Girmeden önce not defterimden, araştırmalarımdan süzdüğüm 20 sektörle ilgili bir akış hazırladım. Kendime yön tayin etmesi açısından.
Tek tek sektörleri ele alacağım, hadi başlayalım!
(1/23)
Makro görünümle başlayalım.
2024’ü %3,5 civarı bir büyüme ile kapatacağız. 2025 beklentileri %3 bandında. Yurt dışı kurumlarının beklentileri %3’ün biraz altında ama oralara yakın. Cari açığın azaldığı bir seneyi geride bırakıyoruz. Ancak bunda bizim ödevlerimizden çok dış konjonktür yardımcı oldu. Özellikle de enerji fiyatlarında çok destekleyici bir yıl geçti. Bundan sonrası için bizim daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor.
2025 çok kritik bir sene. Neden? Her ne kadar 2024'ün sonunda indirim döngüsüne gelebilmiş olsak da dış etkenlerin çok yardımcı olduğu bir dezenflasyon süreci yaşadık. Enflasyon düşüşünde en büyük yardımcı baz etkisi oldu. Ancak bundan sonrası için gerçek bir para-maliye politikası bileşenine ihtiyacımız var.
Enflasyonda %30’un altına inmemiz çok kritik çünkü bu senenin sonunda seçimlere 2,5 sene kalıyor. Oraya stabilize olmuş bir enflasyonla girmemiz lazım. Çünkü Türkiye seçim tarihi genişlemeci politikaların da tarihi aynı zamanda. Mutlaka enflasyonist bir dönem yaşayacağız.
2025 bu anlamda ara bir sene ve büyümeden taviz verilip genişleyici maliye politikalarından uzaklaşmak için son şansımız burası.
(2/23)
Ana metalle başlayalım. Alfabetik devam edeceğim sektöre.
Hacim anlamında kötü bir sene geçirmedik. Bunu hem verilerden teyit ediyoruz hem de sektör şirketlerinin bilançolarından. Ancak fiyatlar istediğimiz yerlere gitmedi. Çin, fiyatları çok baskıladı çünkü ihracatta rekor bir sene oldu onlar için. Yıllar sonra 10 milyon tonu geçerek ihracatta çok iyi bir sene geçirmiş olacaklar.
2024’e benzer bir sene olması çok muhtemel 2025’te. Fitch de böyle düşünüyor. Fitch, Çin çelik pazarının daha dengeli bir hale gelmesini, maliyetlerin düşmesini, fiyatlarda ve üretici kâr marjlarında hafif bir artış beklentisiyle, 2024’teki durgun performansın ardından çok kısmi bir toparlanma bekliyor.
Talebin sabit kalacağı ancak Çin üretiminin düşeceği bir sene olması baz senaryolardan biri. Daha az Çin ihracatı da Brezilya, Türkiye, Avrupa ve Hindistan'da marjların iyileşmesi anlamına geliyor. Yine de globalde büyümelerinin zayıf olduğu, ihracat pazarlarımızda problem olduğunu unutmamak lazım. Ana metal hareketi için globalde daha düşük faizlere ve büyüme-istihdam kaygılarına sahip olmamız lazım.
Salı günü açıklanacak TÜFE öncesinde global yoğun haber akışı olan bir haftayı geride bırakıyoruz.
Artık gözler enflasyon verisinde. Piyasanın istediği faiz indirimine bizi taşıyacak olan veri, kasım verisi olacak.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/24)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin toplantı özetini yayımladı. Toplantıda, tüketici enflasyonundaki gelişmeler, kira enflasyonundaki yavaşlama ve sıkı para politikası duruşunun devamına yönelik mesajlar öne çıktı.
Toplantı özetinde, kasım ayında tüketici enflasyonunda gıda fiyatlarının etkisinin belirgin olduğu vurgulandı. İşlenmemiş gıda fiyatlarında, özellikle taze meyve ve sebze fiyatları kaynaklı olarak yüksek seyrin devam ettiği ifade edildi. Gıda dışı tüketici enflasyonunda ise daha olumlu bir tablo gözlemlendi.
