EKONOMİK DARBENİN SARI LACİVERT YÜZÜ:"3 TEMMUZ" PART:3
1-Evet dostlar 3 TEMMUZ floodumuzun 2.Bölümünde son olarak Cemaat'in başlattığı ekonomik operasyona Aziz Yıldırım'ın karşı hamlesini yazmış ve artık satrancın Erdoğan-Yıldırım ve Cemaat arasında oynandığını belirtmiştik...
1-Evet dostlar 3 TEMMUZ floodumuzun 2.Bölümünde son olarak Cemaat'in başlattığı ekonomik operasyona Aziz Yıldırım'ın karşı hamlesini yazmış ve artık satrancın Erdoğan-Yıldırım ve Cemaat arasında oynandığını belirtmiştik...
2-Evet, Yıldırım Cemaat'in Fenerbahçe'nin hisselerini dip fiyattan satın alarak daha kongre öncesinde Fenerbahçe'nin %20'sini engelleme planını görmüş,içeriden verdiği talimatla kulüp yöneticileri ve güvendiği isimlere Fenerbahçe hisselerini toplatmıştı...
3-Ancak"ŞİKE OPERASYONU" olarak "dizayn edilmiş" medyada hergün servisleri yapılan ve köpürtülen süreçte bir tuhaflık vardı... Fenerbahçe Kulübü ile süreçte isimleri geçen Beşiktaş,Trabzonspor ve İstanbul Büyükşehir Belediyespor kulüpleri'nin başkanlarına dokunulmamıştı...
4-Flood serimizin 2.bölümünde Beşiktaş kulübümnden tutuklanan isimler Serdar Adalı'nın "Erdoğan", Tayfur Havutçu'nun ise Cemaat'inn mesajı olduğunu gerekçeleri ile yazmıştık...
5-Şimdi gelelim Trabzonspor'a... Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ve Trabzonspor As Başkanı Nevzat Şakar ve Trabzon Avni Aker Stadı’nın güvenlik işlerini yürüten Zeki Mazlum, 11 Temmuz 2011'de gözaltına alınıyordu. Ama Başkan Şener1 gün sonra serbest kalıyordu...
Asbaşkan Şakar da 29 Temmuz'da serbest kalacaktı...Şimdi burada ilginç bir ilişkiler ağına göz atmamız gerekecek...Trabzonspor Başkanı Sadri Şener ve Asbaşkan Nevzat Şakar'a gözaltına alındıklarında operasyonu yürüten polis şefi Nazmi Ardıç ve Mehmet Berk bir avukat ismi önerir!
7-Kimdir bu avukat? Halil İbrahim Koca...Halil İbrahim Koca Emniyet Genel Müdürlüğü'nün sözleşmeli avukatlarından birisidir. Peki Halil İbrahim Koca'nın avukatlık bürosu Koca Avukatlık'ın çözüm ortaklarından birisi kimdir? Trabzonspor'un avukatı Ali Çelik...
8-Bir diğer önerilen isim ise Cemalettin Mutlu.Şener ve Şakar'ın avukatları işte bu 3 isim... Peki Trabzonspor'un bu avukatları yani Cemalettin Mutlu,Halil İbrahim Koca ve Ali Çelik karşımıza nerede çıkıyor? 17/25 Aralık operasyonunda. Avykatlar Cemaate yakın polisleri savunuyor.
9-Sadri Şener bu avukatlardan Cemalettin Topçu'ya 700 bin dolar ödeme yapıyor... Ve kendisi 1 gün sonra Nevzat Şakar da 29 Temmuz'da serbest...
10- Flood serimizin ilk bölümünde de belirttiğimiz gibi operasyonun ana hedefinin Fenerbahçe olduğunu perdeleme için başka isimler de "perdeleme" amaçlı gözaltına alınıyordu...
11-Bu amaçla siyasi bağlantılarını kullanan Cemaat 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda değişiklik teklifini Meclis gündemine taşıyordu... Bu değişiklik ile klüp yöneticilerine gelen ağır ceza süreleri azaltılıyordu...
