1) #BIGCH halka arzında satışa konu olan payların %20'sine sahip olan bir Private Equity (Taxim Capital) var. Peki nedir bu PE, ne iş yapar, yaptığı pay satışı anlamlı mı, halka arz onayı çok mu hızlı çıktı? Gelin biraz irdeleyelim.
2) En basit haliyle bu fonlar risk sermayedarı olarak erken aşama ya da büyüme aşamasında şirketlere sermaye yatırımı yaparlar. Genellikle çoğunluk (majority) hissedar olarak yönetimi kontrol etmeyi isterler, daha seyrek azınlık (minority)
3) ortak olup YK'da güçlü temsil hakları alabilirler. Burada mesela Taxim %40 ile çoğunlukta değildi.
En başta sermaye yatırımı yapmak demek şirketin batma ihtimalini de üstlenmek demek olduğu için banka kredilerine göre risk çok daha fazladır,
4) doğal olarak da yatırımcının gelir beklentisi daha fazladır. Bu fonlar finans literatüründe "Alternative Investments" olarak bilinen alanda yer alıyorlar. Kamu kurum kuruluşları, yatırım bankaları, kalkınma bankaları, fonların fonu işlemi yapan kurumlar, ticari bankalar,
5) portföy yönetim şirketleri, emeklilik fonları, çok zengin bireyler ya da yüksek risk iştahı olan kişiler ya da kurumlar bu fonlara kaynak taahhüdünde bulunabilir. Kamu kurumları da burada ekosistemin gelişmesi maksadıyla aktif rol oynayabiliyor.
6) Bizde son yıllarda özellikle Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bu işte oldukça aktif.
Erken aşamaya (early stage) yoğunlaşanlara Venture Capital (Girişim Sermayesi), daha çok büyüme veya olgunluk aşamalarına odaklananlara Private Equity (Özel Sermaye) denmektedir.
7) VC yatırımcılığının risk/getiri beklentisi, şirketin hayat döngüsündeki aşaması, iş modeli, ürün olgunluğu vb. konularda daha farklı dinamikleri var, bu sebeple buraya daha az dokunacağım.
8) PE'lerin amaçları şirketi yatırımsız haline göre daha hızlı büyütüp; etkin raporlama, profesyonel yöneticiler, bağımsız denetim, KPI takibi, bütçe disiplini, iş planı kurgusu, doğru finansal tablo, eksiksiz maliyet hesaplaması ve optimizasyonu, süreç iyileştirme gibi
9) hususlarda kurumsallaştırıp 5-7 yıl içinde çıkış (exit) yapmaktır. Bunun için genelde oldukça nitelikli (geniş network, track record), deneyimli (15+ yıl), üst düzey eğitimli (lise Robert, Alman, Saint Joseph, lisans Boğaziçi, Koç, Sabancı, İTÜ, ODTÜ, Bilkent,
10) MBA Harvard, Stanford, Upenn, Columbia vb.), kurumsal finanstan anlayan, daha önce halka arz, birleşme & satın alma sürecinde yer almış, strateji ve büyüme konularında yetkin yönetim kadrosu çalıştırırlar. Dünyayla paralel şekilde bu alanda çalışanlara müthiş paralar ödenir.
11) Türkiye'de ne derece başarılı oluyorlar onu bende tam bilemiyorum ama ekipler top-notch diyebiliriz.
Kurumsal, büyük bir şirket PE yatırımı yapma kararı alıp pekala bu işe kaynak ayırabilir mesela. Türkiye bu açıdan son yıllarda özellikle VC tarafında çok aktif hale geldi.
12) Alarko Ventures, Logo Ventures, Türk Telekom Ventures, Eksim Ventures, Sabancı Ventures ilk aklıma gelenler. Bunlar Corporate Venture Capital'in baş harfleri olan CVC şeklinde sınıflandırılıyor.
