Yakın zamanda Türkiye’de #LGBT hakları ve #LGBTdayatması algısını da kapsayan bir araştırmayı tamamladık. Araştırma kapsamında farklı illerden ve çeşitli siyasi görüşlerden, hem LGBT-karşıtı vatandaşlarla hem LGBT-dostu vatandaşlarla görüştük (Ağustos 2022)
Katılımcılarla aile, kadın, LGBT, insan hakları gibi konular üzerine sohbet ettik. Dün gerçekleşen Aile Yürüyüşü’ne bir şekilde taraf olanların LGBT hakları konusunda neler hissettiği ve neler düşündüğüne dair önemli içgörülere ulaştığımız bir çalışma oldu.
Aile Yürüyüşü, kamuoyu oluşturma adına barışçıl protesto, ifade özgürlüğü gibi nadir görüntülere sahne oldu. Zira muhafazakar ve dindar katılımcılarımız…
…şiddeti reddettiklerini defalarca kez dile getirdiler. Modernleşmenin önemli bir adımı şiddeti bireysel olarak reddetmek ve devlete devretmek olsa da, şiddeti kurumsal olarak devam ettirmek ve meşrulaştırmak gibi bir geri adımı olduğunu da unutmayalım. Modernleşmeden ayrı…
…düşünemeyeceğimiz kadın hakları da muhafazakar ve dindar katılımcıların önem verdiği bir konu oldu. Şiddetin reddi yanı sıra kadının eşitliği, aile içinde söz hakkı, finansal özgürlüğü çoğu muhafazakar katılımcının sahip çıktığı değerler oldu. En az bu değerler kadar…
…“geleneksel aile yapısı” da sahipleniliyor. Muhafazakar katılımcılar kendi aileleri için “geleneksel aile yapısına uygun değil” demekten çekinirken, muhafazakar olmayan katılımcılar benzer sebeplerden ötürü bunu söylemekten çekinmediler. Diğer yandan aile, çocuk yetiştirmek…
…üzere var olan bir müessese olarak tanımlandı. Aile Yürüyüşü’ne “heteroseksüel nesiller yürüyüşü” olarak da bakılmalı. Çünkü modernleşmenin alametifarikası olan gelecek planlaması, LGBT hareketi veya feminist hareket gibi “yabancı” akımlara duyulan tepkinin temelinde yatıyor.
LGBT’nin normalleşmesi, medyada veya sokakta görünür olması çocuklara tehdit olarak görülüyor. Çocukların internete ulaşması “engellenemediği” için cinsellik içeren içeriklere ulaşmaları, cinsel yönelimlerini etkileyebilecek bir tehdit olarak algılanıyor. Çocuklarla birlikte…
LGBT’nin normalleşmesi, medyada veya sokakta görünür olması çocuklara tehdit olarak görülüyor. Çocukların internete ulaşması “engellenemediği” için cinsellik içeren içeriklere ulaşmaları, cinsel yönelimlerini etkileyebilecek bir tehdit olarak algılanıyor. Çocuklarla birlikte…
…gençler de “özenebilir” kategorisinde yer alıyor. Muhafazakar katılımcılar çoğunlukla gençlerin iradesini kendilerine tabi gibi düşünürken, bazı muhafazakar erkek katılımcılar kadınların çalışma hayatı konusunda benzer tavır içinde oldular. Bu bağlamda “evden çalışma” konusu…
…muhafazakar kadınlar için çok önemli. Hem çalışabiliyorlar hem istenen aile düzenini muhafaza edebiliyorlar. Muhafazakar katılımcıların çizdiği “modernleşme” tablosu, klasik modernleşmenin “terzi işi” uyarlaması. 19.-20. Yüzyıl ideolojilerine benzetilmiş siyasal islamın
aslında geçmiş yüzyılların Batılı toplumlarıyla çok ortak noktası var. Homofobi de bunlardan biri. Ancak tarihi süreç ortak değil. Örneğin, bizim bir Alan Turing’imiz yok. Eğer biliminsanı değilseniz, kendisini pop-kültür çatısı altında tanımış olmanız muhtemel. İngilizler…
…açısından ise,kendisi bir savaş kahramanı. Aynı zamanda bilim kahramanı. Üstelik eşcinsel olduğu için İngiliz devletinin zorla hormon tedavisi uyguladığı ve bu yüzden sağlığını yitirmiş bir mağdur. Muhafazakar katılımcılar LGBT bireylerin tedavi olmaları
…gerektiğini, LGBT olmanın bir hak olmadığını ama sağlık hizmetinin bir hak olduğunu savundular. Tedavinin nasıl olabileceği sorulduğunda, “bağımlılık tedavisi” benzeri bir süreç olacağını düşündüler. Tedavinin reddedilmesi, LGBT kimliğinin kabullenilmesi ise utanılması veya
…en azından “topluma verdiği zarardan” dolayı suçluluk hissedilmesi gereken bir durum olarak tarif edildi. LGBT kimdir veya yönelim nedir gibi konularda bilimsel olduğunu düşündükleri ama aslında öyle olmayan tıbbi gerekçelere sık sık atıfta bulundular.