12-İlk etapta kamuoyu "Aziz Yıldırım'a özel yasa" şeklinde Aziz Yıldırım'ı kurtarma operasyonu olarak görse de bu değişiklik ile Cemaat'in aslında içeride sadece Yıldırım'ı bırakma planını gören Erdoğan direniyordu... AKP Grubu firelerle yasa değişikliğini Çankaya'ya gönderdi...
13-Erdoğan bir kez daha devreye girmişti ve Gül Cumhburbaşkanlığı süresince 2 kez kullandığı veto hakkından ilkini bu yasa değişikliği kendisine geldiğinde kullanarak veto etmiş ve teklifi Meclis'e geri gönderecekti...
14-İşte bu vetonun hemen ardından 3 Temmuz'un en kritik olaylarından birisi yaşanacaktı. Erdoğan'ın hamlesi ile Meclis'ten beklediği yasa değişikliğini geçiremeyen Cemaat hiç beklenmedik bir hamle yaptı...
15-20 Kasım 2011 günü Göksel Gümüşdağ için hiç de iyi başlamayacaktı... Gümüşdağ şike soruşturması süreci dahilinde göz altına alınıyordu... Ancak ortada tuhaf bir şeyler vardı...
16-Gümüşdağ'ı polisler almaya gelmemişti... Gümüşdağ kendi özel aracı ve şoförü ile hastaneye gitti,raporunu aldı.Sonra yine şoförünün kullandığı araç ile emniyet müdürlüğüne gitti.Gümüşdağ'a "özel bir ihtimam" vardı.Emniyet'in müdür katında kendisi için özel bir oda hazırlatıldı
17-Gümüşdağ'a gösterilen bu ihtimam Cemaat'in Erdoğan'a bir"mesajı" olarak alınmasından kaynaklanıyordu.Malum Gümüşdağ,Emine Erdoğan'ın yeğeni ile evliydi ve ailenin pek çok sırrına/ilişkiler ağına vakıftı.
18-Daha sonra 15 Temmuz sonrası FETÖ'den dolayı ihraç edilen ve göz altına alınan eski hakim Ali Gündoğdu savcılık ifadesinde "Fethullah Gülen'în "hadi bir güzellik yapalım" ifadesi sonrasında Göksel Gümüşdağ'ın 1 gün sonra serbest kaldığını beyan edecekti...
19-Ama Gümüşdağ'ın gözaltında olduğu o 24 saatlik sürede Erdoğan "mesajı" gayet net biçimde almıştı. Gümüşdağ'a yapılan operasyon Cemaatin direkt "Aileye" yaptığı ilk operasyondu. Erdoğan'ın fazla şansı yoktu,Cemaat istediğini almıştı...
20- Ertesi günden itibaren Erdoğan Meclis'e geri gönderilen 6222 Sayılı Sporda Şiddetin Önlenmesi'ne dair kanunun "Aynen" geçmesi için bizzat duruma müdahale etti. Ve neticede kanun 10 Aralık 2012'de jet hızı ile Meclis'tren geçerek onaylandı... "Enişte" alınmış,Kanun verilmişti.
21-Kanunun yeni halinin yürürlüğe girmesi ile birlikte şike operasyonu nedeni ile içeride olanlar teker teker tahliye olurken, güya kendisi için özel olarak çıkarılan bu kanundan bir tek Aziz Yıldırım faydalanamamış ve o içerde kalmaya devam etmişti.
22-Öte yandan Cemaatin kendisinden kahraman yaratma projesi doğrultusunda Mehmet Ali Aydınlar Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermemişti.Medyaya ise Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nden men edilmesinin sorumlusu olarak UEFA gösterilmişti...
23-Plan adım adım işliyordu.Fenerbahçe ekonomik olarak sıkıntıya düşürülmüş,başkan ve yöneticileri tutuklanmış ve son olarak Şampiyonlar Ligine gönderilmeyerek kulüpte bir "kaos" ortamı oluşturulmuştu.Şimdi Cemaat ortaya "kahramanını" çıkartacaktı...
