Bugün biraz sağlık sektöründen bahsetmek istiyorum. Türkiye’ye babamın ufak bir operasyonu için geldim. Hastanedeki yoğunluk dikkatimi çekti ve sebeplerini araştırdım.
Belki sonlara doğru #MPARK hakkında da konuşuruz. Blog'da şirket incelemeleri çok okunmuyor çünkü. (1/11)
Son dönemde dünyada sağlık sektöründe yaşanan çok ciddi bir baskı var. Yaşam süreleri uzuyor ve nüfuslar yaşlanıyor.
Ambulans bekleme süreleri dünyanın neredeyse her yerinde çok uzun ve Avrupa'da ölüm oranı ortalamaların %10 üstüne çıktı. (2/11)
Türkiye maalesef veri konusunda Batı ülkeleri gibi değil. Buradaki ambulans çağrı bekleme sürelerini bulamadım.
Ancak İngiltere’de felç ve kalp krizi gibi vakaları da kapsayan "ikinci kategori" olaylara yapılan ambulans müdahale süreleri 90 dakikalara çıktı. (3/11)
Kamu kuruluşu Ulusal Sağlık Hizmetleri (@NHSuk), yaşam tehdit edici çağrıların ortalamasının bile 10 dakika 57 saniye olduğunu açıkladı.
Uzmanlar standart sürenin 7 dakikada olduğunu vurgularken, bu sürelerin 2017’den beri en yüksek süreler olduğunu bildirdi. (4/11)
Yine İngiltere’de geçen ay hastane yatağına ihtiyacı olan 54 bin hasta 12 saat acil serviste bekledi.
Kanada’da da durum çok kötü gözüküyor. Ülkede bir çocuk hastanesi, hizmetlerini yerine getiremediği için Kızıl Haç’tan acil yardım istemek zorunda kaldı. (5/11)
Dünyada sağlık harcamaları tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Yaşlanan nüfus talebi artırıyor.
Pandemide insanlar mecburen tedavilerini erteledi ve maskeler sebebiyle grip salgınlarıyla boğuşuyoruz. Ertelenen tedaviler ölüm oranlarını artırıyor. (6/11)
Türkiye’de durum farklı değil. Sağlık harcamalarımız günden güne artıyor. Elimizde en taze @tuikbilgi'nin geçen ay gelen sağlık harcamaları verisi var.
2021 yılında sağlık harcamaları bir önceki yıla göre %41,6 artarak 353 milyar 941 milyon TL'ye yükseldi. (7/11)
Türkiye’nin en yaygın hastane ağına sahip @MedicalParkHG, araştırmalar esnasında bu alanda en çok dikkatimi çeken şirket oldu.
Değişik gelir gruplarına hitap eden hastane portföyü, Azerbaycan yatırımları, geri alım programı ilgimi daha da artırdı. (8/11)
Sağlık turizmi ve artan özel sağlık sigortası sayıları burada ana katalizörler.
Sağlık turizminde Türkiye ve İstanbul’un merkez olduğunu biliyoruz. Aşağıdaki grafik ülke gelirlerine ait. #MPARK özelinde yabancı sağlık turizmi üçüncü çeyrekte %138 yükseldi. (9/11)
Özel sağlık sigortası, iş kolu tamamlayıcı sağlık sigortasının artan etkisi sayesinde 2022’nin ilk 9 ayında %89 arttı.
Gelen son Kasım verilerine göre 3 milyon 300 binin üzerinde bir sayıdan bahsediyoruz. (10/11)
Daha önce ilaç sektörü hakkında yazmıştım, bu sefer kendi gözlemimle hastanelerdeki durum dikkatimi çekti.
Sağlık sektörü her zaman önemli ve enflasyona karşı daha güçlü duran sektörlerden. Radarımda olmaya devam edecek. (11/11)
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Uzun zamandır isteniyordu. ChatGPT’nin finans ve yatırımda kullanımına ilişkin bir şeyler yazacağımı söylemiştim. Bu akşama kısmetmiş.
10 farklı alan belirledim. Tek tek videolu örneklerle gitmek istiyorum.
Çayları kahveleri koyalım.
(1/12)
Belirli bir önem sırası belirlemedim, hepsini farklı amaçlarla kullanıyorum çünkü.
