eş, baba | @fintables araştırma | @sabanciu siyaset bilimi | @lisesaintbenoit 228' | “en iyi kârı, bilgiye yapılan yatırım getirir."
Nov 30 • 24 tweets • 17 min read
Salı günü açıklanacak TÜFE öncesinde global yoğun haber akışı olan bir haftayı geride bırakıyoruz.
Artık gözler enflasyon verisinde. Piyasanın istediği faiz indirimine bizi taşıyacak olan veri, kasım verisi olacak.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/24)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin toplantı özetini yayımladı. Toplantıda, tüketici enflasyonundaki gelişmeler, kira enflasyonundaki yavaşlama ve sıkı para politikası duruşunun devamına yönelik mesajlar öne çıktı.
Toplantı özetinde, kasım ayında tüketici enflasyonunda gıda fiyatlarının etkisinin belirgin olduğu vurgulandı. İşlenmemiş gıda fiyatlarında, özellikle taze meyve ve sebze fiyatları kaynaklı olarak yüksek seyrin devam ettiği ifade edildi. Gıda dışı tüketici enflasyonunda ise daha olumlu bir tablo gözlemlendi.
Metinde öne çıkan cümleler, “Mevsim etkilerinden arındırılmış gıda dışı enflasyonda kademeli bir yavaşlama eğilimi izleniyor. Temel mal grubunda sınırlı fiyat artışları görülürken, hizmet grubunda görece ılımlı fiyat artışlarının sürüyor. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri ve konut değerleme raporları, kira artış oranlarının gerilemekte olduğunu gösteriyor. Kasım ayında düşüş gösteren yenileme oranlarının, yılın son çeyreğinde kira enflasyonunu baskılayacağı öngörülüyor. Aralık ayında da bu yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor” oldu. TCMB, sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini ve dezenflasyon sürecini desteklemek için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti.
Enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere dikkat çeken TCMB, gerekli durumlarda para politikası araçlarını etkili bir şekilde kullanmaya hazır olduğunu ifade etti. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkı duruşun daha da güçlendirileceği belirtildi.
(2/24)
Nov 24 • 12 tweets • 5 min read
Uzun zamandır isteniyordu. ChatGPT’nin finans ve yatırımda kullanımına ilişkin bir şeyler yazacağımı söylemiştim. Bu akşama kısmetmiş.
10 farklı alan belirledim. Tek tek videolu örneklerle gitmek istiyorum.
Çayları kahveleri koyalım.
(1/12)
Belirli bir önem sırası belirlemedim, hepsini farklı amaçlarla kullanıyorum çünkü.
En çok kullandıklarımdan biriyle başlayalım: PDF özetleme.
Gün içinde çok fazla rapor düşüyor malum, hem yerli hem yabancı kaynaklardan. Bunların hepsiyle cebelleşmem mümkün değil. Özelikle analist toplantılarının yoğun olduğu dönem çarşı iyice karışıyor. Gündüz bi klasörde o gün gelen rapor-webcast-sunum ne varsa topluyorum.
Akşam evde de onları GPT’ye yükleyerek merak ettiklerimi soruyorum. “Raporu komple özetle” de diyebilirsiniz ama ben çoğu zaman spesifik soru sormayı tercih ediyorum. Özette bazen sizin önem verdiğiniz yer olmayabiliyor çünkü.
Örnek, Anadolu Efes webcast:
(2/12)
Nov 23 • 14 tweets • 10 min read
Yılın bitmesine çok az bir süre kaldı.
Artık 2025’in yatırım temalarını konuşma vakti. Komplo teorilerinden müstesna, The Economist’in meşhur ‘The World Ahead’ serisinden 2025’in öne çıkabilecek tema ve sektörlere dair güzel bir yazı var.
Biraz kazalım buraları.
(1/14)
2025 yılında yeni bir savaş bölgesi ortaya çıkmasa bile mevcut jeopolitik gerilimler küresel ekonomiyi etkilemeye devam edecek.
Zayıf büyüme trendi sürecek. Dünya GSYİH’sinin sadece %2,5 büyümesi bekleniyor. Avrupa ekonomilerinde güçlenme beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde ticaret savaşları, iklim değişikliği ve teknolojik zorluklar nedeniyle durağan bir yıl olacak.
Enflasyon ve faiz oranlarında düşüş bekleniyor, ancak yüksek kamu borcu ve savunma bütçeleri hükümetlerin harcama yapma kapasitesini sınırlayacak.
(2/14)
Nov 23 • 23 tweets • 16 min read
Hava biraz güzelleşiyor.
Hem fiyat hem hacim tarafında toparlanmalar var. PPK metninde yumuşak ifadeler gözümüze çarpıyor. Yabancı kurumlar da indirim beklentilerini aralık ayına revize ediyorlar.
Cumartesi okumaları ile detaylara inelim.
(1/23)
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), kasım toplantısında politika faizini beklentilere paralel olarak %50 seviyesinde sabit tuttu. Böylece Merkez Bankası, art arda 8 aydır faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ancak karar metninde yapılan dil değişiklikleri, faiz politikası ve enflasyon görünümü açısından yeni mesajlar içeriyor.
Yurt İçi Talep ve Enflasyon: Önceki metindeki "yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir" ifadesi, bu ay "seviyelere geldiğini" şeklinde revize edildi. Bu, talepteki yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin belirginleştiğine işaret ediyor.
