Borsa İstanbul, 16 Temmuz haftasından bu yana ilk kez 2 haftayı üst üste pozitif kapattı. Hacimler de toparlanma eğiliminde.
Sanayi üretiminde daralma azaldı, istihdam tarihin en sıkı seviyelerinde. Global tarafta Trump-trade devam ediyor.
Detaylara bakalım.
(1/25)
Sanayide yıllık bazda daralma devam etse de aylık bazda kısmi bir toparlanma dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2024'e ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini yayımladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda %2,4 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Eylül 2024'te madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3, imalat sanayi sektörü endeksi %2,5 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,1 arttı.
Aylık bazda ise sanayi üretimi %1,6 artış gösterdi. Alt sektörler itibarıyla madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %1,2, imalat sanayi sektörü endeksi %1,8 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,8 azaldı. Üretilen mal çeşitlerine bakıldığında Eylül 2024'te ara malı üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre %1,2, dayanıklı tüketim malında %1,1, dayanıksız tüketim malında %1,0 ve sermaye malı üretiminde %6,3’lük gerileme yaşandı.
İmalat sanayinin alt sektörleri incelendiğinde bir önceki aya göre üretim endeksinde en fazla gelişme gösteren ilk 3 sektör %18,6 ile bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatı; %10,1 ile motorlu kara taşıtı ve %8 ile metal cevherleri madenciliği oldu. Geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ise üretim endeksinde düşüş olmayan 5 tane alt sektör var. Bunlar %5,9’luk artış ile ana metal, %3,8 ile mobilya, %7,3 ile giyim eşyaları, %2,4 ile tekstil ve %3,9 ile elektrikli teçhizat imalatı.
(2/25)
Trump’ın seçim zaferinin ilanının ardından kripto varlıklar, S&P 500, dolar gibi finansal enstrümanlarda rekorlar kırılıyor.
Özellikle kripto varlıklar iyimserliğin fiyatlandığı yer oluyor. Trump'ın yeni yönetiminin kripto para ekosistemi için büyük bir fırsat olacağını düşünen yatırımcılar, Bitcoin fiyatını yeni bir rekor seviyeye taşıdı. Dünyanın en büyük kripto parası, ilk kez 90.000 dolar seviyesini aştı. Bu yükseliş, Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde etmeyi garantilemesinin ardından geldi. Trump'ın seçim zaferinin ardından piyasalardaki olumlu hava sadece Bitcoin ile sınırlı değil. Musk’ın Teslası, kripto borsası Coinbase ve ABD’nin öde gelen aracı kurumu da Robinhood da olumlu fiyatlanan enstrümanlar arasında. Bu arada CoinGecko'ya göre küresel kripto piyasasının toplam değeri, üç yıl sonra ilk kez 3 trilyon dolar seviyesini aştı. Trump-trade’in olumsuz fiyatlaması Asya piyasaları ve Euro kurunda gerçekleşiyor.
Euro/Dolar paritesi dün 1,06’ın aşağısını test ederken, nisan ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Hali hazırda ekonomisi kırılgan olan Avrupa, olası Trump tarifelerinden de etkilenmeye çok açık. Bu yüzden Avrupa varlıklarına olan ilgi azalıyor. Bir diğer olumsuz fiyatlama da Asya borsalarında. Asya piyasaları, Çin ve ABD arasında yeni bir ticaret savaşı olasılığına dair endişelerin artması ve Çin ekonomisini canlandırmak için ek önlemler alınmamasının hayal kırıklığı yaratması sonucu dün düşüşler vardı. Trump, seçim kampanyası sırasında ABD’ye ithal edilen mallara, özellikle Çin’den gelen ürünlere %60’a varan yüksek tarifeler uygulama sözü vermişti.
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu yayımlandı, tahminler yukarı revize edildi.
Haftanın en önemli gelişmesi Trump’ın ezici seçim zaferiydi. Trump, önceki iki seçimden daha güçlü sonuçlarla Beyaz Saray'a gidiyor.
Detaylara girelim.
(1/20)
İçeriden başlayalım. Sonrasında seçim sonuçlarına ve ilk yansımalarına geçeriz.
