ERGÜN POYRAZ'IN, MUSA'NIN ÇOCUKLARI ADLI KİTAPLARINDAN ALINMIŞTIR.

RİZE’de: Ne var, ne oldu ki bazı Rize doğumlular ATATÜRK’e ve Cumhuriyetimize hakaret hatta küfür ederler!
Bunların dertleri nedir…?  
İşte cevap;
Image
Image
1-*Kurtuluş yıllarında*
13 kasım 1918 de işgal kuvvetlerinin işgaliyle birlikte, *RİZE* merkezli
bir isyan vardır. Bunlar sözde *RUMPONTUS* hükümdarlığı kurup
*BAĞIMSIZLIK* ilan ettier.
13 Kasım 1918 den
15 Aralık 1925 yılına kadar 7 yıl *BAĞIMSIZ DEVLET* olarak yaşadılar…
2-1925 yılına kadar da kendilerini yönettiler. Devlete vergiyi kestiler, OSMANLI'ya askere gitmeme kararı aldılar. POTAMYA denilen bölge de buraya dahildi…
DİKKAT 1918'deki bu isyan da OSMANLIYADIR.
Daha T.C. devleti kurulmamıştır.
3-1923'de ülkemiz işgalden tamamen kurtulduktan sonra *ATATÜRK'ün emriyle HAMİDİYE savaş gemisi 15 Aralık 1925'de denizden buraları bombaladı, karadan da TÜRK ordusu tarafından kuşatıldı, sözde RUMPONTUS hükümdarlığı yıkıldı.*
İstiklal mahkemesi kuruldu, pek çok isyancı asıldı.
4-Çok meşhur şu sözlerde
o zamandan kalmadır.
*”Atma hamidiye atma; Vergüda verecüük, Askerda edecüük, Şapkada giyecüük.”*
5-Bu tarihi gelişmenin tabii sonucu olarak Bizans Pontus Rumlarının *POTAMYA* adını verdiği bölgenin adı Türkleştirme hareketi sonrası adı *GÜNEYSU* oldu.
6-Osmanlı Arşiv araştırmacısı ve uzman Muhammed Safi’nin Osmanlı Arşivinde bulunan 1850 tarihli Rize Tahrir-i Öşür defteri bu konuda ayrıntılı bilgiler vermektedir.
7-Osmanlı yönetimine bağlı memurlar acil askeri ihtiyaçlardan dolayı Rize köylerini dolaşarak mahalle ve köylerde hanelere uğrayarak isimleri deftere yazdılar.
8-*Aynı defter içinde*
*o zamanki adı*
*POTAMYA’nın “Karye-i Pulihoz Kaluharaf” köyü başlığı altında yazılanlar, günümüzde Güneysu ilçesi Dumankaya köyünde yaşayanlardır.*
9-*Bu köyün 1800 yıllarında tamamı hıristiyan iken 1900 lü yılların başında köyün inanç durumu yarısı müslüman yarısı hıristiyandı.  Dumankaya köyü de*
*R. T. ERDOĞAN’ın ve atalarının  köyüdür*
10-*R.T.ERDOĞAN’ın nüfus kayıtlarında BABA Sülalesinin RUM kökenli HIRISTİYAN Eşkiya MEMİŞ sülalesinden olduğu, ve baba tarafının isimleri genelde RUMCA olduğu sabittir.*,, *(R.T.ERDOĞAN'ın dedesinin adı TEYUP gibi)*
11-Not: Rumların aslı Hırıstiyan kıpçak olabilir.
Anne soyunun ise GÜRCİSTAN Tq'varcheli şehrine bağlı BAGATA kazasından YAHUDİ bir aile'den  geldiği ve ANNE tarafında Havuli,  Farfuli ve Fatuli gibi Gürcüce isimlere rastlanıldığı.*
*Ahmet ve Yunus ERDOĞAN’ın  ana adı Havuli'dir*
12-*R.T ERDOĞAN'ın annesi olan  Vesile ERDOĞAN’ın ana  adı  Fatuli’dir.*
*FATULİ ERDOĞAN’ın ana adı Farfuli'dir.*
*Bu ilçenin nüfus yapısı genelde Hırıstiyan ve Yahudi/Bagraduni asıllıdır.*
13-İşin ilginç tarafı ise,
AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan yazarı ABD'de düzenlenen bir toplantıda CIA Ortadoğu Masası Şefi Richard Perle ve diğer istihbarat örgütlerine şikayet etmiştir. Ne alaka diyeceksiniz değil mi?...
14-Ergün Poyraz bu kitabında; Tayyip ve Emine Erdoğan'ın doğumundan bugüne kadar olan hayat hikayelerini. Tayyip ve AKP'nin İsrail, ABD ve İngiliz büyükelçi ve istihbarat örgütlerinin desteğinde nasıl gelişip serpildiğini gösteriyor.
15-Yine TBMM'de bu ülkelerin lehine sergiledikleri faaliyetlerini gösteriyor. Tayyip'in Amerikan vatandaşlığı yanında, Arap kökenli olarak tanıttığı eşinin Arap değil, Yahudi soyundan geldiğini ortaya koyuyor.
16-Keza kendinin de Musa'nın soyundan geldiğini...Kitapta Yasin El Kadı-Tayyip, Tayip-Usame Bin Laden, Tayip-Ülker, Yasin El Kadı-Ülker ilişkilerini bulacaksınız.
17-Kitaplarda Tayyip'in mal varlığındaki inanılmaz artışlarla, belediye başkan maaşının yanında, belediye şirketlerinden huzur hakkı adı altında aldığı paraları göreceksiniz.
18-Tayyip'in belediye başkanlığı döneminde yapılanması hızlanan "geleceğin başbakanı-başkanı ve cihat hazırlığının" geldiği son safhalara tanık olacaksınız.
Üsteki bilgiler ekteki kitap tanıtım bülteninden, yani açık kaynaktandır.
m.kitapyurdu.com/index.php?rout…
19-Kimseyi kökleriyle ilgili suçlamam çünkü önemli olan hissettikleri ve yaptığı uygulamalardır. Zaten Yahudi tarihçiler dünya Yahudi nüfusunun %90 ı Aşkenaz yani Turani olduğunu iddia ediyorlar. Musevi dinine geçenleri Yahudi kabul ettiklerini söylüyorlar
20-Bizim dikkatimizi çeken, *ATATÜRK’e alerjisi olanların;*
*Kadir Mısıroğlu*
*Tayyip Erdoğan*
*Şevki Yılmaz*
*Hasan Mezarcı*
*Yavuz Bahadıroğlu*
*Mustafa Demirkan.*
*Bunların hepsi Rize’li*
*Belki hepsi bir tesadüften ibarettir.*
21-Lakin istisnalar da olsada
bunlar gösteriyor ki;
*Pontus asıllı Rize’lilerde kuyruk acısı hala devam ediyor ve bu yüzden Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldırıyorlar.* Lakin son 30-40 yılda kriptoların Sevr-i geri getirmek için epey yol katettikleri görülüyor!
22- "Bir kimse dünü eşelemeden bugünü kavrayamaz."
(Lipson: politika biliminin temel sorunları s.19)
Bugünü anlamayan da gelecegi kavrayamaz! Image
23-"Papazlar ile Hahamlar en yakın dostu oldu. Tarikatçılar, Fetullahçılar ve 2. Cumhuriyetçiler ise ticari ve siyasi arkadaş…
Beraber el ele yürüdüler ülkeyi cahilleştirme, yoksullaştırma, bölüp parçalama ve yok etme yolunda…"
Tamamı linkte, odatv4.com/siyaset/ergun-…
24-Ergün Poyraz'ın çok sayıda kitabı var ve hiç biri tekzip ettirilemedi.


Image
Image
Image
Image
28- 6 yıl önce, Atatürk heykelini Rize kent meydanından işte böyle kaldırdılar! Ve meydanı 15 Temmuz şehitler meydanı ilan etmişlerdi!
Atatürk'ün kaldırılan heykeli valilik binasına taşınmış ve
bu duruma yine bazı Rizeliler itiraz edip tepki göstermişti.
Bu da not edilmiştir.
29-Din ve imamları tabu haline gelince, maalesef emperyalizmin en kullanışlı oyuncağı oluyor.
Dün de böyleydi bugün de. ...
30-Herkes herseyin farkında ve kimse hiç bir şeyi yanlışlıkla yapmıyor...!
Lütfen sonuna kadar izleyiniz.
31-Meclis Kürsüsünden öyle bir kazık gösterildi ki küçük dilini yutarsın tabi idrak edebilirsen o büyüklüğü...
#DevletBöyleBatırıldı
32-Şimdiye kadar hiç kimse bu milletvekili kadar açık ve net olarak siyasetin, havuz medyasının ve tarikatların nasıl finanse edildiğini açıklayamadı.