13) Bazıları kendi dikeylerine odaklanan startupları desteklerken bazıları sektör bağımsız her alana yatırım yapabiliyor. Tabi kendi sektörlerinde hem teknik bilgi birikimi hem etkin satış pazarlama ağları olan bu CVC'ler startuplara oldukça fayda sağlayabiliyor.
14) Bazen de aşırı hantal yapılar olması sebebiyle startupların çevikliğini (agile) azaltabiliyor. ABD doğal olarak bu işin en ileri düzeyde yapıldığı ülke.
Bizim ülkemizde 2007 yılında EIF öncülüğünde, kamu ve özel sektörün katkılarıyla iVCi'nin kurulması bu işin
15) en önemli köşetaşlarından biri, ardından 2016'de yine EIF öncülüğünde, kamu ve özel sektörün destekleriyle TGIF var. En sonda 2017-18 yıllarıyla birlikte filizlenen, 2020 yılındaki kanun değişikliğiyle iyice hızlanan, SPK denetimine tabi şekilde kurulabilen
16) Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF) sayesinde son 5 yılda önemli yol katedildi. Dikkat ederseniz, SPK bültenlerinin alt sayfalarında artık mutlaka 3-5 GSYF kuruluşu oluyor. Sadece geçen yıl mesela 90'ın üzerinde GSYF kuruldu. Toplam sayı 250'ye yaklaştı diye hatırlıyorum
17) Peki bu arkadaşlar yatırım fırsatı ararken neye dikkat ediyor?
- Belirli ciro, satış kanalı, müşteri tabanı, personel sayısı vb. konularda olgunluğa erişmiş, pozitif FAVÖK üreten ya da en azından kısa vadede üretmesi beklenen, profesyonel bir ekiple iş modeli
18) ölçeklenebilirliği yüksek, faaliyet gösterdiği sektörde belirli pazar payı olan ve büyüme vaat eden şirketleri arıyorlar.
Şirketlerden belirli süre sonunda nasıl çıkış yapıyorlar?
- Yatırım öncesi ortaklara, halka arz yoluyla ya da üçüncü taraf stratejik bir yatırımcıya.
19) Şimdi Big Chefs özelinde biraz inersek, belki bazı şeyler biraz daha netleşir.
Ortak satışı (PE) anlamlı mı?
- Elbette, çünkü fonlar başkasının parasını yönetiyor ve bir süre sonra (kabaca 5 yıl yatırım + 5 yıl çıkış süreci olmak üzere 10 yıl diyebiliriz.) bu parayı
20) sahiplerine iade etmek zorunda. Fon şirkete 2016'da ortak olmuş, 7 yıldır içerde. Bu anlamda Taxim'in fon çıkışı ideal zamanlama bu. Kaldı ki hepsini satmıyorlar, hala %20 içerde olacak fon.
21) Fon çok para kazanmış mıdır?
- Eh kuruluş amacı, aldığı batma riski vb. unsurları düşününce biraz kazanmıştır ama 7 yıllık IRR'ın döviz bazlı (Dolar ya da Euro) %15'i hele hele %20'yi kesinlikle geçmeyeceğini düşünüyorum.
22) Bu arzın piyasa için önemi ne?
- Eğer finansal piyasaların derinleşmesini istiyorsak, borsanın yanında alternatif yatırım araçlarının da derinleşmesi gerekiyor.
23) Bunun için de kurumsallaşma yolunda yatIrım yapılan şirkete önemli katkı sağlayan PE fonlarına, halka arz kanalının açık tutulması önemli ve kritik.
Ne zamandır katma değerli bir içerik yazamamıştım, bu bir miktar toparlayıcı olmuştur umarım. Sorunuz olursa, yine cevaplarız.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Gelmiş geçmiş en başarılı fon yöneticilerinden Anthony Bolton'un yatırımcıların kişisel niteliklerine dair birbirinden güzel önerileri:
1. Sağduyu
- Mantıklı ve nesnel düşünebilmek, karmaşık bir durumda işin temellerine dönüp özünü oluşturan unsurların kafanızda öne çıkmasını
sağlamak; ağacı da ormanı da görebilmek. Bir şey gerçek olamayacak kadar güzelse çare sağduyulu olabilmektedir.