Metinde öne çıkan cümleler, “Mevsim etkilerinden arındırılmış gıda dışı enflasyonda kademeli bir yavaşlama eğilimi izleniyor. Temel mal grubunda sınırlı fiyat artışları görülürken, hizmet grubunda görece ılımlı fiyat artışlarının sürüyor. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri ve konut değerleme raporları, kira artış oranlarının gerilemekte olduğunu gösteriyor. Kasım ayında düşüş gösteren yenileme oranlarının, yılın son çeyreğinde kira enflasyonunu baskılayacağı öngörülüyor. Aralık ayında da bu yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor” oldu. TCMB, sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini ve dezenflasyon sürecini desteklemek için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti.
Enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere dikkat çeken TCMB, gerekli durumlarda para politikası araçlarını etkili bir şekilde kullanmaya hazır olduğunu ifade etti. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkı duruşun daha da güçlendirileceği belirtildi.
(2/24)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Londra’da düzenlenen ve Citi tarafından organize edilen "Türkiye Sermaye Piyasaları Günü" konferansına katıldı.
Akçay, toplantıda TCMB’nin politika metinlerine sadık kaldığını vurguladı. Enflasyon artış hızının yavaşlamasıyla birlikte Merkez Bankası’nın dövize müdahalelerinin azalacağını ancak TL’nin reel değer kaybının enflasyon beklentileri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Aralık ayında bir yatırımcı toplantısının daha yapılması planlanıyor.
Toplantıyı düzenleyen Citi, Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerini içeren bir rapor yayımladı. "Gevşemenin Başlangıcı Ufukta Görünüyor" başlıklı raporda, TCMB’nin aralık ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi ile gevşeme döngüsüne başlamasının beklendiği belirtildi. Citi, Türkiye’nin ödemeler dengesindeki iyileşmenin sürdüğünü ve cari açığın geçen yılın aynı dönemine kıyasla önemli ölçüde daraldığını kaydetti. Cari açık, 2023’ün ilk dokuz ayında 5,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken, çekirdek dengede daha güçlü bir fazla ve enerji ile altın dengelerindeki daralma bu olumlu gelişmenin temel nedenleri arasında yer aldı.
Uzun zamandır isteniyordu. ChatGPT’nin finans ve yatırımda kullanımına ilişkin bir şeyler yazacağımı söylemiştim. Bu akşama kısmetmiş.
10 farklı alan belirledim. Tek tek videolu örneklerle gitmek istiyorum.
Çayları kahveleri koyalım.
(1/12)
Belirli bir önem sırası belirlemedim, hepsini farklı amaçlarla kullanıyorum çünkü.
En çok kullandıklarımdan biriyle başlayalım: PDF özetleme.
Gün içinde çok fazla rapor düşüyor malum, hem yerli hem yabancı kaynaklardan. Bunların hepsiyle cebelleşmem mümkün değil. Özelikle analist toplantılarının yoğun olduğu dönem çarşı iyice karışıyor. Gündüz bi klasörde o gün gelen rapor-webcast-sunum ne varsa topluyorum.
Akşam evde de onları GPT’ye yükleyerek merak ettiklerimi soruyorum. “Raporu komple özetle” de diyebilirsiniz ama ben çoğu zaman spesifik soru sormayı tercih ediyorum. Özette bazen sizin önem verdiğiniz yer olmayabiliyor çünkü.
Örnek, Anadolu Efes webcast:
(2/12)
Elimde PDF yok ama ekran görüntüsü, fotoğraf başka bir format var. Olur mu hocam? Olur tabii ki.
Bu örneğimiz de Morgan Stanley’in 2025 CEEMEA raporundan geliyor. @altugozaslan abi paylaşmıştı, sağ olsun. Türkçe’sini istiyorsanız, onu belirtmeniz yeterli.
Özellike öğrenciler için burası güzel olabilir. Birinin notunun şak fotoğrafını çektin, şak buraya attın. Yazılı bir halde notun var.
Artık 2025’in yatırım temalarını konuşma vakti. Komplo teorilerinden müstesna, The Economist’in meşhur ‘The World Ahead’ serisinden 2025’in öne çıkabilecek tema ve sektörlere dair güzel bir yazı var.
Biraz kazalım buraları.
(1/14)
2025 yılında yeni bir savaş bölgesi ortaya çıkmasa bile mevcut jeopolitik gerilimler küresel ekonomiyi etkilemeye devam edecek.
Zayıf büyüme trendi sürecek. Dünya GSYİH’sinin sadece %2,5 büyümesi bekleniyor. Avrupa ekonomilerinde güçlenme beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde ticaret savaşları, iklim değişikliği ve teknolojik zorluklar nedeniyle durağan bir yıl olacak.
Enflasyon ve faiz oranlarında düşüş bekleniyor, ancak yüksek kamu borcu ve savunma bütçeleri hükümetlerin harcama yapma kapasitesini sınırlayacak.
(2/14)
The Economist’in belirlediği 10 tema şöyle olmuş:
Düşük Enflasyon ve Tüketim Artışı: Enflasyonun düşmesi, Fed dahil olmak üzere merkez bankalarını faiz oranlarını daha da indirmeye teşvik ederek tüketicilerin harcamaya yönelmesini sağlıyor.
Yapay Zeka Yatırımları Hız Kazanıyor: IT harcamaları 3,6 trilyon dolara yükselirken, şirketler yapay zeka teknolojilerine yöneliyor. Büyük Amerikan firmalarının yaklaşık %30'u yapay zekaya 10 milyon dolar veya daha fazla yatırım yapıyor. Bu oran 2024'te %16'ydı.
Yaşlanan Dünya Nüfusu: 65 yaş üstü nüfusun oranı %12’ye ulaşırken, küresel GSYİH’nin yalnızca %10’u sağlık hizmetlerine harcanıyor. İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte sağlık yatırımlarına olan ihtiyaç artıyor.
Yeşil Dönüşüm ve Enerji Geçişi: Hükümetler kapsamlı yeşil projeleri destekliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları hızla artarken, fosil yakıtlar hala enerji ihtiyaçlarının beşte dördünden fazlasını karşılıyor. Düşük enerji fiyatları enerji dönüşümünün önündeki en büyük engel.
Elektrikli Araçlarda Büyüme: Elektrikli araç teması otomotiv sektörünün parlayan yıldızı. Ancak menzil kaygısı birçok alıcıyı plug-in olmayan modellere yönlendiriyor.
Havayollarında Karbon Taahhütleri: Havayolları karbon emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunduğu bir dönemde, uçak siparişleri artıyor. Uluslararası turist sayısının 1,6 milyara ulaşmasıyla birlikte, turizm tüm sera gazlarının %5-8’ini oluşturuyor.
Konut Piyasalarında Endişeler: Konut piyasaları politika yapıcıların ve düzenleyicilerin radarında. Ev fiyatları globalde yüksek seyrederken, Çin’de düşüş var.
Yeşil Politikalar ve Metal Talebi: Küresel metal fiyatları %7,5 artarken, otomobil bataryalarından kablolara kadar her şeye olan talep artıyor. Bu durum bakır ve çelik gibi metallerde yoğun talep yaratıyor.
Altyapı Harcamaları Artışı: Çevresel hedefler, dünya genelinde altyapı yatırımlarını artırıyor. Sabit sermaye yatırımları 28 trilyon dolara ulaşarak küresel GSYİH’nin dörtte birini oluşturuyor.