LGBT görünürlüğü de keza “topluma saygısızlık” olarak nitelendirildi.“Saygı” kavramı sorulduğunda ise muhafazakar olmayan katılımcılar “kişisel alan” olarak tarif ederken,“muhafazakar” katılımcılar arasında çoğunlukla bir hiyerarşiye bağlı tarif edildi. Buna göre “saygı” kavramı
…bir üstüne (baba, koca, patron vb.) “söz söylememek” veya “söz dinlemek” demek. Kimi muhafazakar katılımcılar ise her iki anlamı da belirttiler. “Özgürlük” sorulduğunda ise muhafazakar katılımcılar “toplumsal yozlaşma” ile bağlantı kurdular. Özellikle LGBT konusu akla
…geldiğinde bunun özgürlük yerine aşırılık veya propaganda olduğundan bahsettiler. Yine de LGBT konusu, çoğu muhafazakar katılımcı için yeni bir olgu değil. “Peygamberler zamanından beri” olan ve cezalandırılmış bir toplumsal bela/lanet. İnsanın kendi değil, başa gelen bir şey
ve bir tedavisi, çözümü olduğu inancı kuvvetli. LGBT konusu feminizmden de uzak durmak için bir sebep. Kimi muhafazakar kadınlar feministlere açık destek gösterdiler, hatta feminist olduğunu söyleyenler oldu. Ilımlı erkek katılımcılardan da feminist olduğunu ifade edenler oldu.
Ancak burada bahsedilen feminizm yalnızca kadın ve erkek için olan feminizm. Kimi muhafazakar olmayan katılımcılar feminizmi “Batılı bir akım” olarak tarif ederken, kimi muhafazakar katılımcılar Halide Edip, Sabiha Gökçen, Atatürk gibi yerli ve milli feministlerden bahsettiler…
…Yine de feministleri desteklemesine rağmen mesafeli olduğunu anlatan katılımcılar çoğunlukta. Nitekim muhafazakar olmayan, LGBT-dostu katılımcılar arasında da feminizmin neyi savunduğunu artık anlayamadığını söyleyenler oldu. Burada da feministlerin özeleştiri yapmaları
…gerektiğini ima eden yanıtlar geldi. Batılı “empowerment” politikaları Batılı olmayan bir kültürde farklı algılanabilir. Veya agresif, radikal bir çizgide algılanması feminizmin şiddet ve nefretle bağdaşmasına sebep olabilir. Katı bir kimlik olarak 20. Yüzyıl ideoloji dünyasını
…çağrıştırması, etiketlerden hoşlanmayan gençlerde antipanti uyandırabilir. Kimi muhafazakar kadınlar için zaten 20. Yüzyıl ideoloji dünyasını çağrıştıran ama kadının mağduriyeti sebebiyle ahlaki açıdan destek verdikleri bir akım. Maalesef ne feminizm ne LGBT hareketine dair…
medyadan veya pop kültürden gerçekçi bir temsil örneği veya güncel bir figür duyamadık. Bunun yerine, güncel olarak dünyayı da etkisi altına alan islamofobi-homofobi çatışmasını bolca duyduk. Türkiye’nin bu çatışmadaki pozisyonu ise Rusya’ya yakın. Bu yüzden Rusya’daki homofobik
…söylemler Türkiye’de çok benzer ve çok yaygın. Genel olarak insan hakları konusunda da durum farklı değil.
Son olarak bu çalışmada emeği geçen İlkan İpekçi, @cigdemmerol ve @onur_gerey’e buradan teşekkürler. Detaylı rapor yakında TurkiyeRaporu.com'da yayınlanacak.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
6400 hekimle bir anket gerçekleştirdik. Açıkçası çok gündemde tutamadık. Kimse derinlikli tartışmayla uğraşmıyor, mecra yok. Konu sadece hekimler değil, Türkiye'de meslekler itibarsızlaştırılıyor. Araştırmalarımız ve okumalarımız sonucu bazı düşüncelerimi paylaşmak isterim.
Tam meslekler üzerinden bir tartışma yürüyordu ki yine tarikat, korku, şantaj, savaş gündemine saplanıverdik. Oysa silahlı selefilere karşı en büyük savunmamız altın bileziklerimizdir...
Taliban, DAEŞ görüntülerine yakın zamanlarda hepimiz bolca maruz kaldık. Benim dikkatimi çeken bir şey de örgüt militanlarının arasında mühendis, doktor, sosyal medya uzmanı, kameraman gibi farklı meslekler olmasına rağmen hepsinin aynı cihatçı üniformasıyla görünmesiydi.
Eylül 2021'de 3000 gençle (18-30) yaptığımız anketin bilgiseli geliyor. Amacımız sorunlara çözüm yaratabileceğimiz verilere ulaşmak. Bu uzun tweet serisini okumanız dileğiyle:
Buyrun:
Önce künye: Ağustos-Eylül 2021 tarihinde, 81 ilde, 26 NUTS2 bölgesinde, 18-30 yaş arası toplam 3000 kişiye CATI (bilgisayar destekli telefon anketi) ve Türkiye Raporu dijital paneli kullanılarak ulaşıldı.
Akılda kalması için baştan söyleyeyim: araştırmanın 3 önemli sonucu var. 1. Gençler apolitik değil. 2. Gençler uzaylı değil.
3.Gençler umursamaz değil.
Konuşulanlara bakılırsa Türkiye dar bölge seçim sistemine doğru ilerliyor. Dar bölge sisteminde, Türkiye 600 seçim bölgesine bölünüyor ve her bölgeden 1 MV çıkıyor. Bir seçim çevresinde en çok oyu alan aday MV oluyor.
Cumhur İttifakı için pazarlığı daha kolay. MHP kaç MV istediğine karar verecek ve o kadar sayıda seçim çevresinde AK Parti aday göstermeyecek. İttifaklar sistemi devam ettiği sürece küçük partiyi büyük partinin insiyatifine bırakan bir sistem ancak bu şimdinin meselesi değil
Muhalefet için daha zorlu bir aday belirleme süreci var. Zira AK Parti ve MHP’nin ortak aday gösterdiği hemen her seçim bölgesinde muhalefetin tamamının birleşmesi gerekiyor (çok koyu CHP ve HDP bölgeleri hariç).