lütfi bergen Profile picture
Aug 9, 2022 6 tweets 1 min read
Az önce dindar kesim ile dindar kesimin evlatları arasında dünyaya bakış, tüketim alışkanlıkları, gelecek ütopyaları, ekonomik sıkıntıları karşılama düzeyleri bakımından ayrışmayı ifade eden 3 makale okudum.

Makalelerde ortak sonuç: Dindar kesim, kendi geleceğini yetiştiremedi. Muhafazakâr-dindar kesimlerin evlatlarına ideoloji ve inançlarını aktaramaması, muhafazakârlığın (ve dindarlığın) gündelik hayata dair cevap üretememesiyle ilişkilidir.

(Makalelerden edindiğim kanaat bu).
Aug 8, 2022 12 tweets 2 min read
Modern toplumlarda bireyler için inanmak "erdemli bir insan olarak nasıl yaşayabilir ve erdemli bir toplumla ahirete doğru yol alabilirim" anlamında değil, "benim ideolojim ne olabilir?" savunusu olarak kabul ediliyor. 1970'lerden beri "inanmak" erdemli yaşamak meselesi olarak görülmedi. Hatırlamalı ki, Sovyetler'in yıkılışına kadar inanmak Marksizm ile Kapitalizm arasında "üçüncü yol" olmak anlamında bir ideolojiye bağlanmayı ifade ediyordu.

1991'de Sovyetler dağıldı. Kapitalizm küreselleşti.
Aug 7, 2022 5 tweets 1 min read
Karıncalar kolonide ölen karıncalar için "ceset yönetimi" sistemi geliştirmiştir. Ölen ceset bir koku yayar. Kolonide bu kokuyu duyan işçiler cesedi yuvanın dışına çıkarır. Daha sonra yakın zamanda ölen diğer cesetlerle birlikte grup mezarlığı yapar. Arkeologlar şempazelerin fındık kırma taşı kullandığını tespit etmiştir. Bu taşların 4300 yıllık olduğu anlaşılmıştır. Image
Oct 27, 2021 4 tweets 1 min read
gilles deleuze ve félix guattari'nin "hayvan oluş" kavramını ödünç alıyorum.

Aydınlanma sürecinden beri insanlar, tabiata egemen olmayı "insan oluş"la ilişkilendirerek, endüstrinin sayesinde bütün canlılığı egemenlikleri altına aldılar.

Hayvanlar ise tabiata egemen değildir. Deleuze, hayvanla ancak hayvani bir ilişki kurulabileceğini ifade eder; bir hayvan-oluş deneyiminden söz eder.
Oct 26, 2021 7 tweets 1 min read
Türkiye'de "kamusal alan" tartışmaları kentlerin apartmanlaşmaya uğratılması nedeniyle boş tartışmalardır.

Ben sokağımda dahi kaldırımda yürüyemiyorum.
Kaldırımlara elektrik şirketlerinin trafoları, otomobil sahiplerinin araçları, belediyelerin çöp bidonları yerleşiyor. Mahalle arasındaki parkları ev köpeklerinin idrar/gaita mahalli olarak kullanan "hemşehrilerim" yüzünden kentlerde "kamusal alanları" sadece otomobilleri ve köpekleri olan insanlar kullanmaktadır.
Oct 26, 2021 6 tweets 1 min read
modernleşme sürecinde imal ettiğimiz kenti "fetiş" gibi gören Türk aydını, şehrin bahçeli evlerle inşa edilmesini ve her evin güneşi görebilmesini bir "ütopya" olarak değerlendiriyor.

Türkiye'de Keçiören'in nüfusu 938.568.

Fotoğraf: Bonn şehri, nüfus: 318 809. Almanya'da "kent" dediğimiz yerleşim birimleri Türkiye'nin ilçe nüfuslarından daha az nüfus barındırıyor.

Kentleşme sürecimiz vahşi bir betonlaşma ile sonuçlandı.
Oct 25, 2021 4 tweets 1 min read
Trafik kazalarını engellemek için şehir içinde otomobillerin hızını 40 km. olarak kitleyen bir mekanizma olmalı.