Deniz Taşımacılığında Yeşil Dönüşüm: Deniz taşımacılığı sektörü, karbon emisyonlarının %40’ını AB’nin emisyon ticaret sistemine dahil ediyor. Ayrıca, jeopolitik gelişmeler denizcilik sektörünü etkiliyor.
Hem fiyat hem hacim tarafında toparlanmalar var. PPK metninde yumuşak ifadeler gözümüze çarpıyor. Yabancı kurumlar da indirim beklentilerini aralık ayına revize ediyorlar.
Cumartesi okumaları ile detaylara inelim.
(1/23)
TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), kasım toplantısında politika faizini beklentilere paralel olarak %50 seviyesinde sabit tuttu. Böylece Merkez Bankası, art arda 8 aydır faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Ancak karar metninde yapılan dil değişiklikleri, faiz politikası ve enflasyon görünümü açısından yeni mesajlar içeriyor.
Yurt İçi Talep ve Enflasyon: Önceki metindeki "yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir" ifadesi, bu ay "seviyelere geldiğini" şeklinde revize edildi. Bu, talepteki yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin belirginleştiğine işaret ediyor.
Hizmet Enflasyonu: Daha önce kullanılan "Hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi beklenmektedir" ifadesi yerine, "Hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyaller belirginleşmiştir" denilerek, bu alanda olumlu bir gelişme vurgulandı.
Gıda Enflasyonu: Metinde ilk kez, "Geçici arz koşullarına bağlı olarak işlenmemiş gıda enflasyonu yüksek seyrini sürdürmektedir" ifadesi yer aldı. Bu, gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki baskısının devam ettiğine işaret ediyor.
Enflasyon Riskleri: Önceki metindeki "Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artmıştır" ifadesi, bu toplantıda "Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme eğilimi sergilemekle birlikte, dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir" şeklinde değiştirildi. Bu, iyileşmeye rağmen risklerin sürdüğünü gösteriyor.
Maliye Politikasının Rolü: İlk kez, "Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır" ifadesiyle, maliye politikalarının dezenflasyon sürecine katkısına vurgu yapıldı.
Politika Faizi ve Dezenflasyon Süreci: Karar metnine eklenen "Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir" ifadesi, faiz indirimi başlasa bile parasal sıkılaşmadan taviz verilmeyeceğini gösteriyor.
(2/23)
Faiz kararı sonrası yabancı kurumların değerlendirme raporlarını aldık.
ING Global, TCMB'nin iletişiminin aralık ayında faiz indiriminin gerçek bir ihtimal olduğunu ortaya koyduğunu yazdı. ING, "Merkez Bankası'nın kasımda enflasyon verilerinde negatif sürpriz görülmemesi halinde, aralık ayında ölçülü bir adımla faiz indirimlerini başlatacağını düşünmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Morgan Stanley, TCMB’nin faiz indirimlerine başlamaya hazırlandığını belirterek, önceki tahminlerini güncelledi. TCMB'nin enflasyondaki yavaşlama eğilimine paralel olarak Aralık 2024'te 200 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını beklediklerini açıkladı. Daha önce Ocak 2025 olarak öngördükleri ilk indirim tahminlerini, gelen sinyaller doğrultusunda öne çektiklerini ifade etti.
S&P Global Ratings ise Türkiye’de dış dengesizliklerin azalmasının Türk bankaları için ekonomik riskleri hafiflettiğini belirtti. Kurum, yayımladığı yeni raporunda ekonomik ve sektörel risklere dair değerlendirmelerde bulundu ve risk trendlerinde değişikliklere gitti. Raporda ekonomik risk trendi "pozitiften durağana", sektörel risk trendi ise "durağandan pozitife" revize edildi. Bu değişiklik, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikasına bağlandı. Raporda, bu politikanın kredilerde yavaşlama, enflasyonun düşüşü, Türk lirasındaki istikrar ve dış hesaplarda yeniden dengelenme sağladığı ifade edildi.
