AHMET CEM ERSEVER KİMDİR?

- Eşref Bitlis'in "o çocuğa sahip çıkın" diyerek koruduğu Ahmet Cem Ersever'in hayatı JİTEM - Hizbullah ilişkisindeki kilit rolü, derin Ankara'daki tartışmalı ilişkileri, kayıp arşivi, gidemediği son randevusu, en çok buluştuğu gazeteci Soner Yalçın'a söyledikleri ve söylemedikleri yıllar sonra verilen şehitlik belgesi ve acı sonu -

1- 1950 yılında asker olan babası #Kerkük asıllı babası İzzet Ersever'in görev yeri olan Erzurum’da doğdu.

2- Babasının mesleği sebebiyle eğitimini yurdun değişik yerlerinde gördü. 3- 1967 yılında #TED Ankara Kolejinden mezun oldu.

4- 29 Şubat 1968 tarihinde Salih Dilek, Muhittin Çolak, Hikmet Aytek, Bögüalp Hacıömeroğlu, Hasan Basri Öngel ile birlikte Genç Ülkücüler Cemiyetinin kuruluşunda görev aldı.

Atatürk ve Halil Ağa …

-Bu çark iyi dönmüyor beyefendiler!.."-

Atatürk köşkten sıkılır ve Nuri Conker’ e “Gel yardım et bana Nuri… Kaçalım köşkten…” Onun bu içtenlikli isteğine karşı çıkmak, büyük haksızlık olacaktı.

“Tamam, sen planı hazırla, ben uygulamasını yaparım…”

Atatürk ve Nuri Conker, birinin hazırladığı ötekinin uyguladığı plan sonunda Florya Köşkü ‘ nün tüm nöbetçilerini atlattılar ve köşkten kaçtılar. Tatlı bir Sonbahar günüydü. Çekmece’ye doğru yola çıktıklarında “Oh be çocuk, dünya varmış!” dedi ve keyifle bir sigara yaktı.

📌NEW YORK BELEDİYE BAŞKANI ERİC ADAMS TÜRK DOSTUYDU DİYENLER İÇİN OKUNASI BİLGİLER…

📌NEW YORK’TA BAKIN NASIL RÜŞVET VERİLMİŞ…

New York Belediye Başkanı Eric Adams’ın seçim kampanyasında yasadışı bağış almak için Türk hükumeti ile iş birliği yaptığı iddialarının yer aldığı soruşturma sonrası hazırlanan 57 sayfalık iddianamenin detayları dikkat çekiyor. Eric Adams’ın Türkiye ile iletişimini sağlayan Azerbaycan asıllı asistanının itirafçı olarak gerekli bilgileri verdiği haberlere konu oldu.

ADNAN POLAT’IN BABASI VE BELVEDER PALAS APARTMANI’NIN SIRRI...

Galatasaray Spor Kulübü eski başkanlarından Adnan Polat’ın babası İbrahim Polat’ bugün (28.07.2024) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı Aile Kabristanlığına defnedildi.

Baba İbrahim Polat’ı ilginç kılan ne derseniz?

Kısa bir cümle ile “Adnan Polat’ın babası olması değil, zenginliğinin kaynağı” diyerek başlamak gerekir cümleye…
Firuzan Gürbüz’ün kaleme aldığı ve İbrahim Polat’ın Anılarını anlattığı “Alnımın Teriyle İbrahim Polat” adlı kitabının “Buram buram proje kokan” tanıtımda şunlar yazar:

🎯METİN BUÇUKOĞLU NASIL "FEYZİOĞLU" OLDU?

2014 yılında Ayşe Arman onun için şunları yazdı:

Metin Feyzioğlu: Genç. Dinamik. Zeki. Esprili. Atak. Cesur. Hatta gözü kara. 2005’te profesör, 2007’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı… Hem pratikte hem teoride söyleyecek sözü olan biri. Zaten lafını esirgemiyor. Yılmaz Özdil ise "Adam" başlıklı yazısında "Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirir. Profesör olur. Diplomasını aldığı hukuk fakültesine dekan olur. Ankara Barosu Başkanı seçilir. Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilir. Evet, Metin Feyzioğlu o." ifadelerini kullandı.

BAŞBAĞLAR KATLİAMININ TANIKLARI NE ANLATTI?

Erzincan’ın Başbağlar Köyünde 5.7.1993 tarihinde meydana gelen ve 33 vatandaşımızın şehit edilmesi, köy halkının evlerinin, samanlıklarının ve hayvanlarının yakılmasıyla sonuçlanan terör olayları sonucu bazı köy sakinleri İstanbul'a göç etti.