Hizmet Enflasyonu: Daha önce kullanılan "Hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir" ifadesi yerine, "Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir" denilerek, bu alanda olumlu bir gelişme vurgulandı.
Gıda Enflasyonu: Metinde ilk kez, "Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir" ifadesi yer aldı. Bu, gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısının devam ettiğine işaret ediyor.
Enflasyon Riskleri: Önceki metindeki "Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır" ifadesi, bu toplantıda "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir" şeklinde değiştirildi. Bu, iyileşmeye rağmen risklerin sürdüğünü gösteriyor.
Maliye Politikasının Rolü: İlk kez, "Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır" ifadesiyle, maliye politikalarının dezenflasyon sürecine katkısına vurgu yapıldı.
Politika Faizi ve Dezenflasyon Süreci: Karar metnine eklenen "Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir" ifadesi, faiz indirimi başlasa bile parasal sıkılaşmadan taviz verilmeyeceğini gösteriyor.
(2/23)
Nov 16 • 25 tweets • 17 min read
Borsa İstanbul, 16 Temmuz haftasından bu yana ilk kez 2 haftayı üst üste pozitif kapattı. Hacimler de toparlanma eğiliminde.
Sanayi üretiminde daralma azaldı, istihdam tarihin en sıkı seviyelerinde. Global tarafta Trump-trade devam ediyor.
Detaylara bakalım.
(1/25)
Sanayide yıllık bazda daralma devam etse de aylık bazda kısmi bir toparlanma dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2024'e ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini yayımladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda %2,4 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Eylül 2024'te madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3, imalat sanayi sektörü endeksi %2,5 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,1 arttı.
Aylık bazda ise sanayi üretimi %1,6 artış gösterdi. Alt sektörler itibarıyla madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %1,2, imalat sanayi sektörü endeksi %1,8 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,8 azaldı. Üretilen mal çeşitlerine bakıldığında Eylül 2024'te ara malı üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre %1,2, dayanıklı tüketim malında %1,1, dayanıksız tüketim malında %1,0 ve sermaye malı üretiminde %6,3’lük gerileme yaşandı.
İmalat sanayinin alt sektörleri incelendiğinde bir önceki aya göre üretim endeksinde en fazla gelişme gösteren ilk 3 sektör %18,6 ile bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatı; %10,1 ile motorlu kara taşıtı ve %8 ile metal cevherleri madenciliği oldu. Geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ise üretim endeksinde düşüş olmayan 5 tane alt sektör var. Bunlar %5,9’luk artış ile ana metal, %3,8 ile mobilya, %7,3 ile giyim eşyaları, %2,4 ile tekstil ve %3,9 ile elektrikli teçhizat imalatı.
(2/25)
Nov 9 • 20 tweets • 15 min read
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu yayımlandı, tahminler yukarı revize edildi.
Haftanın en önemli gelişmesi Trump’ın ezici seçim zaferiydi. Trump, önceki iki seçimden daha güçlü sonuçlarla Beyaz Saray'a gidiyor.
Detaylara girelim.
(1/20)
İçeriden başlayalım. Sonrasında seçim sonuçlarına ve ilk yansımalarına geçeriz.
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu, @Merkez_Bankasi Başkanı Fatih Karahan ve başkan yardımcılarının gerçekleştirdiği sunumla birlikte dün yayımlandı.
Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda, enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edildi. 2024 yılı sonu tahmini %38'den %44'e, 2025 için ise %14'ten %21'e yükseltildi. Dezenflasyon sürecinin yavaş da olsa ilerlediğini ve iç talebin enflasyonu destekleyici seviyelere yaklaştığını belirten Merkez Bankası, bu durumun cari açığa da olumlu yansıdığını ifade etti. Banka, talepteki dengelenme ve sıkı para politikası sayesinde enflasyonun kademeli olarak düşeceğini öngörüyor. Özellikle Türk Lirası mevduat oranının %56 seviyesine ulaşması ve TL varlıklara ilginin artması, Merkez Bankası’nın sıkı duruşunun etkisini gösteriyor.
2024 ve sonrasında enflasyonun hedefe ulaşması için sıkı para politikasının korunacağı vurgulandı. Enflasyon tahminlerinde yapılan güncellemeler, yüksek gıda fiyatları ve ithalat maliyetleri gibi faktörlerin etkisiyle oluşuyor. Merkez Bankası, TL'nin değerini koruyacak adımlar atmaya devam edeceğini, faiz indirim döngüsüne geçildiğinde bile sıkı duruşun sürdürüleceğini belirtti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay ise enflasyon raporu sunumunda asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Akçay, asgari ücretin artırılması konusunda bir tavsiye merci olmadıklarını belirterek, ekonomik faaliyetin yavaşladığı dönemlerde asgari ücret artışlarının enflasyona geçişkenliğinin daha düşük olduğunu vurguladı. Ayrıca, düşük vasıflı çalışanların ücret dağılımında zarar görmemesi gerektiğini ve asgari ücretin enflasyona olumsuz etkisinin sınırlı kalması için öngörülerin dikkatle yapılmasının önemini ifade etti. Akçay, ileriye dönük endeksleme sistemine geçişin gerektiğini ve mevcut konjonktürün bu geçiş için uygun bir dönem olduğunu da ekledi.
(2/20)
Nov 2 • 20 tweets • 13 min read
S&P Ratings, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak B+’dan BB-’ye yükseltti. Artık BB’li seviyelerdeyiz.
