2023 ve 2024’te gördüğümüz iki rekor yılın ardından 2025 pazar anlamında biraz daha normal başladı.
Sektörel dinamiklere göz atalım.
(1/7)
Otomotiv pazarı yıla zayıf başlangıç yaptı.
Yılın ilk iki ayında otomobil ve hafif ticari araç pazarı %14,2 oranında daralarak 159.384 adet olarak gerçekleşti. Bu dönemde otomobil satışları %9,8 azalarak 131.965 adet, hafif ticari araç satışları ise %30,4 düşerek 27.419 adet oldu.
Şubat ayında ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı, geçen yılın aynı ayına göre %14,4 azalarak 90.730 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları %7,6 azalışla 76.021 adet, hafif ticari araç pazarı ise %38 azalarak 14.709 adet seviyesinde kaldı.
(2/7)
Segment dağılımına bakarsak, otomobil pazarının %82,6’sını vergi avantajı bulunan A, B ve C segmentindeki araçlar oluşturdu. C segmenti %56,3 pay ile 74.343 adet, B segmenti ise %25,9 pay ile 34.175 adet satış gerçekleştirdi.
Gövde tipine göre bakıldığında, SUV otomobiller %58,6 pay ile 77.344 adetle en çok tercih edilen gövde tipi oldu. SUV’leri %24,6 pay ve 32.481 adetle sedan, %16,1 pay ve 21.238 adetle hatchback modeller takip etti.
Şubat ayında borsaya açık şirketlerden Doğuş Otomotiv’in iç pazardaki satışları %18,7, Tofaş’ın satışları %48,1 azalırken Ford Otosan’ın satışları %1,15 yükseldi.
TCMB uzun bir süredir beklentileri iyi yönetiyor ancak PPK öncesinde tek tük de olsa farklı beklentiler oluyordu. Bu toplantıda herkes 250 baz puanda birleşti.
TCMB de sürprize mahal vermeden faizi %45'e çekti.
Moody's not kararını pas geçti. Haftaya Fitch var.
(1/13)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025’in ilk Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini 250 baz puan indirerek %45’e çekti.
Merkez Bankası’nın karar metninde, aralık ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş olduğu, ancak ocak ayında zamana bağlı fiyat artışları ve geçmiş enflasyona endekslemeye dayalı hizmet kalemlerinin etkisiyle enflasyonda öngörülen artışlar yaşandığı ifade edildi. Metinden, önceki açıklamalarda yer alan “Aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürecektir” ifadesi çıkarıldı.
Uzun zamandır metinde olan bu cümlenin çıkarılması mart ayında faiz indirimlerinin devamına yönelik beklentileri güçlendirdi. TCMB enflasyondaki düşüşe destek olmak için sıkı para politikası duruşunun süreceğini, faiz oranlarının dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceğini vurguladı. Şubat ayında toplantı yok. İlk toplantı 6 Mart’ta.
(2/13)
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notu kararını pas geçti ancak değerlendirmelerini paylaştı.
Kurum, periyodik gözden geçirmesini tamamladığını belirterek, açıklamanın bir kredi notu eylemi anlamına gelmediğini ve yakın zamanda böyle bir adımın muhtemel olup olmadığına dair bir sinyal taşımadığını vurguladı.
Açıklamada, Türkiye’nin kredi notlarının; büyük, çeşitlendirilmiş ve dirençli ekonomisi, ılımlı kamu borç yükü ve para ile makroekonomik politika etkinliğindeki iyileşmelerle desteklendiği ifade edildi. Ancak, sürdürülebilir bir makroekonomik denge sağlanmasının zaman alacağı belirtildi.
Moody’s raporunda, sıkılaştırılan para politikalarının kredi büyümesini sınırladığı, Türk lirasına olan güveni artırdığı ve ekonomiyi sürdürülemez iç talepten uzaklaştırarak enflasyonist baskıları azalttığına dikkat çekildi. Ayrıca, cari açığın daraldığı ve yabancı sermaye girişlerinin teşvik edildiği belirtildi. Moody’s, makroekonomik istikrarın sağlanması, enflasyonun sürdürülebilir şekilde düşürülmesi ve büyümenin kredi kaynaklı iç talepten uzaklaşmasını sağlayacak politikaların etkili biçimde uygulanmaya devam edilmesi durumunda Türkiye’nin kredi notunun artırılabileceğini ifade etti. Artık gözler 31 Ocak’taki Fitch kararına çevrildi.
