Sosyal medyaya İslami içerik üretmekten vazgeçtim.
Sadece çıkacak kitabımdan Kur’an yazmalarını önemine binaen video çekeceğim.
Kişiselleştirmeden tartışmayı öğrenememiş bir atmosfer bana uygun değil.
Bundan sonra İslami bir kanaatim oluşursa kitap şeklinde ortaya koymayı düşünüyorum.
Sosyal medyada sadece sosyal bilimlerle ilgili paylaşım yapacağım.
Allah sonumuzu hayretsin. Allah bes baki heves.
İlk defa mı linç yedin ? Gibi bir tepki de komik.
Siz sahaya inin ateistlerle, tüm hadisleri reddedenlerle tartışın bakın bakalım neler duyuyorsunuz.
Siz herhalde pek internet kullanmıyorsunuz. Neredeyse tüm sosyal medya bana hakaret eden ateist dolu.
He sizden de ilk defa linç yemedim.
1-2 yıl önce anlamadığınız için “İslam felsefesi meşşai gelenekten ibaret değildir. Kendine ait bir yapısı vardır” dedim diye de 2-3 gün süren bir linç yemiştim.
Şimdi haber felsefesi diye video çekince bayıla bayıla izliyorsunuz.
İlk zamanlarda mizah yapıyorum, futbol konuşuyorum diye de olmuştu.
Ama bu seferki farklı.
Ben “hadisler güvenilir metinlerdir”, “sahabeye hayranım”,”eski alimler zeki ve ihlaslı adamlardı” dediğimde sizin İslam algınıza hizmet ettiğimi düşünmüyordum.
Dün onu farkettim.
Benim İslam algımda bugün cariye pazarları kurmak, kadın dövmeye mübah demek, Talak 4 den anormal anlamlara çıkmak yok.
İslam’ın mesajının bu olduğunu da düşünmüyorum.
Bu konuları bir usule dayanarak çözmeden, halının altına süpürerek hallolacağını da düşünmüyorum.
Bu anlatı şeklinizle İslamı marjinal grupların, kapalı toplumların dini haline getireceksiniz.
Kötü olan bunu farketmiyorsunuz bile. Bir halüsinasyon içinde yaşıyorsunuz.
İslamı kendi algı ve birikiminizin sınırlarına hapsetmeye çalışıyorsunuz.
Bu donuk anlatınız moderniteye mağlup olur.
Siz yenilirsiniz ancak “İslam benden ibaret başka bir şey olamaz” dediğiniz için İslam mağlup gibi görünür.
Keşke şu anlattıklarımı anlayabilseydiniz.
“Ya o - ya bu başka bir şey olamaz” algısı fikir üretmeye de gelişmeye de engeldir.
Bu algıdan kurtulmadıkça pek bir şey düzelmeyecek gibi duruyor.
“En müslüman sizsiniz, en iyi anlayan sizsiniz, her şeyin cevabı sizde var.
Zaten cevabınıza itiraz eden ya gavur ya da gavurdan hallice.”
Artık benim için İslami tartışmalara girmek yok.
Zira ya herkese cevap vereceğim ya da hiç kimseye.
Ben Muhammed as’ın getirdiği haberin doğru olduğundan %100 eminim hamdolsun.
Teorikte nasıl anlaşılacak ? ben kendi problemimi kendim çözerim biiznillah.
Zaten sosyal medya kullanmıyorken de kendim anlamak için okuyordum. Yine aynı stile döneceğim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
''Ayet ruhsat ifade ediyor, emir değil ibaha anlamında'' denildiğinde bu flooddaki tüm hadisler ve ayetlerin anlamını pratikte ıskartaya çekmiş oluyorsunuz.
Ruhsat var, ibaha = Dövebilirsiniz
Muhammed as ''kadınları dövmeyin'' diyor. Sen ''dövebilirsin ben ayetin lafzından anladım ruhsat var, ibaha'' diyorsun.
Orada da kalmıyorsun, biz sana katılmayınca bir de bizi gavur ilan etmeye vardırıyorsun işi.
Ben ilgili ayetin bu sünnetle anlaşılacağını düşünüyorum.
“Sizden biriniz karısını köleyi döver gibi dövmeye kalkışıyor. Belki de o akşam onunla aynı yatakta yatacaktır.” [Buhârî, Tefsîru sûre (91)1; Müslim, Cennet 49]
Şundan hiç hoşlanmıyorum ama illa ki yapmak gerekiyor sanırım ;
1- Kardeşim bilmediğiniz bir usulü tenkid ediyorsunuz. Bir hadis kartoneti dövüyorsunuz. Straw man safsatasının heykelini yapıp gölgesinde piknik yapıyorsunuz.
2-Joseph Smith isimli Mormonluk kurucusunun kitabının önünde aynı çıkara sahip 4 kişi “ben levhayı gördüm” diye imza attığı için bunu mütevatir zannediyorsunuz.
3-Endülüsten, Horasan’a, Yemen’den İstanbul’a ulaşan bir medeniyetin ortak kabulleri ile 4 tane adamın bir metne imzasını aynı şey zannediyorsunuz.
4-Böyle kutsala atıf yapan şahitlik zaten rasyonel değildir. Bizde bırak mütevatiri ahad olarak bile anlam ifade etmez
İslam alemi Napolyon'un Mısır'ı işgal etmesi sonucu gerçekten bir şok geçirdiler.
Kötü durumda olunduğu orada anlaşıldı. Öncesinde kitleler bunu farketmiyordu.
İslam coğrafyasında yaşanan bir mağlubiyet ve toprak kaybı gerçekten alışmadıkları bir şeydi.
Durumun kötü olduğu farkedilince çözüm arayışları başladı.
Aslında 19. ve 20.yy'ın İslami düşünceleri genelde bir çözüm arayışıdır.
Bir yerde hata edildiğini düşünüyordu herkes. Bunda haksız da değildiler. Zira önceden yenilmiyorken artık yeniliyor ve hatta işgal ediliyorlardı
İki temel insiyak oluştu hatayı veya suçluyu ararken.
1-''Dini bozdular ve sahabe, tabiun dönemine döneceğiz.'' Vahhabilik, sert selefilik hatta tekfircilik bunun yansımasıdır.
2-''Dini bozdular ve biz Kur'ana döneceğiz.'' Hadis inkarcılığı vb görüşler de burada peyda oldu.