İTO enflasyonu, pazartesi gelecek TÜFE öncesinde ‘Acaba?’ dedirtti. İstanbul’da perakende fiyatlar hız kesmiyor.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/20)
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu @SPGlobalRatings, Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltirken, görünümü pozitiften durağana çekti ve bu yıl içinde ikinci kez not artışı yaptı.
S&P, TCMB’nin sıkı para politikasının, Türk lirasının istikrarını sağlamada, enflasyonu düşürmede, rezervleri yeniden oluşturmada ve finansal sistemde dolarizasyonu azaltmada etkili olduğunu belirtti. Açıklamada, Türkiye’nin tasarruf açığının daralmasıyla birlikte, cari açığın GSYH’ye oranının 2022’den bu yana yaklaşık 4 puan düştüğü vurgulandı. Görünüm, yetkililerin enflasyonu düşürme ve ekonomiyi dengeleme çabalarındaki riskleri yansıtacak şekilde durağan olarak belirlendi. Enflasyon tek hanelere indirilirse ve TL’ye olan uzun vadeli güven yeniden tesis edilirse, notun daha da artırılabileceği belirtildi.
Açıklamada asgari ücret konusunda ise, ücret artışlarının hükümetin 2025 sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, 2024 yılı %44 enflasyon oranına göre belirlenmesinin enflasyonla mücadelede risk oluşturacağı ifade edildi. %30’dan yüksek bir artışın, enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracağına dikkat çekildi. Türkiye’de 2028’e kadar seçim olmaması nedeniyle, mali ve gelir politikalarının kademeli sıkılaşmasıyla talebi ve enflasyonu baskılamaya yönelik alan olduğu belirtildi. Ayrıca, özel tüketimin yavaşlamasının ekonomiyi soğutmada merkezi bir rol oynayacağı ve 2025’te reel GSYH büyümesinin %2,3 olacağı öngörülüyor.
Raporda, sıkı para politikasının korunması ve artan tasarrufların, dolarizasyonu azaltarak enflasyon beklentilerini düşüreceği ifade edildi. Türkiye’nin makroekonomik değişiklikleri sonrasında, Fitch, Moody’s ve S&P’nin ülkenin uzun vadeli kredi notunu yükselttiği belirtildi. S&P Mayıs’ta, Fitch Eylül’de, Moody’s ise Temmuz’da not artırımı gerçekleştirmişti.
(2/20)
Oct 26 • 25 tweets • 17 min read
2023'te yasaklanan açığa satışın, BIST-50 ile sınırlı olarak geri gelmesi planlanıyor.
İsrail’den beklenen misilleme geldi, ilk tepkiler tırmanışın büyümeyeceği yönünde. Çok fazla şirket yetkilisi açıklaması dinledik bu hafta.
Vakit kaybetmeden detaylara girelim.
(1/25)
Cumartesi okumalarına geçmeden önce @fintables ekim sonu kampanyasından bahsedelim. 31 Ekim'e kadar geçerli olmak üzere bir yıllık Fintables PRO aboneliğini ₺4.200 yerine ₺2.999 olarak belirledik. Ayda 250 TL ile PRO ayrıcalıklarından yararlanabiliyorsunuz.
Son dönemde birçok yenilik yaptık. Önümüzdeki dönem için de çok farklı planlarımız var. İndirimi kaçırmayın.
Para Politikası Kurulu, politika faizini %50’ye çektiği mart toplantısından bu yana yaptığı yedi toplantıda da faizi sabit bıraktı.
Konutta hem satış hem fiyat verilerini aldık. Savunma sanayi destekeleme fonu rafa kaldırıldı.
Cumartesi okumaları ile derine inelim.
(1/24)
@Merkez_Bankasi Para Politikası Kurulu, perşembe günkü toplantısında beklentilere paralel olarak politika faizini %50 seviyesinde sabit tuttu. Karar metninde, enflasyonla mücadelede kararlı bir tutum sergilenirken, özellikle enflasyondaki gelişmelere ve fiyatlama davranışlarına dair risklerin devam ettiğine dikkat çekildi.
Metinde gördüğümüz iki bölüm, kasım ayında da faiz indirimi ihtimalinin çok zor olduğunu gösteriyor. İlki, eylül ayında enflasyonun ana eğiliminin ‘bir miktar’ yükseldiği, ikincisi ise metne yeni giren ‘enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin artması’ ifadeleri oldu. Bu iki ifade bizi en erken aralık ayında, ekim ve kasım enflasyonunun neticesine göre bir faiz indirimi beklediğini gösteriyor.
Eğer kasım ve aralıkta açıklanacak enflasyon verilerinde TCMB’nin istemediği bir sonuçlar görmeye devam edersek, faiz indirimleri daha da gecikebilir. Nedeni ise ocakta yapılacak ücret zamları. Ücret zamları, enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek. Eylül ayı enflasyonunun tahminlerin üzerinde gerçekleşmesinde ve enflasyonun ana eğilimindeki artışta, hizmet enflasyonundaki olumsuz görünüm önemli bir rol oynadı. Bu artışın bir kısmı kira ve eğitim ücretleri gibi geriye dönük endeksleme uygulamasından kaynaklanan yüksek artışlardan ileri gelse de, bu kalemler dışında da kayda değer bir iyileşme gözlemlenmiyor. Hizmet enflasyonu hala katı ve TCMB buradaki iyileşme için son çeyreği işaret ediyor. Faiz indirimlerinin kaderi, hizmet enflasyonundaki seyre bağlı olacak. Çünkü sanayi tarafında yaşanan daralmalar mal enflasyonunda istenen yere ulaşmamızı sağlasa da hizmetler tarafında canlı seyir hala devam ediyor.
