Thread by @paranicalistir

1) Bugün bir önceki şirketimde 2012-2016 yılları arasında sattığımız bir birim ürünün ortalama satış fiyatlarına baktım. Dünyaca bilinen bir spor markası. 82 lira'dan 108 liraya çıkmıştı, yani +32% fiyat artışı olmuştu.

2016'da oradan ayrıldım bugünkü şirketime geçtim...

2) 2016-2022 arasındaki fiyat artışı +391% olmuş. Bu veriyi tutup 2012-2022 yaparsam, her ne kadar iki farklı giyim markası olsa da ki ilk markanın birim fiyatı daha yüksek, +629% oranda fiyat artışı olmuş durumda.

10 yılda bir birim ürünün fiyatı 100TL dersek 629 TL olmuş...

3) Şimdi belli ki 2012-2016 arası ortam daha stabilmiş, ne olduysa 2016 sonrasında olmuş. Beyaz yakalının maaşı,şusu bunu artık bu konulara girmiyorum.

Herkesin üstünden tır geçmiş.

2012'de döviz bazlı kazandığımı 10 yılı aşkın sektör tecrübemle kazanamıyorum. :)

4) Bu süre zarfında ev de alabilirdim, mevcut ülke ekosisteminin her vatandaşını enflasyon yoluyla yönlendirdiği gibi "en azından kafamızı sokacak evimiz olsun" diyebilirdim. Genç zamanlarımda bu fikir zaten aklıma gelmedi bile. Elim yeni para tutmuş, aileden de bir şey...

5) .. görmediğim için gezdim dolaştım şu bu. Şimdi düzenin bizi yönlendirdiği gibi ev alsaydım muhtemelen ilk 4-6 sene yettirme ekonomisi ile yaşayıp yolu yarıladıktan sonra enflasyon marifetiyle "oooh doğru karar" diyecektim.

Ben bunu düzene ayak uydurmak ve bize verilen...

6) .. kısıtlı oyun alanında hapis kalmak olarak nitelendiriyorum, aynı evin, berberin ortasında dolanan kara sinek gibi. Subjektif bir görüş, o yüzden takılmayın...

Yani burada benim bireysel olarak sarfettiğim bir efor olmayacaktı. Düzene dahil olacağım, ilk biriktirdiğim ...

7).. para ile ev taksidine girecektim, 4-6. yıllar arasında "müthiş karar" deyip keyif sürecektim. Mesele tam da burada zaten. Düzen sizi "satış fiyatı düşük gösterilip vergi kaçırılan" (müteahhit wins) sisteme veya x2-x3 vergi alınan arabalara yönlendiriyor.

8) Ben ilk kurşunumu bu alana sıkmak istemedim. Risk almayı tercih ettim, tek olmanın da getirdiği "sadece kendime sorumluyum" mantığı güçlü tabi burada.
Zira ev borcuna girmeyi, ilk yatırım noktasında çok hantal bir yatırım olarak değerlendiriyorum, dediğim gibi bu subjektif...

9) Onun yerine dolar/döviz kazanan şirketlere 2012'de yatırım yapsaydım, misal hiç unutmam 2012 yada 2013 idi #LOGO 3,15 - 3,30 gibi bir yerden almıştım. #OTKAR 40-50 civarındaydı. Bunun gibi bir çok hisse siz de sayabilirsiniz.

Ben ilk paramı hareket kabiliyetimin yüksek...

10).. olduğu tek tuşla alıp-satabildiğim, insanla minimum münasebette olduğum, detaylarında tek başıma kaybolabileceğim, uzmanı olmadığım alanlardan gol yemeyeceğim (örn : Ultra lüks site ilanı, pencere pervazından rüzgar eser, yaşandı :) ) bir alanda kalmak istedim.

11) Tabi şu handikapı da var, aldığınız hisse zararda olunca orada kan kırmızı görüyorsunuz zararı ve büyüklüğünü ve can yakıyor. Evde ise döviz bazlı zarar ettiğinizde satmadığınız veya satarken bile ekranda kanlı canlı ne kadar içerde olduğunuzu görmediğiniz için o kadar can...

12).. yakmıyor.. Şimdi ilk kez ev sahiplerine destek kredilerinde de sistem bana kalırsa - yorumdur- vatandaş için işler gibi değil. 5 milyona alabilirsen ev alacaksın, bilmem kaç K TL kredi ödeyeceksin.

Müteahhit az vergi için satışı 2,5 milyon gösterecek :))), vergi kaçıracak

13).. kimse denetlemeyecek.. Benim vasıtamla bankaların kaynağı müteahhit şirketlere aktarılacak, onlar yeni kaynaklarla yeni rant yerlerinde yeni binalar yapacak. Ben de bu düzen içinde 10 yıl borçlanıp "ev aldım" diyeceğim ilk paramla.

Fikren benimsemedim.

14) 6 yılda yönettiğim işin hacmi TL bazında x10 oldu. :) Doğru yönetilen birçok şirketin muhtemelen çok çok daha fazla ciroları ve kârları oldu.

Bu sebeple ilk kurşunumu şirket hisselerine kullandım.
Oturduğum evin kirası 15K TL civarında 25 F/K'dan 4.5 mio TL ederi olabilir.

15) Maaşımla bu kirayı öderken çok can yakıyor evet. Şirkette zam zam diye de ağlıyorum. ANCAK 4.5 mio TL'lik düzgün şirketlerden yapılmış temel veya teknik analiz yoluyla işletilen bir portföy bundan çok daha fazlasını getirebiliyor.

16) Burada stres faktörü devreye giriyor, kazanır mıyım kazanmaz mıyım stresine girmek istemeyen birisi 10 yıllık borca girebiliyor tercihen. Ben 10 yılımı bu şekilde borçlanıp düzenin beni gütmesinden ziyade bu riski almayı tercih ediyorum.