24-İlk Fenerbahçe kongresinde,TFF Başkanı M.Ali Aydınlar TFF'deki görevinden istifa ederek, "Fenerbahçe adına koltuğunu bırakmış" fedakar bir Fenerbahçeli olarak "kulübü kurtarmak adına" Cemaat'in finans ve medya gücü ile "kurtarıcı" olarak aday olacaktı...
25- Erdoğan ise Fenerbahçe'nin başına Ferit Şahenk'i geçirmek konusunda kararlıydı.Bu arada bir isim dikkati çekiyordu: Rıdvan Dilmen... Eski Fenerbahçe futbolcusu ve yorumcu Dilmen Metris'te Aziz Yıldırım'ın en çok görüştüğü isimdi...
26-Herkes bunu Erdoğan'a yakın olan Rıdvan Dilmen sayesinde Aziz Yıldırım'ın içeriden çıkma çabası olarak yorumlasa da aslında durum tam tersiydi...
27-Görüşmeler Yıldırım'ın isteği ile başlamamış tam aksine Erdoğan'ın Rıdvan üzerinden gönderdiği "mesaj" ile başlamıştı...
28-Erdoğan'ınRıdvan aracılığı ile Aziz Yıldırım'a ilettiği teklifi netti: "Aziz Yıldırım başkanlığa bir daha aday olmasın.Aday olacak Ferit Şahenk'e destek versin. Biz de onu çıkaralım"...
29- Aziz Yıldırım teklifi kabul etmiyor, Rıdvan'ın bundan sonraki ziyaretleri ise "ikna turları" için oluyordu... Ama Aziz Yıldırım geri adım atmadığı gibi kimsenin beklemediği bir hamle daha yapıyordu...
30-Erdoğan Yıldırım'ın teklifini hemen kabul etmeyeceğini biliyordu. O nedenle de Rıdvan Erdoğan'ın teklifini kabul etmesi için "ikna turları" için görevlendirilmişti.Erdoğan bir noktadan sonra Aziz Yıldırım'ın pes edeceğinden ve teklifi kabul edeceğinden emindi....
31-Bu arada Cemaat'in planlarını alt üst edecek bir gelişme yaşandı... UEFA Hukuk Müşaviri Pierre Cornu'nun UEFA'ya sunduğu rapor ortaya çıktı...
32-Cornu raporunda İstanbul'da Helvacı,Arıboğan, Savcı Berk ve Aydınlar ile temaslarını en ince detaylarına kadar yazmıştı.Cornu'nun raporuna göre kendisi "Fenerbahçe'nin şike yapmadığına dair %1 ihtimal yok mu?" diye sormuştu...
33-Arıboğan,Helvacı ve Aydınlar 3'lüsü ise "Yok" demişler,bunu polis fezlekelerine dayanan Etik Kurul raporuna bağlamışlar,yargı süreci devam eden davada "kesin hüküm" vermişlerdi...
34-Yani Fenerbahçe'yi UEFA'ya bizatihi göndermeyenin Aydınlar ve ekibi olduğu ortaya çıkmıştı.Aydınlar cevap veremeyince 31 Ocak 2012'de istifa etmek zorunda kalıyordu...
35-Erdoğan'ın ise keyfi yerindeydi...Cemaat'in adayı olan Aydınlar tasfiye olmuştu.Erdoğan'a göre Yıldırım'da daha fazla inat edemeyecek ve teklifini kabul edecek böylece Erdoğan'ın adayı Şahenk Fenerbahçe başkanı olacaktı...
36-Hatta Aydınlar'ın istifasının hemen ardından bir "Parlatma" operasyonu bile yapılacaktı.Maddi olarak sıkıntılı olan Fenerbahçe 10 milyon Euro bedelle Moussa Sow'u transfer ederken en büyük parayı Ferit Şahenk cebinden koyacaktı...
37-Ancak hiç beklenmedik bir hamle yapan Aziz Yıldırım oluyor ve Mayıs 2012 kongresinde yeniden aday olduğunu açıklıyordu...
38-Zaten sürecin başından beri Fenerbahçe camiası tek yürek olmuş Yıldırım'a destek veriyordu.Başkanın bu açıklaması sonrası camia Yıldırım etrafında kenetlenecekti...