Milyar dolarlık kontratların deşifresine buyrun.
#DevletBöyleBatırıldı

33-Vizyon budur !
Lütfen, 1 dakikanı ayır, değecek.

20 Milyar dolarlık e-devlet kazığı
#DevletBöyleBatırıldı
34- Saltanat o biçim ama ....
35-Stüdyo da Ekonomi tartışılıyorken gelen bir twitter mesajı proğramı sonlandırdı.
Mesaj: "Abi 4 aydır işsizim, dünden beri bir şey yemedim varsa çevrenizde bir hayırsever..."

İşte Türkiye Ekonomisi ! #AnaSorunAKP
36-Başta şeker fabrikaları olmak üzere Atatürk döneminde kurulan fabrikaları babalar gibi satarız diye övündüler! eşe dosta yandaşa peşkeş çektiler, 10 gün önce kurulan partili şirketlere devrettiler ve şimdi şeker de ithal ediliyor!
#AnaSorunAKP
38-Devletin projelerini Tai'nin, Tusaşın vb devlet projelerini damadlarına aktarıp, ondan sonra iha-siha yaptık diye hava atanlar Atatürk'ün yaptırdığı uçağa binişini gösterelim. Tee 100 sene önce hemde!
39-Utanmazlar kalkmış Osmanlıcayı, Arapçayı, Farsçayı övüp "Arap aydınlar çalıştayı" yapıp Türklere sövdürüyor, Türkçeyi ve Türk ismini kaldırıyorlar!
40-Kendilerinden başka herkesi terörize edip, habire Asım'ın nesliyle övünüp,
Türk Milletini zehirlemek için de habire Osmanlıcılık mezesi satanların peşinden giden bizim mankurtlarımıza dinletelim bakalım ihanete uyanacaklar mı!..
41-"Anadolu'yu Türksüzleştirme Projesi" olan "Göç Mühendisliğinin" arkasındaki SIR aralanıyor.
İzlemeden geçmeyin
42-VEFA, İstanbul'da bir semt adı mı sadece !? Image
43-Son Yüzyılda emperyalizmi yenen tek adamı dinliyoruz.
Irak Televizyonundaki sorulara ve cevaplara 30 saniyemizi ayırıp inanılmaz seyler duyup paylaştık

44-Dünyanın hiç bir yerinde geçici sığınmacı statüsünde herhangi bir ülkeye gelmiş insanlar sığınma kamplarından şehirlerin göbeklerine böylece salınıp kafalarına göre dükkan açıp kendi dilleriyle tabelalar asıp iş yapamaz!
Bunun adı İHANETTİR!
47-Obama'nın gazıyla Osmanlı Sultanı hayallerine daldırılıp, Şam'daki Muaviye camisinde 3 ay sonra Cuma namazı kılacağına inandırıldı ve Esad'a savaş açıp, ABD'nin tuzağına düşüp kaybetti. Milyonlarca sığınmacıyla gelen büyük ekonomik kriz ise SON,u oldu..
48-Atatürk'ü hiç böyle öğretmediler anlatmadılar...
49-Atatürk ne yaptı diyenlere!..
Atatürk'ün gerçekte ne yaptığını öğretelim.
Lütfen 30 saniyenizi ayırın, sonra videodan çıkamayacaksınız zaten.
50-Bilge Kağan kitabesinin sonu şöyledir; 'Türk-Oğuz beğleri, milletim, işitin! Üstte mavi gök çökmedikçe, alta yağız yer delinmedikçe, senin ilini ve töreni kim bozabilir... 
Ey Türk! Titre ve kendine dön!'"

HAYATIMDA DUYDUĞUM EN GÜZEL VATAN DERSİ.
51-Aylarca hatta yıllarca 'Fatihin Vasiyeti' yalanını yaydılar, oysa Fatih'in, Ayasofya’nın müze olmasına dair ne bir bedduası, ne de bir laneti var.
İşte o vasiyetin içeriği,
52-Kurt Ziemke'nin YENİ TÜRKİYE kitabında: Kemalizm, sömürgeciliğimizin önünde en büyük tehlikedir. Bu tehlikeyi bertaraf edebilmemiz için Kemalizm'in dinsizlik olduğu fikrini yaymalıyız ve muhafazakar Türkleri ve Kürtleri Mustafa Kemal'e düşman etmeliyiz demişti. Ettiler de! Image
54-Yunan işgalindeki gibi hissettiğimiz günlerdi: "Ne Mutlu Türküm Diyene" 12 Eylül darbesini simgeliyormuş, yersen...
PKK ile bir olup Türklüğe savaş açıp, andımızın kaldırıldığı, soda şişesinden Türk ibaresinin silindiği günleri hiç unutmam.
55-Keşke Yunan galip gelseydi diyen zihniyetin Pkk ile iş tutup andımızı kaldırmasını unutmayan Atatürk'ün gençliği, Andımızı 'Büyük Kurgan'da coşkuyla okudu.
Dinlesinler şimdi! .
56-Türklerin Fizan'dan Yemen çöllerine kadar amaçsızca savaştırılıp yok edildiği Osmanlı idaresinden kurtaran o büyük Türkçü hareketin torunları,
şimdi bu ümmetçi-Türk düşmanı idareden de kurtaracak.
Önderimize söz verdiler.
#YaşasınZkuşağıTürkçüGençlik
57-Tanju Özcan: "Yahudi Üstün Cesaret Madalyası" niye verilir ???
Hangi hizmet karşılığında verildi???
58-Gılıçdaroğlu'nu BOP'a imza attırıp Suriye'yi parçalamaya ikna eden eli kanlı terörist İsrail başbakanı ve siyonistleri kınıyorum!
Milyonlarca mülteci hep bu plan dahilinde oldu!
Planları da tıkır tıkır işliyor!
Kahrolsun gılıçdarr!
Kahrolsun Cehape !
59-Atatürk'ün Rize ziyaretinde uğradığı yerlerden biri
12 köylük Potamya'dır.
Buraya 1 ilkokul, bir de ortaokul yapılması için kereste parası göndertir.
Ama köyün imamı köydeki okula çocuk veren cehennemlik deyip alınan keresteleri de yakar!
Sonra Atatürk imamları astı olur bu!
60-Şimdi 92 yaşında olan
Rizeli Feyzi emice, Potamyalı 180-200 civarındaki eşkiyanın 'Şapka Kanunu'nu bahane ederek Valilik binası baskınını ve Cumhuriyet'e o meşhur isyanı anlatırken adeta o günleri yaşatıyor...
61-92 yaşındaki Rizeli Feyzi emice biri imam, asılan toplam 8 kişinin gerçekten niye asıldığını anlatıyor.
62- 92 yaşındaki Rizeli
Feyzi emicenin tarihi söyleşisinin tamamı linkte.
63-İstiklal Mahkemesi kararı sonrası "Potamya İsyanında" idam edilen biri imam olan 8 kişi ve konunun meclis arşivlerine yansıyan detayı için link.
caytvhaber.com/rize/cay-tvde-…
Image
64-"Harf İnkılabını Eleştirenler Abdulhamid'i ve ll. Mahmud'u Görmezden Gelirler!"
Cumhuriyetinin ilanından sonra Atatürk tarafından gerçekleştirilen devrimlerin çok büyük bir kısmı
II. Mahmut döneminde başlayan reform hareketlerinin devamıdır.
65-Harf Devrimini eleştirenler, Abdulhamid'in kendi hatırlarında Arapça'nın Türk lisanına uygun olmadığını yazdığını görmezler. İlk laik kanunlaşma hareketlerinin, ilk modern mahkemelerin, kız okullarının Abdulhamid zamanında kurulduğunu görmezden gelirler
altayli.net/osmanlida-alfa…
66-İçtiğimiz içkiden-sigaradan toplanan fahiş vergilerin Diyanet'e aktarılıp imam maaşlarının ödenmesini istemiyorum.
Diyanetin anormal büyüklükteki bütçesi üniversite öğrencilerinin KYK borçlarıyla, fakir fukaraya dağıtılsın. İmamların maaşını cami cemaatı ödesin, ülke kalkınır. Image
67-Önce 4.000 kitap okuyup en az 4 dil öğrenecek, Ömrünü ülkene adayacak, Ömrünün ilk 40 yılını ordu da ve cephelerde geçireceksin, İstiklal Harbi yapıp, işgalci emperyalist kuşatmayı kırıp, Devlet kuracaksın. Yani, Atatürk'e laf etmek için, önce siz biraz insan olacaksınız... Image
68-Etem Sancak: bizim Ak Partiyi ABD kurdurdu itirafında bulunmuştu. Musa'nın çocuklarının, AKP'nin Türk Milletine ve Devletimize ihanetlerini UNUTMAYACAĞIZ!
'Her sözünü tutan Atatürk'ün
ilk kez dinleyeceğiniz Cumhurbaşkanlığı yemini.
Tarihçi Dr. Çiğdem Bayraktar Ör @BayraktarOr ile Eski Çağ Tarihi uzmanı Bahtiyar Aydın @Saka_larr
#ArşivYalanSöylemez programında
Atatürkçülük gerçekte ne demektir-i anlatıyor?

"Ne kadar Atatürkçüyüz?"
İşte Barometre!

• • •

Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh
 

Keep Current with Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı)

Sakalar İskitler(Gizlenen Eski Anadolu Halkı) Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

PDF

Twitter may remove this content at anytime! Save it as PDF for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video
  1. Follow @ThreadReaderApp to mention us!

  2. From a Twitter thread mention us with a keyword "unroll"
@threadreaderapp unroll

Practice here first or read more on our help page!

More from @Saka_larr

Jul 11
1501 yılından itibaren, Anadolu’dan giden Türkmenler, İran’da Safevi Devleti’ni kurdular.
Bu devleti daha 15 yaşında kuran Şah İsmail, Hatayi mahlasıyla şiirler yazıp deyişler söylüyordu. O, bugün bile Anadolu Alevileri için çok kutsal bir kişiliktir. Cem törenlerinde Hatayi’nin üç nefesi okunmazsa tören yürütülemez.

Şah İsmail, İran’daki devleti, Anadolu’da bulunan şu Türkmen boylarının yardımı ile kurmuştur: Ustaclu, Şamlu, Bayat, Afşar, Beğdili, Döğer, Yüreğir, Kınık, Bayındır, Salur, Eymir, Halep Türkmenleri, Rumlu, Çepni, Musullu, Tekelü, Bayburdlu, Karadağlu, Çapanlı, Turgutlu, Karamanlı, Dulkadırlı, İspirli, Hınıslı, Tokaçlı, Varsaklar…

Bu aşiretlerin büyük bölümü Alevi idi.
➡️➡️➡️(Bu konudaki ayrıntılar için Bakın: Prof. Faruk Sümer; Safevi Devleti’nin Kuruluşunda Anadolu Türklerinin Rolü, TTK Yayını).

1514 yılında Çaldıran Ovası’nda Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ile İran’daki Türk Safevi Devleti’nin sultanı Şah İsmail kapıştılar. Savaşı; Osmanlı kesimi kazandı.
Bu çatışmada Anadolu’daki göçebe Türkmenler (Alevi Türkmenler), Şah İsmail’in yanında yer almışlardı.

Kürt aşiretleri ise Osmanlı Devleti’nin tarafında kılıç sallamışlardı. Kürtlerin bu yardımı yüzünden Yavuz Sultan Selim, İdrisi Bitlisiyi Diyarbakır Kadıaskeri yaparak (1517-1520) Doğu ve Güney Doğu Anadolu’yu aşiret reislerine taksim etti. Yavuz ve İdrisi Bitlisi, İran'dan sünnileşmek şartıyla getirttiği Kürt aşiretlerine büyük imtiyazlar verdi.
Akkoyunlu Türkmenlerin topraklarına el koyuldu, sünnileşmek şartıyla İrandan getirilen Kürtler, Araplar ve Acemlere verildi. Gelen Kürt beyleri artık bulundukları şehrin hâkimi olacaklar; bu mülkiyet hakkı babadan oğula kalacak ve dışarıdan kimse onlara karışamayacaktı .

Fakat Yavuz Sultan Selim’in bir isteği vardı: Kürt aşiretleri Şah İsmail adlı Kızılbaş’a (Şii Türkmenlere Kızılbaş diyorlardı) yardım eden bu Türk aşiretlerin hakkından gelecekler; onlara aman vermeyeceklerdi .

Bugün Alevi Kürt denilen aşiretlerin büyük bölümünü işte bu Osmanlı Devleti ile Kürt aşiretlerinin ezdiği Alevi Türk aşiretleri oluşturmaktadır .
Örneğin, Prof Yusuf Halaçoğlu'na göre Türkiye'nin 1/7 si olan Afşarların Doğu’da kalan bir kolu zaman içinde Kürtleşmiştir. Hatta bir kısmı da Ermenileşti. Çünkü onların da askerlik ve vergi imtiyazı vardı.
Afşarlar Türk, Fars ve Arap kaynaklarında geçen ve padişah çıkartan çok büyük bir Türk boyudur. Afşarların bu özelliğini öğrenmek isteyenler
➡️➡️➡️Prof. Faruk Sümer’in
“OĞUZLAR (Türkmenler) Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanlar” isimli kitaba bakabilirler.

Hülya Avşar, ailesi Afşar boyundan ise, kesinlikle Türk’tür. Ailesinde Kürtçe konuşuluyor olması, sözünü ettiğimiz bu tarihsel değişimin ürünüdür.

Diğer bir örnek de Beğdili (Beydili: Badıllı) aşiretidir. Alevi olan bu aşiret de Oğuz boylarından birisidir. Bu aşiretin Balaban Kolu tarihsel kayıtlarda 100 aile olarak yer almaktadır. İşte bu Balabanlı kolundan olan ve DTP’den milletvekili seçilen Sabahat Tuncel de bugün kendisini Kürt sanmaktadır. Kürt Alevisi denilen bu insanlar aslında Türk Alevisidir.

Bugün Doğu Anadolu’daki kolları Kürtleşmiş olan Iğdır, Bayat, Eyva (Yıva) gibi boylar da hakiki Türk topluluklarıdır .

Bugün Kürt sayılan Şikak aşireti, Kürt tarihi Şerefnâme’de, Türk aşireti gösterilmiştir. Bu aşiretin sol kolunu oluşturan ve Hakkâri yöresinde bulunan Ertuşîler de Türk’tür. Ertuşlu demek olan bu isim; İrtişli anlamına gelir. İrtiş, Türklerin anayurdundaki ırmaklardan birisidir.

Günümüzde Tunceli yöresinde yaşayan Aleviler ise Türkler’in Hun kolundandır. Tunceli halkı ile Bitlisli İdrisinin getirttiği Kürtler arasında ne dil, ne kültür ne tarih bağı vardır.

Ünlü Türkmen boylarından Karakeçili aşiretinin Batı’daki kolu Türkçe konuşurken Urfa bölgesindekiler Kürtçe konuşmaktadırlar.

Küresinliler Samsun bölgesinden Van civarına yerleştirilmiş Türkler olmalarına karşın zamanla dillerini yitirmişlerdir.
Kürt kökenliler ile sonradan Kürtleşenler arasında bir statü farkı bile oluşmuş idi. (1)

(Devamını da oku)Image
(2)- +++Van çevresindeki Kürt aşiret reislerinden Kinyas Kartal, Kürtleşmiş Türkler ile ilişki kurmadıklarını, onlara kız vermediklerini dile getirmiştir. ➡️➡️➡️(Bakınız: Macit Gürbüz; Kürtleşen Türkler, s. 149).

Örneğin, Türkan adı Türkler anlamına gelen aşiret bile Kürtleşmiş bulunuyor. Kürdili oymağının da Barak Türkmenlerine bağlı olduğu biliniyor. Öz Türk boyu olduğu adından bile anlaşılan Döğer aşireti de Urfa bölgesinde Kürtleşmiştir.

