Thread by @yazparov

EKONOMİK DARBENİN SARI LACİVERT ADI:3 TEMMUZ
1-Evet sevgili dostlar uzun süredir yazacağımızı belirttiğimiz 3 Temmuz süreci ile ilgili floodumuza başlıyoruz...
Çayını kahvesini kapan gelsin...

2-Herşeyden önce şunu belirtmek gerekir ki sadece sportif bir olay değildir.Hatta sportif yanı çok gerilerde kalmaktadır.
3 Temmuz süreci ekonomik,sosyal ve siyasal sonuçlar doğurması amacı ile kurgulanan büyük bir projenin adıdır...

3-Biz bu floodumuzda sizlere başka bir bakış açısı sunmaya,farklı ilişki ağlarına dikkat çekmeye çalışacağız...
Ortaya koyacağımız farklı bakış açısı ile özellikle floodun son bölümü bir hipotez oluşturacak...
İşte başlıyoruz dostlar,buyrun...

4-Tarih:2004
Yerel seçimler yaklaşmaktadır ve AKP için İstanbul'u almak kadar,İstanbul'da adeta CHP ile özdeşlemiş olan siyasi "kaleleri" almak da ayrıca önem taşımaktadır.
Seçimler için son düzlüğe girilirken Aziz Yıldırım'dan bazı "hatırlı kişiler" randevu isterler...

5-Yıldırım bu "hatırlı" kişiler ile görüşür...Talep bellidir.AKP'nin İstanbul'da CHP ile özdeşleşen Kadıköy'ü kazanması için Fenerbahçe olarak AKP yanında taraf olması ve ağırlık koyması istenmektedir...

6-Yıldırım bu talebe kesin ve net bir dille "Hayır" cevabını verecek ve kendisi kulüpte başkanlık yaptığı sürece Fenerbahçe Kulübü'ne siyaset sokulmasına izin vermeyeceğini belirtecektir...

7-2004 yerel seçimleri 28 Mart 2004 tarihinde gerçekleşir.AKP İstanbul'u kazanmış Kadir Topbaş ise AKP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiştir.
Ama AKP Kadıköy'ü kaybetmiştir...
Ve Erdoğan bunu ajandasına not etmiştir...

8-Aradan 1 yıl geçmiştir takvim yaprakları 2005 yılını gösterdiğinde Aziz Yıldırım kulüp işlerine gömülmüş vaziyette İstanbul'da çeşitli görüşmeler yaparken Avrupa' nın bir başka yerinde gerçekleşen bir toplantıda aslında Fenerbahçe'nin "kaderinin" tanıtıldığından habersizdir...

9-Tarih:2005
Ülke:Fransa
Kent:Cannes
Film festivali ile ünlü Fransa'nın Cannes kenti yatırımcılar,özellikle de gayrimenkul ve inşaat sektörünün büyük çaplı oyuncuları için ayrı bir öneme sahiptir...

10-Bu dünyanın en büyük uluslararası gayrimenkul fuarının adı "Marchè International des Proffesionals d'Immobilier"...
Kısa adı ile MIPIM olan bu fuara uluslararası yatırımcılar,otel grupları,gayrimenkul firmaları ve belediyeler katılmaktadır...

11-Bu fuarda yeni projelerin küresel lansmanları yapılırken,yatırımcılar ile proje sahipleri arasında ise bağlantılar gerçekleşmektedir...

12-Sıcak ve güneşli bir Cannes gününde hepsi Avrupa ve Amerika'nın en önemli yatırım gruplarının sahipleri yahut üst düzey yöneticileri ile dolu bu fuarın salonundan içeri giren bir Türk gözlerin ona çevrilmesine neden olur...

13-Bu Türk,2005 MIPIM Fuarına bizzat katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'tan başkası değildir...

14-Avrupalılar için İstanbul hala "Dünya'nın merkezidir" ve çok cazip bir yatırım alanıdır.
Ve iş dünyasında yayılan söylentiler yeni başkanın muhteşem projeleri olduğu yönündedir...
Herkes merakla bu projeleri beklemektedir...