TBMM 1993 yılında meydana gelen kanlı ve karanlık terör eylemleri ile ilgili komisyon başkanı İsmail Köse imzalı 7.6.1995 tarihinde bir araştırma raporu yayınladı. Bu rapor hazırlanırken Başbağlar katliamının mağduru durumunda bulunan, olaylardan yaralı olarak kurtulmuş olan ve gene bu olayların görgü tanığı durumunda olan Elif Akpınar, Hanife Türkücü, Fatma Demirci, Fatma Parto, Hafıze Kucur ile bu olaydan yaralanmak suretiyle doğrudan doğruya zarar görmüş olan Hüseyin Keskin ve Süleyman Aydın ile görgü tanıklarından Necati Aydınoğlu ve İstanbul'da kurulmuş olan Başbağlar Köyü Güzelleştirme ve Kalkındırma Derneği Başkanı Mehmet Ali Dikkaya ile 11.2.1995 tarihinde İstanbul Prof. Naci Şensoy Caddesi numara 49'da faaliyet gösteren dernek merkezinde yüzyüze görüşme yapıldı.

Bu görüşmeler sonrası rapora yansıyan bilgiler şunlar oldu.

BAŞBAĞLAR KATLİAMI VE GERİYE KALAN SORULAR

Asker kıyafeti giymiş düzgün Türkçe konuşan silahlı bir grup PKK militanı ellerindeki listelere göre topladıkları köy halkını katlettiklerinde takvimler 1993 yılının temmuz ayını gösteriyordu. Yıllar sonra JİTEM saha adamlarından Ayhan Çarkın’ın Erzincan-Başbağlar Katliamı’nı PKK’nın değil JİTEM’in yaptığını iddia etmesi haberlere konu olmakla kaldı.

AZİZ YILDIRIM DEDESİ ERGANİLİ ŞEVKİ EFENDİ NEDEN KURŞUNA DİZİLDİ?

Aziz Yıldırım’ın dedesi Ergani’nin eski belediye başkanlarından Şevki Efendi 1887 yılında Ergani’de doğdu.

ŞEWQİ BEY'in Musul'un Şengal (Sincar) ilçesinden Ergani’ye gelen ailesi Şengal’den getirilip bir kısmı Eğil’de, bir kısmı Ergani’de iskan edilen Şengal’in Ezidilerindendi.

Yıldırım ailesi Şengal’den geldikleri için Ergani’deki köylülerce “mala Şengo”, şehirlilerce de “Şengolar” olarak anılırlardı.
Bölgedeki ağa ve beyler ile ilişkileri oldukça iyi olan ŞEVKİ Efendi yaşadığı dönemde, astığı astık, kestiği kestik, Ergani ve çevresinde derebeyi gibi davranan bir isimdi.

MÜFTÜ HAMDİ EFENDİNİN OĞLU AHMET HAKAN ÇOŞKUN NEDEN ASKERLİK YAPMADI VE YOLU NERELERDEN GEÇTİ?

1 Ağustos 1967’de, Yozgat’ta, Vesile Hanım ve Hamdi Bey’in oğlu olarak dünyaya geldi.

Yozgatlı Ahmet Hakan ÇOŞKUN'un çocukluğu babasının memuriyeti sebebiyle Ağrı, Çanakkale, Amasya, Balıkesir gibi değişik şehirlerde geçti.

İlk yazıldığı kurs Milli Türk Talebe Birliği ve Akıncılar’da karate kursları oldu. Fakat fiziki durumu bu sporda ilerlemesi için müsait değildi. Silivri Eski Müftülerinden olan Hamdi Beyoğlu Ahmet’i liseye başlamadan önce ünlü hafızlar yetiştirmesiyle meşhur İsmailağa’ya bağlı Yeşil Camii Kur’an Kursu’na gönderdi.

MERAL AKŞENER SARAYIN ASENA’SI OLUR MU?

Tarih: 4 Temmuz 2001

DYP'deki ‘ülkücü’ kanadın önde gelen ismi olarak anılan Meral Akşener’in partisinden istifa ederek, Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni oluşumuna katıldığı gazetelere manşet olmuştu.

Abdullah Gül ve Abdüllatif Şener'le basın toplantısı düzenleyen Akşener, ‘‘Erdoğan ailece görüştüğüm dostum. Herkesi kucaklayacağız’’ demişti. Milli Görüş hareketinden koparak kendi partisini kurmaya hazırlanan Tayyip Erdoğan, siyasi yasağıyla ilgili tartışmalara rağmen transfer operasyonuna başlamıştı.

DYP içindeki ‘ülkücü’ kanadın en önde gelenleri arasında yer alan Akşener'in katılımının, Turgut Özal'ın ANAP'ındaki gibi 4 eğilimi birleştirmeyi hedefleyen Erdoğan'ın partisindeki ‘milliyetçi ayağı’ oluşturduğu yorumlarına neden olmuştu.

Şöför Ramiz'in oğlu Özer Uçuran Çiller'in bilinmeyenleri...

Sabah 07.30’da, 5 gazete ile bir saat saunaya girerdi. Tıraşımı saunada köpüğe kullnamadan olduktan sonra jimnastik yapar, ılık su ile birlikte dua ederek ilaçlarını içerdi.

Her salı kan tahlili yapar, her gün tartılır kaydederdi. Haftalık kayıtlarını düzenli tutardı.

72 yaşındaydı ve kendimi 49 yaşında hissediyorum derdi.

Her gün bir iyilik yaptığını yanlış bir şey yaptıysam kırmızıyla çizdiğini ve yıldız koyduğunu aynı yanlışı yapmamaya dikkat ettiği söylerdi.

Yazın günde 1.5 saat tenis oynar, Mart ortasından eylüle kadar Kuşadası’nda çiftlikte geçirir ve tekneyi yazın ev gibi kullanırdı.

Çok hobisi olduğunu düğme takıntısı sebebiyle satın aldığı her şeyin düğmesini değiştirdiğini söylerdi.
2000'li yılların başından bu güne kadar 24 yıldır alternatif tıp ile ilgilendi ve bu konuda kitaplar yazdı.

Özer Çiller geçirdiği kalp krizi nedeniyle 86 yaşında yaşamını yitirdi.

Şimdi gelelim hayatından bilinmeyenlere.... Mudanyalı bir aileden gelen Özer'in Urgancılık yapan büyükbabası genç yaşta ölünce, babası Ramiz
ailesini geçindirmek için Dodge marka otomobili ile Mudanya-Bursa arasında dolmuşçuluk yaptığı günlerde Uludağ'daki Kirazlı Yayla'sından otomobili uçurduğu için lakabı Uçuran olarak kaldı.

Bütün çevresi Uçuran diye tanıdığı için soyadını da öyle seçti ve Ramiz Uçuran oldu.

🖍️BORSA DÜNYASI BU SİLAHLI SALDIRIYI KONUŞUYOR...

5 Nisan akşamı Zorlu Center’da patlayan silahlar ve Mehmet Akdere konusunda başlamadan önce biraz geçmişe gidelim.

2022 yılının Eylül ayında BirGün Gazetesi'nden Havva Gümüşkaya bir haber yaparak sermaye piyasası uzmanları Temmuz- Ağustos aylarında BIST100 yaşananların organize ve açık bir manipülasyon olduğu düşüncesinde olduğunu yazdı. Kamuoyunda “SPK manipülasyonu izliyor… Borsa tepetaklak... Erdoğan'a yakın isim” başlığı ile yer alan haber gündem olmuştu.

17 Eylül 2022 tarihinde kamuoyunda kelimesi kelimesine şu ifadeler yer aldı: “Borsada son iki ayda yapılan manipülasyonlarda ilk batan, küçük yatırımcı oldu. Uzmanlar, yaşananları en büyük manipülasyon olarak değerlendirirken SPK, birkaç cılız hamle ile yetindi. Erdoğan’a yakın isimlerden Ahmet Ahlatcı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı Ahlatcı Yatırım’ın alımları ise dikkat çekici.”

İSMAİLAĞA CİNAYETLERİ -3-

KATİL BULUNDU AMA KATİLİN ARKASINDAKİ SİS PERDESİ KALKMADI....

Takvim yapraklarının 3 Eylül 2006 Pazar gününü gösterdiği güne gelmeden biraz geçmişe gidelim.

Sakarya'nın Karasu ilçesinin Konacık köyünde 1 Mart 1952'de doğdu. Henüz beş aylıkken babasını kaybetti. İki yıl sonra da annesi başka bir evlilik yaparak gitmesi üzerine halası babaannesi ve amcası tarafından büyütüldü. İlkokul ve liseyi Sakarya'da bitirdikten sonra dışarıdan İmam hatip lisesini de bitirdi.

19 yaşında evlendi. Bu evlilikten iki kızı bir oğlu oldu. Oğlu epilepsi hastası olduğu için kız kardeşlerine nazaran daha özgürlükçü bir ortamda büyütüldü.

📌TÜRKÇÜLERİN FİKİR BABASI TEKİN ALP NEDEN YAHUDİ MEZARLIĞINA GÖMÜLDÜ?

Tekin Alp, Munis Tekinalp, Musa Tekinalp müstear isimleriyle yazılar yazıyordu.

Türk Ocaklarının kurulmasında en fazla maddi desteği veren kişi olmanın yanı sıra Türkçülük akımının ÖNCÜSÜ VE öncülerinin fikir babasıydı. Kemalizm’in ideoloğuydu. 1883'te, Selânik vilâyetinin Serez sancağında, Haham İzak Kohen ile Sara Kohen'in dokuz çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya geldi.

Tahsîlini, Selânik'deki Alliance Israélite Universelle ve Hukuk Mekteplerinde yaparak avukat oldu.

Bu arada “Meldar” (küçük yaşta gidilen dînî mekteb) ve “Talmud Tevrat” Mekteblerinde sağlam bir dînî tahsîl gördü.

İSMAİLAĞA CİNAYETLERİ -1-

ÜSKÜDAR MÜFTÜSÜNÜN KATİLİNE NE OLDU?

İsmailağa cemaatinin şeyhi olan Mahmut Ustaosmanoğlu'nun İstanbul’un Fatih ilçesindeki İsmailağa Camii’nde Diyanet’e bağlı imam olarak görev yaptığı yıllardı.

Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal, İsmailağa cemaatinin faaliyetlerine görev yaptığı bölgede izin vermiyordu.

Üsküdar Müftüsü ,Ustaosmanoğlu'nun Üsküdar’daki camilerde vaaz vermesine izin vermediği gibi cemaatin Diyanet’in izni dışında olan Kuran kurslarını kapattı.

Üsküdar Müftüsünün bu tavrı cemaati rahatsız ediyordu. Ustaosmanoğlu, Üsküdar Müftüsü Hasan Ali Ünal ile zaman zaman görüşerek onun cemaate karşı olan katı tutumunu kırmaya çalıştı ama sonuç alamadı.

Nitekim Mahmut Ustaosmanoğlu da daha sonra mahkemedeki ifadelerinde Müftü Ünal’la görüşmeler yaptığını kabul etti.

HEY GİDİ GÜNLER VE ROLEX SAATLER…

1990’lı yıllardı.

Sezai Karakoç’un Mona Rozası’nın ve Erdem Beyazıt'ın "Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin İnsanlarına Dair" şiirin dilimizden, kitaplarının elimizden düşmediği zamanlardı.

Refah Partisi Anadolu’da ve Büyükşehirlerde belediyeleri kazanarak dindarların makus talihini değiştirmişti.

Beledilerin kapısına “Rüşvet alanda verende melundur” yazıları asılıyordu.

İ
İstanbul Belediyesi dindar insanların gururla bahsedeceği çalışmalar yapmaya başlamıştı.

Yeni Şafak Gazetesini satır satır okuyor, köşe yazılarını keserek öğrenci evimizin duvarına asıyor, kupon karşılığı verdiği kitaplardan almak için gün sayıyorduk.

Ömer Çelik, Yeni Şafak’ta yazıyordu.

ÜÇ HİLALİN FİKİR BABASI LEVON AMCA VE PAKRADUNİLER

Levon Panos Dabağyan, Kirkor Karacıyan ve Siranuş Dabağyan'ın çocuğu olarak 11 Kasım 1933'te Yenikapı'da doğdu.

Baba tarafı Van'dan Kastamonu'ya ve oradan da İstanbul'a göç eden Karacıyanlar ve anne tarafı ise Erzurum-Van yöresinden İstanbul'a göç eden VE Ermeni Apostolik Kilisesi'ne mensup olan Dabağyanlar'a dayanmaktadır. Ermeni mezhebi olan Lusavoriçağan mezhebinden olan Levon Panos Dabağyan, bir yazısında ailesini şöyle tanıtıyor; “Krikor ve Siranuş adında Ermeni asıllı bir ailenin evladı olarak 11 Kasım 1933’de İstanbul’un Aksaray-Yenikapı’ semtinde, büyük devlet adamı Harutyun Amira Bezciyan’ın meşhur yalısında dünyaya geldim. Baba tarafım Van vilayetinden Kastamonu’nun Kadınsaray Köyü’ne yerleşmiş bir sülaleye (Karacıyanlar), ana tarafı ise Erzurum ve Van dolaylarından İstanbul’a takriben bir asır evvel göçüp Yenikapı semtine yerleşen Dabağyan’lardır. Ailevi bir sebepten dolayı Dabağyan soyadını alan Krikor Efendi, evlatlarına da aynı soyadını vermiştir.”

TKP’Lİ MEHMET UÇUM’A NASIL İŞKENCE YAPMIŞLAR?

Sevgili canlar erenler gelin hep birlikte Van Belediyesi merkezli tartışmalar devam ederken yaptığı “Milli Devlet iradesi haddini bildirir", "tutumları kaydediliyor" şeklindeki paylaşımıyla parti içindeki bazı isimlere “parmak salladığı” iddia edilen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un geçmişine –fazla detaya girmeden” kısaca bir göz atalım.

Geçmişine göz atacağız detaylı bir araştırma yapmayacağız.

Sadece kendi anlattığı ve arşivlerdeki bir kaç bilgi ile sınırlı tutalım şimdilik konumuzu.
MKYK üyesi Aziz Babuşcu, "Milletin Evi’nden millete parmak sallayamazsınız! Sizin üslubunuz ile söyleyeyim, haddinizi aşıyorsunuz" diyerek tepki gösterdiği Mehmet Uçum 19 Mayıs 1965 Kars’ta doğdu.

BİR NAZİ KASABININ İBRETLİK SONU…

20 Ocak 1942 yılında yapılan Wannsee Konferansı sonrası “Yahudi uzmanı”, diğer deyişle soykırım uzmanı unvanı verilen Adolf Eichmann son savunmasına “Bu kararları ben vermedim. Ben sadece o dönemki meşru Alman hükümetinin emirlerini uyguladım.” demesi sonucu değiştirmedi.

Gelin Hitler’in emirlerini sorgusuz sualsiz uygulan Adolf Eichmann ibretlik hikâyesini birlikte okuyalım. Dr. Fritz Bauer, 1933’te Yahudi olduğu için önce hâkimlik görevinden alındı. Kısa bir süre sonra toplama kampına götürüldü.

Danimarka üzerinden İsveç’e mülteci olarak kaçmayı başardı.

16 yıl sonra Almanya’ya döndü ve yaşamını yitirdiği 1968 yılına kadar Hessen eyaleti başsavcısı olarak, Alman İstihbarat Teşkilatı BND tarafından engellenmesine rağmen Nazilerin yargılanmaları için verdiği mücadeleden dönmedi

🖍️Zalim kral ve Alim...

Derler ki çok zaman önce zalim hükümdara karşı hakkı savunan âlimin biri tutuklanıp kralın karşısına çıkarılır.

Kral âlimi dinledikten sonra hapsine karar verir.

Âlim “Uzun zamandır nafile ibadetlere gönlümce zaman ayıramamıştım.” teşekkür ederim der. Kral, öfkelenir sürgün emri verir.

Alim: “Teşekkür ederim, Kendi imkânlarıma kalsa yer gezmez yurt bilmezdim. Bu vesile ile yer gezer yurt bilirim” der.

📌TURGUT ALTINOK'UN BAŞINI YAKAN KASETİN ÖYKÜSÜ...

Takvimler 18.02.2009 tarihini gösteriyordu.

Bu günlerde mal varlığını soranlara yaptığı afili “mal bizim değil Allah’ın, hepsi Allah'ın, biz emanetçisiyiz." açıklaması gündem olan AKP ve MHP’nin ortak Ankara adayı belediye başkan adayı Turgut Altınok yazılı bir açıklama yaparak, "Keçiören Belediye Meclis üye listelerinin belirlenmesinde yaşanan sıkıntı nedeniyle AK Parti Keçiören Belediye Başkan adaylığından çekildiğini" duyurmuştu. OYSAKİ 2009 yılında Altınok'un adı Ankara Büyükşehir Belediyesi için de geçmiş, ancak AK Parti Ankara için Melih Gökçek'le devam kararı almıştı.

Bu karar üzerine Altınok, “AKP'ye katılan ilk belediye başkanı benim. Hiçbir zaman zikzaklar çizmedik. Bu nedenle, bırakıp gidecek değilim. Keçiören'de yolumuza devam edeceğiz” diye konuşmuştu.

Ne olmuştu da Ankara Büyükşehir Belediyesine talip olan Turgut Altınok ağlayan taraftarları ile yaptığı basın açıklaması ile adaylıktan vazgeçmişti.