Girmeden önce not defterimden, araştırmalarımdan süzdüğüm 20 sektörle ilgili bir akış hazırladım. Kendime yön tayin etmesi açısından.
Tek tek sektörleri ele alacağım, hadi başlayalım!
(1/23)
Makro görünümle başlayalım.
2024’ü %3,5 civarı bir büyüme ile kapatacağız. 2025 beklentileri %3 bandında. Yurt dışı kurumlarının beklentileri %3’ün biraz altında ama oralara yakın. Cari açığın azaldığı bir seneyi geride bırakıyoruz. Ancak bunda bizim ödevlerimizden çok dış konjonktür yardımcı oldu. Özellikle de enerji fiyatlarında çok destekleyici bir yıl geçti. Bundan sonrası için bizim daha fazla çaba sarf etmemiz gerekiyor.
2025 çok kritik bir sene. Neden? Her ne kadar 2024'ün sonunda indirim döngüsüne gelebilmiş olsak da dış etkenlerin çok yardımcı olduğu bir dezenflasyon süreci yaşadık. Enflasyon düşüşünde en büyük yardımcı baz etkisi oldu. Ancak bundan sonrası için gerçek bir para-maliye politikası bileşenine ihtiyacımız var.
Enflasyonda %30’un altına inmemiz çok kritik çünkü bu senenin sonunda seçimlere 2,5 sene kalıyor. Oraya stabilize olmuş bir enflasyonla girmemiz lazım. Çünkü Türkiye seçim tarihi genişlemeci politikaların da tarihi aynı zamanda. Mutlaka enflasyonist bir dönem yaşayacağız.
2025 bu anlamda ara bir sene ve büyümeden taviz verilip genişleyici maliye politikalarından uzaklaşmak için son şansımız burası.
(2/23)
Ana metalle başlayalım. Alfabetik devam edeceğim sektöre.
Hacim anlamında kötü bir sene geçirmedik. Bunu hem verilerden teyit ediyoruz hem de sektör şirketlerinin bilançolarından. Ancak fiyatlar istediğimiz yerlere gitmedi. Çin, fiyatları çok baskıladı çünkü ihracatta rekor bir sene oldu onlar için. Yıllar sonra 10 milyon tonu geçerek ihracatta çok iyi bir sene geçirmiş olacaklar.
2024’e benzer bir sene olması çok muhtemel 2025’te. Fitch de böyle düşünüyor. Fitch, Çin çelik pazarının daha dengeli bir hale gelmesini, maliyetlerin düşmesini, fiyatlarda ve üretici kâr marjlarında hafif bir artış beklentisiyle, 2024’teki durgun performansın ardından çok kısmi bir toparlanma bekliyor.
Talebin sabit kalacağı ancak Çin üretiminin düşeceği bir sene olması baz senaryolardan biri. Daha az Çin ihracatı da Brezilya, Türkiye, Avrupa ve Hindistan'da marjların iyileşmesi anlamına geliyor. Yine de globalde büyümelerinin zayıf olduğu, ihracat pazarlarımızda problem olduğunu unutmamak lazım. Ana metal hareketi için globalde daha düşük faizlere ve büyüme-istihdam kaygılarına sahip olmamız lazım.
Salı günü açıklanacak TÜFE öncesinde global yoğun haber akışı olan bir haftayı geride bırakıyoruz.
Artık gözler enflasyon verisinde. Piyasanın istediği faiz indirimine bizi taşıyacak olan veri, kasım verisi olacak.
Cumartesi okumaları ile detaylara girelim.
(1/24)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin toplantı özetini yayımladı. Toplantıda, tüketici enflasyonundaki gelişmeler, kira enflasyonundaki yavaşlama ve sıkı para politikası duruşunun devamına yönelik mesajlar öne çıktı.
