Bugün Kuzey Irak’taki #Zaho bölgesinde 8 sivilin hayatını kaybettiği bir saldırı gerçekleşti. Irak’ta saldırının Türkiye tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi. Türkiye Dışişleri iddiaları reddetti.
BM soruşturma başlatıp saldırıyı kınadı ama Türkiye’yi suçlamadı.
Irak Başbakanı Kadhimi, ülkenin önemli siyasi hareketinin lideri Sadr ve #Zaho Kaymakamı Muşir Beşir saldırıyla ilgili olarak Türkiye'yi suçladı.
Kuzey Irak Yönetimi lideri Barzani de Türkiye'yi "ölümlere ve yıkıma neden olmamaya" çağırdı.
Irak Başbakanlığı, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi’nin "TSK’nın Zaho’daki saldırısı" konulu acil toplantı düzenlendiğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı #Zaho'daki durumu "izlediğini" açıklayarak "şimdilik" yorum yapmaktan kaçındı.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Türkiye yıllardır Ortadoğu için çabalıyor fakat kaynağı belirsiz bir saldırı neticesinde ve sadece 24 saatte:
Türk bayrakları yakıldı.
Kuzey Irak yönetimi suçladı.
Irak hükümeti suçladı.
İran suçladı.
Arap Birliği suçladı.
Mısır dolaylı olarak suçladı.
Gelin nedenini anlatayım.
1* İktidar yaklaşık 13 yıldır enerjisini kesintisiz olarak Ortadoğu bölgesi için harcadı. Ortadoğu uğruna pek çok yükün altına girdi. Milyonlarca Arap'a kapılarını açtı.
Sonuç: Kimliği belirsiz bir saldırıyı 24 saatte Türkiye'nin üzerine bırakıp suçlamaya başladılar.
2* Peki nasıl oluyor bu? Niye onca şey bu kadar kolay kül haline geliyor? Şayet bir politika akla, mantığa ve coğrafyanın şartlarına, realiteye uyumlu olmazsa, olacağı budur.
O kadar yıl, emek, enerji, para, dert, tasa hepsi boşa gider. Gidiyor da...
Birincisi, mesele netleşmeden yargısız infaz yaptınız. Bu en başta hukukun temel ilkelerine aykırıdır.
İkincisi “kimden gelirse gelsin tüm hak ihlallerine karşıyız” cümlesine kimseler inanmaz. Karşı olmayacağınız hatta teslim olacağınız odaklar var. Güldürmeyin.
Diyarbakır Barosu saldırıyı lanetleyebilir, olayın aydınlatılmasını talep edebilir hatta bu saldırıya Türkiye’nin neden olduğunun iddia edildiğini dahi gündeme getirebilirdi.
Ama böyle yapmadılar. Yerel kaynaklara dayanarak Türkiye’yi peşinen suçladılar. Neden?
Üstelik böyle bir saldırıyı kimin yaptığını tespit etmek oldukça teknik bir mesele. Haliyle yerel kaynakların iddialarını gerçek kabul etmek çok amatörce bir davranış.
Diyarbakır Barosu’nun hukukçuları bilmiyor mu? Biliyor. Peki neden suçluyor? Mesele orada.
#Zaho'da sivillere yönelik saldırı ve akabinde Türkiye'ye karşı başlatılan suçlayıcı kampanya oldukça dikkat çekici. Bu gelişmeyi "başlatılması düşünülen yeni Suriye operasyonu" ve İran'dan ayrı düşünmek mümkün değil.
Şimdi zamanı biraz geriye sarıp anlamaya çalışalım.
1* Türkiye bir süredir Irak'ın kuzeyinde PKK'ya yönelik askeri operasyonlar yürütüyordu. Bu operasyonlara yönelik en şiddetli muhalefet İran yanlısı milislerden geldi.
İran yanlılarının Türk operasyonlarına karşı çıkışının nedenini iyi anlamak gerekiyor.
2* İran yanlısı milisler, özellikle IŞİD'le mücadele kapsamında Irak'ta çok büyük güç elde etti. Fakat bu güç hem Kuzey Irak'taki Barzani yönetimini hem de Irak siyasetini rahatsız etmişti. Çünkü İran yanlısı bu askeri gücün anayasal hale getirilmesi isteniyordu.
Emekli bir büyükelçiden bu fotoğraf hakkında yorum istedim.
Emekli büyükelçi, İran dini liderinin hakim konumda oturmasını ve odada Türk bayrağı bulunmayışını zafiyet olarak niteledi ve Türkiye’ye “Sen benim eşitim değilsin” mesajı verildiğini belirtti.
Emekli büyükelçi, İran dini liderinin İran Cumhurbaşkanı’ndan üstün olabileceğini ama bunun İran’ın iç işleriyle alakalı olduğunu, Türkiye’yi bağlamadığını söyledi.
Emekli büyükelçi ayrıca İran’ın geçmişte Putin’i de bu şekilde ağırladığı bilgisini aktardı.
Emekli büyükelçinin Putin’e ilişkin verdiği anektodun fotoğrafı bu.
Bugün Tahran’da İran, Türkiye ve Rusya liderleri görüşecek. Konulardan birinin Suriye’ye yapılması planlanan operasyon olacaktır.
İran’ın bu operasyona karşı çıktığı açık. Bölgelerde Türk nüfuzunun yayılmasını istemiyorlar. Ama Rusya’nın durumunu farklı görüyorum.
Türkiye’nin PYD bölgesine operasyon ihtimali, örgütün gittikçe Rusya ve Esad rejimine doğru kaymasını tetikliyor. Rusya, geçtiğimiz günlerde PYD’nin Esad rejiminin legal bir parçası olması yönünde talepte bulundu.
PYD bu talebe karşı kapıları tamamen kapatmış değil.
Rusya belli ki PYD’nin Esad rejimine bağlı bir güç olmasını ve kontrol ettiği bölgeleri rejime bırakmasını amaçlıyor. PYD de Türk operasyonu karşısında rejimin ve Rusya’nın himayesini alarak güvencede kalmak niyetinde.
Tabi burada önemli olan tarafların ne verip vermeyeceğidir.
Yayına katılma talep ettim. Kabul edip aldınız. Sonra konuşma hakkı tanımadan çıkardınız. Özel bir sebebi var mı yoksa demokratik usulleriniz böyle midir? @medyascope
Yayına aldınız. Sonra durup dururken çıkardınız. Sordum. Anonim hesaplara söz vermiyormuşsunuz.
Madem böyle, kovar gibi çıkarmak yerine bu durumu bildirmeniz gerekmez miydi? Bu nezaketsizliğiniz nedeniyle özür dilemeniz gerekmez miydi? @medyascope
Hadi diyelim ki nezaketsizliğinizin de farkında değilsiniz. Ben bunu söyledikten sonra yayını bitirirken kısaca izah edemez miydiniz?
Ayrıca sorumlu arkadaşınız "izin vermiyorlar" diyor. Kim diye sordum, cevap verme tenezzülünde bile bulunmadı. Normal mi bu? @trtcocukmedyasi