1-Evet dostlar bu gece sizler ile hem medyadaki haksız rekabeti,hem Özal sonrası değişen medya yapılanmasını,medya-siyaset-ticaret ilişkilerinin nasıl giriftleştiğini,ilişkiler ağını konuşacağız.
Medyanın evrilişini ve nasıl kendi sonunu hazırladığını konuşacağız...
Çaylar,kahveler hazırsa işte başlıyoruz...
Bakalım aşağıda verdiğimiz örneklerin "adil rekabete" uyup uymadığına...
Mesela Cengiz Çandar... Meşhur sadrazam ailesi 250 yıl Osmanlı'ya sadrazam yetiştirmiş,hatta Osmanlı Hanedanı kadar etkili bir aile olan Çandarlı ailesinin günümüzdeki temsilcisi...
Tayyibe Gülek ise 21.Dönem Adana milletvekilidir...
1999'a kadar 1-2 küçük dergide çalışan Gülse Birsel Murat Birsel ile evlenmesinin 3 yıl ardından eşinin haber anchormanliğini yaptığı ATV'de primetime saatinde GAG'ı sunmaya başlar.
Mehmet Barlas gazeteciliğe de kendi babasının gazetesinde başlamıştır...
Mehmet Barlas babasının gazetesinde muhabir olarak işe başlamış. Aynı gün aynı servise yeni mezun bir gazeteci daha işe alınmış...
Çünkü patronları devletten iş almıyor,başka sektörde iş yapmıyordu.Hali ile gazete gebe kalmıyordu.
İstanbul'da otomotiv sektörü ile iştigal ederek hatırı sayılır bir servet edinen Aydın Doğan isimli genç dinamik bir iş adamı Karacan Ailesi'nin Milliyet'ine talipti...
Bu olay Türk basın tarihinin "kırılma noktası" olacaktı...
Türk basını farklı bir"patron profili" ile tanıştı.
Bu patron başına belki başka sektörden gelmişti ama çabucak çekip gitmeye hiç mi hiç niyeti yoktu.
Siyasetçi profili değişirken Özal basının gücünü keşfetti ve "Kendi yandaş medyasını kurma" projesini hayata geçiren ilk siyasetçi oldu...
Asil Nadir'e "rica" iletildiğinde Asil Nadir Özal'ın "tavsiyesini" emir telakki etti ve 1988 yılında Türkiye'nin en çok satan gazetelerinden Günaydın'ı satın alarak basın sektörüne girdi...
Medyaya giren hemen arkasından da bankasını kuruyordu...
Ya da önce banka alınıyorsa ardımdan hemen medya sektörüne giriliyordu...
Radikal,Referans gibi gazeteler ile bir medya imparatorluğuna dönüştü.
Doğan daha sonra enerji ve sigorta sektörlerine de girdi...
Uzam grubu ayrıca inşaat,çimento ve enerji sektörüne girdiler.İlk 2 GSM operatöründen birisi olan Telsim de Uzan Grubu'ndaydı...
Karamehmet 2 GSM operatöründen biri olan Turkcell'in sahibiydi...
İnşaat,enerjive iş makinaları sektörüne de vardı...
Ve farkında olmadan aldıkları ballı devlet ihaleleri ile jer büyüdüklerinde devlete biraz daha gebe kaldıklarıydı.
Bu aşamda Türk basının 2 devi çok tehlikeli bir oyuna girişti...
Hükümetin düşmesi gerekiyordu...
Medya baronları "güç zehirlenmesi" yaşamaktaydılar...
Medya baronları aslında sadece medyayı değil Türkiye'nin büyük sermayesini temsil ediyorlardı...
Aydın Doğan önce direnmek istese.de şansı yoktu...POAŞ'a kesilen milyar dolarlık vergi cezası ile nefesi kesildi...
Önce istenilen yazarları tek tek feda etti.En son tüm görevleri kızına bıraktı.
Tasfiye operasyonunu sezen Doğan Dışbank'ı yaklaşık 850 milyon dolara satmak zorunda kaldı...
24 TV,Ülke Tv,Akit Üç,Kanal7 ve TRT'nin tüm kanallarını kendisine bağladı...
Samanyolu,Samanyolu Haber,CHA,Zaman ve Zaman Today's Gazeteleri,Aksiyon ve Sızıntı Dergisi...
Ve Bank Asya ile finans sistemi...
Enerji,çimento,inşaat,medya,finans,sigorta,GSM sektörlerinde tamamen tasfiye oldular...
Böylece Avrupa'nın son25 yılda yaşanan en organize ve en büyük sermaye transferi gerçekleşti...
17/25 Aralık da Pirus Zaferi kazansa da 15 Temmuz ile devlet içinde iktidarı bölüşmek isteyen FETÖ'ye ölümcül darbe vuruldu
Çünkü şu anda Türk medyası gazetecilerin değil "Türedilerin"
Bu sayede her programa çıkar,jer gazetede yazar,yalıda oturur ve yüzlerce bin liralık ciplere binerler
Güçlüden yana değil haklıdan yana elit oligarşiden yana değil halktan yana gazetecilik nasıl yapılır adeta kitabını yazıyor...
Kıvrak zekasını keskin kalemi ile birleştirip sadece ama sadece doğruları yazan...
Hafif yaz keyfimize bakalım diyen şarap uzmanı genel yayın yönetmenine posta koymuş...
Ama bu ülkenin aydınlık insanları yenilmedi,yenilmeyecek...
Çünkü umutlarımızı ve hayallerimizi transfer edemediler,onlar hala bizim...