15-Kadir Topbaş o gün küresel yatırımcılara İstanbul ile ilgili projelerinden bahseder...
Bahsedilen projeler:IS TOWER,ÇAMLICA TOWER,BOSPHORUS TOWER,SKYPORT TOWER,MILLENIUM TOWERS,KÜÇÜKÇEKMECE GÖL ÇEVRESİ,KARTAL TAŞ OCAKLARI DÖNÜŞÜM PROJESİ ve ZEYTİNBURNU KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

16-"Bir de Dolmabahçe,Yedikule ve Kadıköy ile ilgili çeşitli projeler" ibaresi vardır ki işte 3 Temmuz süreci ilmek ilmek örülürken ilk ilmek bu ibare ile atılmıştır...

17-Bugüne bakıldığında o gün bahsedilen tüm projelerin hayata geçirildiği büyük rantların sağlandığı görülecektir.
Birisi hariç..."Kadıköy'de ki bazı projeler" ibaresi...
Peki nedir 3Temmuz ile bu uluslararası fuar ve orada tanıtımı yapılan projelerin alakası?
Açıklayalım...

18-Hayata "geçirilemeyen" proje nedir önce ona bakmak gerekir bunu daha iyi anlayabilmek için...
Kadir Topbaş eli ile iktidar Kadıköy'de Avrupa'nın en büyük marinasını kurma hayalindedir...
Dubai örnek alınmıştır...
Ancak bir sıkıntı vardır ve sıkıntının adı FENERBAHÇE'dir...

19-Şöyle ki projenin yapılmasının planlandığı bölge incelendiğinde burda tapusu Fenerbahçe'de olan ve devletten tek kuruş yardım almadan yapılan Şükrü Saracoğlu Stadı bulunmaktadır.Bölgede yine Fenerbahçe'ye ait başka araziler de mevcuttur...

20-Proje şöyle planlanmıştır:
Moda Burnu ile Fenerbahçe Burnu arası 2 mendirek ile kapatılarak dalgaların etkisinden izole edilecektir.
Sonrasında Kurbağalıdere 20metre genişletilecek ve yatların Salıpazarı'na kadar girebileceği Avrupa'nın en büyük yat marinası ortaya çıkacaktır.

21-Ortaya 10 milyar dolarlık bir rantın oluştuğu bir proje çıkmıştır...İşte 2005 yılında Fransa Cannes'da "Kadıköy'de bazı projeler" diye nitelenen proje budur...

22-Ünlü FORBES Dergisi bu projeyi "BÜYÜK BALIK" olarak nitelemiş ve projenin taliplilerini de sayfalarına taşımıştır...

23-İsterseniz bakalım şu talipler kimlermiş?
Mustafa Koç,Murat Ülker,Ferit Şahenk,Mübariz Gurbanoğlu(Mansimov),Şadan Kalkavan,Aydın Doğan,Aziz Torun,Bilgin Özkaymak ve İBB adına (!) Kadir Topbaş
Yani 10 milyar dolarlık ranta talip olanlar arasında yok yok...

24-Proje alanı içerisinde Feneebahçe'nin stadı ve arazileri olmasını ise AKP ve Erdoğan hiç dert etmemektedir.
Ne de olsa Galatasaray'ın stadını yaptıkları gibi Fenerbahçe'ye de bir stat yaparlar ve olur biter düşüncesindedirler...

25-Ve kısa süre içerisinde Fenerbahçe'ye teklif iletilir...Teklif Fenerbahçe'nin stat ve arazilerine karşılık 75-100 bin kişilik ultra modern bir stadın devlet tarafından Pendik tarafında inşa edilmesidir...
Ne de olsa kaz gelecek yerden tavuk esirgenmemelidir...

26-Ancak Aziz Yıldırım'ın cevabı AKP'de ve dönemin Başbakanı Erdoğan'da adeta soğuk duş etkisi yaratır.
Aziz Yıldırım Fenerbahçe arsalarına bir proje yapılacaksa bunu Fenerbahçe'nin kendisinin yapacağını söyleyerek reddeder...

27-Aziz Yıldırım kendi penceresinden haklıdır.Böyle bir projeyi Fenerbahçe kendisi yaparsa kulüp kasasına 2 milyar dolar girecek ayrıca yıllık 100 milyon dolar kira getirisi elde edilecektir.
Bu rakamlar Fenerbahçe' yi bir dünya markası haline getirecek rakamlardır...