2. Mizaç
- Alçakgönüllü bir mizaç kilit vasıflardandır. Bu sayede hata yapmak ve yapılan hataları kabul etmek hisseleri seçen kişinin bir parçası olur.
3. Adanma
- Yatırım devamlı ve elle tutulmaz bir iştir. Ne başı ne de sonu vardır ve her zaman insanı içine çeken yeni bir yanı ortaya çıkar. İyi yapabilmek için kendinizi tamamen ona vermeniz gerekir.
4. Zihinsel Bağımsızlık
- İyi yatırım yöneticileri klasik akla meydan okumaya
1) Bu yıl borsada alınan derslere dair bir tweet attım ve dün birçok değerli insan fikrini beyan etti, ortaya güzel bir "öneri serisi" çıktı. Bende derleyip sizinle paylaşmak istedim.
- Tasarruf et, harcamalarını kontrol et ve belirli büyüklüğe kadar sürekli portföyünü büyüt
2) - Borsada kazandığın parayı dışarı çıkarma.
- Piyasa dinamiklerini & trendi iyi takip et. Ekonominin gidişatına göre talebin arttığı sektörlere odaklan.
- Zarardan kaçınmak için riskten aşırı kaçınma. Trendi kaçırabilirsin
- Sabırlı ol, hareketsiz kal ve karda beklemeyi bil
3) - Şirket patronunu tek birey olarak değil, etrafındaki danışman, yönetim kurulu ve C seviye yöneticiler olmak üzere bir bütün olarak değerlendir.
- Önce makro bakış, sonra mikro, sonra sektör ve en son şirket analizi.
1) Glen Arnold; Benjamin Graham, Warren Buffett, George Soros, Peter Lynch gibi dokuz süper yatırımcıyı "Büyük Yatırımcılar" eserinde derinlemesine incelemiş ve yatırım stillerine dair 8 ortak nokta tespit etmiştir. Yol göstereceğine inandığım için sizlerle de paylaşmak istedim⬇️
2) I. Hisse Analisti Değil, İş Analisti Olun.
Hisse yatırımını bir talih oyunun fişleri gibi değil, bir işle ilgili iddia olarak görmeli. Yatırımcılar hisse senedi piyasasındaki hareketlere odaklanmak yerine, temeldeki işin durumunu kavramalıdırlar.
3) II. Ev Ödevinizi İyi Yapın.
Tek tek bütün şirketleri sıkı bir analizden geçirmeye hazır olmak yetmez, aynı zamanda geniş bir sosyal, ekonomik ve siyasi farkındalığa da ulaşmak gerekir.
III. Duygulara Hakim Olmak.
Piyasalar aşırı heyecana ya da aşırı karamsarlığa kapıldığı
Dün Twitter’dan tanıştığımız çok değerli birkaç arkadaşla buluştuk, 3-4 saatlik çok güzel sohbet oldu. Bazı çıkarımlar yaptım.
Bir: Sizden çok daha zeki insanlar bu piyasada işlem yapıyor, bu iyice kafamda pekişti. Bu sebeple çok agresifliğe gerek yok.
İki: Müthiş disiplinli şekilde şirketleri en detayına kadar inceleyen, sorgulayan, anlayan birileri var. Ve bu insanlar kazanıyor.
Üç: Bu tipte insanlardan Twitter aracılığıyla bir şeyler öğrenmek zor değil. Ancak talepkâr olmak lazım. Elbette saygı sınırları çerçevesinde.
Dört: Borsa entelektüel anlamda en keyif verici uğraşlardan birisi. Siz ona ne kadar çok şey verirseniz o da size misliyle karşılığını veriyor. Hele finans kariyeri yapmak istiyorsanız bu daha da geçerli ve önemli.