Toplantı özetinde, kasım ayında tüketici enflasyonunda gıda fiyatlarının etkisinin belirgin olduğu vurgulandı. İşlenmemiş gıda fiyatlarında, özellikle taze meyve ve sebze fiyatları kaynaklı olarak yüksek seyrin devam ettiği ifade edildi. Gıda dışı tüketici enflasyonunda ise daha olumlu bir tablo gözlemlendi.
Metinde öne çıkan cümleler, “Mevsim etkilerinden arındırılmış gıda dışı enflasyonda kademeli bir yavaşlama eğilimi izleniyor. Temel mal grubunda sınırlı fiyat artışları görülürken, hizmet grubunda görece ılımlı fiyat artışlarının sürüyor. Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri ve konut değerleme raporları, kira artış oranlarının gerilemekte olduğunu gösteriyor. Kasım ayında düşüş gösteren yenileme oranlarının, yılın son çeyreğinde kira enflasyonunu baskılayacağı öngörülüyor. Aralık ayında da bu yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor” oldu. TCMB, sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğini ve dezenflasyon sürecini desteklemek için gerekli adımları atmaya devam edeceğini belirtti.
Enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere dikkat çeken TCMB, gerekli durumlarda para politikası araçlarını etkili bir şekilde kullanmaya hazır olduğunu ifade etti. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkı duruşun daha da güçlendirileceği belirtildi.
(2/24)
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Londra’da düzenlenen ve Citi tarafından organize edilen "Türkiye Sermaye Piyasaları Günü" konferansına katıldı.
Akçay, toplantıda TCMB’nin politika metinlerine sadık kaldığını vurguladı. Enflasyon artış hızının yavaşlamasıyla birlikte Merkez Bankası’nın dövize müdahalelerinin azalacağını ancak TL’nin reel değer kaybının enflasyon beklentileri üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Aralık ayında bir yatırımcı toplantısının daha yapılması planlanıyor.
Toplantıyı düzenleyen Citi, Türkiye ekonomisine yönelik değerlendirmelerini içeren bir rapor yayımladı. "Gevşemenin Başlangıcı Ufukta Görünüyor" başlıklı raporda, TCMB’nin aralık ayında 250 baz puanlık bir faiz indirimi ile gevşeme döngüsüne başlamasının beklendiği belirtildi. Citi, Türkiye’nin ödemeler dengesindeki iyileşmenin sürdüğünü ve cari açığın geçen yılın aynı dönemine kıyasla önemli ölçüde daraldığını kaydetti. Cari açık, 2023’ün ilk dokuz ayında 5,3 milyar dolar olarak gerçekleşirken, çekirdek dengede daha güçlü bir fazla ve enerji ile altın dengelerindeki daralma bu olumlu gelişmenin temel nedenleri arasında yer aldı.
Uzun zamandır isteniyordu. ChatGPT’nin finans ve yatırımda kullanımına ilişkin bir şeyler yazacağımı söylemiştim. Bu akşama kısmetmiş.
10 farklı alan belirledim. Tek tek videolu örneklerle gitmek istiyorum.
Çayları kahveleri koyalım.
(1/12)
Belirli bir önem sırası belirlemedim, hepsini farklı amaçlarla kullanıyorum çünkü.
En çok kullandıklarımdan biriyle başlayalım: PDF özetleme.
Gün içinde çok fazla rapor düşüyor malum, hem yerli hem yabancı kaynaklardan. Bunların hepsiyle cebelleşmem mümkün değil. Özelikle analist toplantılarının yoğun olduğu dönem çarşı iyice karışıyor. Gündüz bi klasörde o gün gelen rapor-webcast-sunum ne varsa topluyorum.
Akşam evde de onları GPT’ye yükleyerek merak ettiklerimi soruyorum. “Raporu komple özetle” de diyebilirsiniz ama ben çoğu zaman spesifik soru sormayı tercih ediyorum. Özette bazen sizin önem verdiğiniz yer olmayabiliyor çünkü.
Örnek, Anadolu Efes webcast:
(2/12)
Elimde PDF yok ama ekran görüntüsü, fotoğraf başka bir format var. Olur mu hocam? Olur tabii ki.
Bu örneğimiz de Morgan Stanley’in 2025 CEEMEA raporundan geliyor. @altugozaslan abi paylaşmıştı, sağ olsun. Türkçe’sini istiyorsanız, onu belirtmeniz yeterli.