28-Erdoğan ile Yıldırım'ın arası bu olayla kapanmaz biçimde açılır...
Erdoğan Yıldırım'ın "kalemini kırmıştır"
Ancak Fenerbahçe' ye sadece "Yıldırım karşıtlığı üzerinden" değil ekonomik,siyasi ve toplumsal bir proje olarak bakanlar da vardır...

29-Cemaat,Fenerbahçe'yi ekonomik bir rant merkezi,özellikle iş dünyasına hükmedeceği geniş bir nüfuz alanı ve milyonlarca taraftar ile toplumsal destek ve manipülasyonlarına hazır bir "kitle merkezi" olarak görmektedir.
Cemaat için Fenerbahçe stratejik bir hedeftir artık...

30-Erdoğan yaklaşan 2007 seçimlerini düşünerek fevri hareket etmese de Fenebahçe' yi kontrolüne almayı kafasına koymuştur.
Erdoğan'ın kafasında Fenerbahçe başkanlığı için belirlediği isim ise Ferit Şahenk'ten başkası değildir...

31-Bu arada 2007 Genel Seçimleri yapılmış Erdoğan yeniden seçilirken gücüne güç katmıştır.
Cemaat de gün geçtikçe güçlenmektedir...
Ve 2007 yılında Ergenekon Davası'nın ilk dalgası gelir...

32-Bu esnada Aziz Yıldırım 2006 başı itibariyle "birşeyler döndüğünü" fark etmiştir.
Yıldırım'ın telefonlarının dinlemediğini farketmesi uzun sürmez ve bunu devletin yetkili mercileri ile paylaşır...
Cemaat Aziz Yıldırım'ı tasfiye etmek için usulsüz dinlemelere başlamıştır.

33-Hedef Aziz Yıldırım'ın bir açığını yakalayıp Ergenekon ile bağlantılandırmaktır.
Hatta bir ara "Ergenekon'un Finansörü" şeklinde bir algı çalışması yapılsa da delil olmadığı için bu çalışma başarısız olur...

34-Bu esnada Fenerbahçe borsada halka arz edilmiştir ve hisseleri ile birlikte piyasa değeri de günden güne yükselmektedir...

35-Cemaat artık düğmeye basma zamanının geldiğine karar vermiştir.Erdoğan'ı da zaten bitirmek ve tasfiye etmek istediği Yıldırım için yapılacak operasyona ikna etmek hiç de zor olmayacaktır...
Ancak Cemaat çok daha "büyük" düşünmektedir...

26-Ve 2010 yılında hareketlilik başlayacaktır...Operasyon ilmek ilmek örülür...
Öncelikle yargı ayağı düzenlenir...
Süreci başlatması için görevlendirilecek olan savcı hem AKP hem Cemaat için güvenilir ve sadık olmalıdır...

27-O isim için fazla zorlanılmaz;Ergenekon Davası'nın savcısı Zekeriya Öz bu operasyon için de biçilmiş kaftandır.
Görev kendisine verilir ve Savcı Öz 2 Aralık 2010 günü dinleme kararları ile süreci başlatır...

28-Bir süre sonra Zekeriya Öz İstanbul Başsavcı Vekilliği görevi ile taltif edilirken yerine getirilen ve dosyayı devralan isim ise Mehmet Berk olacaktır.
Berk de Balyoz Davalarında "çok iyi iş çıkarmış" ve adını bu dava ile duyurmuştur...

29-Bu esnada başka "dizaynlar" da yapılmaktadır...
Örneğin teknik takibin başladığı Aralık 2010'dan sadece 4 ay sonra Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in şirketi hiç faaliyet alanı olmamasına rağmen medya sektörüne girecektir...

30-Demirören şirketler Grubu adeta nokta atışı satın almalar yapar...
Milliyet ve Vatan Gazetelerini alır.
Bu 2 gazetenin ortak özelliği SPOR SERVİSLERİNİN güçlü olması ve spor haberlerinin etkinliğidir...
Zaten 3 Temmuz sonrası bu etkinlik daha da net biçimde ortaya çıkar...

31-Bu esnada şöyle bir duralım Fenerbahçe'nin ekonomik durumuna da bakalım...

32-Fenerbahçe'nin 3 Temmuz öncesi piyasa değeri 1 milyar 771 milyon TL'ydi...

