aldığı bir yaranın etkisiyle o da kanlar içinde yere yıkılmıştı. Fakat yaralı olarak baygın bulunduğu zaman dahi elindeki kanlı satırını sıkı sıkıya kavramış bırakmıyordu hırs dolu pençelerinin arasından…

15/16
"Evladım anasız büyür de vatansız büyüyemez" diyerek beşikteki bebeğini bırakıp cepheye koşan, kahraman Türk kadınımızın sembolü, kahramanımız #NeneHatun’u vefatının yıl dönümünde saygı, rahmet, minnet ile anıyoruz.

16/16

"Dünyada hiç bir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez".

- Mustafa Kemal Atatürk

Kaynak ve daha fazlası için:

altayli.net/kahraman-turk-…