39-Hayatında sadece 1 seçimden mağlup çıkan Erdoğan'ın en büyük özelliği "Kazanamayacağı seçime girmemekti" Erdoğan bu kongrede olacakları ve Yıldırım karşısında kimsenin şansı olmadığını görmüştü.Şahenk planı ertelenecekti...
40-Ve Aziz Yıldırım 19-20 Mayıs günlerinde yapılan Fenerbahçe Kongresinde oyların tamamına yakınını alarak "hapiste başkan seçilecek" ve 3 Temmuz operasyonuna en büyük darbeyi vuracaktı... Aziz Yıldırım, Erdoğan ve Cemaat'e bir kez daha "Bensiz bu satranç oynanmaz" diyordu...
41-Ancak 2012 yılının Ocak ayında Aydınlar'ın istifasından önce Cemaat'in başarısız olduğu bir operasyon daha yapılmıştı.Cemaat Aydınlar eli ile TFF Olağanüstü Genel Kurulu'na bir madde getirmişti...
42-26 Ocak 2012'de yapılan Genel Kurulda TFF'de "Şike cezası olarak küme düşme yerine bir kereye mahsus puan silme cezası getirilsin" önerisi yapıldı... Görünüşte bu Fenerbahçe'nin işine yarayan bir değişiklik teklifiydi... Oysa amaç çok başkaydı.
43-Cemaat bu hamlesi ile daha Cornu Raporu sonrası istifa etmemiş olan Aydınlar'ın "Fenerbahçeyi küme düşmekten kurtaran adam" olarak "kahramanlaşmasını" ve Fenerbahçe'nin de bu değişikliği kabulü ile aslında örtülü olarak şikeyi kabul etmiş pozisyona düşmesini amaçlıyordu...
44-Ama Aziz Yıldırım bu oyunu da görerek Metris'ten hamlesini yapmış ve yönetim kuruluna talimatı vermişti. Fenerbahçe herkesin beklentisinin aksine temsilcileri aracılığı ile Genel Kurul'da küme düşmenin kaldırılmasına karşı olduğunu ve kendisinin temiz olduklarını ifade etti.
45-Aziz Yıldırım tarihe geçecek olan "En az orada bulunanlar kadar temiziz" ifadesini kullanırken,Fenerbahçe temsilcileri yoğun bir kulis çalışması yapıyorlar ve değişiklik genel kurulda reddediliyordu.Cemaat'in bir taşla 2 kuş vurma planı suya düşmüştü...
46-TFF Başkanlığın'dan Aydınlar'ın istifası sonrası Erdoğan, Fenerbahçe operasyonu öncesi "FUTBOLU DİZAYN" projesini hayata geçiriyordu... Kulüpler Birliği Başkanı Yıldırım Demirören TFF Başkanı seçilirken Kulüpler Birliği Başkanı ise Eskişehirspor Başkanı Halil Üner olacaktı...
47-Ortaya ilginç bir tablo çıkıyordu... Şike operasyonu kapsamında yönetici ve teknik direktörü tutuklanan Beşiktaş'ın başkanı TFF Başkanı, 9 Nisan 2011'DE Fenerbahçe ile oynadığı lig maçında şike yaptığı iddiA edilen Eskişehirspor Başkanı Kulüpler Birliği Başkanı oluyordu!
48-Demirören'in Şike Operasyonu'nun medya ayağını oluşturması için Erdoğan tarafından medya sektörüne sokulduğunu ve daha sonra Demirören şirketler grubunun daha önceki yıllara göre nasıl büyüdüğünü,aldığı devlet ihalelerini flood serimizin 1.bölümünde zaten yazmıştık...
49-Peki Kulüpler Birliği Başkanlığı için neden Halil Üner ismi tercih edilmişti? Tabii ki hiç bir şey,hele de milyar dolarlık bir pastada tesadüf değildi...
50-Eskişehirspor Kulübü Başkanı Halil Üner aynı zamanda 85 bin üyesi olan Eskişehir Pancar Ekicileri Kooperatifi'nin de başkanıydı...
51-Yani 85 bin çiftçiye karşı sorumlulukları vardı.Ve gerekli izin,sorunların giderilmesi, vergi yapılandırması gibi pek çok konuda pancar çiftçisi adına Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na eli mahkum durumdaydı...
