İlhami Çiçek ile tanışmamın enterasan bir hikâyesi var. Lise yıllarımda bir arkadaşımın tavsiyesiyle bir Ömer Faruk Dönmez romanı okumuştum. Yazarın üslubu beni kendisine hayran bırakmıştı adeta. Dönmez sayesinde 3 kişiyi tanıdım. Üçünü de bir daha bırakamadım.
Birisi Oğuz Atay birisi Rahmi Kaya diğeri İlhami Çiçek. Dönmez bir Oğuz Atay hayranı. Bunu kendisi de yazıyor kitabında. Zaten üslubu da Atay'a benziyor. Dönmez'in Atay hayranlığı benim Dönmez'e olan sempatim sebebiyle bende bir meraka döndü ve sırf meraktan Atay okudum.
Bir daha bırakamadım ama konumuz bu değil. Konumuz İlhami Çiçek. Dönmez kitabında bir şiirden alıntı yapıyor. Şiir Rahmi Kaya'nın Air isimli şiiri. Şiir hoşuma gitti ve Kaya'yı araştırmaya koyuldum. Kitabını bir sahaf sitesinden bulup aldım ve okumaya koyuldum.
O da ne? Hayran kaldım desem yeri. (Galiba kolay hayret ediyorum :)) Kitabında ayrıca hoşuma giden bir şiir vardı. Adı İktisat Dersleri idi. Ve şiir birisine ithaf edilmişti: "İlhami Çiçek anısına..."
Bunun üzerine Çiçek'i araştırdım. Kitabını birkaç sene evvel Ketebe basana kadar da temin edemedim. Ama şiirleri beni büyülemişti...
İşte budur kimseyi ilgilendirmese de anlattığım 3 hatta 4 tanışıklık hikayesi...
Ömer Faruk Dönmez. Oğuz Atay. Rahmi Kaya. İlhami Çiçek
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Ülkeyi cehalet ve aymazlığıyla yaşanmaz hâle getiren mürekkep gördüğünde irin sanan, kitap görse tuğla yerine koyacak, laftan ve halden anlamaz, kendinden başkasına yaşam alanı bırakmayıp esasen aldığı nefesin dahi ziyan ve israf olduğu yamyam sürüsü versin, verebilirse.
Madem durumları kendilerinde değil de sonuçlarına göre değerlendirip, faydanıza çıkacaksa he deyip zararınıza çıkacaksa istemezük diyorsunuz; ülkeyi dar ettiğiniz, merkep niyetine sırtına bindiğiniz, verdiğinizi vehmettiğiniz üç kuruşla haysiyetini, ...
... ömrünü, hayatını satın aldığınızı zannettiğiniz adamların size olası bir siktir çekişlerinde başınıza gelecekleri düşünüp ona göre davranın.
"Adam olun, başınızı yakarız" şeklinde ucuz bir savunma yapmıyorum. Sadece sizin seviyenize inip anlayacağınızı ...
Gerek dışarıda gerek burada gözlemlediğim bir şey var. Ahalinin felsefeyle ilgisi din felsefesiyle, din felsefesiyle ilgisiyse Tanrının varlığı ve yokluğuna yönelik argümanlarla sınırlı.
Twitterda ve dışarıda felsefeyle ilgili kimi gördüysem (birkaç istisna dışında) ...
... gerçekten sadece Tanrının varlığına dair konuşuyor. Evet Tanrı evrenin en önemli konusu olabilir ama tek konusu değil ki be birader. Tanrıyı ispatladıysan az beri gel de biraz dil, ahlak felsefesi ...
... neyim yaz belki vahyin otantik anlamını bulur da oradan ahlaki bir zemin inşa edersin.
"Türkçe konuşmasıyla hayranlık uyandıran
Duruşu çocuklara örnek olur diye korktuğumuz
Kanamayı durdurmak için gerek duyduklarımızın ilki
Neye acıktığımızı tek fark eden oydu
𝐾𝑎𝑐𝑚𝑎𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑣𝑢𝑟𝑢𝑙𝑑𝑢."
"Kaçı aklındaydı acaba annesinin tembihlediklerinin
En küçük kardeşine en son neyi vaat etti
Fütursuz ömürler kısadır bilmez miydi
Bilmez miydi herkesten iyi bunu
𝐾𝑎𝑐𝑚𝑎𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑣𝑢𝑟𝑢𝑙𝑑𝑢."
"Her kıpırdayan şeye ateş etmek emri alan nemrutun
Silahından fırlayan kurşun değil
Beklentisindeki asit öldürdü onu
𝐾𝑎𝑐𝑚𝑎𝑘 𝑖𝑠𝑡𝑒𝑟𝑘𝑒𝑛 𝑣𝑢𝑟𝑢𝑙𝑑𝑢."
Güzel insanlar güzel kuşlara binip uçuyor bir bir.
Nisa 148: "Allah, kendisine haksızlık yapılan kişinin dışında, kötü sözün açıkça dillendirilmesini sevmez. Kuşkusuz, Allah, Her Şeyi Duyan'dır, Her Şeyi Bilen'dir."
Zaten müslüman olan birisine apaçık yasaklanmış olan x, y, z fiillerinin kötü olduğunu ve a, b, c şahısları tarafından icra edilir olduğunu bir de deliliyle (görsel, video, alıntı vs) yazarak tam olarak yapılmış olunuyor?
Değilleme yapmaktan esası unutur olduk.
"Dinde X yoktur.
Y'yi yapmak yasaktır.
Z çirkin bir fiil işlemiştir."
İlla ki bir şeyler yazacaksak dinde ne olduğunu, ne yapmanın tavsiye edildiğini ve güzel fiilleri (DE) yazsak hoş olmaz mı abiler ablalar?
Dünyanın bugün geldiği yerde müslümanca yaşamanın haysiyetine talip olmaktan başka çıkar yolu yoktur müslümanın. Emrolunduğumuz gibi eğmeden ve eğilmeden, bükmeden ve bükülmeden dosdoğru müslümanlar olacağız.
Kınayacının kınamasından çekinip izzeti kafir gölgesinde arayarak sözde ruhi bunalımlarına çare bulmayı umanlar kendilerini nasıl bir bunalımın içine attıklarını anlayamayacaklar. Sebepleri sonuçlara irca edip sorunu Kitabı Kerim'de bulacağınıza biraz olsun nefsinizi sorgulayın.
2.225: Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemlerinizden, boş, amaçsız sözler'den dolayı sorumlu tutmaz; fakat kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bağışlayandır, yumuşak davranandır.
Günah ardından tevbe gerekir. İyilikler ise kötülükleri giderir. İmanda hayır kazanıp ölelim: