1- 1970'li yıllarda MHP'ye yakın bir çizgideydiler.
2- 1990’lı yıllarda siyasal İslamcılığın siyaset sahnesinde yükselişi ile radikal İslam’a yöneldiler.
3- Habizbin aşireti birçok radikal örgütte adamı olan bir aşiret olmasının yanında Batman ve yöresinde, birbirlerine çok bağlı kavgacı bir aşiret olarak tanınıyor.
4- Hatta kendilerine kod adı olarak "Apaçhi" ismini kullanıyorlar
5- Saldırganlıkları nedeniyle birçok aşiret ile sorun yaşadıkları zaman zaman kan akıttığı bilinen bir gerçek…
6-1990 yılından sonra çok Türkiye’de siyasal İslamcılığın yükselişi ile radikal bir dindarlığa yönelen Habizbin aşireti deyim yerindeyse Hizbullah’ın militan bahçesi oldu.
7- Bölgenin en yoksullarını insanlarını bünyesinde bulunduran bu aşiretin dini sloganlar üzerinden devşirilmeleri kolay oldu.
8- Hizbullah örgütü ilk kanlı eylemlerine Habizbin aşiretinin en güçlü olduğu Batman da başladı.
9- Batman’da başlayan faaliyetler Habizbin-Hizbullah ilişkisinin ipuçlarından sadece biri…
10- Sadece Hizbullah’ın değil, İslami Hareket Örgütü'nün de militanlarını Habizbin Aşireti'nden seçtiği yapılan operasyonlarda ortaya çıktı.
11- Hizbullah'ın örgütlenmeye başladığı ve yavaş yavaş güçlendiği 1991 yılında örgütün merkezi, Habizbinlerin köyü olarak bilinen Yolaç Köyü'ydü.
12- PKK, Hizbullah'a darbe vurmak için iki kez bu köyü bastı.
13- Köy birkaç kez de yoğun ihbarlar üzerine Jandarma tarafından basıldı. Ancak baskın haberini olan militanlar kısa bir süre içinde köyü boşaltmışlardı.
14- Fakat birçok evin altında bulunan gizli hücreler, işkence aletleri, zincirler bazı evlerdeki gözetleme deliklerinin varlığı köyde bir şeylerin olduğunun en büyük delili olarak akıllarda kaldı.
15- Çetin Emeç ve Turan Dursun'u öldürmekten yargılanan 19 sanığın 11'i Batman Bölgesi'nden ve Habizbin Aşireti üyesi olduğu yansıdı basına…
16-Örgütün üst yönetimini oluşturan, M.A. Şeker, H. Yıldız, M. S. Ekmen, F. Baytap, İ.Deniz, M. S. Yıldız, M. E. Baş, F. Oktay, E. Baytap aynı aşiretten isimler.
17- Aşiretin en tanınmış isimleri ise; Hüseyin Velioğlu, Salih Dündar, Adil Ateş, Mehmet Kaya, Metin Torun ve Tevfik Durmaz.
18- Habizbin üyelerinin çoğu zaman içinde Batman'a ve çevre illere büyük şehirlere göç ettiği için aşiretin elinde 4 köy var.
19- Habizbin aşiretinin üyelerinin çoğu yıllardır koruculuk yapıyor.
20- Öyle sırdan korucu değiller tabi…
21- 1990’lı yıllarda bölgede PKK'ya karşı savaşan ilk aşiretlerden olması nedeniyle güvenlik güçlerinin yıllardır daha "toleranslı" davrandığı “özel” korucular.
22- Dahası da var…
23- 1990 yıllarda Batman'da oluşturulan ve askerlerle birlikte operasyona katılan "Karma Özel Harekat Birliği’nin (KÖHB) büyük çoğunluğunun bu aşirettin üyelerinden oluşması tesadüf değildi.
24-Özel olarak tek tek seçildiler ve askeri eğitimden geçtiler.
25-Sason, Kozluk ve Gergüş ilçelerinde kışlalara yerleştirilerek eğitilerek Jandarma’yla birlikte çalıştılar.
26- Dönemin Batman Valisi Salih Şarman birliğin yapısı ve oluşumuyla ilgili olarak yıllar sonra şunları söyleyecekti:
26- Biz birliklerde görev alacak korucuları seçerken bazı ölçüler kullanıyorduk. Mümkün olduğu kadar genç, bekar ve askerliğini komanda veya jandarma olarak yapmış, atıcılıkta temayüz etmiş olanlar arasından seçtik. Ölçülerimiz bunlardı.
27- DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in en güvendiği valilerinden olan Şarman, dönemin İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Bekir Aksoy'un yakın arkadaşları arasında yer alan bir isimdi.
28-Terörle mücadele için kurulan Karma Özel Harekat Birliği PKK ile mücadele ederken bir yandan da Hizbullah Terör Örgütüne gönülden bağlılığını sürdürüyordu.
29- Güvenlik güçleri ile operasyona çıkan Karma Özel Hareket Taburu içindeki Habizbin aşiretinin üyeleri bu birliğin dağıtılması üzerine birçok proje İslami hareketin içinde yer aldılar.
30- İran’ın muhtelif medreselerinde eğitim gördüler.
31- Siyah cübbe giyerek Aczimendi Lideri Müslüm Gündüz ile yürüdüler. Akit gazetesini destek eylemleri yaptılar. Hizbullah’ın silahlı kanadının çekirdek kadrosunu oluşturdular.
32- Liderleri Hüseyin Velioğlu’nun öldürüldüğü Beykoz Villa baskını sonrası zaman zaman devletin kendilerini kullandığını düşünseler de bu düşüncelerini yüksek sesle dile getirmediler.
33-Şimdi ne yapıyorlar derseniz büyük şehirlerde muhafazakâr Kürtler için denekler, spor salonları açıyor.
34- Ak Parti ile iş birliği içinde olan Muhafazakâr bir Kürt partisinin gerekliliğini tabanlarına anlatmakla meşguller.
35- Hüda Par çizgisinde yollarına devam eden Hizbullah kadroları Beykoz’da bir villada polisle girdiği çatışmada öldürülen domuz bağları ve mezar evleri ile hafızalara kazınan liderleri Hüseyin Velioğlu’nu hiç unutmadılar.
36-HÜDA PAR’ı kurarak siyaset sahnesine çıktılar.
37- Erdoğan tarafından sarayda ağırlandılar AKP ve MHP ile seçim ittifakı yaparak siyaset sahnesinde meşruiyet kazandılar.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
1995'teki seçimde MHP'den milletvekili adayı olan Demiral, seçim sürecinde "Ezan Türkçe okunsun" diyerek dikkatleri üzerine çekti. MHP o seçimde baraj altında kalınca yönetim, Demiral’ın bu çıkışının partiye zarar verdiğini düşündü ve kendisini disiplin kuruluna sevk etti.
Bu görüşünü sonradan tekzip etse de, Demiral aktif siyaseti bırakmak zorunda kaldı.
1- Eski #ÜlküOcakları Genel Başkanı akademisyen Ateş'in öldürülmesinin üzerinden bir aya yakın zaman geçti.
2- Cinayet ile ilgili yirmiden fazla isim gözaltına alındı.
Bazı isimler tutuklanırken bazı isimler adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
3- Kamuoyu ve muhalefet cinayeti eğer gündemde tutmasaydı #SinanAtes trol sürüsü ve medya tarafından sistemli bir şekilde itibarsızlaştırılacak cinayetin üzerine beton dökülecekti..
80 Yıllık utanç "Varlık Vergisi" üzerine notlar...
1- 1939'da başlayan 65 milyonun üzerinde insanın yaşamını yitirdiği İkinci Dünya Savaşı olanca hızıyla devam ettiği ve savaş şartlarının Türkiye'yi de yakından etkilediği yıllardı..
2- 1942 yılının 5 Ağustos günü Başbakan Şükrü Saraçoğlu TBMM'de "Biz Türküz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız(...)." sözleri ile yeni hükumetin sosyal politikasını açıklamıştı.
3- Başbakan Saraçoğlu'nun TBMM'de yaptığı konuşmadan sonra İstanbul Gazetelerin yayın politikaları birden değişti ve 1942 yılı yaz ayı boyunca bütün gazetelerde hırsızlık, karaborsacılık, vurgunculuk ile ilgili haber ve yazılar çıkmaya başladı.