10 yıl önce bu zamanlar elimdeki tüm para ile borsaya girmiş ve 10 yıl sonrası için kendime ciddi bir hedef koymuştum.
Bugün o hedefin %25 üzerindeyim.
10 yılda yaşadıklarımı, stratejilerimi, neyi yanlış neyi doğru yaptığımı yazmak istedim.
Aslında 2011'de küçük bir para ile kısa bir deneyimim olmuş ama öğrenmeden bu işe girmemem gerektiğini anladığımdan, kenara çekilmiştim.
Forumda (hisse net) takılıp, ünlü hesapların temel analiz/bilanço paylaşımlarını okuyup öğrenmeye çalışıyor, altın/mevduat biriktiriyordum.
Her yeni başlayanın hevesleneceği gibi büyük bir kriz olmasını bekliyor, krizde tüm param ile borsaya girmeyi planlıyordum.
2013 Mayıs'ta endeks 5 cent ile rekor, faizler %5 ile tarihi dibi görmüştü. Türkiye'nin notu tarihte ilk kez yatırım yapılabilir seviyeye çıkmıştı.
Yabancı fonların Türkiye'ye akın akın gelmesi bekleniyordu. Öyle bir coşku vardı ki, sadece o dönemi yaşayanlar bilir. Seçim öncesi yaşadığımız rallinin heyecanı sönük kalır, öyle bir coşku.
Ben artık borsaya yıllarca giremem diye düşünüyordum. Tren kaçmıştı bir defa.
Çok değil, 1 ay sonra gezi olayları patladı, endeks %25 düştü ve panik havası başladı çünkü aynı ay Fed parasal genişlemeyi küçülteceğini açıkladı.
Sadece 1 ay içinde büyük coşku yerini büyük paniğe bırakmıştı. Parasal genişleme bitince yabancı sermaye ülkesine döner dendi.
Ben işte bu ortamda elimdeki tüm para olan 36.000 TL (19.000 usd) ile borsaya girmiştim.
2 yıllık gözlem dönemimde Koç, Oyak, İş Bankası iştiraki sanayi şirketleri haricinde hisse almamaya karar vermiştim yani ilk günden doğru hisselerdeydim ama bilmediğim şey bu işin %95'inin
psikoloji olduğu gerçeğiydi.
2019'a kadar süreç kendimi tanımakla geçti, kendimi bildiğimi düşündüğüm halde.
Denemediğim strateji kalmadı, al-unut, kısa vade al sat, yükselişlerde satarak lot arttırmaya çalış vs vs.
2019'a geldiğimde TL cinsi iyi kazanmış olmama rağmen,
usd cinsi yerinde saydığımı biliyordum. Gerçi o dönem hemen herkes usd cinsi portföyü eritmiş olmasına rağmen TL cinsi şu kadar kazandım diye hava atıyor, usd cinsi hesabı ortaya koyduğumda da, sanane dolardan Arizona'da mı yaşıyorsun vs diye sataşıyorlardı. Çok eskiler hatırlar.
2019'a kadar usd cinsi korunmamı sağlayan tek şirket favorim olan Soda Sanayi idi. Diğer tüm kağıtlarımı TL cinsi kar, usd cinsi zarar ile satarken, Soda'dan yaptığım yüksek kârlar diğer tüm zararlarımı kapatıyordu.
Yine bu sene ilk kez tradingview'de grafiklere usd cinsi
bakmayı öğrenmiş, teknik analizin temellerini anlamaya başlamıştım.
Tradingview'in sunduğu imkan o kadar ufkumu açmıştı ki, o günden bugüne değişmeden uyguladığım, Türkçesini bilmiyorum, position trading denen orta vadeli al-sat stratejime geçtim.
Orta vade demem de yanlış aslında, kendi stratejimde vade yok. Hedef fiyat var. 3 ayda da gelebilir, 3 yılda da gelebilir. Hedef fiyata gelince sat, ucuz kaldığını hesapladığın başka şirkete geç orda hedef fiyatı bekle.
Alacak şirket bulamazsan dolara park et, zamanı bekle.
Hisse aldıktan sonra gösterdiğim sabrı, hisse almadan önce de gösterebiliyorum artık.
Yeni sistemim "position trading'e" geçtikten sonraki ilk işim hatalı olmuştu. 2019 yazında tüm sermayem ile tek seferde Soda almıştım. Çok güvendiğim bir destekten almış ve Twitter'da sürekli
Soda Sanayi için 1.20 doların altı yok yazıyordum. Ama 10 yıllık kanal kırıldı ve 0.9xx lere kadar düştü hisse. Öyle üzülmüştüm ki, Twitter'da yanıldığımı yazıp bir süre artık yazmayacağım demiştim.
Gerçi dayanamayıp, kısa sürede geri döndüm. 🙂
2020'de pandemi patlayınca önce eyvah %100 malda yakalandım diye üzülsem de, sonra Soda'yı başka şirketlere çevirmek için büyük fırsat olduğunu fark ettim. Ve çok uzun sürmeden tüm zararımı kapatıp, usd cinsi kâra geçmeye başladım.
2020'den beridir Allah'a şükür iyi para kazanmaya başladım.
Özetlersem;
2013 yazı - 2020 yazı arası usd cinsi yerimde saydım.
2020 yazından günümüze usd cinsi %166 kazandım.