Yılın dördüncü ve son enflasyon raporu, @Merkez_Bankasi Başkanı Fatih Karahan ve başkan yardımcılarının gerçekleştirdiği sunumla birlikte dün yayımlandı.
Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda, enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edildi. 2024 yılı sonu tahmini %38'den %44'e, 2025 için ise %14'ten %21'e yükseltildi. Dezenflasyon sürecinin yavaş da olsa ilerlediğini ve iç talebin enflasyonu destekleyici seviyelere yaklaştığını belirten Merkez Bankası, bu durumun cari açığa da olumlu yansıdığını ifade etti. Banka, talepteki dengelenme ve sıkı para politikası sayesinde enflasyonun kademeli olarak düşeceğini öngörüyor. Özellikle Türk Lirası mevduat oranının %56 seviyesine ulaşması ve TL varlıklara ilginin artması, Merkez Bankası’nın sıkı duruşunun etkisini gösteriyor.
2024 ve sonrasında enflasyonun hedefe ulaşması için sıkı para politikasının korunacağı vurgulandı. Enflasyon tahminlerinde yapılan güncellemeler, yüksek gıda fiyatları ve ithalat maliyetleri gibi faktörlerin etkisiyle oluşuyor. Merkez Bankası, TL'nin değerini koruyacak adımlar atmaya devam edeceğini, faiz indirim döngüsüne geçildiğinde bile sıkı duruşun sürdürüleceğini belirtti.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay ise enflasyon raporu sunumunda asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Akçay, asgari ücretin artırılması konusunda bir tavsiye merci olmadıklarını belirterek, ekonomik faaliyetin yavaşladığı dönemlerde asgari ücret artışlarının enflasyona geçişkenliğinin daha düşük olduğunu vurguladı. Ayrıca, düşük vasıflı çalışanların ücret dağılımında zarar görmemesi gerektiğini ve asgari ücretin enflasyona olumsuz etkisinin sınırlı kalması için öngörülerin dikkatle yapılmasının önemini ifade etti. Akçay, ileriye dönük endeksleme sistemine geçişin gerektiğini ve mevcut konjonktürün bu geçiş için uygun bir dönem olduğunu da ekledi.
(2/20)
Ekim ayında aylık enflasyon %2,88 olarak gerçekleşirken, yıllık enflasyon %48,58 seviyesinde kaydedildi.
@BloombergHT’nin anketine katılan kurumların beklentisi aylık enflasyon için %2,5, @aa_finans anketine katılan kurumlar aylık enflasyonun %2,46 olmasını bekliyordu. Çekirdek enflasyon yıllık bazda %47,75 seviyesinde gerçekleşirken, üretici fiyatları tarafında aylık artış %1,29, yıllık artış ise %32,24 oldu. Üretici enflasyonu 16 aydır tüketici enflasyonunun altında.
Aylık bazda en yüksek aylık artış %14,32 ile giyim ve ayakkabı grubunda kaydedildi. Bunu %4,33 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve %3,52 ile haberleşme izledi. Yıllık bazda en yüksek artış ise %93,6 ile eğitim grubunda görülürken, bunu %89,39 ile konut ve %62,09 ile lokanta ve oteller takip etti. Endekste yer alan 143 başlıktan, 26’sında düşüş görülürken, 7 başlıkta değişim olmadı ve 110 başlıkta artış kaydedildi. Her ne kadar giyim ve ayakkabıda aylık bazda dramatik bir yükseliş görsek de aslında enflasyona en çok etkiyi gıda tarafı yaptı. Toplam TÜFE içinde %25’lik yere sahip olan gıda ve alkolsüz içeceklerin aylık %4,33 ile yüksek gelmesi, enflasyonun beklenti üstünde gelmesinin sebebi oldu.
TÜİK, Ekim 2024'e ilişkin mevsim etkilerinden arındırılmış TÜFE verilerini de açıkladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış TÜFE Ekim ayında %2,51 artış gösterdi. Bu artış, haziran ayından bu yana kaydedilen en düşük aylık artış oranına işaret ediyor. Eylül ayında ise bu oran %2,73 olarak gerçekleşmişti. Çekirdek tarafa baktığımızda ise mevsim etkilerinden arındırılmış işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B Endeksi) Ekim ayında %2,39 arttı; eylül ayında bu artış %2,63 seviyesindeydi.