Ayrıca Gaziantep ve Kilis dolaylarında Musabeyli, İlbeyli, Okçu İzzeddin boyları; Şanlıurfa’da Torunlar; Sincar Dağı çevresindeki Saçlılar; Sekiz Büklüler, Amik Ovası’ndaki Kırıklar ve hatta Akkoyunlu, Karakoyunlu gibi büyük Türk boyları bugün Kürtleşmiş durumdadır.

Sivas yöresinde Koçgiri diye bilinen büyük aşiret de bâzılarınca Kürt sayılıyor. Gel gör ki dünya çapında bir otorite olan Türkiyatçı İrene Melikoff bu bölgede yaptığı araştırmada bunların Türk kimliğini net biçimde tespit etmiştir.

Ermeni halkı, milâttan öncesinden beri Kuzeydoğu Anadolu ile Kafkas hattında yaşamaktadır. En eski Hristiyanlardan biri Ermeni halkıdır ve bunlar dinlerini asla terk etmemişlerdir. Türkler bölgeyi ele geçirdikten sonra Ermenilerle dost olarak yaşamaya başlamışlardır. Osmanlı Devleti, Türkmenleri topluca katlederken; Ermenileri “Millet-i Sâdıka (Sâdık Millet)” ilan etmiş, devletin yönetim katında bunlara her türlü olanağı tanımıştır. Meşhur 1915 sürgünü; Ermenilerin devlet içinde olay çıkarmaması için yapılmıştır. Zaten İstanbul'da sefa süren 100 binin üzerindeki Ermeni tehcirden muaf tutulmuştur ve hatta Anadolu'da bulunan akrabasını da İstanbul'a getirmişlerdi.

Doğu'da çok az sayıda Ermeni ise Kürt ve Alevi aşiretler içinde saklanmıştır. Bunların sayısı da 40 bin kadar olduğunu Kürtleşen Ermeniler kitabından öğreniyoruz.
Yani tehcirden kaçanlar, kendilerini gizleyenler, oldukça sınırlı sayıdadır. Kalan Ermeniler, devletin ve halkın bilgisi dâhilinde kalan ailelerdir. Bunları Alevilerin içine gizlenmiş olarak göstermek tarihi çarpıtmaktır.

Kürtler ise tarihte, adı çok az geçen Turani bir kavimdir.
M.Ö. Dönemdeki tarihçiler Kürtlere için Turanidir demişlerdi, Mısırlılar Turani bir ırk demişlerdi, Herodot, Turani bir ırk demişti. Ve yine Anabiritanica Ansiklopedisi 1916 yılına kadar "Kürtler Turanidir" diye yazmıştır. Bu tarihten sonra aniden kaldırdılar!
Günümüzde dünya çapında tarihçiler, arkeologlar, dil bilimciler, nümismatikçiler de Kürtler Turanidir diyorlar. İngiliz Rawlinson'dan FRANSIZ Oppert'e kadar hepsi Kürtler Turanidir diyorlar.
➡️➡️➡️konuya dair Prof dr Mehmet Bayrakdar/ Yeditepe Ünv Öğr üyesi / Medler ve Türkler kitabında geniş referanslı analizi bulacaksınız.

Tarihi realitenin ışığında günümüzde Kafkasya coğrafyasında ve ön Asya'da yüzbinlerce Kürt yaşamakta ve ağırlıkla kurmanc lehçesi ile ülkenin hakim dilini birlikte kullanmaktadırlar.

M.Ö 1000 yıllarında Ukrayna'nın Batı'sında Dinyester Irmağının kuzeyinde Ternopil şehrinde bir Kürt beyliğinin yaşadığını Ukraynalı araştırmacı E. Albay Valeri Stesyuk ortaya koymuştu. ➡️➡️➡️(Prof Anıl Çeçen hocanın Türkiye'nin B PLANI kitabında geniş analizi var)

Ve yine: bugün Azerbaycan'dan Rusya'ya, Ukrayna'dan Kazakistan'a, Tacikistan'dan Kırgızistana, Türkmenistan'a kadar her ülkede onbinlerce Kürt yaşamaktadır. Azerbaycan'a gidenler bilir, Kelceber, Kubatlı, Laçin, Gence şehirlerinde azda olsa Kürtler var , yine Kazakistan'ın Çimkent bölgesinden, Tacikistan'ın Dangara eyaleti ve Klobi gibi şehirlerinde de Kürtler halen yaşamaktadır.
Hala ülkemizde kız alıp verme ile çok büyük ölçekte bir akrabalık bağı kurulmuştur.
Tüm bunlardan kültürel farklılaşma olsa da Kürtlerin de bir Türk boyu olduğu ortaya çıkıyor.
Nitekim Macar Prof Németh Gyula'ya göre; Macaristan'ın kuruluşunda yer alan 7 Türk boyundan birinin adı Kürttür. Bunlar Mezopotamya'dan değil Ortaasya'dan Türkistan'dan Orta Avrupa'ya gitmişlerdi.
Bu boyların isimleri ise şunlardır:
"Kabar, Kürt, Gyarmat, Taryan, Yene, Ker ve Keszi" +++Image
(3)-+++ bu 7 Turanı boy Macaristan'ı oluşturmuşlar.
➡️➡️➡️(Kaynak, Gyula Németh/Atilla ve Hunlar kitabı ve yine , Büyük tarihçi Zeki Velidi Togan'ın /Umumi Türk Tarihine Giriş, İş Bankası yayınları, sayfa, 218)

Anadolu'ya ise Sakalar/İskitlerden sonra ve Sakaların sayesinde Kafkasya'dan ve bir kolu da Hindistan'dan ve İran'dan gelen Kürtler Doğu Anadolu’nun dağlık kesiminde yaşayan göçebelerdi zamanla şehirleştiler ➡️➡️➡️(Prof Dr Mehmet Bayraktar/Medler ve Türkler) Devlet kuramadılar ama 1520'den sonra aşiret reisleri bölgesel güç kazanmışlardır.

Ve yine; Kürtler inanç olarak İslâm’ın Şâfii kolundandır. Tarikat olarak da büyük ölçüde Nakşibendîliği seçmişlerdir. Bu yönüyle de Aleviler ile Kürtler arasında derin uçurum bulunmaktadır.

Özetle;
Osmanlı'da 1517-1520 Bitlisli İdris fermanlarıyla Anadolu'ya getirilip çeşitli imtiyazlar verilen Kürtler ile bölgede çok daha önceden beri yerleşen Türkmen-Oğuz aşiretlerinin bir kısmı, son 300 yıllık süreç içerisinde çeşitli etkileşimlerle ve siyasi sebeplerle benzeşmiştir.

➡️➡️➡️Ali Rıza Özdemir'in Kayıp Türkler/Kürtleşen Türkmenler kitabına göre, Horosan üzerinden asırlar boyu Anadolu'ya taşınan 1500 kadar Türkmen/Oğuz aşiretinin 1/5 i dil farklılaşması yaşayarak "kürtleşmiştir".
1924 yılından sonra ise;
Türk-Kürt evlilikleri 3.7 milyonu aşmıştır. Bunlar iki çocuk yapsa minimum 10-12 kişilik bir akraba, çekirdek aile oluşmuştur.
3.7 milyon ile çarparsak da 40 milyon akraba oluşmuştur. Dünya'nın en büyük Kürt nüfusu ise İstanbul'da yaşamaktadır.
Hdp/pkk gibi etnik bölücü projelerinin tutmaması da bu akrabalık ve kaynaşma yüzünden olduğu açıktır. Çünkü bu akrabalık, ilişkisi halen devam etmektedir. Türk-Kürt evliliği devam etmektedir. Herhangi bir dükkana girerken bunun sahibi Türk mü, Kürt mü diye kimse sormamaktadır. Ticari ilişkiler ve komşuluk ilişkileri de devam etmektedir.

Olay tam da Prof Dr Mustafa Aksoy'un dediği gibidir. Hoca tivitinde şöyle demiştir:
"Ben Avşar boyunun Torun oymagından yani aşiretindenim. Bizim aşirette Kürtçe, Zazaca ve Türkçe konuşanlar var. Aşiretimin bazıları Sünni bazıları Alevi. Bu durumda benim aşiretim ne oluyor? Bu soruya sağlıklı cevap verilirse Türkiye'deki kimlik sorunu çözülür."
⏬⏬⏬


ANADOLU ALEVİLİĞİ

Anadolu’daki Alevilik özü itibarıyla Türk kimliklidir. Bu topraklardaki Aleviliğin kendisini anlatma aracı, “bağlama”dır. Bu saz Türk’e özgüdür. Aleviler, bağlamayı kutsamış; ona “Telli Kur’ân” denilmiştir. Kürtlerde bağlama olmadığı gibi onun kutsanması da yoktur.

Anadolu Alevilerinin ibâdeti olan Cem töreni de Türkçe ibâdet biçimidir. Bu topraklarda asla Kürtçe Cem yapılmamıştır. Bugün Kürt Alevisi diye bilinen veya kendilerini öyle sananlar bile cemlerini Türkçe yapmaktadırlar. Sâdece bu olgu bile Kürt Alevisi olmadığını bunların Türk Alevisi olduğunu göstermeye yeter.
➡️(Bakınız Boyasını Kazıyınca/İbrahim Okur)

Yine Anadolu Aleviliğinin “Yedi Ulular” diye kutsadığı ozanların tümü Türk’tür.
Seyyit Nesimi, Hatayi (Şah İsmail), Yemini, Virani, Pir Sultan Abdal, Fuzuli, Kul Himmet Türkçe yazan ozanlardır.
Günümüzde bile Kürt kökenli bir Alevi ozanı yoktur. Anadolu Alevilerinin kutsal kişileri arasında Kürt kökenli kimse bulunmamaktadır.

Kürtlerde kadının durumu ile Alevilerde kadının durumu birbirine hiç benzememektedir . Ayrıca sivil yaşam modeli de birbirine taban tabana zıttır.

Bu yüzden Anadolu’da dikkat çekecek bir kitle olarak Kürt Alevisi veya Alevi Kürt olmamıştır. Bu terimler, son yirmi-otuz yılda ortaya çıkmıştır. Bir taraftan Osmanlı zihniyetindeki resmi tarihçiler; bir taraftan, Alevileri de Kürt göstermeye çabalayan Hdp/pkk vb ideolojik projeleri Alevi Kürt terimini icat etmişler aklınca Alevileri de etnik bölücü projelerinde kullanmayı amaçlamaktadırlar. Lakin aklıselim kürtlerde, aleviler de bu tuzağın farkındadırlar. +++Image
Read 4 tweets
Jun 29
TUNUS
1- Halkı % 100 müslümandır.
2- Cumhurbaşkanını halk, başbakanı parlamento seçiyor.
3- Nüfusu 9 milyon. Ülkede 35 üniversite, 80 kolej var. Her branşta eğitim veriyorlar. İlkokul'dan doktoraya kadar tüm eğitim ücretsiz.
4-Aile planlaması yasası, 1956'da hazırlanmış. Bu yasa gereğince her aile 3'ten fazla çocuk yapamıyor.
5- Resmi nikah, tek geçerli aile sistemi. İmam nikâhlı ikinci eş yasalarla yasaklanmış.
6- Ülke, çevre değerlerini kabul ettiğinden her yer tertemiz. Çünkü çevreyi kirletenler hapis cezası ile cezalandırılıyor.
7- 800 gr ekmeğin fiyatı 30 kuruş, Bir kg dana bifteği 13 TL.
8- Bu ziraat ülkesinin ihracat malları zeytinyağı, tahıllar, portakal, limon, ton balığı.
9- İthalat çok yüksek vergilere tabi.
10- Türban, resmi daireler ve eğitim kurumlarında yasak, ancak sosyal yaşamda serbest.
11- Yılda bir kez ağaç festivali düzenleniyor. Festival sırasında herkes bir ağaç dikiyor.
12- Yılda bir kez dağa tırmanma festivali düzenleniyor. Her ülkeden bu ülkedeki boynuz dağına tırmanmak için turistler akın ediyor.
13- Ülkede 60 milyon zeytin, 3.5 milyon portakal ve 800 bin adet limon ağacı var.
14- Din ve devlet işleri tamamen birbirinden ayrı. Tam bir laiklik abidesi.
15- Başkentin ana caddesinde, kocaman bir posterde, bir kadın polisin, 3 çocuklu bir hanımı trafikte yönlendirişi resmedilmiş.
16- Bu posterin altında şöyle yazıyor: ''Ülkemizdeki iş kadınları, sokak düzenimizi sağlamakta baş etkendir."
17- Her öğrencinin birinci lisanı Arapça, ikinci lisanı Fransızca. Bunun haricinde, isteyenlere 5 yıl İngilizce eğitimi veriliyor.
18- Ülkenin dış borç gibi bir derdi yok.
19- Her taraf çiçek, çimen ve ağaçlarla süslenmiş. Bunları koparan, yolan, sertifikasız ağaç kesen herkese hapis cezası veriliyor.
20-Kedi, köpek çok sevilir, sahiplenme çok yüksektir.
21- Bir şoförün aylığı 400 dolar. Bunun dörtte ya da beşte birini kiraya veriyor. Kalanı ile kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyor ve para biriktirebiliyor.
22- Emeklilik yaşı 60 olarak belirlenmiş. Her vatandaş vergisini vermekle gurur duyuyor.
23- 50-60 bin kişilik üstü kapalı futbol stadyumları var.
24-Devlette yolsuzluk bilinmez, halk eğitimli ve dürüsttür.
25- İthalattan çok, yerli üretime önem veriliyor.
26- Kentlerdeki duvarlarda, sanatçıların yaptığı, bizde bazı çevrelerin ''müstehcen'' bulma ihtimali olan kadın resimleri yer alıyor.
27- Art deko tarzı süslü mimariyi yansıtan eski binalar çok iyi korunmuş durumda.
28- Halk sürekli çalışıyor ve üretiyor. Lüks ve ihtiras peşinde olan yok. Kazanç ''eşitlikçi'' bir biçimde paylaşılıyor. Bu, yaşamlarından belli oluyor.
29- Bu ülkede ezan okunurken mutlaka durup dinlersiniz. Zira hiçbir minarede sonuna kadar açılmış, yarısı da patlak hoparlörler yoktur. Müezzin şerefeye kadar zahmet edip çıkar ve oradan okur. Ve gerçekten çok güzel okur, herkes de onu dinler.
30-Kadınlar yasalar önünde gerçekten birinci sınıf vatandaştır. Mirasta kız çocukları daha önde tutulur. Kadın istemediği sürece boşanmak çok zordur. Veee en çarpıcı fark da şudur:
Bir kadına arabanızla çarpıp yaralarsanız, alacağınız ceza, erkeği yaraladığınız zaman alacağınız cezadan yaklaşık
%50 daha fazladır.
31-Çöldeki bedevi bile ana dili gibi bir yabancı dil konuşur.
32-Kanun ve kurallara uyulur. Çölde LandRover'la turistleri safariye götüren şoför, dümdüz ve kaymak gibi bir asfalt yolda günlerce, saatte 60 km. hızın üstüne çıkmayarak beni deli etmişti.
33- Ne tarihi dokuları, ne de cennet gibi bir doğaları var. Aslında, yılan, akrep ve çölden başka hiçbir şeyleri yok. Ama Şubat'ta da Mayıs'ta da, Eylül'de de, Kasım'da da, her taraf turistle doludur.
34-Zeytin ağacı ve zeytin üretimi neredeyse bizim kadardır.

Hani Müslüman ülkelerden örnek aranıyor ya?
Türkiye, Mısır falan deniyor ya?
Neden kimsenin aklına "TUNUS" gelmiyor.
O Tunus'un efsanevi kurucu lideri Burgiba tam bir ATATÜRK hayranı ve ülkeyi şekillendirirken, birebir ATATÜRK’ÜN fikirlerini esas aldığını defalarca beyan ettiğini biliyor muydunuz?

+++
indyturk.com/node/474506/t%…
serbestiyet.com/gunun-yazilari…Image
Bizimkiler, Mısır'ı (İhvanı, yobaz Müslüman kardeşleri örnek alacaklarına) Maliki mezhebinden ve tamamen seküler Tunus'u örnek alsınlar.
İlk fırsatta gidip göreceğim ülkelerden biri.


