Osmanlı kaynaklarında Afrika kökenli vatandaşlara #Zenci yada #Arap denirdi.
Bu her iki ifade de ırkçılık içermez.
Mehmet A. Ersoy’un dizelerinde,
“Eşref Bey’in emir eri Zenci Musa,
Omzundan arşa yükseldi Nebi İsa” dediği kahraman şahsiyet, İstanbul’da metfun Sudanlı Musa’dır.+
Nazım Hikmet,
Afrika, Nyasaland sömürgesi,
Saat sabahın dördü,
Dipçikler kapıları dövdü
ve işte fotoğraf
Zenci kardeşlerim...”
sözleriyle Afrikalının yanında durdu.
Yine mesela belgelerde Mülâzım-ı sânî Arap Ali Efendi diye geçen şahsiyet, sonradan dünyanın ilk siyahi pilotu olacak olan Ahmet Ali Çelikten’di.
Ahmet Ali Efendi İzmir’de doğup büyümüş, Birinci Dünya Harbi ve Türk İstiklal Savaşı’nda vatan müdafaasında aktif rol almıştı.+
Bizim Ege bölgesinde meşhur zeybeklerden Koca Arap yine Afrotürk varandaşlarımızdan biriydi.
Kerimoğlu zeybeğinde geçen,
“Oynülen de kör Arabım sen oyna
Senden başka yiğit kalmadı”
diye methedilen şahsiyet, meşhur Aydınlı Afrotürk zeybek Koca Arap’tı. +
Arap terimine başka bir örnek ise aslen Türk olan Libya’da doğduğu için Türkiye’de Arap Kaymakam diye tanınan Sadullah Koloğlu’dur.
Türk halkı, Libya başbakanlığı yapan S. Koloğlu’na dahi Afrikalı manasında Arap der.
Bizdeki Arap ve Zenci ifadelerinde ırkçılık yoktur vesselam..
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1994 yılında Afrika’nın ortasında yaklaşık 800 yüzbin kişinin öldürüldüğü Ruanda’da ABD ve Fransa’nın da dahil olduğu bir soykırım yaşandı.
Ruanda’nın 2 kadim halkı, ekin yetiştiren Hutular ve hayvancılıkla geçinen Tutsiler nasıl birbirlerine girip kendi insanlarını öldürdüler.+
1990'da, çoğunluğu Tutsilerden oluşan isyancı bir grup Ruanda İç Savaşı'nı başlatarak Uganda'daki üslerinden Ruanda'yı işgal ettiler.
Hutu başkanı Juvénal Habyarimana liderliğindeki Ruanda hükümeti, savaşı barışçıl bir şekilde sona erdirmek istese de suikaste kurban gitmişti.+
Habyarimana'nın 6 Nisan 1994'te öldürülmesi olayların büyümesine sebep oldu ve bu olay barışın sona ermesine neden oldu.
Ertesi gün, Hutu askerleri, polis ve milisleri, önemli oranda Tutsileri ve askeri ve siyasi liderlerini öldürdüğünde ülkede soykırımsal cinayetler başladı.+
Bazen “madem Afrika’da o kadar köklü bir Türk mirası var, neden birçok Afrika ülkesinde bizi sevmiyorlar..“ şeklinde soru geliyor. Bugün bu suale cevap vereyim.
Batılı sömürgeciler gittikleri yerlerde sadece koloniler kurup ülke kaynaklarını sömürmediler. Başka ne yaptılar +
Misyonerlerin Afrika’da yaptığı rolü herhalde en iyi Jomo Kenyatta,
“Avrupalılar geldiklerinde onların ellerinde İncil bizim elimizde topraklarımız vardı. Dua edelim dediler. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde incil onların ellerinde topraklarımız vardı”sözüyle özetlemişti. +
19. ve 20. yüzyıllarda Afrika'ya giden Avrupalı misyonerler, bölgenin siyasi ve ekonomik meselelerinde etkin rol oynadılar.
Misyonerler yerli halkı medenileştiriyoruz diye Hristiyanlaştırırken beyazlara ait olan kiliselere siyahi yerlilerin gitmesine dahi müsaade etmediler.+
Nil Nehri istikametinde uçarken aklıma Yavuz Sultan Selim Han gelir.
Onun Mısır’ı fethinden sonra kurulan Garp Ocakları, Osmanlı Devleti'nin Cezayir, Tunus ve Trablusgarp eyaletlerini kapsıyordu.
O dönemde bu coğrafyaya yerleşen Manisalı, Muğlalı, Aydınlı ailelerden bahsedeyim.+
Mesela Osmanlı Cezayir'inin kuruluşu, 16. yüzyılın başında Mağrip'in Osmanlı beylerbeyliğinin kurulmasıyla doğrudan bağlantılıdır.
O sırada Akdeniz’deki şehirlerinin İspanyolların eline geçmesinden korkan Cezayir halkı Osmanlı denizcilerinden yardım istediler. +
Oruç Reis, kardeşi Barbaros Hayreddin'in önderliğinde şehrin idaresini devraldılar ve güvenliği çevre bölgelerde genişletmeye başladılar.
Sultan Selim Barbaros’un yönettiği Mağrip bölgelerinin vilayet olarak kontrolünü üstlenmeyi kabul ederek ona beylerbeyi rütbesini verdi.+
Bir milletin DNA’sında ırkçılık varsa sömürgecilik bir şekilde devlet politikasına sirayet ediyor.
Sömürgecilik devri bittiği halde sömürgeciliği bırakmayan ülkelerden İngiltere’nin kendi mülkü gibi ABD’ye kiraladığı Diego Garcia adasından halen çekilmemesi buna bir örnektir. +
Diego Garcia Hint Okyanusu'nda Chagos Takımadaları'ndaki 60 küçük adanın en büyüğü olup Birleşik Krallık'ın tartışmalı bir denizaşırı bölgesiydi.
Portekizliler burayı bulan ilk Avrupalılar olup 1790'larda Napolyon Savaşları'ndan sonra ada yönetimi İngiliz egemenliğine geçmişti.+
1965'te Chagos Adaları İngiliz Hint Okyanusu Bölgesi'nden ayrılana kadar İngilizlerin Mauritius Kolonisinde bırakamadığı sömürgelerden biri olarak kaldı.
1966'da ada sakinleri Chagos-Agalega şirketine ait Hindistan cevizi yağı fabrikasında işçi olarak çalıştırıldılar.+
Tarihte Afrika ve Amerika’da yerli halkların maruz kaldığı soykırımlar, esasen sömürgeciliğin bir parçası olarak işgal edilen ülkelerde tüm yerli unsurların ortadan kaldırılmasını beraberinde getirmişti.
Peki Amerikayı işgal eden İngilizler, Kızılderilileri nasıl yok ettiler. +
Amerika’daki ilk İngiliz kolonisi 1607'de Jamestown, Virginia'da kurulduğunda yerli halklara yönelik katliamlar da başlamıştı.
1607'de İngiliz denizciler bir yerleşim başlatmak için Kuzey Amerika'ya geldi. Adını Kralları l. James’den alan şehir, ilk İngiliz sömürgesi oldu. +
Raphael Lemkin tarafından formüle edilen soykırımsal şiddet eylemleri, Amerika, Avustralya, Afrika’daki sömürgeciliğin izlerinde görülür.
Lemkin soykırımı, yerli halkın yaşam biçiminin yok edilmesi ve sömürgecilerin kendi yaşam tarzlarını halka dayatma süreci olarak tanımlar. +