S&P Ratings, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak B+’dan BB-’ye yükseltti. Artık BB’li seviyelerdeyiz.
İTO enflasyonu, pazartesi gelecek TÜFE öncesinde ‘Acaba?’ dedirtti. İstanbul’da perakende fiyatlar hız kesmiyor.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/20)
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu @SPGlobalRatings, Türkiye’nin kredi notunu B+’dan BB-‘ye yükseltirken, görünümü pozitiften durağana çekti ve bu yıl içinde ikinci kez not artışı yaptı.
S&P, TCMB’nin sıkı para politikasının, Türk lirasının istikrarını sağlamada, enflasyonu düşürmede, rezervleri yeniden oluşturmada ve finansal sistemde dolarizasyonu azaltmada etkili olduğunu belirtti. Açıklamada, Türkiye’nin tasarruf açığının daralmasıyla birlikte, cari açığın GSYH’ye oranının 2022’den bu yana yaklaşık 4 puan düştüğü vurgulandı. Görünüm, yetkililerin enflasyonu düşürme ve ekonomiyi dengeleme çabalarındaki riskleri yansıtacak şekilde durağan olarak belirlendi. Enflasyon tek hanelere indirilirse ve TL’ye olan uzun vadeli güven yeniden tesis edilirse, notun daha da artırılabileceği belirtildi.
Açıklamada asgari ücret konusunda ise, ücret artışlarının hükümetin 2025 sonu enflasyon hedefi olan %17 yerine, 2024 yılı %44 enflasyon oranına göre belirlenmesinin enflasyonla mücadelede risk oluşturacağı ifade edildi. %30’dan yüksek bir artışın, enflasyonla mücadeleyi zorlaştıracağına dikkat çekildi. Türkiye’de 2028’e kadar seçim olmaması nedeniyle, mali ve gelir politikalarının kademeli sıkılaşmasıyla talebi ve enflasyonu baskılamaya yönelik alan olduğu belirtildi. Ayrıca, özel tüketimin yavaşlamasının ekonomiyi soğutmada merkezi bir rol oynayacağı ve 2025’te reel GSYH büyümesinin %2,3 olacağı öngörülüyor.
Raporda, sıkı para politikasının korunması ve artan tasarrufların, dolarizasyonu azaltarak enflasyon beklentilerini düşüreceği ifade edildi. Türkiye’nin makroekonomik değişiklikleri sonrasında, Fitch, Moody’s ve S&P’nin ülkenin uzun vadeli kredi notunu yükselttiği belirtildi. S&P Mayıs’ta, Fitch Eylül’de, Moody’s ise Temmuz’da not artırımı gerçekleştirmişti.
(2/20)
TÜFE öncesinde İstanbul enflasyonu yüksek gelerek endişeleri artırdı.
Ekim ayında İstanbul’da, perakende fiyat hareketlerini yansıtan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi aylık %3,64, toptan fiyatları yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise %0,15 artış kaydetti. Yıllık bazda, 2023 Ekim’e göre 2024 Ekim’de @itokurumsal'ın 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksi %59,10, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise %43,07 arttı.
Kırılıma bakarsak enflasyon sepetinde yüksek yer tutan konutta %4,06’lık, giyimde %11,43, gıdada %3,40’lık artışlar dikkat çekiyor. Gıdanın içinde yaş kuru meyve sebzede artış yüzde 18.94 seviyesinde. Ekim enflasyonu üstünde baskı yaratan unsurlardan biri petrol fiyatlarındaki yükseliş. Ekim ayında Brent petrol fiyatları ABD doları bazında yaklaşık %4,5 artış gösterdi. Akaryakıt fiyatlarında ortalama %2,5 civarında bir artış var. Pazartesi günü alacağımız enflasyonda bu verileri de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Bu arada sevindirici de bir gelişme var. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), ekim ayına ilişkin sektörel enflasyon beklentilerini açıkladı. Buna göre, 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi, piyasa katılımcıları için 0,1 puan düşüşle yüzde 27,4’e, reel sektör için 1,6 puan azalarak yüzde 49,5’e, hanehalkı için ise 4,4 puan azalarak yüzde 67,2’ye geriledi. Hanehalkının enflasyon beklentisi böylece Mart 2022’den bu yana en düşük seviyeye inmiş durumda ve vatandaş enflasyon beklentilerinde dört aydır düşüş yaşanıyor.
2023'te yasaklanan açığa satışın, BIST-50 ile sınırlı olarak geri gelmesi planlanıyor.
İsrail’den beklenen misilleme geldi, ilk tepkiler tırmanışın büyümeyeceği yönünde. Çok fazla şirket yetkilisi açıklaması dinledik bu hafta.
Vakit kaybetmeden detaylara girelim.
(1/25)
Cumartesi okumalarına geçmeden önce @fintables ekim sonu kampanyasından bahsedelim. 31 Ekim'e kadar geçerli olmak üzere bir yıllık Fintables PRO aboneliğini ₺4.200 yerine ₺2.999 olarak belirledik. Ayda 250 TL ile PRO ayrıcalıklarından yararlanabiliyorsunuz.
Son dönemde birçok yenilik yaptık. Önümüzdeki dönem için de çok farklı planlarımız var. İndirimi kaçırmayın.
BIST-50 endeksi için açığa satış yasağının kaldırılması gündemde. Önce @business'da gördüğümüz haberde, açığa satışın özellikle yabancı yatırım girişlerini artırma hedefi doğrultusunda yasağın kademeli olarak hafifletilmesi veya tamamen kaldırılmasının değerlendirildiğini gördük.
Daha sonrasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Brookings Enstitüsü'ndeki konuşmasında, BIST-50 endeksindeki açığa satış yasağını kaldırmayı değerlendirdiklerini açıkladı. Açığa satış yasağı, 6 Şubat 2023 depremlerinin ardından getirilmişti ve o günden bugüne yasak devam ediyor. Açığa satış işlemi, yatırımcının elinde olmayan bir hisse senedini ödünç alarak, düşüş beklentisiyle satış yapması anlamına geliyor. Bu stratejide yatırımcı, gün sonunda veya vade bitiminde ödünç aldığı hisseyi geri koymak zorunda. Temelde açığa satış, fiyatın düşeceği öngörüsüyle, daha yüksek fiyattan satış yaparak düşük fiyattan geri alma fırsatı sunarak bu fark üzerinden kazanç elde etme imkanı sağlıyor.
Para Politikası Kurulu, politika faizini %50’ye çektiği mart toplantısından bu yana yaptığı yedi toplantıda da faizi sabit bıraktı.
Konutta hem satış hem fiyat verilerini aldık. Savunma sanayi destekeleme fonu rafa kaldırıldı.
Cumartesi okumaları ile derine inelim.
(1/24)
@Merkez_Bankasi Para Politikası Kurulu, perşembe günkü toplantısında beklentilere paralel olarak politika faizini %50 seviyesinde sabit tuttu. Karar metninde, enflasyonla mücadelede kararlı bir tutum sergilenirken, özellikle enflasyondaki gelişmelere ve fiyatlama davranışlarına dair risklerin devam ettiğine dikkat çekildi.
Metinde gördüğümüz iki bölüm, kasım ayında da faiz indirimi ihtimalinin çok zor olduğunu gösteriyor. İlki, eylül ayında enflasyonun ana eğiliminin ‘bir miktar’ yükseldiği, ikincisi ise metne yeni giren ‘enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin artması’ ifadeleri oldu. Bu iki ifade bizi en erken aralık ayında, ekim ve kasım enflasyonunun neticesine göre bir faiz indirimi beklediğini gösteriyor.