Özellike öğrenciler için burası güzel olabilir. Birinin notunun şak fotoğrafını çektin, şak buraya attın. Yazılı bir halde notun var.
Artık 2025’in yatırım temalarını konuşma vakti. Komplo teorilerinden müstesna, The Economist’in meşhur ‘The World Ahead’ serisinden 2025’in öne çıkabilecek tema ve sektörlere dair güzel bir yazı var.
Biraz kazalım buraları.
(1/14)
2025 yılında yeni bir savaş bölgesi ortaya çıkmasa bile mevcut jeopolitik gerilimler küresel ekonomiyi etkilemeye devam edecek.
Zayıf büyüme trendi sürecek. Dünya GSYİH’sinin sadece %2,5 büyümesi bekleniyor. Avrupa ekonomilerinde güçlenme beklenirken, gelişmekte olan ekonomilerde ticaret savaşları, iklim değişikliği ve teknolojik zorluklar nedeniyle durağan bir yıl olacak.
Enflasyon ve faiz oranlarında düşüş bekleniyor, ancak yüksek kamu borcu ve savunma bütçeleri hükümetlerin harcama yapma kapasitesini sınırlayacak.
(2/14)
The Economist’in belirlediği 10 tema şöyle olmuş:
Düşük Enflasyon ve Tüketim Artışı: Enflasyonun düşmesi, Fed dahil olmak üzere merkez bankalarını faiz oranlarını daha da indirmeye teşvik ederek tüketicilerin harcamaya yönelmesini sağlıyor.
Yapay Zeka Yatırımları Hız Kazanıyor: IT harcamaları 3,6 trilyon dolara yükselirken, şirketler yapay zeka teknolojilerine yöneliyor. Büyük Amerikan firmalarının yaklaşık %30'u yapay zekaya 10 milyon dolar veya daha fazla yatırım yapıyor. Bu oran 2024'te %16'ydı.
Yaşlanan Dünya Nüfusu: 65 yaş üstü nüfusun oranı %12’ye ulaşırken, küresel GSYİH’nin yalnızca %10’u sağlık hizmetlerine harcanıyor. İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte sağlık yatırımlarına olan ihtiyaç artıyor.
Yeşil Dönüşüm ve Enerji Geçişi: Hükümetler kapsamlı yeşil projeleri destekliyor. Yenilenebilir enerji kaynakları hızla artarken, fosil yakıtlar hala enerji ihtiyaçlarının beşte dördünden fazlasını karşılıyor. Düşük enerji fiyatları enerji dönüşümünün önündeki en büyük engel.
Elektrikli Araçlarda Büyüme: Elektrikli araç teması otomotiv sektörünün parlayan yıldızı. Ancak menzil kaygısı birçok alıcıyı plug-in olmayan modellere yönlendiriyor.
Havayollarında Karbon Taahhütleri: Havayolları karbon emisyonlarını azaltma taahhüdünde bulunduğu bir dönemde, uçak siparişleri artıyor. Uluslararası turist sayısının 1,6 milyara ulaşmasıyla birlikte, turizm tüm sera gazlarının %5-8’ini oluşturuyor.
Konut Piyasalarında Endişeler: Konut piyasaları politika yapıcıların ve düzenleyicilerin radarında. Ev fiyatları globalde yüksek seyrederken, Çin’de düşüş var.
Yeşil Politikalar ve Metal Talebi: Küresel metal fiyatları %7,5 artarken, otomobil bataryalarından kablolara kadar her şeye olan talep artıyor. Bu durum bakır ve çelik gibi metallerde yoğun talep yaratıyor.
Altyapı Harcamaları Artışı: Çevresel hedefler, dünya genelinde altyapı yatırımlarını artırıyor. Sabit sermaye yatırımları 28 trilyon dolara ulaşarak küresel GSYİH’nin dörtte birini oluşturuyor.
Deniz Taşımacılığında Yeşil Dönüşüm: Deniz taşımacılığı sektörü, karbon emisyonlarının %40’ını AB’nin emisyon ticaret sistemine dahil ediyor. Ayrıca, jeopolitik gelişmeler denizcilik sektörünü etkiliyor.