Yalnız eldeki sermayenin temettüsüne güvenerek çektiğimiz konut kredisiyle aldığımız evi hesaba katarsam
ki katmam gerekir, sonuçta reel varlık ve sermayemiz olmasa çalışmadığım halde kredi çekmeye cesaret edemezdim.
Evi de katınca, 3 yılda usd cinsi %250 (3.5 kat) kazanç sağladım.
Yaşadıklarımı özetlersem;
* Bu işin %95'i psikoloji, psikoloji sağlam değilse zaten herkesin bildiği doğruları uygulayamazsın.
* Psikolojinin de sağlam olması için ne yaptığını çok iyi biliyor olman lazım.
* Temel analiz şart, teknik analiz 'benim stratejimde' şart.
* Temel ve teknik analizi çok iyi biliyor ve psikolojin sağlam da olsa borsa yaşanarak öğreniliyor. İlk 5 yıl biriktirmek bence en doğrusu. Büyük paralar ile ilk yıllarda girmeyin.
* Türkiye'de krizler, borsada fırsatlar bitmez. Yanlış yaptıysan ya da kaçırdıysan üzülme, fırsat
yine gelecek ama geçen zamanın telafisi yok. Bu da başka bir gerçek.
* 5 yılda bir dön muhasebeni yap, usd cinsi sermayen iki katına çıkmışsa doğru yoldasın. Uyguladığın strateji her ne ise ona devam et.
* Borsadan kazanmak için tek bir doğru yol yok,
önemli olan istikrarlı bir şekilde kazanmak. Herkesin stratejisi kendine özgü olur.
* Kırılmayacak destek, direnç yoktur.
* Twitter tam bir çöplük, burda benden ya da başkasından öğreneceğin önemli birşey pek yok. Yaşayarak ve aklını kullanarak kendi yolunu bulacaksın.
* Döngüsel şirketler ile büyüme hikayesi olan şirketlerde aynı stratejiyi uygulayamazsın. Ben kendi adıma döngüsel şirketleri severim, büyüyecek şirketi yakalayamam.
* Dünya Türkiye'den ibaret değil. Hem iş olarak, hem yatırım olarak yurtdışını da değerlendir.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
Yalnız gerçekçi olmak lazım, umut tacirliği yapan, işkembe-i kübradan sallayan üstad çok.
Aylık cüzi rakamlar biriktirerek hiçbir b.k olamazsınız. (kusura bakmayın ama öyle)
Temettü ile geçinebilecek seviyeye gelmek istiyorsanız, konut kredisi öder gibi aylık birikim yapacaksınız.
O kadar gücünüz yok mu? 100.000 dolara ulaşana kadar her türlü lüks, keyif size haram. Sadece hisse biriktireceksiniz, sonrasında bazı ufak şımarıklıklar yapabilirsiniz.
1) Eurobond yatırımı hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler;
Sabit getirili bir enstrüman olduğu için yatırımının kolay birşey olduğunu zannedebilirsiniz ama hisse senedi yatırımcılığından çok daha zordur.
Birinci kural, kur düşükken döviz toplanmalıdır.
2) Faizin zirve yaptığı yerde eurobond alırsanız, faiz veriminiz yüksek de olsa, piyasa normale dönünce kur ciddi düşeceği için kurdan zarar edersiniz.
Bu yüzden düşük fiyatlardan uzun süre toplanacak dövizle, faizlerin yükseldiği ortamda kademeli eurobonda geçimeli.
3) Vade en önemli konulardan biri, çok uzun vadeli bondlarda siz iyi bir faiz oranı ile eurobond aldığınızı düşünseniz bile önümüzdeki 30 yıl içerisinde neler olacağını kestiremezseniz. Bugün beğendiğiniz faiz, bir gün ABD enflasyonunun bile altında kalabilir.
Bu sitede 1901 yılının 10 dolarının, 2019 için 311 dolara denk olduğunu hesaplıyor. Tabii resmi enflasyon oranları ile. Bu sitenin verisini doğru kabul etsek;
Peki bu hesap gerçekçi mi? Mesela 1990 yılında Harvard'ın okul ücreti yıllık 13.000 usd iken 2020 yılında en pahalı bölümler için 47.000 usd. Elbette sadece üniversite fiyatındaki yükseliş tek başına
1) #eregl çok kritik bir noktada kapattı. Uzun bir analiz yapacağım. Herhangi bir hisse trend tepesinden trend dibine inerse, yeni başlayacak harekette fib. seviyesi olarak 0.618 - 0.786 arası bir bölgeye yükselişini yapıp buradan ilk ciddi düzeltmeye girmesini beklerim.
2) Ereğli için bu değer 1.86 - 2.08 usd arası bir bölgeye denk (hatırlayanlar için kahve falı). Grafiğimizde ayrıca 2 adet formasyon oluştu. Birincisi ikili dip ve hedefi 1.95 usd, ikincisi bayrak formasyonu ve hedefi 2.06 usd. Her iki hedefte 1.86~2.08 usd arasında.
3) Akışın ilk mesajında çok kritik bir yerde kapattık dedim ya, buradan (1.50 usd) dönmesi lazım. Yoksa her iki formasyonda bozulur ve geçersiz kalır. Bozulursa ralli biter mi peki? Daha aşağıda 89 ema (1.44 usd~8.66 TL) güçlü destek, buradan da dönebilir ama momentumu kaybederiz