Eğer kasım ve aralıkta açıklanacak enflasyon verilerinde TCMB’nin istemediği bir sonuçlar görmeye devam edersek, faiz indirimleri daha da gecikebilir. Nedeni ise ocakta yapılacak ücret zamları. Ücret zamları, enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek. Eylül ayı enflasyonunun tahminlerin üzerinde gerçekleşmesinde ve enflasyonun ana eğilimindeki artışta, hizmet enflasyonundaki olumsuz görünüm önemli bir rol oynadı. Bu artışın bir kısmı kira ve eğitim ücretleri gibi geriye dönük endeksleme uygulamasından kaynaklanan yüksek artışlardan ileri gelse de, bu kalemler dışında da kayda değer bir iyileşme gözlemlenmiyor. Hizmet enflasyonu hala katı ve TCMB buradaki iyileşme için son çeyreği işaret ediyor. Faiz indirimlerinin kaderi, hizmet enflasyonundaki seyre bağlı olacak. Çünkü sanayi tarafında yaşanan daralmalar mal enflasyonunda istenen yere ulaşmamızı sağlasa da hizmetler tarafında canlı seyir hala devam ediyor.
@Merkez_Bankasi Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, @TheEconomist'in ‘Türkiye'nin Enflasyonla Uzun ve Zorlu Mücadelesi” başlıklı makalesinde açıklamalarda bulundu. İndirim beklentilerine yönelik Akçay, "Aylık enflasyonun altında yatan trend sürdürülebilir bir şekilde düşene kadar sıkı duracağız. Enflasyonu dizginlemek için politikayı sıkı tutuyoruz ve bu da tasarlanmış bir sonuç olmasa da Türk lirasında reel bir değerlenmeye yol açıyor." diye konuştu.
(2/24)
Faiz kararı ve metninin ardından yabancı kurumlardan makro değerlendirme raporları geldi. @Citi, @GoldmanSachs, @Barclays ve @MorganStanley gibi önde gelen uluslararası finans kuruluşlarının @Merkez_Bankasi'nın faiz indirim sürecine dair değerlendirmelerine bakalım.
@Citi, faiz indirimlerinin kasım ayında başlaması beklentisini koruyor ancak risklerin aralık ayında 250 baz puanlık bir indirime kaydığını belirtiyorlar. İç talebin enflasyondaki düşüşe daha fazla destek vermesi ve dördüncü çeyrekte hizmet enflasyonunda beklenen düşüş, @Merkez_Bankasi'nın faiz indirimlerine başlama olasılığını artırıyor.
@GoldmanSachs, @Merkez_Bankasi'nın enflasyonun iyileşme hızına dair belirsizliklere değinmesiyle, 8 Kasım'daki enflasyon raporunda 2024 yılı enflasyon tahmininin yukarı yönlü revize edilebileceğini belirtiyor.
@Barclays, faiz indirimlerinin sürdürülebilirliğinin yatırımcılar için asıl odak noktası olduğunu vurguluyor. İndirimlerin aralık ayında başlamasının mümkün olduğunu ancak ocak ayına ertelenme riskinin bulunduğunu belirtiyor. Ekim ve kasım aylarında enflasyon verileri olumlu seyrederse, aralık ayında 200-250 baz puanlık bir faiz indirimi öngörüyor.
@MorganStanley, @Merkez_Bankasi'nın temkinli tutumunun sürdüğünü, aralık ayında faiz indirimi olasılığını dışlamadığını, ancak ilk indirimi Ocak ayında beklediklerini ifade ediyor. Banka, ocak ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi ile gevşeme adımının başlamasını öngörüyor.
Yabancı kurum raporlarını konuştuğumuz bir haftayı geride bırakıyoruz. Globalde bütün riskli varlıkların olumlu fiyatlandığı bir süreç yaşanıyor.
Çin’in açıkladığı teşvik paketi, önümüzdeki dönem için global canlanmaya işaret ediyor.
Cumartesi okumaları derine inelim.
(1/25)
Cumartesi okumalarına bir cumartesi gelişmesiyle başlayalım.
Türkiye, 2025 yılından itibaren bütçe açığını daraltma hedefi doğrultusunda şirketler için %10 asgari kurumlar vergisi uygulamasına geçiyor. Bu düzenlemeyle birlikte, kurum kazançları üzerindeki kesintiler ve muafiyetler göz önüne alınmadan önce vergi oranı %10'un altına düşemeyecek.