52-Yani Halil Üner aslında AKP ve tabii Erdoğan'a göbekten bağlı etkiye açık bir isimdi...Ayrıca geçmişte Fenerbahçe Başkanı Yıldırım ile iğlişkileri iyiydi.Böylece Yıldırım karşısına geşçecekti. Anti-Yıldırım cephesi genişleyecek,Yıldırım yalnızlaştırılacaktı.
53-DÜZELTME: Dalgınlıkla yanlış yazmışız hemen düzeltelim. Eskişehirspor Başkanı HALİL ÜNAL olacaktu,ÜNER yazmışız takipçilerimizden özür diliyoruz...
54-Erdoğan Federasyonu Demirören,Kulüpler Birliğini Halil Ünal eli ile dizayn etmişti.Beşiktaş üzerinde kontrolü yine Demirören üzerinden sağlayacaktı.Gerek yeni stad gerekse Demirören'in kulüpteki alacakları Beşiktaş'ı kontrol etmesi için yeterli olacaktı....
55-Galatasaray zaten yeni stadı nedeni ile kendisi ne derse yapacak durumdaydı. Trabzon ise belki de en kontrol edilebilir büyük kulüptü.Başta Faruk Özak olmak üzere pek çok önemli AKP'linin kulüpte ağırlığı vardı...
56-Ama Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım hala kontrol altında değildi...Fenerbahçe'yi de Şahenk eli ile çözerse Erdoğan 2-3 milyar dolarlık bir pastanın tek "kontrol edicisi" konumunda olacaktı...
57-Ancak Yıldırım'ın yeniden aday oluşu Erdoğan'ın, Aydınlar'ın istifası Cemaat'in planlarını bozmuştu...
58-Bu arada 7 Şubat 2012'de Türkiye gündemine bomba gibi bir haber düştü... Cemaat büyük bir operasyon ile MİT Müsteşarı'nı sorguya almak isteyecekti...Bunun bir adım sonrası belliydi. MİT Müsteşarı "Vatan Hainliği" ile suçlanıyordu.Sebep Oslo görüşmeleriydi...
59- MİT Müsteşarı olarak doğrudan Başbakan'a yani Erdoğan'a bağlı çalışan Fidan sorguya alınırsa, bir adım sonra kendisine bu görevi veren Erdoğan "vatan hainliği" ile suçlanacaktı... Operasyon büyüktü.Erdoğan çok büyük bir şiddetle direndi...
60-Büyük bir kriz yaşansa da Erdoğan, Fidan'ı savcılara vermedi.Bir adım sonra hedefte kendisinin olduğunu biliyordu.Ve kriz aşıldıktan sonra Erdoğan "hasar tespiti" yapmaya başladı...
61-O güne dek Cemaat'i "Gerektiği sürece kullanıp sonra tasfiye edeceği" bir müttefik olarak gören Erdoğan Cemaatin gücünün artık tahmininin çok ötesinde olduğunu anlayacaktı...Cemaat açıkça "iktidara ortağım" diyordu. Erdoğan'ın ise kısa vadede yapabileceği bir şey yoktu...
62-İşte 7 Şubat MİT krizi sonrası Erdoğan en azından"bir süre için"Cemaatle uzlaşması gerektiğini anlamıştı.7 Şubat MİT operasyonu başarıya ulaşamasa bileCemaat açısından bir "güç gösterisi" olmuştu zaten MİT Müsteşarını alamayacaklarını biliyorlardı.Ama mesaj Erdoğan'a ulaşmıştı
63-Cemaat açıkça "iktidarına ortağım" mesajı verdiği Erdoğan'a MİT operasyonu ile örtülü "tehdit mesajı" göndermişti.Siyasetten spora her alana hükmetmek isteyen Cemaat ile Erdoğan uzlaşacaklardı...
64-MİT Operasyonunu 7 Şubat'ta yapılmıştı ve Aydınlar'ın istifası sonrası TFF Olağanüstü Genel Kurulu 27 Şubat'ta yeni başkanı seçecekti.Erdoğan kafasındaki dizaynı bozmak istemiyor ve Demirören'in başkan olmasını istiyordu...
