nurettin canikli akın çorap yolsuzluğunu yapan ekipten kendini ayrı tutmak için dünkü açıklamasında simin tekstil (akın’ın kopyası) ile ilgisi olmadığını ve ayrıca akın ile simin arasında bağ olmadığını iddia etti. mesajları ve belgeleri yayınlayayım ve görelim. #CanikliDosyası
önce adil kılıç ile tanışmamız gerekiyor. bildiğiniz gibi dönemin başbakan yardımcısı nurettin canikli, akın çorap yönetim kuruluna başkan olarak özel kalemi f.salihpaşaoğlu’nu yerleştirmişti. yardımcısı olarak ise adil kılıç’ı belirliyor. yani yeğeni kemal canikli’nin kankasını.
aradaki bağları göstermek için birçok örnek verebilirim ama yalnızca 12 mayıs 2020 tarihli savunma bakanlığı çorap ihalesine göz atmal bile yeterli olur diye düşünüyorum. çünkü bu ihaleye simin tekstil adına adil kılıç katılıyor. yani canikli’nin akıp çorap’a monte ettiği şahıs.
10 mayıs 2020’de (ihaleden iki gün önce) adil kılıç kimliğini kemal canikli’ye gönderiyor ve k.canikli de bunu recep çörekçi’ye (nurettin canikli’nin emanetçisi ve simin çorap’ın resmi kayıtlardaki ilk sahibi) iletiyor. simin’i temsilen ihaleye katılması için vekalet çıkarılacak.
11 mayıs 2020’de (ihaleden bir gün önce) adil kılıç ihale bilgilerini kemal canikli’ye gönderiyor. kemal canikli ise bu mesajları nurettin canikli’ye iletiyor. yani amcasına. yani eski milli savunma bakanımıza. bu arada simin tekstil henüz kuruluş aşamasında. belki de ilk ihale.
12 mayıs 2020 ihale gününe geliyoruz. adil kılıç ile kemal canikli ihale esnasında yazışmayı sürdürüyor.
yukarıdaki mesajlarda (genel olarak tüm mesajlarda) patron diye bahsedilen kişinin nurettin canikli olduğunu söylemeyi unuttum. kod adı patron diyecektim ama haksızlık olur. patron çünkü. bu mesajlarda ise ihale esnasında adil ile kemal arasındaki yazışmaların devamını görüyoruz.
ve ihale tamamlanıyor. adil kılıç ve kemal canikli sonuçtan pek memnun değiller. patron nurettin canikli de memnun değil. gerçi adil kılıç “100-125 bin tl para girer cebimize” diyor ama biz anlayamayız. yetmiyor demek ki.
nurettin canikli ihale sonucunu merak ediyor ve ilk bilgileri kemal canikli’den alıyor. kazançtan pek memnun değil ama bunu kemal’den öğrenmiştik zaten.
simin textile management isimli whatsapp grubunda adil kılıç ve kemal canikli’nin olmasına şaşırmıyoruz ama sürpriz bir isim var. furkan canikli. yani nurettin canikli’nin oğlu. maliye bakanlığı’nda vergi müfettişi yardımcısı iken bir yandan da simin tekstil’i yönetiyor.
sanırım yeterlidir ama bonus olarak son bir bilgi vereyim. yönetim grubunda kenan alkaya ismini görmüşsünüzdür. akın çorap’ta müdür iken (facebook.com/11464970258285…) oradan almışlar simin çorap’ta müdür yapmışlar (facebook.com/11464970258285…). klonlama planının bir parçası olarak.
sadece burak erdoğan mı? mesajın peşine düştüm ve binali yıldırım'ın oğlu erkam'ın gemilerinin de gazze bombalanırken, 16 ekim'den 7 kasım'a kadar, israil limanlarında olduğunu tespit ettim. yine filistin'e dua, israil'e ise gemi gönderilmiş. kanıtlar için devamını okuyun lütfen
hazar s ve sun s adlı bu iki gemi, oras denizcilik adı altında sevkiyat yapıyorlar ve gazze'nin bombalandığı 3 hafta boyunca israil limanlarında sevkiyatı sürdürüyorlar. marinetraffic kayıtlarına bakarak siz de kolaylıkla tespit edebilirsiniz. devam edelim.