Borsa İstanbul, 16 Temmuz haftasından bu yana ilk kez 2 haftayı üst üste pozitif kapattı. Hacimler de toparlanma eğiliminde.
Sanayi üretiminde daralma azaldı, istihdam tarihin en sıkı seviyelerinde. Global tarafta Trump-trade devam ediyor.
Detaylara bakalım.
(1/25)
Sanayide yıllık bazda daralma devam etse de aylık bazda kısmi bir toparlanma dikkat çekiyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2024'e ilişkin Sanayi Üretim Endeksi verilerini yayımladı. Buna göre, sanayi üretimi yıllık bazda %2,4 azaldı. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, Eylül 2024'te madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre %5,3, imalat sanayi sektörü endeksi %2,5 azalırken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,1 arttı.
Aylık bazda ise sanayi üretimi %1,6 artış gösterdi. Alt sektörler itibarıyla madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi %1,2, imalat sanayi sektörü endeksi %1,8 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi %1,8 azaldı. Üretilen mal çeşitlerine bakıldığında Eylül 2024'te ara malı üretiminde bir önceki yılın aynı ayına göre %1,2, dayanıklı tüketim malında %1,1, dayanıksız tüketim malında %1,0 ve sermaye malı üretiminde %6,3’lük gerileme yaşandı.
İmalat sanayinin alt sektörleri incelendiğinde bir önceki aya göre üretim endeksinde en fazla gelişme gösteren ilk 3 sektör %18,6 ile bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatı; %10,1 ile motorlu kara taşıtı ve %8 ile metal cevherleri madenciliği oldu. Geçtiğimiz yılın eylül ayına göre ise üretim endeksinde düşüş olmayan 5 tane alt sektör var. Bunlar %5,9’luk artış ile ana metal, %3,8 ile mobilya, %7,3 ile giyim eşyaları, %2,4 ile tekstil ve %3,9 ile elektrikli teçhizat imalatı.
(2/25)
Trump’ın seçim zaferinin ilanının ardından kripto varlıklar, S&P 500, dolar gibi finansal enstrümanlarda rekorlar kırılıyor.
Özellikle kripto varlıklar iyimserliğin fiyatlandığı yer oluyor. Trump'ın yeni yönetiminin kripto para ekosistemi için büyük bir fırsat olacağını düşünen yatırımcılar, Bitcoin fiyatını yeni bir rekor seviyeye taşıdı. Dünyanın en büyük kripto parası, ilk kez 90.000 dolar seviyesini aştı. Bu yükseliş, Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde etmeyi garantilemesinin ardından geldi. Trump'ın seçim zaferinin ardından piyasalardaki olumlu hava sadece Bitcoin ile sınırlı değil. Musk’ın Teslası, kripto borsası Coinbase ve ABD’nin öde gelen aracı kurumu da Robinhood da olumlu fiyatlanan enstrümanlar arasında. Bu arada CoinGecko'ya göre küresel kripto piyasasının toplam değeri, üç yıl sonra ilk kez 3 trilyon dolar seviyesini aştı. Trump-trade’in olumsuz fiyatlaması Asya piyasaları ve Euro kurunda gerçekleşiyor.
Euro/Dolar paritesi dün 1,06’ın aşağısını test ederken, nisan ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Hali hazırda ekonomisi kırılgan olan Avrupa, olası Trump tarifelerinden de etkilenmeye çok açık. Bu yüzden Avrupa varlıklarına olan ilgi azalıyor. Bir diğer olumsuz fiyatlama da Asya borsalarında. Asya piyasaları, Çin ve ABD arasında yeni bir ticaret savaşı olasılığına dair endişelerin artması ve Çin ekonomisini canlandırmak için ek önlemler alınmamasının hayal kırıklığı yaratması sonucu dün düşüşler vardı. Trump, seçim kampanyası sırasında ABD’ye ithal edilen mallara, özellikle Çin’den gelen ürünlere %60’a varan yüksek tarifeler uygulama sözü vermişti.