65-Cemaat içinse TFF değil Fenerbahçe önemliydi.Daha öncede yazdığımız gibi Cemaat Fenerbahçe'yi siyasal,ekonomik ve sosyal etkileri olacak bir operasyonun ana stratejik hedefi olarak belirlemişti...
66-İki tarafın öncelikleri bu şekilde olunca Erdoğan ile Cemaat "TFF Başkanı Demirören-Fenerbahçe Başkanı Aydınlar" formülünde uzlaştılar...
67-Bu uzlaşı sonucunda 27 Şubat 2012 günü Demirören tek aday olarak seçime girdi TFF'nin 41. Başkanı oldu.
68- Tarafların Yıldıırım'ın adaylığını hapisten açıklaması sonrasında uzlaşacağı diğer konu ise bu seçimimn kazanılmasının imkansız olduğu ve Aydınlar'ın bir sonraki kongre için hazırlanması bu süreçte ise Yıldırım ve Fenerbahçe'nin yıpratılmaya devam edilmesi oldu...
69- Ancak gizli kapılar arkasında bu uzlaşmalar sağlanırken tarafların hesaba katmadığı bir şey vardı: Birincisi Fenerbahçe taraftarı... Taraftar adeta tek bir yumruk olmuş takımına ve başkanına sahip çıkıyor,adliye önünde biber gazı,su yiyor ama yılmıyor,mitingler düzenliyordu.
70-Bununla da kalmıyor ve taraftar Fenerbahçe ürünlerini kapış kapış 2'şer 3'er satın alıyor, maçlarda stadı tıklım tıklım dolduruyor ve kulübü ekonomik olarak ayakta tutuyordu. Beklenen ekonomik çökertme bir türlü yapılamıyordu...
71-Taraftarın bu "direnişi" takıma da yansımıştı ve takım da Aykut Kocaman liderliğinde sportif olarak başarılı oluyor,şampiyonluk son anda kaçıyordu...
72-Taraftar bu denli bütünleşerek takımına sahip çıkarken bir grup dikkat çekiyordu.Genç Fenerbahçeliler... Bu grup takıma sahiplenmiyor,hiç bir etkinlikte yer almıyordu...
73-Fenerbahçe'nin en etkili tribün gruplarından birisi olan Genç Fenerbahçeliler'in tavrının nedeni grubun lideri Sefa Kalya ile Mehmet Ali Aydınlar arasındaki ilişkiler ile ortaya çıkıyordu...
74-Aydınlar ile tribün lideri Sefa Kalya sık sık birlikte namaz kılıyor ve lüks restaurantlarda yemek yiyorlardı.Aydınlar Kalya üzerinden Genç Fenerbahçeliler'i fonlamaya başlamıştı... Yıldırım da bunu görmüş ve Genç Fenerbahçeliler'in üzerini çizmişti...
75-2013 yılının Mayıs'ında ise yani Yıldırım'ın hapisten başkan seçilişinden tam 1 yıl sonra sessiz ama çok önemli bir gelişme yaşanacaktı...
76-Kasım 2013'de Fenerbahçe'nin kongresi vardı. İşte bu kongreden tam 6 ay önce 5 Mayıs 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan bir karar yayınlanacaktı...
77-Hatırlarsanız sizlere Flood serimizin 1.bölümünde 2005 yılında uluslararası bir gayrimenkul fuarından bahsetmiştik.Ve bu fuarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın Kadıköy'de bir projesiyi tanıttığını anlatmıştık...
78-10 milyar dolarlık bir rant getirmesi beklenen ama Yıldırım'ın proje üzerindeki Fenerbahçe arazilerini vermeyerek engel olduğu ve bugünleri anlamak için 2005'lere gitmemizi gerektiren o "Yat Limanı" projesi raftan inmişti...
79-Fenerbahçe kongresine 6 ay kala 5 Mayıs 2013 tarihli kara ile bu yat limanı projesinin Kadıköy Belediyesi sınırları içerisindeki bölümü bir gecede Özelleştirme İdaresi'ne devredilmişti...