Image
Image
Image
Image
Tunus'tan anılacak çok önemli dersler var. Özellikle yarı başkanlık sistemine geçmek için yapılan yeni anayasa referandumundan sonrası oluşan hukuksuz diktatörluk sistemi dünyaya da acı bir ders niteliğinde....
serbestiyet.com/gunun-yazilari…
Read 6 tweets
Jun 25
"Bu topraklarda binlerce yıldır Kürtler yaşıyor, Türkler Orta Asya'dan gelen işgalciler, Med Devleti Kürtlerin atasıdır" diyen Kürtçülere okutunuz...
Kitabın adı; ALEXIAD.
Alexiad, Anadolu tarihini öğrenmek isteyen her bireyin sahip olup okuması gereken bir kitaptır ve Anadolu tarihi açısından son derece önemli bir eserdir.
Alexiad, Bizans İmparatoru Alexios Komnenos un kızı Anna Komnena tarafından yazılmış, 11 ve 12. Yüzyıllardaki Anadolu Tarihini konu alan bir eserdir.
Lakin, eserde kendilerini Anadolu'nun gerçek sahibi olduklarını zanneden Kürtlerden, Kürt halkından hiç bahsetmez.
Bakınız bu çok önemli bir husus. Zira Alexiad'da Bizanslılardan, Araplardan, Türklerden, Farslardan, Gürcülerden, Ermenilerden bahsedilir.
Hatta Peçenekler, Uzlar, Kumanlar'dan bahsedilir. (yani Türkler ayrıntılı olarak aktarılır).
Galatlı Keltler'den dahi bahsedilir.
Ama Kürtlerden bahsedilmez
Yoksa Anadolu'da Kürtler yok muydu? Hani 5000 yıllık Kürt Tarihi(!) nerede? Medlerin, Asurluların akrabası ve ardılı(!) olan Kürtler, döneminin en muteber tarihçisi Anna Komnena'nın hiç dikkatini çekmemiş nedense?
Yoksa tarihçi prenses Anna Komnena bir faşist(!) miydi?
Ya da Kurtler zaten Türk ırkının bir kolu muydu?
Bunun başka bir izahı olamaz(!).
Atilla DemircioğluImage
Atilla bey haklıdır zira Med yazıtlarını okuyup, bu yazıt Macarca Fince dil grubundan sondan eklemeli Sakaca iskitçe Türkçe'dir diyen Fransız dilbilimci J. Oppert idi.
CIA projelerinden başımızı kaldırabilirsek göreceğimiz manzara budur.
Read 4 tweets
Jun 23
EKONOMİ BAKANI MEHMET ŞİMŞEK HANGİ DEVLET ADINA ÇALIŞIYOR??

İngiliz Exeter(1) Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan, 1993-1997 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçiliği'nde CIA ajanı personele danışmanlık görevinde bulunan, 2000-2007 yılları arasında yönettiği para çantası değeri 1,6 trilyon Dolar olan Merrill Lynch(2) şirketinin Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika Bölge Sorumlusu iken 2001 krizinin çıkması için 10 Milyar Dolar sıcak paranın Türkiye'yi bir gecede terk etmesi işlemini yürüten, İngiliz(3) ve maalesef Türk yurttaşı da olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ivedilikle istifa etmeli, Türk yurttaşlığından çıkarılmalı ve sınır dışı edilmelidir.+++

E. Binbaşı merhum Erol Bilbilik'in 14 yıl önceki programının tamamı linkte
1- 🚩Değerli Dostlarımız,🚩

Sayın Zahide Ertaş'ın gönderdiği, rahmetli dostum *Erol Bilbilik'in* Mehmet Şimşek'in kimliği ve geçmişte ülkemizin Londra bankerleri tarafından soyulması konusundaki hizmetlerini açıkladığı, müthiş bilgi dolu yazısı en geniş şekilde yayılmalıdır.

İletmeniz için teşekkür ediyorum.

Saygılarımla,
Haluk Dural
Milli Merkez Genel Sekreteri

MEHMET ŞİMŞEK İSTİFA ETMELİ, SINIRDIŞI EDİLMELİ...

NEDEN Mİ..?

OKUYUNUZ..!

*14.4.2008 - Mehmet Şimşek Sınırdışı Edilmelidir!*

İngiliz Exeter(1) Üniversitesi'nde yüksek lisans yapan, 1993-1997 yılları arasında ABD Ankara Büyükelçiliği'nde CIA ajanı personele danışmanlık görevinde bulunan, 2000-2007 yılları arasında yönettiği para çantası değeri 1,6 trilyon Dolar olan Merrill Lynch(2) şirketinin Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika Bölge Sorumlusu iken 2001 krizinin çıkması için 10 Milyar Dolar sıcak paranın Türkiye'yi bir gecede terk etmesi işlemini yürüten, İngiliz(3) ve maalesef Türk yurttaşı olan Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ivedilikle istifa etmeli, Türk yurttaşlığından çıkarılmalı ve sınır dışı edilmelidir.

Türk halkının tarifsiz acılar çekmesine, yüzbinlerce yurttaşın bir gecede işsiz kalmasına, bir gecede yarı yarıya yoksullaşmamıza neden olan bu kişi, sınır dışı edilene kadar savaşımı sürdürmek Türk gençliğinin birinci görevidir.
Erol Bilbilik'in durumu tüm açıklığıyla gözler önüne seren yazısı okunmalı, Bu yazı Bilgisayar’a aktarılmalı, e-posta zincirleriyle herkes bilgilendirilmeli,

İmza kampanyaları yapılmalı,

Yürüyüş ve eylemler yapılmalı,

Türk halkından bu ihaneti bilmeyen kalmamalı,

Mehmet Şimşek yurttaşlıktan çıkarılıp sınırdışı edilene dek eyleme devam edilmelidir.
Tekrar ediyorum, bu görev Türk Gençliği'nin sadece öncelikli değil, birinci görevidir.

(1) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bu okulda yüksek lisans yapmıştır. Okul gelişmekte olan ülkelere ılımlı muhafazakâr yöneticiler yetiştirmesi ve İngiliz Haber alma Teşkilatı tarafından kontrol edilmesiyle tanınır.

(2) adresinde kendi kaleminden doğrulanabilir.

(3) İngiliz yurttaşı olmak için Kraliçe'ye sadakatle bağlı kalınacağına yemin etmek gerekmektedir.

***

*Mehmet Şimşek’in Bakanlığı Kabul Edilemez*

Mehmet Şimşek; 1 Ocak 1967’de, Batman iline bağlı Ercüş İlçesi’nin Arıca Köyü’nde doğdu. Ercüş Lisesi mezunu. 20 Ocak 1990’da, ABD uyruklu Annalise Granwald ile evlendi. Granwald, 1971’de ABD Wisconsin Eyaleti’nde doğmuş. Finans eğitimi almış. Şikago’da bir buçuk yıl kadar finansal analistlik yapmış.

Şimşek, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi SBF’de yaptı, İktisat Bölümü’nü 1983’te en yüksek ikinci ortalamayla bitirdi. Etibank bursuyla gittiği İngiltere’deki Exeter Üniversitesi’nde Finans ve Ekonomi dallarında yüksek lisans (mastır) yaptı.

1993’te Türkiye’ye döndü ve Etibank’ta işe başladı. Kısa süre sonra ABD Büyükelçiliği’nde Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapılan bölümde ekonomi danışmanlığına başladı. Bu göreve binlerce kişi arasından seçilerek geldi ve 1997 yılına kadar 4 yıl süreyle çalıştı. Nisan 1997’de ABD’den oturma izni alarak New York’a yerleşti. UBS Bank’ın Hisse Senetleri Analiz Kısmında çalıştı.

Bu işten ayrılan Şimşek, 1998 başında İstanbul’a döndü ve Bender ve Deutsche Menkul Değerler Şirketi’nde 2 yıl kadar çalıştı. 2000 yılı başında Merrill Lynch’ten gelen teklifi kabul ederek Londra’ya yerleşti. Sorumluluk alanları Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i kapsayan Akdeniz bölgesi ve 2001 yılı ortasından itibaren eklenen Rusya, Polonya ve Çek Cumhuriyeti olmak üzere, uluslararası Merrill Lynch yatırım şirketinin makro analizler yapan bölümünde çalışmaya başladı. 2005’te Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgeleri Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığı’na getirildi. +++mehmetsimsek.gen.tr
2- Mehmet Şimşek, AKP’nin kurulduğu günden itibaren kendisi gibi Exeter Üniversitesi’nde mastır yapmış olan Abdullah Gül ve onun aracılığıyla da Ali Babacan, Nazım Ekren ve Şaban Dişli ile yakınlık sağladı. Şimşek, Recep Tayyip Erdoğan ile ilk defa 2005’te Londra’daki bir Avrupa Birliği zirvesinde karşılaştı. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden önce Gül, Babacan, Ekren ve Dişli Şimşek’i milletvekili adayı olarak R.T. Erdoğan’a teklif etti. Gaziantep listesinden 1. sırada aday gösterilen Şimşek 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Milletvekili seçildi. 29 Ağustos 2007’de Başbakan R.T. Erdoğan tarafından açıklanan 60. Hükümet’te Hazine’den Sorumlu Devlet Bakanlığı’na getirildi.

*
Mehmet Şimşek, 9 Ağustos 2006 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.7.2006 gün ve 2422 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Şimşek’in eşi Annalise Şimşek (Granwald), 2 Temmuz 2007 tarihinde onaylanan Bakanlar Kurulu kararında “403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 2383 sayılı kanunla değişik 22. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığı’nın 26.6.2007 gün ve 9985 sayılı kararıyla Türk Vatandaşlığı’nı korumasına izin verilmiş olup aynı zamanda Birleşik Krallık vatandaşıdır.” şeklinde ifade edilmiştir.

Böylece Annalise Şimşek, eşinden 1 yıl sonra ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinden 20 gün önce Türk Vatandaşı yapıldı ve Amerikan, İngiliz ve Türk olmak üzere 3 ülke vatandaşlığına sahip oldu. +++
Read 10 tweets
Jun 14
Truva Atı Bahçeli / Zahide UÇAR

Bahçeli’nin tutumuna hala şaşıranlara çok şaşırıyorum. Nedenlerine gelince;

Kendisini “Arka Bahçeli” olarak tanımladığım bu şahsın karnesine bir bakalım:

1.  Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan Gül’ü aday yapmayacak, o günün koşullarında daha kabul edilebilir bir aday gösterecekti. Bahçeli sahneye çıktı. Erdoğan’ı Gül’ü aday yapmaya mecbur bıraktı. Partilileri de; “-Gül seçilirse, Erdoğan-Gül çatışması çıkar. Parti bölünür. O nedenle Gül’ün adaylığını destekliyoruz” diye kandırdı.

2.  F-CİA kumpaslarını meşrulaştırarak, Ergenekon-Balyoz- Casusluk ve türevi kumpasları;

“Yargıya saygılıyız” korosuna katılarak destekledi. Partililerin kumpasla esir alınanlara destek vermesini engelledi. AKP bile kumpası itiraf etti. Bahçeli utanmadan; “darbeciler temizlensin” demeye devam etti. Kendi partisinin vekili olan Engin Alan ve ailesi bu ihanete isyan etti.

3.  Erdoğan hastalandı. Bahçeli geçmiş olsun demenin çok ötesinde; “Erdoğan’a bir şey olursa ülkede kaos çıkar” dedi. Biz bir muhalefet liderinin, iktidar partisi liderine bir şey olursa bu ülkeyi yönetemeyiz açıklamasını Cumhuriyet tarihinde ilk defa duyduk. O açıklama aslında Bahçeli’nin siyaseten görevli olduğunun açık itirafıydı.

4.  Bahçeli Cumhuriyet düşmanı, İngiliz istihbaratı okulundan mezun olan Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Cumhurbaşkanlığına aday gösterdi.

5.  Bahçeli, seçimlerin sonucu alınır alınmaz; “yeniden seçim” diyerek AKP’ye yol gösterdi. AKP’nin tek başına iktidar olmasını sağladı.

6.  Meclis başkanlığı seçiminde, bir Cumhuriyet düşmanının meclis başkanı olmasını sağladı. CHP’nin tekliflerine kapıyı kapadı. MHP’nin adayını destekleyelim teklifini bile reddetti. AKP’nin elini rahatlattı.

7.  AKP’ye karda zincir, yağmurda şemsiye, fırtınada paravan oldu. İktidara talip olmayarak muhafazakar seçmeni çaresiz bıraktı. Daha doğrusu, seçmeni AKP’nin kucağına iteledi.

Oysa AKP’nin tek alternatifi MHP idi. Muhafazakar seçmen CHP’ye oy vermez. Bu bilinen bir durumdur. AKP siyasetinden bıkan seçmenin tek gideceği adres MHP’dir. MHP gerçek bir muhalefet olsaydı birinci parti olma şansı bile vardı. Bahçeli MHP’yi bitirme görevini almış olmalı ki, kimsenin yapamayacağı bir yöntemle, MHP’yi bitiriyor.

Yeni misyonu da AKP ile birlik olup, adı kalan Türkiye Cumhuriyeti Devletini, “İmam darbesiyle” Ortadoğu karanlığına gömmektir.

Soğuk savaş döneminde Amerikan milliyetçiliği desteklendi. MHP Türkçülükten Türk İslam sentezine evrildi. Türklük bir ırk bilincidir. Din ise sadece bir millete ait olmayıp, evrensel niteliği olan bir inanç sistemidir. İkisini bir araya getirmek Türk milletine yapılan büyük bir Amerikan oyunudur. İnanan insanların din üzerinden tuzağa düşürülmesidir. Dinin karşısına veya yanına başka simgeleri koyarsanız, o simgenin silinmesi kaçınılmazdır. O nedenle de din ile Türklük aynı torbaya atılarak, Türklük şuurunun eritilmesi hedeflenmiştir. Eritemediklerini eritme görevini de ARKA Bahçeli üstlenmiştir. Türk İslam sentezi ,“ılımlı İslam’ın” bir başka versiyonudur. Bütün Türklerin ortak simgesi olan bozkurt yerini üç hilal aldı. “Tanrı dağı kadar Türk” sözünün yerini; Hizbullah, El Kaide, Milli Görüşçüler ve şimdilerde İŞİD terör örgütünün bile kullandığı bir slogan aldı. Neydi o slogan?

“Kanım aksa da zafer İslam’ın”…

Yalnız her üretimin defolu ürünleri de vardır. MHP ABD milliyetçiliğine, ılımlı İslam’a evrilirken, milli refleksleri yüksek olan, Türklük şuuruna sahip bir kesimin doğmasına da engel olamadı. Bu kesim Türk Devletleri ile ilişkiye geçiyor, ekonomik, kültürel alanda bir birlikteliği savunuyordu.

Küreselleşme Baronları, ulusalcılık ve milliyetçiliği hedef alırken, mikro milliyetçiliği kaşıyarak, ulus devletleri hedef alıyordu. Türkiye’de Türk Milliyetçiliği ve ulusalcılığın hedef alınmasının nedeni, devleti din ve mikro milliyetçilik üzerinden parçalarken, direniş merkezlerini de yok etmektir. Bahçeli küresel çetenin hedefi olan Türk milliyetçiliğini tasfiye etmekle görevli bir Truva atıdır. (1)Image
2-+++ Gerçek milliyetçiler, Türklük şuuruna sahip olanlar, bu alçak oyunu bozmakla yükümlüdür.

Sizlere 21.09.2006 yılında yazdığım bir yazıyı sunuyorum. Bahçeli daha o günlerde parti simgelerini AKP’ye teslim etmişti. İşte o yazım:
guncelmeydan.com/pano/truva-ati…
Image
3- 1969 seçimlerinde MHP %3 oy alıp bir milletvekilini (Türkeş) Adana'dan çıkartabilmişti.
1969'da Konya'dan Bağımsız milletvekili seçilen Erbakan ise 17 arkadaşıyla Milli Nizam Partisini kurmuştu.
İki kurucu lider de ilk defa 1969'da
ilk seçimine giriyor ve ancak kendilerini seçtirebiliyorlar o da zar zor...
Bunlardan biri zaman içinde büyüyor ve türev partilerle %50'lere kadar oyunu arttırıyor. Diğeri ise onun getir götür işlerini yapan sarayın taşeron partisi pozisyonuna düşürülüyor...
Bu işte bir gariplik yok mu?...
_____________
--------------
MHP, 30 yıl sonra 1999 seçimlerinde %18 oy alıp DSP'nin arkasından 2. Parti olup Ecevit ile koalisyonu kurmuştu.
Bugün Türk Milliyetçilerinin oy potansiyeli %30'u aştı ancak bölünmeler yüzünden etkisi azaldı. Bu da bizim ayıbımızdır.
Zira bugün mecliste 47 milletvekili bulunduran 7 Parti'nin toplam oy oranı sadece 2.48 'dir. Yani MHP kadar vekil çıkarttılar İYİ Parti'den fazla vekil çıkarttılar ve hepsi %2.5 bile değil. ...
______________
---------------
Günümüz Türkiye'sinde kendisini Atatürkçüyüm, Türk Milliyetçisiyim diye tarif eden kitle %65'tir (Area araştırma).