En çok kullandıklarımdan biriyle başlayalım: PDF özetleme.
Gün içinde çok fazla rapor düşüyor malum, hem yerli hem yabancı kaynaklardan. Bunların hepsiyle cebelleşmem mümkün değil. Özelikle analist toplantılarının yoğun olduğu dönem çarşı iyice karışıyor. Gündüz bi klasörde o gün gelen rapor-webcast-sunum ne varsa topluyorum.
Akşam evde de onları GPT’ye yükleyerek merak ettiklerimi soruyorum. “Raporu komple özetle” de diyebilirsiniz ama ben çoğu zaman spesifik soru sormayı tercih ediyorum. Özette bazen sizin önem verdiğiniz yer olmayabiliyor çünkü.
Örnek, Anadolu Efes webcast:
(2/12)
Elimde PDF yok ama ekran görüntüsü, fotoğraf başka bir format var. Olur mu hocam? Olur tabii ki.
Bu örneğimiz de Morgan Stanley’in 2025 CEEMEA raporundan geliyor. @altugozaslan abi paylaşmıştı, sağ olsun. Türkçe’sini istiyorsanız, onu belirtmeniz yeterli.
Özellike öğrenciler için burası güzel olabilir. Birinin notunun şak fotoğrafını çektin, şak buraya attın. Yazılı bir halde notun var.
Artık 2025’in yatırım temalarını konuşma vakti. Komplo teorilerinden müstesna, The Economist’in meşhur ‘The World Ahead’ serisinden 2025’in öne çıkabilecek tema ve sektörlere dair güzel bir yazı var.
Biraz kazalım buraları.
(1/14)
2025 yılında yeni bir savaş bölgesi ortaya çıkmasa bile mevcut jeopolitik gerilimler küresel ekonomiyi etkilemeye devam edecek.
Zayıf büyüme trendi sürecek. Dünya GSYİH’sinin sadece %2,5 büyümesi bekleniyor. Avrupa ekonomilerinde güçlenme beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde ticaret savaşları, iklim değişikliği ve teknolojik zorluklar nedeniyle durağan bir yıl olacak.
Enflasyon ve faiz oranlarında düşüş bekleniyor, ancak yüksek kamu borcu ve savunma bütçeleri hükümetlerin harcama yapma kapasitesini sınırlayacak.
(2/14)
The Economist’in belirlediği 10 tema şöyle olmuş:
Düşük Enflasyon ve Tüketim Artışı: Enflasyonun düşmesi, Fed dahil olmak üzere merkez bankalarını faiz oranlarını daha da indirmeye teşvik ederek tüketicilerin harcamaya yönelmesini sağlıyor.
Yapay Zeka Yatırımları Hız Kazanıyor: IT harcamaları 3,6 trilyon dolara yükselirken, şirketler yapay zeka teknolojilerine yöneliyor. Büyük Amerikan firmalarının yaklaşık %30'u yapay zekaya 10 milyon dolar veya daha fazla yatırım yapıyor. Bu oran 2024'te %16'ydı.
Yaşlanan Dünya Nüfusu: 65 yaş üstü nüfusun oranı %12’ye ulaşırken, küresel GSYİH’nin yalnızca %10’u sağlık hizmetlerine harcanıyor. İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte sağlık yatırımlarına olan ihtiyaç artıyor.
Yeşil Dönüşüm ve Enerji Geçişi: Hükümetler kapsamlı yeşil projeleri destekliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları hızla artarken, fosil yakıtlar hala enerji ihtiyaçlarının beşte dördünden fazlasını karşılıyor. Düşük enerji fiyatları enerji dönüşümünün önündeki en büyük engel.
Elektrikli Araçlarda Büyüme: Elektrikli araç teması otomotiv sektörünün parlayan yıldızı. Ancak menzil kaygısı birçok alıcıyı plug-in olmayan modellere yönlendiriyor.
Havayollarında Karbon Taahhütleri: Havayolları karbon emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunduğu bir dönemde, uçak siparişleri artıyor. Uluslararası turist sayısının 1,6 milyara ulaşmasıyla birlikte, turizm tüm sera gazlarının %5-8’ini oluşturuyor.
