Zerdüşt krallar bu dönem ve sonrasında da paso politeistler. Artaxerxes II ve Artaxerxes III (Ἀρταξέρξης) (MÖ 4.yy) kraliyet yazıtlarında (Royal Inscriptions) (=A2Sa, A2Sd, A3PA, A2Ha, A2Hb) Āhurā Mazdā'nın yanında tanrıça Anaitis (Ἀναῖτις) ve ve Mithra'ya dua ediyorlar.
FRG 680 F11: “After several years, began to worship statues in human form. Artaxerxes, the son of Darius, the son of Oco, introduced this practice(...)”
Ama bu demek değil ki öncekiler monoteistti sonra bozuldular. Öncesinde de politeistler. Darius I'un (MÖ 6.yy) kraliyet evinin tanrılarına (gods of the royal house) dua ettiği yazıtları bulabilirsin (örnek: Inscription DPd)
Ahameniş, Persepolis ve Susa'nın idari kayıtlarında yazıtların dışında 18 tanrının ismi var. Bunlardan bazıları İran halklarının bölgeye gelişinden binlerce yıl öncesine dayanan mevcut Elam tanrıları. Āhurā Mazdā ise en çok dua edilen “supreme deity” ama kesinlikle tek değil.
Ve bence Yahudilerin ahiret inancı doğrudan bunlarla alakalı değil. Demonology vs. konularda direkt alıntı var mesela. Jan N. Bremmer, “Tours of Hell: Greek, Roman, Jewish and Early Christian” gibi eserler var. Ama benzerlik kadar farklılık da var.
1/6🧵
Sahihi Buhari ve Sahihi Müslim'de İbn Cüreyc ve Süfyan b. Uyeyne ile iki varyantla gelen hadisler ve Talmud, Davud'un geceleri ibadete kalktığını ve gecenin kaçta kaçında uyanıp kaçta kaçında ibadet ettiğini oranlayan ortak bir anlatı sunuyor. Peki bu geleneğin sebebi ne?
2/6 Neden iki gelenek de Davud'un gecenin kaçta kaçında ibadet ettiğinden bahsediyor? Çünkü Mezmurlarda Davud'un biri akşam, biri gece yarısı ibadet ettiği iki çelişik görünen ayet var. Talmud, Davud'un ibadete başlayışıyla geceyi oranlayarak bu iki ayeti uzlaştırmaya çalışıyor.
3/6 Antik dönemde geceyi bölmek için iki seçenek var: Babil geleneğine göre üç bölüm ve Roma geleneğine göre dört bölüm. Talmud bu bölümleri veya alternatif bir yol kullanarak Davud'un uyanışını ve ibadetini gecenin bu bölümleri içine oturtmaya çalışıyor.
Aklıma takılan bir teori, bakalım ne fikirler gelecek 🧐
Kadir Suresi, 4. ayet Kadir Gecesinde Ruh ve meleklerin "her emir için" indiklerinden bahsediyor - min kulli emr(in) ifadesinin tefsir yorumları gördüğüm kadarıyla Rabbinik Yahudi geleneğiyle paralellikler içeriyor.
2/11
Celaleyn Tefsiri, Zemahşerî, Maturidi ve Mukâtil bin Süleyman da tefsirlerinde "her emir için" inmek hakkında aynı görüşü aktarıyor: Allah’ın bir senelik olmasını takdir ettiği işler için iniyorlar.
3/11
Razi Duhan 4'deki benzer bir ifadeyi de alıntılayıp şunu da naklediyor: Atâ, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmektedir: "Allahü teâlâ, bu yıl içinde yağmur, rızık, diriltme, öldürme gibi olabilecek şeyleri, gelecek yılın bu gecesine kadar takdir eder."
