Peki Osmanlı'nın Genelkurmay Başkanı kimdir..
ALMAN General Bronsart von Schellendorf.
Kısaca "Bronsart Paşa". (Fotoğraftaki şahıs)
Peki 1914 yılında bir "Alman"'ı o göreve getiren kimdir?
Harbiye Nazırı Enver Paşa..
1- Bir Alman'ın Genelkurmay Başkanı olmasına isyan eden tek kişi kimdir? Mondros mütarekesine isyan eden tek kişi kimdir?
Mustafa Kemal Paşa.
Hatırlatayım dedim...
2- O dönemi kısaca hatırlayacak olursak, ordusunda reform yapmak isteyen Osmanlı, 27 Ekim 1913 tarihinde, General Liman von Sanders komutasındaki Alman Askeri Yardım Heyeti Hizmet Sözleşmesini, Bahriye Nazırı ve Harbiye Nazırı Vekili Çürüksulu Mahmud Paşa tarafından 5 yıllık...
3- ...bir süreyi kapsayacak şekilde imzalandı. Bunun üzerine, Alman-Prusya sisteminde olduğu gibi, savaşlarda asıl karar verici olan Genelkurmay örgütlenmesinin bir benzerini Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Dairesi - Osmanlı Genelkurmay Başkanlığı'na verdi. https://t.co/YCxoqP4ACMinstagram.com/p/CnuShCtq9ae/…
4- Başlangıçta tümen komutanı olması planlanan "Prusya Albayı Bronsart von Schellendorf, Erkan-ı Harbiye -i Umumiye Dairesi Erkan-ı Harbiye Reis-i Saniliği-Genelkurmay Birinci Yarbaşkanlığı- Genelkurmay Karargahı Kıdemli Başkanlığı görevine getirildi... https://t.co/19RWap1UUSinstagram.com/p/CpyTt-wLjF2/…
5- Ve Osmanlı ordusunun bütün kritik noktalarını Alman subaylar komuta etmeye başladı. Yapılan düzenlemeler ile Enver Paşa yetkisizleşti ve Alman von Schellendorf fiilen Genelkurmay Başkanlığı görevine getirildi.
6- Hatta bu tarihten sonra bazı belgelerde von Schellendorf'tan ‘Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi' şeklinde bahsedilmeye başlandı. Aynı iradeyle Genelkurmay teşkilatı yeniden değiştirildi ve Kritik Merkez Şube Müdürlüğü doğrudan von Schellendorf'a bağlandı. https://t.co/XHBj4Q80xDinstagram.com/p/CnuR6egq5WM/…
7- Anlaşılacağa üzere, 1914 yılından itibaren Osmanlı ordusundaki bütün yazışma, plan ve diğer tüm evraklar Almanların kontrolüne geçti. https://t.co/BUasn5qsGiinstagram.com/p/CnuRyEtKl92/…
8- Osmanlı Genelkurmay başkanı von Schellendorf , 20 Ağustos 1914 tarihinden itibaren olası savaş durumunda açılacak cephelerle ilgili planları hazırladı...
Osmanlı’da Alman komutasına muhalif subaylar istifa etti veya pasif görevlere getirildi.
9- I. Dünya savaşı başladığında ise "artık denetim mutlak olarak von Schellendorf'un, dolayısıyla Alman Genelkurmayı'na geçmişti. "Osmanlı Genelkurmayı bütün önemli kararları, sefer planlarını ve her tür yığınağı zaten Alman Genelkurmayı'nın emir ve denetimi altında yapmaktaydı.
10- İlgili yazışma ve arşiv kayıtlarına Osmanlının en üst düzey komutanlar dahil, hiçbir Türk subayı plan ve yazışmalara ulaşamıyordu. Bu uygulama savaşın son dönemine kadar titizlikle devam ettirildi...