80-Geriye bir tek Kasım ayındaki kongrede Yıldırım'ı devirerek yerine Aydınlar'ı getirmek kalmıştı.10 MİLYAR DOLAR'lık rant AKP'nin de Cemaatin de iştahını kabartıyordu.
81-Ancak 365 gün cezaevinde yattıktan sonra tahliye olan ve Yargıtay süreci başında demoklesin kılıcı gibi sallanan Yıldırım'ın tavrı netti ve değişmemişti.
82- Cemaat-Erdoğan uzlaşısı Aydınlar'ın listesini açıklaması ile daha net biçimde görülecekti...Başkanlık için Uarışacak cemaatin adayı Aydınlar'ın yönetimi AKP ile oldukça yakın iş adamlarından oluşmuştu...
83-Erdoğan liste aşamasındaki müdahale ile de kalmamış, Bilal Erdoğan aracılığı ile Aydınlar'ın seçim konuşmasına,kongrede kazanmak için uygulaması gereken taktiklere kadar müdahil olmuştu...
84-Yıldırım ise delegasyona hakim olmanın avantajına camiayı ve taraftarı arkasına almayı eklemişti... Bu şartlarda girilen kongrede Aziz Yıldırım, Aydınlar'ı açık ara mağlup etti...
85-Cemaat'in 2011'den beri sürdürdüğü Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonu çökmüitü.Cemaat Fenerbahçe üzerinden nüfuz edemediği sermaye kesimlerini "dönüştürme" şansını,kontrol altına alacağı milyarlarca doları,milyonlarca kişiyi manüpüle edebilme imkanını kaybetmişti...
86-Cemaat açısından durum bu olsa da Erdoğan açısından kaybedilmiş çok da birşey yoktu.Hatta Erdoğan Cemaat'in Fenerbahçe üzerinden kurguladığı "büyük planı" gördüğü için kaybedilen seçime memnun dahi olmuştu...
87-Gezi Olayları sonrası Fenerbahçe artık muhalif bir enerjinin çekim merkezi haline gelmişti. Gezi Olayları Erdoğan'da travmatik bir etki yaratmıştı....
88-Bu desteğe bu kadar ihtiyacı olan Erdoğan Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım'ı karşısına değil yanına alması gerektiğini hatta bunun bir zorunluluk haline geldiğini görmüştü...
89-Aydınlar'ın tasfiye olduğu kongernin üzerinden 1 yıl geçmişti ve Erdoğan dersaneler üzerinden Cemaat'e ilk ateşi açmıştı,Cemaat çok sert bir karşı hamle ile Aralık 2013'te "17/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonu" ile cevap vermişti...
90-Fenerbahçe'de Erdoğan'a karşı ciddi bir muhalefet merkezini oluşturuyordu ve 1 Ocak 2014 tarihinde bu muhalif tavır ete kemiğe büründü...5-1 Kazanılan Kayseri maçı esnasında 40 bin kişi Erdoğan'ı protesto ediyordu...
91-Bu çok önemli bir kırılma noktasıydı... Erdoğan kararını vermişti.Protesto edildiği maçın hemen ardından Erdoğan, Rıdvan Dilmen ve Fenerbahçe Asbaşkanı Mahmut Uslu ile uzun bir görüşme yaptı...
92- Bu görüşme ile pek çok denge değişirken, Erdoğan açısından "müttefik" değişiyordu... Erdoğan, "yeşil" Cemaat'in karşısına "sarı lacivert" müttefik ile çıkmaya karar vermişti....Oyun yeniden başlıyordu ve bu kez cephe çok daha geniş,savaş çok daha zorlu olacaktı...
93-Evet sevgili dostlar EKONOMİK DARBENİN SARI LACİVERT YÜZÜ:3 TEMMUZ flood serimizin 3. bölümünün de burada sonuna geldik.Sabredip bizi takip eden tüm dostlara selam olsun diyoruz...
94-Ve artık klasikleşen şekli ile bitiriyoruz floodumuzu: "Taktirleriniz beğenilere,beğenileriniz RT'lere yolculuk etsin"