Mali konsolidasyonun bir parçası olan bu adım, geçtiğimiz yılki seçimlerin ardından başlatılan politika değişiklikleri kapsamında değerlendiriliyor. Hükümet, 2025 yılı bütçe açığı tahminini GSYH'nin %3,4’ünden %3,1’e düşürürken, 2024 yılı için bütçe açığının %4,9 seviyesinde olacağı öngörülüyor. Ayrıca, Yap-İşlet-Devret ve Kamu-Özel İş Birliği modeliyle inşa edilen projelerden elde edilen kazançlar için vergi oranı %30 olarak belirlendi.
Gayrimenkul gelirlerinin en az %50'sinin temettü olarak dağıtılması şartıyla fonlara sağlanan kurumlar vergisi muafiyeti korunurken, şirketlerin gayrimenkul satışlarından elde ettikleri kazançlara yönelik vergi muafiyeti kaldırıldı.
Hafta boyunca en çok HSBC ve BofA raporlarını konuştuk.
@HSBC, yayımladığı EMEA raporunda, Türkiye'deki makroekonomik politikalara ve finansal görünümle ilgili tahminlere yer verdi. HSBC, Türkiye'deki enflasyonun yıl sonunda %45 seviyesine ulaşacağını, 2025 yılı sonunda %28'e gerilemesini bekleniyor. HSBC, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan (TCMB) 2024'te faiz indirimi beklemiyor. 2025'te ise TCMB’nin agresif bir faiz indirimi sürecine gireceğini ve yılın ilk yarısında 1350 baz puan, ikinci yarısında 650 baz puan faiz indirimi yapacağını öngörüyor. Böylece, politika faizi 2025 sonunda %30, 2026 sonunda ise %18 seviyesine inecek. HSBC'nin Dolar/TL beklentisine göre, yıl sonunda kur 36 TL seviyesinde olacak. HSBC, Türkiye ekonomisinin 2024 yılı için %3,1, 2025 yılı için ise %2,8 oranında büyüyeceğini tahmin ediyor.
Raporda, borsaya yönelik de değerlendirmeler var. Türkiye hisse senedi piyasasının yaz döneminde küresel makro dalgalanmalardan etkilendiği ve ciddi bir düşüş yaşadığı belirtildi. Ancak HSBC, borsanın toparlanma potansiyeli olduğuna dair iyimser bir değerlendirme sunuyor. Döviz risk primleri arttıkça hisse senedi yatırımcılarının daha temkinli davrandığına dikkat çeken HSBC, TL'nin görünümünün olumlu olduğunu vurguladı. HSBC, borsadaki mevcut düşüşü alım fırsatı olarak değerlendiriyor.
Bir diğer rapor da @BankofAmerica'dan (BofA) geldi. Raporda, Türkiye için keskin bir ekonomik daralma yerine yumuşak bir iniş öngörülüyor. BofA’nın 2025 yılı için büyüme tahmini %3,4'ten %2,8'e revize edildi. Raporda, Merkez Bankası’nın aceleci davranmayacağı belirtilirken, Kasım ayında kısa vadeli faiz oranları ve Türk devlet tahvillerinin cazip hale gelebileceği ifade ediliyor. BofA, 250 baz puanlık bir faiz indirimi öngörürken, Kasım ayında verilerin beklenenden daha fazla iyileşmesi durumunda 150-200 baz puanlık daha küçük bir indirim de mümkün olabileceği vurgulandı. Ağustos ayında yıllık enflasyon %52'ye gerilerken, BofA Eylül ayında manşet enflasyonun %48'e düşeceğini ve bu seviyenin 2021'den bu yana ilk kez politika faizinin altında kalacağını öngörüyor. Banka, 2024 yılı enflasyon beklentisini %42, 2025 yılı enflasyon beklentisini ise %25 olarak belirledi.
BofA, PMI verilerinin ihracat siparişlerinde artış gösterdiğini, ancak yurt içi siparişlerde zayıflama yaşandığını belirtti. BofA, Türkiye ekonomisinde yumuşak bir iniş öngörürken, Merkez Bankası'nın aceleci davranmadan kademeli faiz indirimlerine gitmesini bekliyor.