11- Alman Genelkurmayı’nın kontrolüne giren Osmanlı ordusuna en dikkat çekici tavır ve uyarı 20 Eylül 1917 tarihli raporu ile 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa'dan geldi. https://t.co/yhdDGGR0HJinstagram.com/reel/CiCXhlIqL…
12- Mustafa Kemal, Enver Paşa ve Talat Paşa'ya gönderdiği raporda Suriye-Filistin cephesindeki durumu vurgulayarak acilen, "içinde bulunduğumuz bataklıktan Almanlar'la beraber bulunarak kurtulmak zaruri ise de... https://t.co/N8Ti9owIszinstagram.com/p/Cg88H71qY7a/…
13- ...Almanlar'ın bu zaruretten imdadı ve harpten istifade ederek bizi müstemleke şekline sokmak ve memleketimizin bütün menabiini (kaynaklarını) kendi ellerine almak siyasetine muarızım (karşıyım) ve rical-i devletin bu hususta hiç olmazsa Bulgarlar kadar müstakil ve...
14- ...kıskanç olmalarını lüzumlu görürüm..." diyecekti. Bunun üzerine Alman Genelkurmayı birlikte savaştığı daha doğrusu savaştırarak öldürttüğü Osmanlı askerlerinin başına von Schellendorf'un yerine 17 Aralık 1917 tarihinde İstanbul'a gelen...
15- ...Tuğgeneral Hans von Seeckt (22 Nisan 1866 - 27 Aralık 1936) atandı. Hans von Seeck ise 5 Kasım 1918 günü sabah saatlerinde Osmanlı Genelkurmayı’ndaki belgelere göre, 1914 yılından itibaren yapılan bütün yazışma ve evraklar ile Alman Genelkurmayı ile yapılan...
16- ...yazışmaların tamamını, üstelik 1 Kasım 1918 tarihinde Genelkurmay ile ilgili tüm sorumluluklarını devretmesine ve 31 Ekim 1918 gün, 6083 sayılı tamim gereğince bu evrakların Merkez Şubesi'nde veya Riyaset Yaverliği makamında bulundurulması gerekirken Almanyaya götürmüştür.
• • •
Missing some Tweet in this thread? You can try to
force a refresh
General Harington Fenerbahçe'ye kafayı takmıştı... İngilizlerin tek derdi: Fenerbahçe'yi yenmekti!..
Bunu Biliyor muydunuz? 🏆
1923'de Türkler, işgalcileri hem cephede, hem masada, hem de Taksim Stadyumunda yendi.
1- 29 Haziran 1923 tarihinde, İşgal Kuvvetlerinin İngiliz başkumandanı General Harrington'un oluşturduğu karma İngiliz takımı "Coldstream Guards" karşı "Fenerbahçe" oynadığı, "General Harrington Kupası"nı 2-1 kazandı.
https://t.co/yWnZGKHXJYdemkaryayinevi.com
2- 29 Haziran 1923 tarihinde, Taksim Stadı'nda çok büyük bir seyirci topluluğu önünde İngiliz başkumandanın oluşturduğu karma İngiliz takımına karşı Fenerbahçe kendi kadrosu ile karşı karşıya gelmiştir. Fenerbahçe bu maçı Zeki Rıza Sporel'in iki golüyle 2-1 kazanmıştır.
Arjantin’in “Türk” lakaplı eski Devlet Başkanı. Müslüman mezarlığında neoliberal bir başkan: "El Turco"yu nasıl bilirdik?
Ekonomisi kötüye gitmekte olan ülkesini devralıp batıran "Gösteriş Meraklısı" bir adam...
Hormonlu büyümelerle halkın gözünü boyadı...
1- Suriye kökenli olması nedeniyle “El Turco” (Türk) lakabıyla tanınıyordu. Carlos Saúl "El Turco" Menem, geride skandallarla dolu bir hayat, ailesi büyük bir servet ve milyonlarca yoksul Arjantinliyi bırakarak 90 yaşında hayata veda etti. (18 Şubat 2021)
2- Arjantin'in sansasyonel yıllarının bu karizmatik başkanı, Peronizm'in askerler eliyle yeniden iktidara getirildiği 1973'ten 1976'ya kadar La Rioja eyaletinin valiliğini yapmıştı.
1976'da askeri cunta onu iki yıllık hapislikten sonra Mar del Plata'ya sürgüne gönderdi.
Okumakta olduğunuz metin, gerçek bir olayı anlatmaktadır.
SOFYA 1914
Bulgar Kralı’nın ülkesindeki yabancı devlet temsilcilerine verdiği resepsiyonlardan birinde vakitle beraber sohbetler de hayli ilerlemişti.
1- Üniformasının içinde çakı gibi duran sarı saçlı mavi gözlü Türk Subayının yanına bir adam yaklaştı:
-Merhaba… Siz herkesin övgüyle bahsettiği Osmanlı Devletinin Sofya Ateşemiliteri Yarbay Mustafa Kemal Bey olmalısınız.
-Merhaba… Siz de Türkçe konuştuğunuza göreee…
2- -Evet ben de sizin gibi Türküm. Kendimi tanıtmama izin verin… Bendeniz Varna Milletvekili Şakir Zümre. Bulgaristan Parlamentosundaki 17 Türk vekilden biriyim.
-Müşerref oldum Şakir Bey…
-Ben de Yarbayım… Çok zamandır sizinle tanışmak istiyordum.
İSRAİL KURULMADAN ÖNCE BM'DE, ARAP HEYETİNCE HAZAR GENSORUSU!
1947 de Araplar, 57 delegenin bulunduğu Birleşmiş Milletler konseyine 3 heyet ile katılıp İsrail için bir gensoru verir.
"Bu devlet kurulamaz!
1- Çünkü bunlar bizim Eski ve Yeni Ahit'de geçen arkrabalarımız değil, Hazar Türklerinin torunlarıdır!"
Eee Arap bilmeyecekte kim bilecekti? Emevi İmparatorluğunu tarihten silen kimlerdi? Araplar ile yüzlerce yıl savaşan kimlerdi? https://t.co/TI355wZXwyinstagram.com/arsivsaka
2- İlk Hazarlardan bahsedenler Arap gezginleri değil miydi? Başta Dünya Siyon Örgütü Başkanı Dr. Weizmann olmak üzere bunu ironi ile karşılar. Dr. Weizmann onlara "Çok ilginç, bugüne kadar Yahudi sanıyorduk kendimizi, sayenizde bugün Hazar olduğumuzu öğrendik!" der.
“BİNLERCE YIL ÖTEDEN PARMAK İZLERİMİZ DEĞECEK BİRBİRİNE...”
Yıllar önce uluslararası bir turnuvada bir İtalyan meslektaşım, "Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne almazlar" demişti. "Neden" diye sorduğumda "siz Asya'lısınız" diye küçümseyen bir söylemde bulunmuştu.
1- Sanki Asya'lılık bir eksiklikmiş gibi. Sadece "sen Efes antik kentini biliyor musun" diye sordum. "Evet" dedi. "Öyleyse Efes'in tarihini iyi araştır" demekle yetindim. Efes 6000 yıl önce kurulmuş bir Luvi kenti. Luviler "Assa" dediler bu kente.
2- Hititler ise "Apasa." Sonra "Assuva" oldu. Ve Helenler geldi "Asia" dediler, yani "Asya" Efes öylesine uygar, öylesine gelişmiş bir kentti ki, Avrupa'daki toplumlar onu örnek alıyordu. O yüzden koskoca bir kıtaya Efes'in ismini verdiler; Asya.
Muhafazakârlar ve Osmanlıcıların Mutlaka öğrenmesi Gereken Faideli Bilgiler:
Osmanlı'da köle ticareti ve Itri dedikleri zat-ı muhterem Osmanlı'da "Esirciler Kethüdası", yani köle ticareti yapanların başıdır..
1- “Muhallebi çocuğu ne demek?
Sultanla sevişmeden önceki 3 gün boyunca sadece muhallebi yiyerek, bağırsaklarını temizleyen oğlanlara takılan lakap.
2- Kulağı kesik deyişi nerden gelmektedir?
Osmanlının ilk yıllarında yarı çıplak koyun postu sarıp gezen Kalenderi dervişleri kulaklarına demir küpe takar başlarını kazıtır, bazıları da erkeklik organlarına halka takar gezerdi. Bunlar kadınlarla olan ilişkiyi yasaklarlar...