2022 rakamlarına göre partiler bazında kendisine Atatürkçüyüm, Türk Milliyetçisiyim diyen AKP seçmeni %40,
MHP seçmeni %94,
İYİ Parti seçmeni %80,
CHP seçmeni ise %70'dir.

Açıkça görülüyor ki, büyümek isteyen parti, kendisine Atatürkçüyüm ve Türk Milliyetçisiyim diyen havuzdan oy alabilir (Diğer %35'de ise kısmi azınlıklar, kürdistancılar ile Tarikatçılar var).

Hem %35 lik, hemde %65 lik havuzdan oy alınamayacağı ortadadır. Bazı partilerde ki kırılmalar, oy kaymaları her iki havuza birden saldırmaları yüzündendir (Örnegin İYİ Parti; Hem Atatürk'ün yolunda hem Hz Ömer'in, Saidi Nursi'nin yolunda olunamayacağını %17 lere çıkan oylarını önce %8 sonra %4'e düşürerek acı bir şekilde tecrübe ettiler).

Gelinen bu noktada gerçek Atatürkçüler ve Türk Milliyetçileri samimi ve sapasağlam fikirleriyle hangi siyasi ve kültürel kuruluşta olurlarsa olsunlar birlik olmalıdır. Hatta bu birlik zorunluluktur düşüncesindeyim.

Atatürkçülük ve Türk Milliyetçiliği iddiasında bulunan siyasi partiler ve liderleri, fikirlerinde "SAMİMİ" olup aralarındaki parti rekabetini,
"benim dediğim olacak düşüncesini", "dediğim dedik tavırları" bir kenara bırakarak bir araya gelip,
"MİLLİ BİRLİK MUTABAKATI" hazırlamalı ve yeni Anayasa Projesini reddetmelidir.
Bu mutabakata, başta MHP, Zafer Partisi, İyi Parti ve CHP olmak üzere bütün Atatürkçü, Ulusalcı, Türk Milliyetçisi partiler, gruplar ve oluşumlar destek vermelidir ve özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir çatı kurulmalı, Atatürkçü ve Türk Milliyetçisi birini Cumhurbaşkanı seçmelidir (Örneğin Mansur Yavaş, Ümit Özdağ).

Aksi halde,
Umutsuz, bölünmüş, parçalanmış Atatürkçüler ve Türk Milliyetçileri slogan atarak, "Irmağın akışına ölürüm Türkiyem" ile "İzmir Marşı" söyleyerek yok olup gideceğiz.!Image
Read 4 tweets
Jun 14
GİRİŞ:
İngiliz-Arap işbirliğiyle, 1. Dünya Savaşı'nın tam ortasında Arapların Osmanlı ordusunu türlü çeşitli hilelerle, işkencelerle çölde yok etmesi, hatta Hastanelerdeki yaralı Türk askerlerinin bile diri-diri karnının yarılması sonrası yaşanan büyük vahşetten kahrolan bütün Osmanlı subayları Araplardan nefret etmiştir. İşte bu yüzden "ne Şam'ın şekeri ne Arabın yüzü" denilmiştir.
İşte bu yüzden,
"Türk çocuğu artık Arap çölleri için kanını dökmeyecektir." demişti Kut'lu Bilge, Mustafa Kemal Atatürk
________________________________
ÖZET:
Tarih ders kitaplarımız
Anadolu'daki binlerce yıldır varolan, Kuganlarıyla, Taş Babalarıyla, Balballarıyla, Kaya Resim ve Yazıtlarıyla, Tümülüsleriyle var olan, Ön Türkleri anlatılmadığı gibi... Emevilerin, özellikle Kuteybe Bin Müslim'in Türk katliamlarını da anlatılmaz.. .
Özellikle 670 ile 740 arasındaki Türk-Arap savaşları sansürlüdür! ...
Ama Mengü Han'ın emriyle Hülagü Han'ın ordusu 1258 yılında Bağdat'ı ve Abbasileri ezmesi Halife el-Müstasım'ı atlara çiğnetip öldürtmesi hep anlatılır. ...

"Sözde din kardeşlerimiz Araplar" tarafından 670-740 yılları arasındaki 70 yılda yapılan Türk katliamları "Türkistan Fetihleri" diye sunulmaktadır! Maalesef bizim yazarlarda Araplardan aynen alarak, "Emevilerin Türkistan Fetihleri" diye konuyu pazarlamaktadır! (Örneğin: İslam Ansiklopedisi).

O dönem kendi içinde iç kavga yaşayan Türk Kağanlıkları,
Türkişler, Uygurlar ve Kırgızlar, Araplara karşı birlik olmak yerine Arapların işini kolaylastırdıkları için (detay ekte), o dönem Araplar tarafından:

1. 100.000'in üstünde Türk katledilmiştir.

2. 50.000'in üstünde Türk genci köle ve cariye yapılmıştır.

3. Şehirler yağmalanmış, "ganimet" diye halkın her şeyi talan edilmiştir.

4. Tüm zenginlikler, tarihi eserler yok edilmiş, yağmalanmış, çalınmıştır.

5. Dünyanın en büyük katliamlarından biri olan Talkan Katliamı'nda 40.000 Türk'ün kafası kesilerek 24 km yol boyunca ağaçlarda sallandırılmıştır.

6. Aynı şekilde Curcan Katliamı'nda da en az 40.000 Türk'ün nehir kenarında kafaları kesilmiş, nehrin suyu kıpkırmızı olup cesetler yine ağaçlarda sallandırılmıştır.

7. Teslim olan Oğuzların tamamı bağırsakları deşilerek katledilmiş, sağ kalan az sayıda insan köle edilmiş, çocuklar da zorla din değiştirilmiştir.

8. Kütüphaneler yağmalanmış ve mezalim "Cihannüma" dahi görülmemiştir.

9. Bu katliam ve zulümlerle ilgili tek bir cümle ne ders kitaplarında ne de genel tarih ansiklopedilerinde bahsedilmemektedir, lakin faşist dini baskıya rağmen korkmadan yazabilenler, bağımsız Arap ve İran kaynaklarında bu konuya çok geniş yer verildiğini göreceklerdir.

751 yılındaki Talas Savaşı'ndan sonra kısmen Müslüman olan Türkler ile Şaman ve Hırıstiyan Türkler arasında süren iç savaşın adı kafitlik savaşıydı! Müslüman olan Türkler olmayanları kafirlikle suçlayıp yine savaşıyorlardı. Çok uzun ve yıkıcı olan bu savaşları bitirmek için önce Satuk Buğra han sonra 963 yılında toplanan büyük Türk kurultayı ile güneye inen Türklerden 200 bin çadır toplamı islsma geçmiş kendi aralarındaki kafitlik iç savaşını bitirme kararı almışlardır. (Detay için bakınız Türk Tarih Tezine).

Konuya dair daha geniş araştırma yapmak isteyen arkadaşlar İran ve Arap kaynaklarını ekteki bilgiselden alabilirler.

GELİŞME VE SONUÇ
EKTEKİ
"TÜRKLERİN MÜSLÜMAN OLUŞU" ADLI BİLGİ SELİNDE.
Bu bilgisel 2018 yılında Bahtiyar Aydın tarafından Arif Cengiz Erman'ın Şamanizm ve sonra da Göktanrı kitabından alınmıştır.Image
Anlaması hiç zor değil aslında.
#dolu dolu #banamüsade
Read 7 tweets

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3/month or $30/year) and get exclusive features!

Become Premium

Don't want to be a Premium member but still want to support us?

Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal

Or Donate anonymously using crypto!

Ethereum

0xfe58350B80634f60Fa6Dc149a72b4DFbc17D341E copy

Bitcoin

3ATGMxNzCUFzxpMCHL5sWSt4DVtS8UqXpi copy

Thank you for your support!

Follow Us!

:(