Thread by @residharuncetin

1-Klasik bir eseri günümüz Türkçesine aktarırken akideye karşı girişilen ihaneti fotoğrafını gördüğünüz bu kitapla misallendireyim: Bu eser Maturidilerin temel metni Emâli üzerine bir Osmanlı âlimi olan Kadızade Ahmed Efendinin şerhidir. Bu eseri hazırlayan Yusuf Şevki Yavuz'dur.

2-Kitabı yayına hazırlayan @SevkiYusuf
Emâli'yi kaleme alan musannif ve şerheden şarih Ehl-i Sünneti yaymak için yazmış ama hazırlayan kişi ise tam aksi yönde istikamete hizmet için âlet etmiş eseri. Hazırlayan önsözde bakın ne diyor:

3-Önsözde bakın ne diyor:

"Hz. Peygamber'in vefatından yaklaşık bir asır sonra oluşmaya başlayan din anlayışları zamanla mezheplere, daha geç bir dönemde de tarikatlara dönüşmüş, bu mezhep ve tarikatlar giderek içten ve dıştan gelen eleştirelere kapılarını kapatmıştır. =>

4-"...Bunun doğal sonucu olarak da söz konusu yapılar skolastik bir mahiyet kazanmış, böylece Müslümanlar, Kur'an'ın kendilerini davet ettiği olgusal ve eleştirel akılcılıktan uzaklaşmışlardır.(...)
=>

5-"(Müslümanlar) Kur'an'ın gösterdiği yoldan Müslümanların saptığının işareti olarak görülebilecek bir fotoğraf ortaya koymuştur.(...)
Oysa Kur'an taklitçiliğin cahiliye devri tavırları ve alışkanlıklıkları arasında yer aldığını önemle vurgulayıp eleştirir." (S. 7)

6-Âlimlerimizi kötülemek için şunu yazmış:

"Osmanlı devri alimleri itikadi meseleleri açıklarken beşer tarafından inşa edilmesine rağmen Ehl-i Sünnet mezhebince belirlenen esasları mutlak doğru kabul etmişler. (S. 41)"

Ehl-i Sünneti kabul etmeyip ne yapacaktı âlimlerimiz acaba!

7-"Sahih olup olmadığını incelemeden "yetmiş üç fırka" rivayetlerinin ışığında mezhepleri bu sayıya göre oluşturmaları da böyle bir yaklaşımın neticesidir. (S.41)"

Halbuki rivayetlere sahih ve hasen denilmiştir.

8-Şöyle yazmış: “Bekir Topaloğlu tarafından Emali üzerinde yapılan şerhte ise sikolastik bakış açısı terk edilmiş onun yerine itikadi esaslar ayet ve sahih hadislerin ışığında açıklanmış (…) Hadis rivayetine dayalı olarak benimsenen zuhur-i mehdî ve Nüzûl-i İsa inancının =>

9-bu konudaki hadislerin sahih olmaması rivayetiyle İslami temeli bulunmadığı belirtilmiştir.Böylece Ebu Hanife ve Maturidi’nn rivayetlere yaklaşım metodu yeniden gündeme getirilmiş ve benimsenmiş miracın ruhen vuku bulduğu görüşünün giderek taraftar bulduğuna işaret edilmiştir."

10- Yavuz bey,ulemamızı Eşarilikten faydalandığı için eleştirmiş ama Maturidi akidesine aykırı çok görüşü olan, misal Cehennemin ebedi oluşunu, Mehdi'yi, Mesih'i, miracın cismani oluşunu inkar eden Bekir Topaloğlu’nu Maturidiliğe bağlı kalmamakla itham etmemiş, aksine övmüştür.

11-Yani Yusuf Şevki Yavuz'a göre Maturidiliğe bağlı kalıp Eşarilikten de faydalanırsan yanlış yapmış oluyorsun, ama Maturidi umdelerini inkar edersen sâdık Maturidi oluyorsun! Trajikomik!

12-Nüzûl-i İsa hakkındaki hadisler sahih olmakla kalmayıp mütevatirdir. Hem Nüzul-i İsa, hem Mehdi he. Mirac gibi hadiseler modern dönem haricinde birkaç kişi haric hiçbir âlim inkar etmemiştir.

13-Ama mesele bu değil, mesele kendi görüşleri olan bu inkarı laf karmaşası yaparak Ebu Hanife hazretlerine ve İmam Maturidi'ye yamamaya matuf çirkin usulleri.

14-Düşünün Ebu Hanife hazretleri Fıkh-ı Ekber eserinde, İmam Maturidi Tevilat-ı Kur'an tefsirinde açık açık kıyametten evvel İsa Aleyhisselamın nuzul edeceğini beyan etmişler, ama bu imamların eserlerini çalışan gizli modernistler, hem bu inancı inkar etmişler, =>1

15-hem bu inkarlarını o imamlara yamamaya çalışmışlar hem de o imamların görüşü olan nuzulu müdafaa eden diğer alimlere iftira etmişler.

Bir taşla üç kuş hesabı.
Allah'tan korkun!