bu gemilerin israil limanlarındaki kayıtlarnı ekliyorum. yalanlanamayacak bir bilgi bu. kayıtlar uluslararası düzeyde tutuluyor. şirketi oras denizcilik ve ülkeyi israil olarak seçtiğimizde bu liste ortaya çıkıyor. (sadece israil'in gazze'ye saldırdığı tarih aralığını listeledim)
türkiye-israil arasındaki gemi sevkiyatını araştırırken acayip bağlantılar yakaladım ama işin bu raddeye varmasını beklemiyordum. meğer, israil gazze'yi bombalarken, cumhurbaşkanının oğlu burak erdoğan'ın gemisi israil'den sevkiyat yapıyormuş. kanıtlar için lütfen devamını okuyun
11 ekim'de limak'a ait iskenderun limanından kalkan manta denizcilik'e ait halit yıldırım adlı gemi, 14 ekim'de israil'in aşdod limanına vardı. burada yükleme yaptıktan sonra 18 ekim'de yükünü teslim etmek üzere florida'ya hareket etti. bu sırada israil gazze'yi bombalıyordu.
bu geminin burak erdoğan ile ne ilgisi var? google arama satırına şirketin adını (manta denizcilik) ya da geminin adını (halit yıldırım) yazın, yanına da burak erdoğan ekleyin, birçok haber göreceksiniz. fakat ben bununla yetinmeyeceğim. resmi kaynaklardan kanıtlar sunacağım.
geçen gece bir vakit uyanıp buraya baktığımda yine gazze'de katliam haberleri vardı. niye elimizden bir şey gelmiyor diye düşündüm. mevcut protestolar caydırıcı değildi. herkesin rolünü oynadığı bir oyun gibiydi. hep tekrar eden, çocukların öldüğü bir oyun+ #israilesevkiyatıdurur
sonra hüdapar'lı bir milletvekilinin twitini gördüm. kocaeli'nden kalkan bir uçağın israil'in jet uçaklarına yakıt taşıdığını yazıyordu. israil'in bizden yakıt almaya ihtiyacı var mı ki diye düşündüm, biraz araştırdım. israil'in petrolde tamamen dışa bağımlı olduğunu gördüm.
başta azerbaycan ve kazakistan olmak üzere petrol ihtiyacını dış ülkelerden karşılıyordu. peki sevkiyat nasıl oluyordu? gördüm ki türkiye üzerinden. ve aralıksız devam ediyor. bakü tiflis ceyhan boru hattı sonunda, türkiye bu sevkiyatı aksatırsa bp'ye ağır tazminat ödüyor.
4 yıl önce bugün, 14 temmuz 2019'da (ben yazana kadar dün oldu), hakkımdaki soruşturmayı ve saçma sapan suçlamaları öğrenince, vizesiz bir ülkeye en ucuz bileti bulup sırt çantam ve çadırımla aynı gece ukrayna'ya uçtum. hapse girme olasılığını kabullenmekte zorlanmıştım.+
bütün bunlar rabia naz cinayetini araştırıp duyurduğum için başıma gelmişti. pişman değilim. hiç pişman olmadım. ama hayatımı bu kadar değiştireceğini de tahmin etmemiştim.
çevremdeki insanlar yaptığım haberlerin başıma "iş" açabileceği konusunda uyarıyordu ama ben, saflık mı aşırı iyimserlik mi dersiniz, sanılanın aksine, bu cinayetin örtbasını engellemeye katkı sunacağımı ve rabia naz'ın ailesinin adalet arayışının karşılık bulacağını sanmıştım.
"savcı görevini yapmış. belediye tutanağı varsa takipsizlik vermek zorunda." vb yorumlara istinaden... burada asıl sorumlunun belediye olduğu gerçeğini unutmadan, savcının fonksiyonu üzerine düşünelim. bildiklerimi ve yorumlarımı paylaşayım. sizin yorumlarınızı da önemsiyorum.
anadolu bir savcı olduğunuzu düşünün. üstelik deprem bölgesinde görev yapıyorsunuz. size bir suç duyurusunda bulunuluyor. avukat üç kez kapınızı çalıyor. 144 daireli sitede zemin kattaki kreş için kolonlar kesildiği ve statik bozulduğu için yıkımın kaçınılmaz olduğunu anlatıyor.
bir trajedi. bir katliam. belgeler ve kirli ilişkiler ortada. çünkü bu katliamın yaşanmaması için çabalanmış. hukuk mücadelesi verilmiş. yetkililere bildirilmiş. ama hepsi göz göre göre gelen katliama adeta önceden onay vermiş. detayları anlatayım.
78 can kaybı. 27 yaralı. 35 kayıp. böyle olacağı belliymiş. müteahhitten başlayalım. fevzi yılmaz, projeye 'farklı yaşam rende sitesi' adını vermiş. onun yüksek yerlerde tanıdıkları var. milletvekili @Sabahatozgursoy onlardan biri.
milletvekili @Sabahatozgursoy'u depremde çöken yeni site güçlü bahçe city açılışında da görmüştük. hem o açılışta hem rende sitesi müteahhitini ziyaretinde yanında ak parti antakya ilçe başkanı @EmrullahGuln de var.