33-Dünya "Para Ligine" Türkiye'den giren tek takım olan Fenerbahçe iştah kabartıyordu...
Sadece nakdi değil gayrimenkul olarak da çok ciddi bir birikime sahipti.

34-Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım aynı zamanda Kulüpler Birliği Vakfı Başkanıydı ve 2010 yılında Digitürk'ün 2 milyar dolar ile aldığı yayın ihalesinde de etkili rol oynuyordu.
Federasyonda da nüfuzu çok büyüktü...

35-Cemaat de,Erdoğan da gözünü Fenebahçe'ye dikmişti.
Erdoğan için olay Yıldırım'ın tasfiye edildiği,kendisine biat etmiş Ferit Şahenk başkanlığında bir "Yıldırım'sız Fenerbahçe" projesiydi...

36-Cemaat için ise Fenerbahçe ekonomik rantı kadar o zamana kadar tesir edemediği "iş adamı,asker,üst düzey bürokrat,siyasetçi,yazar,gazeteci,sporcu" kesimine nüfuz etmenin hatta bu yeni "profili" kendi amaçları için dizayn etme projesiydi.
Cemaat için bu "profil" çok önemliydi.

37-Cemaat de düğmeye basıldığından beri adayını belirlemişti...Cemaat,tasfiye edeceği Yıldırım sonrası Fenerbahçe'nin başkanlığı için Mehmet Ali Aydınlar'ı seçmişti...

38-Ve tarih yaprakları 21 Nisan 2011'i gösterirken çok önemli bir "Helikopter ihalesi" neticelenir...
4milyar dolarlık ihaleyi Serdar Adalı-Aziz Yıldırım ikilisi kazanmıştır...
Ama kaybeden isim daha ilginçtir...
"Bizim" Çalık ihaleyi kaybeden isim olmuştur...

39-Bu ihale ile birlikte artık bardak taşmıştır Erdoğan için,Cemaat için de "alt yapı çalışmaları" bitmiş ve doğru zamandır.
Erdoğan için ise hiç bir mahsur yoktur ve Yıldırım'ın tasfiyesi işine gelmektedir.
Ancak cemaatin planından ve Aydınlar planından habersizdir.

40-Cemaat süreci hızlandırır...Uygun savcılar bulunmuştur.Şimdi sıra hakimdedir.
Cemaat bu ismi de hemen bulur.Selam Tevhid Davasında usülsüz dinleme yaptığı iddia edilen Cemaate Bağlı Mehmet Ekinci,13.Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldıktan sonra mahkemeye başkanlık edecekti

41-Medya ayağı hazırdır...Samanyolu,Zaman Gazetesi,Beyaz TV,Star Gazetesi,Vatan ve Milliyet Gazetesi "dizayn" edilmiştir.
Süreçte ön plana çıkacak isimler de medya için belirlenmiştir.
Bu süreçte spor yazarı olmayan pek çok kişi de konu hakkında ne hikmetse uzman kesilecektir.

42-Operasyonun Emniyet ayağı için de Cemaat en güvendiği polis şeflerinden 2'sini görevlendirir...
Mutlu Ekizoğlu ve Nazmi Ardıç...
Bu 2 polisin avukatı olan Cemaatin "has adamı" Cemalettin Mutlu ismini de bir köşeye not edin...
İlginç bağlantılarına döneceğiz...

43-Ve 3 Temmuz sabahı...
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın evine yapılan baskın ile operasyon başlatılır...
Operasyon bir tanedir ama Erdoğan ve AKP'nin farklı,Cemaatin ise çok farklı planları vardır...

44-Ve bu planlar çatışmaya başladıktan sonra Cemaat ile Erdoğan karşı karşıya da gelecektir...
Ortaya bir satranç tahtası koyulmuş ama taşlar henüz tam dizilmemiştir...

45-Ve Türkiye bir süre sonra adına 3 Temmuz denilen bu satranç tahtasında hangi taşların nereye yerleştirileceklerini ve tarafların hamlelerini izlemeye başlayacaktır...
"Oyun içinde büyük oyun" başlamıştır...

46-EKONOMİK DARBENİN SARI LACİVERT YÜZÜ:3 TEMMUZ başlıklı flood dizimizin ilk bölümünü burada bitiriyoruz...
Ve ne diyoruz her flood sonunda olduğu gibi"Takdirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin"