#Adana#deprem tehlikesini bir kez daha gözden geçirelim, çok talep var. Adana il merkezinden değil ama yanından yöresinden çok sayıda diri fay geçen bir ilimiz. Zemini de büyük ölçüde alüvyon. Bu ikisi birleşince durum zor. Pozantıdan Çamardına doğru Ecemiş fayı var.
Bu fay kuzeyde 53 km boyunda Demirkazık ve güneyde 59 km boyunda Pozantı parçalarından (segment) oluşuyor. #Pozantı segmentinde 1907 de 5.2 büyüklüğünde bir deprem var, öncesi bilinmiyor. Sık deprem üreten bri fay değil.
#Karaisalı civarı fayların boyu kısa büyük deprem üretmeleri beklenmez. #Göksun-#Kozan arasındaki #Savrun fayı 6 Şubatta stres yüklemesine maruz kaldı. 60 km boyunda, 7 civarı deprem üretme potansiyeli var. Ancak daha önce bu büyüklükte deprem üretti mi, hızı ne kadar bilinmiyor
1979 da Kozan civarında 5.5 luk bir depremi var. Olasılıkla binlerce yılda bir deprem üretiyor, kimilerine göre aktif olduğu bile tartışmalı. Bu fayın yakın bir döenm deprem üreteceği kuşkulu hatta oldukça zayıf ihtimal. Orta-küçük depremler mümkün.
Gelelim #Karataş-#Osmaniye fayına. En güneybatıda Karataş ve Yumurtalık, kuzeydoğuda ise Toprakkale ve Düziçi segmentlerinden oluşuyor. Bunlar sırası ile 64, 35, 52 ve 19 km boylarında. 1945 tarihli 6 ve 1998 tarihli 6.2 büyüklüğündeki (Ceyhan) depremler bunlar ile
batıdaki Misis fayı arasında oldu. Duman vd (2020) Andırın ile Karataş arasındaki fayların (fay kazıları T simgesi ile gösterilmiştir) son bin yılda deprem üretmediklerini belirlediler. Bu yazarlar bu fayın uzun zamandır gerilim biriktirdiğini ve
1000 ile 3000 yılda bir deprem ürettiğini belirtiyorlar. 7 den büyük hatta 7.5 a kadar deprem üretme potansiyeli olan bu fay sisteminin ne zaman deprem üreteceği ise belirsiz. 6 Şubat sonrası yapılan hesaplamalarda da bu faya gerilim aktarılmadığı görülüyor.
Benim kannatim bu kadar bilinmezlik içinde Adana civarında yakın ve büyük bir deprem beklenmeneyeceği, ancak yine de artçıların sürdüğü bir ortamda tedbiri elden bırakmamak gerektiği. Ne yapalım? Eşyaları sabitleyelim, evimizi, işyerimizi bir bilene gösterelim.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
#Kıbrıs’taki #depremlerin çoğunun kaynağı adanın güneyinde deniz içerisinde bulunan faylardan kaynaklanır. Kıbrıs’ta M.Ö. 26 ile M.S. 1900 yılları arasında, 8 şiddetine varan 16 yıkıcı depremin meydana gelmiştir. Bunların çoğu adanın batısındaki Papos (Baf) civarında yoğunlaşır.
1953 yılında 63 kişinin ölümüne neden olan 6.5 ve 1996 yılındaki 6,8 büyüklüğündeki depremler de Baf başta olmak üzere Magusa’ya kadar olan alanı etkilemiştir. Kıbrıs’ın depremler yönünden en aktif kesimi Baf’tan Limasol’a oradan da Larnaka ve Mağusa’ya uzanan kıyı şerididir
Kuzey kesimi oldukça sakin olan adanın #Hatay ve #Adana'ya bakan kesiminde yakın geçmişte olan depremler bu haritada verilmiştir (Drawchech vd., 2022). Deniz içerisinde ve karada olan depremler Kıbrıs kıyılarında #tsunamiye de neden olmuştur
Afrin güneyindeki Saint Simeon manastırı (bir tane de Samandağ’da var ve Samandağ adı buradan geliyor) 528/529 da 7.5 (140.000 can kaybı), 587/588 deki 7 (60.000 can kaybı), 881 deki 6.5 büyüklüğündeki, 1626 daki VII-IX şiddetindeki ve 1822 deki 7.2 büyüklüğündeki depremlerde
tahrip olmuştur. Bu depremlerin hepsi Gaziantep, Antakya ve Halep’te farklı derecelerde yıkımlara yol açmışlardır. Cihazların kaydetmediği dönemde gelişen bu depremlerin yerleri, hangi fay üzerinde oldukları ve büyüklükleri konularında farklı görüşler vardır.
Fay kolları arasında yer alan manastır 16 derece kadar dönmüştür. Bunun yanı sıra 746, 757, 854, 881, 963, 1114, 1170 ve 1408 depremlerinin de bölgeyi etkilediği bilinmektedir. 528, 587 ve 757 depremlerinin St. Simeon fayı üzerinde,
1999 depremlerinden sonra çok sayıda bilimsel kurul toplandı. 2000-2007 arasında Ulusal Deprem Konseyi vardı, raporlar hazırladılar. 2004 te Deprem Şurası yapıldı, komisyonlar ciltler dolusu rapor yayınladı. 2003 te İstanbul Deprem Master Planı yayınlandı.
2012 de Ulusal Deprem Stratejisi Eylem Planı hazırlandı. 2020 de Türkiye Deprem Araştırmaları Politikası Raporu hazırlandı. 2021 de Fay Sakınım bantı yasa ve yönetmelik taslağı tamamlandı. 2021 de TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'nun 524 sayfalık raporunda 268 maddelik öneri vardı
Kahramanmaraş depremlerinden sonra Ulusal Risk Kalkanı Modeli toplantıları yapılıyor ve bu kapsamda komisyonlar raporlar hazırlayacak. Önceki raporlarda bilim insanlarının ve uzmanların yaptığı önerilerin çok büyük kısmı hayata geçmedi, ciltler dolusu rapor raflarda bekliyor.