@Merkez_Bankasi Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, @TheEconomist'in ‘Türkiye'nin Enflasyonla Uzun ve Zorlu Mücadelesi” başlıklı makalesinde açıklamalarda bulundu. İndirim beklentilerine yönelik Akçay, "Aylık enflasyonun altında yatan trend sürdürülebilir bir şekilde düşene kadar sıkı duracağız. Enflasyonu dizginlemek için politikayı sıkı tutuyoruz ve bu da tasarlanmış bir sonuç olmasa da Türk lirasında reel bir değerlenmeye yol açıyor." diye konuştu.
(2/24)
Sep 28 • 25 tweets • 20 min read
Yabancı kurum raporlarını konuştuğumuz bir haftayı geride bırakıyoruz. Globalde bütün riskli varlıkların olumlu fiyatlandığı bir süreç yaşanıyor.
Çin’in açıkladığı teşvik paketi, önümüzdeki dönem için global canlanmaya işaret ediyor.
Cumartesi okumaları derine inelim.
(1/25)
Cumartesi okumalarına bir cumartesi gelişmesiyle başlayalım.
Türkiye, 2025 yılından itibaren bütçe açığını daraltma hedefi doğrultusunda şirketler için %10 asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçiyor. Bu düzenlemeyle birlikte, kurum kazançları üzerindeki kesintiler ve muafiyetler göz önüne alınmadan önce vergi oranı %10'un altına düşemeyecek.
Mali konsolidasyonun bir parçası olan bu adım, geçtiğimiz yılki seçimlerin ardından başlatılan politika değişiklikleri kapsamında değerlendiriliyor. Hükümet, 2025 yılı bütçe açığı tahminini GSYH'nin %3,4’ünden %3,1’e düşürürken, 2024 yılı için bütçe açığının %4,9 seviyesinde olacağı öngörülüyor. Ayrıca, Yap-İşlet-Devret ve Kamu-Özel İş Birliği modeliyle inşa edilen projelerden elde edilen kazançlar için vergi oranı %30 olarak belirlendi.
Gayrimenkul gelirlerinin en az %50'sinin temettü olarak dağıtılması şartıyla fonlara sağlanan kurumlar vergisi muafiyeti korunurken, şirketlerin gayrimenkul satışlarından elde ettikleri kazançlara yönelik vergi muafiyeti kaldırıldı.
Fed’in beklenti üstü faiz indirimi küresel risk iştahını destekliyor.
PPK’da faiz değişmedi ancak önümüzdeki döneme ilişkin pozitif beklentiler var. Yabancı kurumların çoğu faiz indirimini kasımda bekliyor.
Yoğun bir cumartesi okumaları var bu hafta.
(1/25)
@federalreserve, pandeminin başlangıcı olan 2020 Mart ayından bu yana ilk kez faiz indirerek, sıkılaşma döngüsünü sonlandırdı ve gösterge faiz oranını yarım puan düşürdü. Fed, politika faizini 50 baz puan indirerek %4,75-%5 aralığına çekti.
Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyesi Michelle Bowman, 25 baz puan indirim lehine oy kullanarak, 2005’ten bu yana bir faiz kararı konusunda ayrışan ilk Fed üyesi oldu. Fed’in yarım puanlık beklenti üstü indirimi, ABD Merkez Bankası'nın ABD ekonomisi ve işgücü piyasasındaki herhangi bir zayıflamayı önceden engellemek istediğini gösteriyor.
Fed Başkanı Jay Powell, basın toplantısında, "ABD ekonomisi iyi bir durumda ve kararımız, bunu korumak amacıyla alındı" ifadelerini kullandı. Powell ayrıca, enflasyon yapışkan kalırsa faiz indirimlerinin hızının yavaşlayabileceğini de vurguladı. Fed'in son projeksiyonlarına göre, 2024 sonuna kadar politika faizinin %4,25 ila %4,5 aralığına düşmesi bekleniyor. Bu da yıl içinde iki çeyrek puanlık (25 baz puan) indirim ya da bir büyük yarım puanlık (50 baz puan) indirim olabileceğine işaret ediyor. Fed’in yüksek banttan yaptığı indirim, bundan sonra piyasaların ekonomik aktiviteye ilişkin verilere daha duyarlı olmasına sebep olacak. 50 puanlık faiz indiriminin arkasında Fed’in işgücü verilerini duyarlılığı geliyor.
Geçtiğimiz ay Jackson Hole’da konuşan Powell, "Fiyat istikrarına doğru ilerleme kaydederken güçlü bir iş gücünü desteklemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız" demişti. Bundan sonraki süreçte işgücü verileri, perakende satışlar, enflasyondaki ana eğilimi gösteren çekirdek enflasyon; resesyon için ilk bakılacak ilk yerler olacak.
(2/25)
Sep 14 • 24 tweets • 19 min read
Piyasalarda güçsüz seyir devam ederken, perşembe ve cuma günü alıcıların ilgi gösterdiği 2 seans izledik.