Konut Piyasalarında Endişeler: Konut piyasaları politika yapıcıların ve düzenleyicilerin radarında. Ev fiyatları globalde yüksek seyrederken, Çin’de düşüş var.
Yeşil Politikalar ve Metal Talebi: Küresel metal fiyatları %7,5 artarken, otomobil bataryalarından kablolara kadar her şeye olan talep artıyor. Bu durum bakır ve çelik gibi metallerde yoğun talep yaratıyor.
Altyapı Harcamaları Artışı: Çevresel hedefler, dünya genelinde altyapı yatırımlarını artırıyor. Sabit sermaye yatırımları 28 trilyon dolara ulaşarak küresel GSYİH’nin dörtte birini oluşturuyor.
Deniz Taşımacılığında Yeşil Dönüşüm: Deniz taşımacılığı sektörü, karbon emisyonlarının %40’ını AB’nin emisyon ticaret sistemine dahil ediyor. Ayrıca, jeopolitik gelişmeler denizcilik sektörünü etkiliyor.
Hem fiyat hem hacim tarafında toparlanmalar var. PPK metninde yumuşak ifadeler gözümüze çarpıyor. Yabancı kurumlar da indirim beklentilerini aralık ayına revize ediyorlar.
Cumartesi okumaları ile detaylara inelim.
(1/23)
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), kasım toplantısında politika faizini beklentilere paralel olarak %50 seviyesinde sabit tuttu. Böylece Merkez Bankası, art arda 8 aydır faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ancak karar metninde yapılan dil değişiklikleri, faiz politikası ve enflasyon görünümü açısından yeni mesajlar içeriyor.
Yurt İçi Talep ve Enflasyon: Önceki metindeki "yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir" ifadesi, bu ay "seviyelere geldiğini" şeklinde revize edildi. Bu, talepteki yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin belirginleştiğine işaret ediyor.
Hizmet Enflasyonu: Daha önce kullanılan "Hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir" ifadesi yerine, "Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir" denilerek, bu alanda olumlu bir gelişme vurgulandı.
Gıda Enflasyonu: Metinde ilk kez, "Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir" ifadesi yer aldı. Bu, gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısının devam ettiğine işaret ediyor.
Enflasyon Riskleri: Önceki metindeki "Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır" ifadesi, bu toplantıda "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir" şeklinde değiştirildi. Bu, iyileşmeye rağmen risklerin sürdüğünü gösteriyor.
Maliye Politikasının Rolü: İlk kez, "Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır" ifadesiyle, maliye politikalarının dezenflasyon sürecine katkısına vurgu yapıldı.
Politika Faizi ve Dezenflasyon Süreci: Karar metnine eklenen "Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir" ifadesi, faiz indirimi başlasa bile parasal sıkılaşmadan taviz verilmeyeceğini gösteriyor.
(2/23)
Faiz kararı sonrası yabancı kurumların değerlendirme raporlarını aldık.
ING Global, TCMB'nin iletişiminin aralık ayında faiz indiriminin gerçek bir ihtimal olduğunu ortaya koyduğunu yazdı. ING, "Merkez Bankası'nın kasımda enflasyon verilerinde negatif sürpriz görülmemesi halinde, aralık ayında ölçülü bir adımla faiz indirimlerini başlatacağını düşünmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Morgan Stanley, TCMB’nin faiz indirimlerine başlamaya hazırlandığını belirterek, önceki tahminlerini güncelledi. TCMB'nin enflasyondaki yavaşlama eğilimine paralel olarak Aralık 2024'te 200 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını beklediklerini açıkladı. Daha önce Ocak 2025 olarak öngördükleri ilk indirim tahminlerini, gelen sinyaller doğrultusunda öne çektiklerini ifade etti.
S&P Global Ratings ise Türkiye’de dış dengesizliklerin azalmasının Türk bankaları için ekonomik riskleri hafiflettiğini belirtti. Kurum, yayımladığı yeni raporunda ekonomik ve sektörel risklere dair değerlendirmelerde bulundu ve risk trendlerinde değişikliklere gitti. Raporda ekonomik risk trendi "pozitiften durağana", sektörel risk trendi ise "durağandan pozitife" revize edildi. Bu değişiklik, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikasına bağlandı. Raporda, bu politikanın kredilerde yavaşlama, enflasyonun düşüşü, Türk lirasındaki istikrar ve dış hesaplarda yeniden dengelenme sağladığı ifade edildi.
Borsa İstanbul, 16 Temmuz haftasından bu yana ilk kez 2 haftayı üst üste pozitif kapattı. Hacimler de toparlanma eğiliminde.
Sanayi üretiminde daralma azaldı, istihdam tarihin en sıkı seviyelerinde. Global tarafta Trump-trade devam ediyor.
Detaylara bakalım.
(1/25)
Sanayide yıllık bazda daralma devam etse de aylık bazda kısmi bir toparlanma dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2024'e ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini yayımladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda %2,4 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Eylül 2024'te madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3, imalat sanayi sektörü endeksi %2,5 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,1 arttı.
Aylık bazda ise sanayi üretimi %1,6 artış gösterdi. Alt sektörler itibarıyla madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %1,2, imalat sanayi sektörü endeksi %1,8 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,8 azaldı. Üretilen mal çeşitlerine bakıldığında Eylül 2024'te ara malı üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre %1,2, dayanıklı tüketim malında %1,1, dayanıksız tüketim malında %1,0 ve sermaye malı üretiminde %6,3’lük gerileme yaşandı.
İmalat sanayinin alt sektörleri incelendiğinde bir önceki aya göre üretim endeksinde en fazla gelişme gösteren ilk 3 sektör %18,6 ile bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatı; %10,1 ile motorlu kara taşıtı ve %8 ile metal cevherleri madenciliği oldu. Geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ise üretim endeksinde düşüş olmayan 5 tane alt sektör var. Bunlar %5,9’luk artış ile ana metal, %3,8 ile mobilya, %7,3 ile giyim eşyaları, %2,4 ile tekstil ve %3,9 ile elektrikli teçhizat imalatı.
(2/25)
Trump’ın seçim zaferinin ilanının ardından kripto varlıklar, S&P 500, dolar gibi finansal enstrümanlarda rekorlar kırılıyor.
Özellikle kripto varlıklar iyimserliğin fiyatlandığı yer oluyor. Trump'ın yeni yönetiminin kripto para ekosistemi için büyük bir fırsat olacağını düşünen yatırımcılar, Bitcoin fiyatını yeni bir rekor seviyeye taşıdı. Dünyanın en büyük kripto parası, ilk kez 90.000 dolar seviyesini aştı. Bu yükseliş, Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde etmeyi garantilemesinin ardından geldi. Trump'ın seçim zaferinin ardından piyasalardaki olumlu hava sadece Bitcoin ile sınırlı değil. Musk’ın Teslası, kripto borsası Coinbase ve ABD’nin öde gelen aracı kurumu da Robinhood da olumlu fiyatlanan enstrümanlar arasında. Bu arada CoinGecko'ya göre küresel kripto piyasasının toplam değeri, üç yıl sonra ilk kez 3 trilyon dolar seviyesini aştı. Trump-trade’in olumsuz fiyatlaması Asya piyasaları ve Euro kurunda gerçekleşiyor.
Euro/Dolar paritesi dün 1,06’ın aşağısını test ederken, nisan ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Hali hazırda ekonomisi kırılgan olan Avrupa, olası Trump tarifelerinden de etkilenmeye çok açık. Bu yüzden Avrupa varlıklarına olan ilgi azalıyor. Bir diğer olumsuz fiyatlama da Asya borsalarında. Asya piyasaları, Çin ve ABD arasında yeni bir ticaret savaşı olasılığına dair endişelerin artması ve Çin ekonomisini canlandırmak için ek önlemler alınmamasının hayal kırıklığı yaratması sonucu dün düşüşler vardı. Trump, seçim kampanyası sırasında ABD’ye ithal edilen mallara, özellikle Çin’den gelen ürünlere %60’a varan yüksek tarifeler uygulama sözü vermişti.
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu yayımlandı, tahminler yukarı revize edildi.
Haftanın en önemli gelişmesi Trump’ın ezici seçim zaferiydi. Trump, önceki iki seçimden daha güçlü sonuçlarla Beyaz Saray'a gidiyor.
Detaylara girelim.
(1/20)
İçeriden başlayalım. Sonrasında seçim sonuçlarına ve ilk yansımalarına geçeriz.
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu, @Merkez_Bankasi Başkanı Fatih Karahan ve başkan yardımcılarının gerçekleştirdiği sunumla birlikte dün yayımlandı.
Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda, enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edildi. 2024 yılı sonu tahmini %38'den %44'e, 2025 için ise %14'ten %21'e yükseltildi. Dezenflasyon sürecinin yavaş da olsa ilerlediğini ve iç talebin enflasyonu destekleyici seviyelere yaklaştığını belirten Merkez Bankası, bu durumun cari açığa da olumlu yansıdığını ifade etti. Banka, talepteki dengelenme ve sıkı para politikası sayesinde enflasyonun kademeli olarak düşeceğini öngörüyor. Özellikle Türk Lirası mevduat oranının %56 seviyesine ulaşması ve TL varlıklara ilginin artması, Merkez Bankası’nın sıkı duruşunun etkisini gösteriyor.
2024 ve sonrasında enflasyonun hedefe ulaşması için sıkı para politikasının korunacağı vurgulandı. Enflasyon tahminlerinde yapılan güncellemeler, yüksek gıda fiyatları ve ithalat maliyetleri gibi faktörlerin etkisiyle oluşuyor. Merkez Bankası, TL'nin değerini koruyacak adımlar atmaya devam edeceğini, faiz indirim döngüsüne geçildiğinde bile sıkı duruşun sürdürüleceğini belirtti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay ise enflasyon raporu sunumunda asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Akçay, asgari ücretin artırılması konusunda bir tavsiye merci olmadıklarını belirterek, ekonomik faaliyetin yavaşladığı dönemlerde asgari ücret artışlarının enflasyona geçişkenliğinin daha düşük olduğunu vurguladı. Ayrıca, düşük vasıflı çalışanların ücret dağılımında zarar görmemesi gerektiğini ve asgari ücretin enflasyona olumsuz etkisinin sınırlı kalması için öngörülerin dikkatle yapılmasının önemini ifade etti. Akçay, ileriye dönük endeksleme sistemine geçişin gerektiğini ve mevcut konjonktürün bu geçiş için uygun bir dönem olduğunu da ekledi.
(2/20)
Ekim ayında aylık enflasyon %2,88 olarak gerçekleşirken, yıllık enflasyon %48,58 seviyesinde kaydedildi.
@BloombergHT’nin anketine katılan kurumların beklentisi aylık enflasyon için %2,5, @aa_finans anketine katılan kurumlar aylık enflasyonun %2,46 olmasını bekliyordu. Çekirdek enflasyon yıllık bazda %47,75 seviyesinde gerçekleşirken, üretici fiyatları tarafında aylık artış %1,29, yıllık artış ise %32,24 oldu. Üretici enflasyonu 16 aydır tüketici enflasyonunun altında.
Aylık bazda en yüksek aylık artış %14,32 ile giyim ve ayakkabı grubunda kaydedildi. Bunu %4,33 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve %3,52 ile haberleşme izledi. Yıllık bazda en yüksek artış ise %93,6 ile eğitim grubunda görülürken, bunu %89,39 ile konut ve %62,09 ile lokanta ve oteller takip etti. Endekste yer alan 143 başlıktan, 26’sında düşüş görülürken, 7 başlıkta değişim olmadı ve 110 başlıkta artış kaydedildi. Her ne kadar giyim ve ayakkabıda aylık bazda dramatik bir yükseliş görsek de aslında enflasyona en çok etkiyi gıda tarafı yaptı. Toplam TÜFE içinde %25’lik yere sahip olan gıda ve alkolsüz içeceklerin aylık %4,33 ile yüksek gelmesi, enflasyonun beklenti üstünde gelmesinin sebebi oldu.
TÜİK, Ekim 2024'e ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmış TÜFE verilerini de açıkladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış TÜFE Ekim ayında %2,51 artış gösterdi. Bu artış, haziran ayından bu yana kaydedilen en düşük aylık artış oranına işaret ediyor. Eylül ayında ise bu oran %2,73 olarak gerçekleşmişti. Çekirdek tarafa baktığımızda ise mevsim etkilerinden arındırılmış işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B Endeksi) Ekim ayında %2,39 arttı; eylül ayında bu artış %2,63 seviyesindeydi.
S&P Ratings, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak B+’dan BB-’ye yükseltti. Artık BB’li seviyelerdeyiz.
İTO enflasyonu, pazartesi gelecek TÜFE öncesinde ‘Acaba?’ dedirtti. İstanbul’da perakende fiyatlar hız kesmiyor.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/20)
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu @SPGlobalRatings, Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltirken, görünümü pozitiften durağana çekti ve bu yıl içinde ikinci kez not artışı yaptı.
S&P, TCMB’nin sıkı para politikasının, Türk lirasının istikrarını sağlamada, enflasyonu düşürmede, rezervleri yeniden oluşturmada ve finansal sistemde dolarizasyonu azaltmada etkili olduğunu belirtti. Açıklamada, Türkiye’nin tasarruf açığının daralmasıyla birlikte, cari açığın GSYH’ye oranının 2022’den bu yana yaklaşık 4 puan düştüğü vurgulandı. Görünüm, yetkililerin enflasyonu düşürme ve ekonomiyi dengeleme çabalarındaki riskleri yansıtacak şekilde durağan olarak belirlendi. Enflasyon tek hanelere indirilirse ve TL’ye olan uzun vadeli güven yeniden tesis edilirse, notun daha da artırılabileceği belirtildi.
Açıklamada asgari ücret konusunda ise, ücret artışlarının hükümetin 2025 sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, 2024 yılı %44 enflasyon oranına göre belirlenmesinin enflasyonla mücadelede risk oluşturacağı ifade edildi. %30’dan yüksek bir artışın, enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracağına dikkat çekildi. Türkiye’de 2028’e kadar seçim olmaması nedeniyle, mali ve gelir politikalarının kademeli sıkılaşmasıyla talebi ve enflasyonu baskılamaya yönelik alan olduğu belirtildi. Ayrıca, özel tüketimin yavaşlamasının ekonomiyi soğutmada merkezi bir rol oynayacağı ve 2025’te reel GSYH büyümesinin %2,3 olacağı öngörülüyor.
Raporda, sıkı para politikasının korunması ve artan tasarrufların, dolarizasyonu azaltarak enflasyon beklentilerini düşüreceği ifade edildi. Türkiye’nin makroekonomik değişiklikleri sonrasında, Fitch, Moody’s ve S&P’nin ülkenin uzun vadeli kredi notunu yükselttiği belirtildi. S&P Mayıs’ta, Fitch Eylül’de, Moody’s ise Temmuz’da not artırımı gerçekleştirmişti.
(2/20)
TÜFE öncesinde İstanbul enflasyonu yüksek gelerek endişeleri artırdı.
Ekim ayında İstanbul’da, perakende fiyat hareketlerini yansıtan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi aylık %3,64, toptan fiyatları yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise %0,15 artış kaydetti. Yıllık bazda, 2023 Ekim’e göre 2024 Ekim’de @itokurumsal'ın 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi %59,10, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise %43,07 arttı.
Kırılıma bakarsak enflasyon sepetinde yüksek yer tutan konutta %4,06’lık, giyimde %11,43, gıdada %3,40’lık artışlar dikkat çekiyor. Gıdanın içinde yaş kuru meyve sebzede artış yüzde 18.94 seviyesinde. Ekim enflasyonu üstünde baskı yaratan unsurlardan biri petrol fiyatlarındaki yükseliş. Ekim ayında Brent petrol fiyatları ABD doları bazında yaklaşık %4,5 artış gösterdi. Akaryakıt fiyatlarında ortalama %2,5 civarında bir artış var. Pazartesi günü alacağımız enflasyonda bu verileri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Bu arada sevindirici de bir gelişme var. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekim ayına ilişkin sektörel enflasyon beklentilerini açıkladı. Buna göre, 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi, piyasa katılımcıları için 0,1 puan düşüşle yüzde 27,4’e, reel sektör için 1,6 puan azalarak yüzde 49,5’e, hanehalkı için ise 4,4 puan azalarak yüzde 67,2’ye geriledi. Hanehalkının enflasyon beklentisi böylece Mart 2022’den bu yana en düşük seviyeye inmiş durumda ve vatandaş enflasyon beklentilerinde dört aydır düşüş yaşanıyor.