Hac (حج) geleneğe göre Mekke merkezli gerçekleştirilen bir ibadetti. [1] Arabistandaki epigrafik veriler ise lokal tanrılara kurulan hac merkezlerini içerir. Kuzey Arabistan, Güney Arabistan’da Sebelilerin ve Hicaz, Dadān’da ḥgg (hac) alanları bulunuyordu.🧵
ḥ-j-j kökünden gelen bu kelime İbranicie חַג (ḥaḡ) bayram günü ve Süryanice’de ܚܓܐ (ḥaggāʔ) festival anlamına gelir [2]. Eski Ahit’te Çıkış 12:24-27 arasında Hag Hakatzir, Hag HaShavuot, Hag HaSuccot olarak sayılan bayramlar bu kelimeyle ifade edilir. [3]
Sebelilerin hac kelimesini (Sebe dilinde: : <ḥg 𐩢𐩴>) dini bir merkeze yapılan ziyaret olarak kullandıkları yazıtlarda tasdik edilmiştir. Asur analları Sebelileri Araplardan farklı bir millet olarak ayrı zikreder [4]. Buna rağmen Sebeliler Araplarla birlikte yaşamaktadır.
ʿÂd kavmi عاد Kuran’da İrem şehrinde إرَم yaşayan, peygamber Hûd هود tarafından el-Aḥḳāf’da uyarılan bir kabiledir. Ortaçağ Arap coğrafyacıları, el-Aḥḳāf'ı, Güney Arabistan'daki, Ḥaḍramawt ile ʿUmān arasında bir kum çölü olarak görüyorlardı.[1][2]
Bu yanlıştır ve modern tarihçiler tarafından reddedilmektedir. Arkeolojik kanıtlar ʿÂd kabilesinin Ürdün’de varlığını tasdik ediyor ve modern zamanlarda Wadi Rum olarak bilinen bölgeye eskiden İrem dendiğini gösteriyor.
Kuran'da Eski Araplarla ilgili birçok hikaye sunulur. Kuran'ın Arapları Nebati alemine aittir. Kuran'da sunulan Arap mirası ve kültürel geçmişinde Nebatiler epey önemlidir. Hicr, İrem, Ad ve Semud, tüm bu Arap şehirleri ve kabileleri Nebati'de. [3]
İslam-Öncesi Cinler: Palmyra ve Etiyopya Gelenekleri
Kuran’daki cin (جن) ile Kuzey Arabistan, Palmyra'daki ginnāyā tanrıları veya Etiyopya Yahudi-Hristiyan geleneğindeki gānēn modern akademisyenler tarafından ilişkilendirilmiştir. Bu flood bu iki olası kökeni inceleyecektir.
Flood’un ilk kısmında ginnāye tanrıları ile cinleri ilişkilendiren verileri, ikinci kısımda gānēn isimli ruhani varlıklarla cinleri ilişkilendiren verileri sunup son kısımda nihai bir fikir olmaksızın düşüncelerimi söyleyeceğim. Başlayalım.
İslam öncesi Araplardan gelen epigrafik veriler cin inancı ile ilgili yetersiz. Böyle bir inanca sadece Palmyra çevresinde köylerde Palmyra ve Hatra Aramicesi yazıtlarda ilahi varlıklara gnyʾ denmesiyle rastlıyoruz, gnyʾ akademisyenler tarafından ginnāyā olarak seslendiriliyor.
Üzerine düşünülebilecek birkaç güzel görüş var. Watt'e göre ümmi okuma-yazması olmayan (unlettered) değil, Yahudi olmayan (gentile) anlamında. Peygamberlerin Yahudi ulusundan çıkması gerektiği inancını kırmaya yönelik bir reaksiyon.
Günter Lüling ise ümmî'yi ümmete (Millet) bağlıyor. Ümmî'nin çoğulu ümmîyyun üzerinde duruyor. Ona göre ümmet “İslam cemaati” ya da “Tanrının etnik olarak tanımlanmamış milleti” ümmi de ona mensup kimse.
Bunun yanında eğitimli kişinin zıddı olan ümme de değerlendirilebilir. İbranice'de onunla aynı anlamdaki ve Yahudilerin Babil Talmudunda cahil, eğitimsiz Yahudiler için kullandığı ʽAm haʼaretz (עם הארץ) (Yer Halkı/Köylü) ile de mukayese yapılabilir.