Türkiye, gözünü doğrudan yatırımlara çevirdi. Sanayi ve istihdam verileri sıkılaşma yönünde net bir görüntü vermiyor.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/24)
Türkiye, kısa süreli portföy girişlerinin ardından doğrudan yatırım arayışına başlıyor.
@FT'nin haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye yönelik yatırımları canlandırmak amacıyla bu ay New York'ta ABD'nin önde gelen iş dünyası liderleriyle bir dizi toplantı gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Bu toplantıların ana organizatörü Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ve planlar hakkında bilgi sahibi bazı kaynaklara göre, Erdoğan ve beraberindeki heyet, Eylül ayının son haftasında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'yla aynı zamana denk gelen en az dört etkinlikte yatırımcılarla bir araya gelerek Türkiye'ye yönelik ilgiyi artırmayı hedefleyecek. TAİK'in Financial Times'a verdiği bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Eylül'de Fortune 100 listesinde yer alan 20 büyük şirketin yöneticileriyle bir yuvarlak masa toplantısına ev sahipliği yapacak. Konuya yakın bir kaynağa göre, bu toplantıya Wall Street bankaları @jpmorgan ve @GoldmanSachs'tan üst düzey yöneticiler de katılacak. Ayrıca, 24 Eylül'de Goldman Sachs, Manhattan'daki merkezinde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın konuşmalarının yer alacağı bir Türk yatırım konferansına ev sahipliği yapacak. Bu etkinlikte, Borsa İstanbul’da listelenen şirketlerin de yatırımcılarla yan etkinlikler düzenlemesi bekleniyor.
@business'in haberine göre, Türkiye Varlık Fonu da yatırımcıların taleplerine bağlı olarak online toplantılar yapmayı düşünüyor. Bu görüşmelerde, İstanbul Finans Merkezi ile birlikte Türkiye Varlık Fonu, üst düzey bir heyet tarafından temsil edilecek.
(2/24)
Aug 31 • 19 tweets • 16 min read
Piyasalar güç toplamaya çalışırken, Merkez Bankası’ndan KKM dönüşleri için TL mevduat özendirici önlemler geldi.
Salı günü enflasyonu öğreneceğiz, temmuz ayına göre bir miktar yavaşlama bekleniyor.
Detaylara bakalım.
(1/19)
KKM dönüşlerinden dövize olan talep, geçen haftanın en önemli konusuydu.
Perşembe gecesi TCMB’den bu konuyla ilgili önemli adımlar geldi. TCMB, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve TL mevduatı teşvik etmek amacıyla zorunlu karşılık uygulamasında önemli değişiklikler yaptı.
Yapılan değişikliklere göre mevduatın TL cinsinden artışını teşvik etmek için, gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 45 ila 50 arasında bulunan bankalar için aylık artış hedefi 0,8 puana yükseltildi. Bu oranı yüzde 60'ın üzerine çıkarmayı başaran bankalar için ise artık bir artış hedefi uygulanmayacak, ancak yüzde 60 seviyesinin üzerinde kalmaları gerekecek. KKM hesaplarının TL'ye dönüşünü hızlandırmak ve desteklemek amacıyla, tüzel kişi KKM hesapları da TL'ye geçiş ve yenilenme hedefleri hesaplamasına dahil edildi. TL mevduat için tutulması gereken zorunlu karşılık tutarına, TL'ye geçiş oranına bağlı olarak uygulanan faiz oranının üst sınırı, politika faiz oranının yüzde 84'üne çıkarıldı. Ayrıca, TL zorunlu karşılıklarda bloke edilen tesis oranı 5 puan artırıldı.
TCMB, para politikası metinlerinde TL mevduatını destekleyecek ilave adımlar atılabileceğine dair mesajını yinelerken, gerekli görüldüğünde bu yönde yeni tedbirlerin alınabileceğini belirtti.
Son haftalarda döviz kurlarında yaşanan hareketlilik ile birlikte, yabancı para mevduatında hafif bir artış görülse de Türk Lirası (TL) mevduatın payı yükselmeye devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, 16 Ağustos itibarıyla standart TL mevduat ilk kez 9 trilyon TL’yi aşarak toplam mevduat içindeki payını yüzde 52,65’e çıkardı. Bu oran, 2018 Mayıs ayından bu yana görülen en yüksek seviye oldu. KMM payındaki düşüş ise sürüyor. Aynı hafta KKM’nin toplam mevduat içindeki payı yüzde 10’un altına inerek, ilk uygulamaya alındığı Mart 2022’deki seviyelere geriledi.
(2/19)
Aug 24 • 23 tweets • 22 min read
Düşen likidite, yüksek faizin risk iştahını düşürmesi ile birlikte şirketlerin kaldıraç yükünü artırması, reel sektörden şikayet seslerinin yükselmesi, jeopolitik riskler, bakanın istifa dedikoduları…
Fiyatlamada baskı sürüyor, cumartesi okumaları ile detaya inelim.
(1/23)
Geçtiğimiz haftadan beri özellikle sosyal medyada çıkan haberlerde Bakan @memetsimsek'in istifa edeceği dedikoduları gündeme geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hakkında çıkan istifa iddiaları üzerine yaptığı açıklamada, görevinin başında olduğunu bir kez daha vurguladı. Sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Şimşek, "Anlaşılan yapılan resmi açıklamalar yetmemiş, bir de buradan yazayım. İstifa etmedim. Dolaşıma koyulan senaryolar doğru değildir" ifadelerini kullandı. Ekonomi yönetiminin bir ekip ruhuyla çalıştığını belirten Şimşek, büyük ve zor bir sorumluluğun farkında olduklarını ve bu bilinçle her gün daha iyiye ulaşmak için çalıştıklarını söyledi.
Şimşek, "Ekonomik istikrar ve reform programımız başarıyla işliyor ve hedeflediğimiz sonuçları almaya başladık" dedi. Açıklamasında, Merkez Bankası rezervlerinin iyileştiğini, Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkışların hızla devam ettiğini ve bütçe dengesinin iyileştirilmesi için gerekli tedbirlerin alındığını vurgulayan Şimşek, enflasyonda belirgin ve kalıcı bir düşüşün başladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı'nın desteğini her zaman hissettiklerini dile getiren Şimşek, "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aziz milletimizin refahını kalıcı olarak artırmak tek hedefimizdir. Görevimizin sorumluluğu ve bilinci omuzlarımızdayken, uydurma hikayelerin yayılmasına asla izin veremeyiz" dedi. Şimşek, bu söylentileri çıkaranların iyi niyetli olmadığını belirterek, "Lütfen aldanmayın!" diye ekledi.
@spkgovtr, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in istifa ettiği iddialarıyla ilgili olarak yatırımcıları yanlış yönlendiren sosyal medya hesaplarına karşı soruşturma başlattı. SPK'nın internet sitesinde yer alan açıklamada, hafta sonu sosyal medyada yayılan asılsız istifa haberlerinin, Borsa yatırımcılarını yanıltarak zarara uğramalarına sebep olduğu belirtildi ve bu hesaplarla ilgili gerekli incelemelerin başlatıldığı ifade edildi.
Açıklamada, Borsa İstanbul pay piyasasında yapılan işlemlerin SPK tarafından anlık olarak takip edildiği ve piyasa bozucu hareketlere karşı denetim mekanizmasının sürekli olarak işlediği vurgulandı. Ayrıca, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 107’nci maddesi uyarınca, sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran veya bu tür bilgileri yayan kişilerin 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacağı hatırlatıldı.
(2/23)
Aug 17 • 20 tweets • 17 min read
Global piyasalarda toparlanma dikkat çekerken, BIST’teki baskı devam ediyor. Bilanço sezonunda olmamız oynaklığı artırıyor.
Sıkı para politikasının reel sektöre negatif etkileri hissediliyor; işgücünde 4 yılın ardından ilk kez bozulma var.
Detaylara girelim.
(1/20)
Global piyasalarda baskı kalkıyor.
Globalde hisse senetleri, kasım ayından bu yana en iyi haftasını geçirdi. Resesyon endişeleri ortadan kalktıkça oynaklığın azaldığını görüyoruz. S&P 500 endeksi, dört haftalık düşüş serisini kırarak haftayı %3,9 artışla kapattı ve Cuma günü %0,2 artışla Kasım ayından bu yana en güçlü performansını gösterdi.
Japonya’da hisse senetleri dün %3 yükselerek haftalık %7,9 kazanç elde ederken, Stoxx Europe 600 haftalık bazda %2,4 yükseldi. Gelişmiş piyasa hisselerinden oluşan MSCI Dünya endeksi de Kasım ayı başından bu yana en iyi haftasını geçirdi. Bu hafta globalde gördüğümüz toparlanma, ABD ekonomisinin beklenenden daha iyi durumda olduğunu gösteren verilerden kaynaklanıyor. Çarşamba günü açıklanan enflasyon rakamları, tüketici fiyat endeksindeki yıllık artışın Mart 2021'den bu yana ilk kez %3'ün altına düştüğünü gösteriyor. Perşembe günü ise güçlü ABD perakende satışları ve beklenenden düşük yeni işsizlik başvuruları, yatırımcıların güvenini artırdı. Wall Street'in ‘korku sinyali’ olarak adlandırılan Vix volatilite endeksi, Ağustos başında satış dalgası sırasında dört yıllık zirvesi olan 65'e ulaşmasının ardından 15'in altına indi. Risk iştahı artınca ABD 2 yıllık tahvillerinin getirileri, dünü %4,05'te kapatarak, 5 Ağustos'taki son düşük seviyesinden 0,39 puan yukarı yükseldi.
Maalesef aynı toparlanmayı içeride göremiyoruz. BIST-100 endeksi haftayı -%0,86 düşüşle 9,821.96 puandan kapattı. Bankacılık sektöründe toparlanma görsek de genele yayılan bir iyileşme henüz yok. Dünyada düşen metal fiyatları ve zayıf gelen Erdemir bilançosunun ardından XMANA (Metal Ana) endeksi %4,03 geri çekilirken, Mpox endişeleriyle XULAS (Ulaştırma) endeksi %2,92 değer kaybetti.
(2/20)
Aug 10 • 22 tweets • 18 min read
Global piyasalarda oynaklık çok yüksek.
Endeksler önce resesyonu sert bir şekilde fiyatlarken, daha sonrasında gelen açıklamalar ve iyimser verilerle toparladı. Bizim piyasalarımız da bu ortamdan nasibini aldı.
Cumartesi okumaları ile detaylara inelim.
(1/22)
Geçen hafta gibi tümden gelelim ve dışarıyla başlayalım.
Global piyasalar, 5 Ağustos’ta ABD ekonomisinin yavaşlaması konusunda endişelerin artması ve küresel fonların borçlanma kaynağı olan Japon Yeni’nde kapatılan carry trade pozisyonları ile 2024’ün en kötü gününü geçirdi. Fırtınanın merkezinde Japonya yer aldı. Japonya’da Topix endeksi, 1987’deki 'Kara Pazartesi' çöküşünden bu yana en büyük satış dalgasıyla karşılaştı ve yüzde 12’den fazla düştü. Satış dalgası, ABD ve Avrupa piyasalarına da yayıldı. S&P 500 yüzde 3, Nasdaq yüzde 3,4 değer kaybetti.
Geçtiğimiz hafta cuma günü açıklanan ABD istihdam raporu, beklentinin üzerinde yavaşlamaya işaret ederken, dünyanın en büyük ekonomisinin resesyona gireceğine dair endişeleri artırdı. Yüksek borçlanma maliyetlerinin şirketler ve tüketiciler üzerindeki etkisi daha belirgin hale geldikçe, piyasalardaki oynaklık yükseldi. Şirketlerin bilançolarında tüketici harcamalarındaki yavaşlama göze çarparken, ekonomik aktiviteye ilişkin şüpheler derinleşti.
Global piyasalarda yaşanan türbülans Borsa İstanbul’a da sirayet etti. BIST 100 endeksi, pazartesi gününe iki kez devre keserek başlarken, sürekli işlemler 10:55’te başlayabildi. Haftalık bazda baktığımızda BIST-100 yüzde 5,40 düşerek 9907,38 puandan kapandı. En sert düşüş CDS’lerde görülen yükselişle birlikte bankacılık endeksinde oldu. Bankacılık endeksi yüzde 11.72 değer kaybetti.
Hafta içi gelen ABD’de işsizlik başvuruları verisi sonrası ekonomik yavaşlama korkuları hafiflerken, S&P 500, perşembe günü 2022'den bu yana en iyi gününü geçirdi. Bu yükseliş, bir hafta önce başlayan sert satış dalgası sırasında yaşanan kayıpların bir kısmını geri alımasına sebep oldu. ABD’de işsizlik başvuruları son bir ayın en düşük seviyesine gerilerken, önceki tarım dışı istihdam verisinin aksine işgücündeki güçlü seyri oraya koydu.
@InvescoUS strateji uzmanı Kristina Hooper, "Geçen hafta piyasaları alt üst eden şey istihdam raporuydu. Bu yüzden bu hafta piyasaları yatıştıran şeyin bir işgücü piyasası verisi olmasının bir anlamı var" dedi. ABD Çalışma Bakanlığı verilerine göre, mevsimsellikten arındırılmış işsizlik başvuruları 3 Ağustos ile biten haftada 233 bin oldu. Bir hafta önce açıklanan veri 250 bin, ekonomistlerin beklentisi ise 240 bindi. Buna karşın geçen hafta gelen tarım dışı istihdam, Temmuz ayında sadece 114 bin istihdama işaret ederken ve veriler 175 binlik beklentinin oldukça altındaydı. Bunun üzerine hisse senedi, kripto gibi riskli varlıklarda sert satışlar görülürken, yatırımcılar ABD tahvillerine hücum etmişti.
Görsel: VIX Korku Endeksi'nin hareketi. Pandemiden bu yana en yüksek yeri gördü.
(2/22)
Jul 20 • 21 tweets • 16 min read
Yoğun bir haftayı geride bırakıyoruz.
Dün gece tam 11 yıl aradan sonra Moody’s kredi notumuzu yükseltti. İçeride haber akışları genel olarak pozitif devam ederken, globalde ABD seçimleri etkisiyle sıcak günler yaşıyoruz.
Detaylara inelim.
(1/21)
ABD merkezli kredi derecelendirme kuruluşu @moodysratings, Türkiye'nin kredi notuna ilişkin son kararını yayımladı.
Moody's, Türkiye'nin kredi notunu B3 seviyesinden iki kademe yükselterek B1 seviyesine çıkararak 11 yıl sonra Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Bu güncelleme sonunda, Moody's'in Türkiye için belirlediği kredi notu, diğer iki önemli kredi derecelendirme kuruluşu S&P ve Fitch ile aynı seviyeye geldi. Ayrıca, Türkiye'nin kredi notu görünümünü pozitif olarak belirledi.
Moody's, kredi notundaki bu artışın temel itici gücünün ekonomi yönetimindeki iyileşmeler ve ortodoks para politikasına kararlı dönüş olduğunu belirtti. Raporda, pozitif görünümün ülkenin kredi notu üzerinde yukarı yönlü risk dengesini yansıttığı ifade edildi. Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notu tavanı B2'den Ba3'e, yerel para cinsinden kredi notu tavanı ise Ba3'ten Ba1'e yükseltildi. Kuruluş, Türkiye'nin siyasi risklerinin bir derecelendirme kısıtlaması olmaya devam ettiğini ve ılımlı politika duruşunun ülkenin yüksek dış kırılganlığını önemli ölçüde azalttığını vurguladı.
Moody's, enflasyon ve iç talebin ılımlı bir seyir izlemeye başlamasının, önümüzdeki aylarda ve 2025 yılında enflasyonist baskıların önemli ölçüde azalacağına dair güvenlerini artırdığını belirtti. Bu gelişmelerin, Türkiye'nin başlıca makroekonomik dengesizliklerinin azaltılması açısından ilk gözle görülür sonuçları verdiğini ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Moody's'in Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmesine ilişkin, "Uyguladığımız program sayesinde ülke kredi notumuzu 11 yıl sonra yükselten Moody’s, görünümü pozitif olarak korudu" değerlendirmesinde bulundu.
(2/11)
Jun 1 • 23 tweets • 14 min read
Ekonomide iletişim bombardımanıyla geçen bir ayı geride bırakıyoruz. Pazartesi en kritik veri olan TÜFE verisini öğreneceğiz.
Yavaşlama, sıkılaşma, normalleşme yeni kelimelerimiz bundan sonra.
Yeni ayın ilk cumartesi okumalarını yapalım.
(1/23)
Dün büyüme verisini aldık.
Türkiye ilk çeyrekte güçlü tüketimle %5,7 büyüdü. Ekonominin büyümesi bir ekonomi için önemlidir ancak bizim isteğimiz şu an da bu değil. Büyümeden ödün vermek acı ancak tüketimle büyüyen bir ekonomi olduğumuzdan 2-3 çeyrek bundan taviz vermek zorundayız.
İlk çeyrek performansı olarak en çok dikkat çeken sektör inşaat sektörü oldu. Sektör, ilk çeyrekte yüzde 11,1 büyüdü. Tarımda yüzde 4,6 büyüme, sanayide yüzde 4,9 büyüme görüldü. Hizmetler tarafında büyüme yüzde 4,3 oldu.
İlk çeyrekte büyümenin ana motoru tüketim oldu. Bunu ithalat verilerinden de takip ettik. Ancak ikinci çeyrek için bu trendin normalleşmesi bekleniyor. Daha ılımlı bir tablo göreceğiz. Kart harcamaları reel olarak zayıflıyor, imalatçıların yurt içi sipariş beklentileri geriliyor. Tek problem nisan ayında da tüketim malları ithalatı artmaya devam etti. Mayıs verilerinde durum biraz daha net ortaya çıkacak.
(2/23)
May 25 • 20 tweets • 10 min read
Faiz sabit bırakıldı, PPK metni şahindi. Yabancı raporlar yağmaya devam ediyor. Yapı Kredi'nin satış dedikodusu bankacılık endeksini sürüklüyor. Rezervlerde rekor üstüne rekor kırıyoruz.
Olumlu haber akışı devam ediyor, cumartesi okumalarıyla detaylara inelim.
(1/20)
Merkez Bankası politika faizi olan 1 haftalık repo faiz oranını art arda iki toplantıda yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu.
Metinde hizmet enflasyonundaki katılığa vurgu yapılarak sıkılaşmanın devamı mesajı verildi. Parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yineledi.
(2/20)
May 18 • 20 tweets • 10 min read
Türkiye'nin geri dönüş hikayesi satın alınıyor.
2013-2023 çıkış döneminin ardından yabancı yatırımcılar tekrardan Türk varlıklarına ilgi gösteriyor.
Haber akışı oldukça pozitif bir haftaydı. Cumartesi okumalarımızı moralli yapıyoruz.
(1/20)
Türk varlıklarına ilgi rekor seviyede. Özellikle tahvil tarafına çok ciddi bir giriş var. 10 Mayıs haftası verilerine göre Türk tahvillerine haftalık bazda son 11 yılın en büyük girişi gerçekleşti.
Geçen hafta 761 milyon $ tahvil girişi görülürken, bu hafta 2,83 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleşti. Yabancılar ihalelere fazlasıyla ilgi gösteriyor ve talep rekorları geliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, geçen hafta 5 yıl vadeli TÜFE'ye endeksli tahvil, 9 yıl vadeli tahvil, 2 yıl vadeli tahvil ve 11 ay vadeli bononun ihracı gerçekleştirdi.
Bu ihalelerde toplamda 48,2 milyar TL'lik borçlanma gerçekleşti.
(2/20)
May 11 • 20 tweets • 9 min read
Yoğun bir gündem ve haber akışı içindeyiz. Özellikle yurt dışı kaynaklı.
Haftanın en önemli gelişmesi II. Enflasyon Raporu toplantısıydı ve yıl sonu beklentilerine dair yukarı yönlü revizyon yapıldı.
Rutin cumartesi okumalarımızı yapalım.
(1/20)
Yılın ikinci enflasyon raporu toplantısı, perşembe günü Merkez Bankası İdare Merkezi’nde düzenlendi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahmininlerini 2 puan artışla yüzde 38’e revize ettiklerini açıkladı.
Enflasyonda beklediklerinden daha yüksek bir seyir olduğunu vurgulayan Karahan, zirvenin mayıs ayında yüzde 75-76 seviyesinde görüleceğini söyledi. 'Sıkılaşma' vurgusu basın toplantısının ana fikrini oluşturdu. Fatih Karahan, dünyada merkez bankacılığı için çok kritik bir ifade olan "ne pahasına olursa olsun" ifadesini kullandı. Karahan, "Haziran'dan itibaren yaşayacağımız dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız. Bundan sonra da enflasyon görünümünde bozulma olması halinde ek sıkılaşma yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.
TCMB'nin rezerv ve kur hedefi yok. Başkan yardımcısı Hatice Karahan, rezervler konusunda uluslararası normları referans aldıklarını söyledi. Swap hakkında gelen sorulara Fatih Karahan, yetkinin TCMB'de olmadığını söyledi.