Sürücü, otomobilini çalıştırmadan önce şehir içi mi şehir dışı mı yolculuk yapacağını bir ön-vites ile seçmeli. Şehir içinde otomobillerin hızlarının mekanik olarak engellenmemesi topluma yönelmiş bir tehdittir.
Oct 25, 2021 4 tweets 1 min read
hakikat peşinde bir insan hayatını yaşarken paranın satın alamayacağı şeylerin peşindedir. hayatımız bize bir bağıştır, parayla ölçülebilen bir servet değildir.
Oct 24, 2021 7 tweets 1 min read
Türk tarihinde bütün Türkleri toparlayan bir siyasal teori doğmadı. Fakat siyasi önder (Hakan) ile bu eksiklik tamamlandı.

Bu nedenle Türklerin boyları Hakan ölünce veya Hakan sülalesinden (Aşina soyundan) birden çok Hakan adayı çıkınca dağıldı veya birbirine düşman oldu. Bütün Türkleri toparlayan bir siyasi teori üzerine çalışmalıyız.

Bu kuram inşa edilirse Kazak-Kırgız-Oğuz-Özbek-Tatar boylarının iktisadi birlik ülküleri tahakkuk edebilir ve ardından siyasi olarak da bir pakt kurmaları mümkün olabilir.
Oct 24, 2021 8 tweets 1 min read
Türk toplumunda asıl yarılma sekülerler-dindarlar arasında değil.

Nöbetleşe toplumsallıklar arasında. İslâmcı kesim seküler kesimin tüm hayat tarzlarını içselleştirmiş durumda.

Sekülerlerin toplumu modernleştirmek için geliştirdiği zecri politikalara itiraz yükselten İslâmcı-Muhafazakâr kesimler, kentleşme sürecinde kapitalizmle uzlaşarak kendileri talep eder olmuştur.
Jun 6, 2021 15 tweets 2 min read
üniversiteler meslekleri açtıkları bölümlerle belirliyor. "ülkenin hangi mesleğe ihtiyacı var?" meselesinden uzak bir yaklaşımla (ilimler tasnifi ile) hareket ediyor. öğrenci sınav sürecinde şu soruyla muhatap oluyor:
"hangi üniversiteyi ve hangi bölümü seçmeliyim?"

oysa öğrencinin üniversiteye soru sorması gerekir:
"sizin üniversitenizde ve açtığınız bölümde okumayı niçin tercih edeceğim?"
Jun 5, 2021 8 tweets 1 min read
genç bir adam/kadın üniversite eğitimi boyunca 30.000 TL kredi borçlanması yapıyor. Ailesi de ona yaklaşık bir o kadar harcıyor.
Yani 4-5 yıl boyunca 60-70.000 TL para harcıyor.
Bu genç 18 yaşında asgari ücretli bir işe girse (vasıflı bir eleman olma hedefiyle) maaşı hiç artmasa 4 yıl (48 ay) x asgari ücret (net 2 bin 825 lira 90 kuruş)=135.643,2 TL meblağ toplar.
Üstüne üniversite okurken harcadığı(borçlandığı) 70.000 TL'yi ekleyelim:

135.000+70.000= 205.000 TL
Apr 16, 2021 4 tweets 1 min read
Eski toplumda din ve gelenek toplumsal ilişkileri inşa eden değerler sistemini getirmekteydi.

1789'un en önemli etkisi toplumların inşasında din ve geleneklerin merkezi rolünü kırması, yerine "insan"ı getirmesi olmuştur. Batılılaşma sürecindeki toplumlarda aydınlar dindarlığın "insan" temelinde örgütlenmeyi mümkün kıldığını düşündüler. Fakat bu noktada "insan" denen varlığın insan sayısınca değer yargısı olması söz konusuydu.

Hangi insanın değer yargısı ile yeni toplum inşa edilebilecekti?
Apr 15, 2021 20 tweets 3 min read
Horasan Erenleri Hz. Ali'nin fütüvvetine bağlanınca onu askerî toplum olma özellikleriyle birleştirip yeni bir şekle soktular.

Anadolu seçildi. Bunun sebebi Rûm suresinde Roma'nın Müslüman bir toplum tarafından yıkılacağına dair beyan idi. Türkler Mısır-Anadolu hattında epeyce kaldı ve Mısır Türkiyesi kurdu. Fakat asıl hedefleri Bizans'ın fethi idi.
Yahya Kemal'in dediği üzere toprağı salt askerî olarak fethetmek mümkün değildi. Bu nedenle Anadolu'ya fütüvvet ehli topluluklar yerleştirildi.
Apr 15, 2021 19 tweets 2 min read
Hz. Hüseyin'in eşinin Türk olması nedeniyle Türklerin Hz. Ali'nin torunları olduğuna dair görüşüme itiraz ediliyor.
İmam Zeynel Abidin'in annesi Hz. Hüseyin'in hanımı olan Şehr-i Banu Gazele (Banu Çiçek) hakkındaki bu görüşümün delilsiz olduğu ifade edilmiştir.
Olabilir. Fakat bu görüş Ahmet B. ERCİLASUN tarafından ifade edilmiştir.

yenicaggazetesi.com.tr/istemi-kagan-1…
Apr 14, 2021 7 tweets 1 min read
"İnsan iradesiyle aksiyona katılmak zorundadır. Zira aksiyona katılmayan bir varlık kaçınılmaz olarak kendi dışında var olan aksiyonun kuşatması altında kalacaktır." (Maurice Blondel).

"Her varlık hareket halindedir. Hareket etmeyen varlık kâinatta var kalamaz." (Molla Sadra). "İnsan iradesinde içkin olan aşkın varlık, yani Tanrı, aksiyon felsefesinin kaynağıdır." (Maurice Blondel).

"Her varlık Allah'ı tesbih etmektedir. Cemadat, bitkiler, hayvanlar, Allah'ın kendilerine verdiği cevherin karakteri olarak ve O'nun için hareket eder." (Molla Sadra).
Apr 14, 2021 8 tweets 1 min read
"İslâm iktisadı" kavramı ekseninde temel mesele şu:
Zekat, sadaka, karz-ı hasen gibi infak usulleri "yeniden bölüşüm araçları" olarak mı nitelendirilmeli; yoksa bütünleşmiş bir toplumun bireysellikten çıkıp toplumsallığa yükselmiş fazileti olarak mı nitelendirilmeli? Pek çok yazarın zekat, sadaka, karz-ı hasen gibi infak usullerini İslâm iktisadının bölüşüm araçları olarak tanımlaması "fazıl toplum" kavramının muhtevasını boşaltıyor. İbadet olarak ortaya çıkan mali emirleri sekülerleştiriyor.
Apr 4, 2021 32 tweets 3 min read
Türkiye uzun süredir laiklik ile din arasında gerilim yaşadığı için karşılaştığı sekülerlik olgusuna çözüm üretemiyor.

Yazdıklarım için mini sözlük:
Laiklik: ruhban karşıtlığı.
Sekülerlik: her tür din/inanç/ideolojiye eşit uzaklık. Sekülerizm kaçınılmaz olarak "içine alıcı" bir toplum tasarımını ifade eder. Her inanç/kültür/ideoloji her yerde herkesle eşit ise bu toplum sekülerdir.

Laiklik ise ruhbanlığı "dışına itekleyici" bir toplum inşa ediyordu.
Apr 3, 2021 15 tweets 3 min read
İnsanlar bir hevesle evlerine aldıkları hayvanları büyüdüklerinde veya bakamayacakları engelleri ortaya çıktığında sokağa bırakıyor.

İnsanların hayvanları sokağa terk etmesi topluma yönelik bir şiddet veya içtimai ortama bir "atık bırakma" eylemidir. Kapitalist sistem "hayvan sevgisi" meselesini eti yenmeyen hayvanlara yönelterek sürekli masraf çıkaran bir "canlı bekçiliği" imal etmektedir.

Kapitalist kent sistemin koyun, inek, tavuk-kaz gibi hayvanlara değil de köpek-kedi-hamster'e yönelmesi gıda tekelciliğidir.
Apr 2, 2021 5 tweets 1 min read
Yûnus Emre çalışmalarında asıl odak noktası Evhadüddin Kirmani'dir.

Kirmanî'nin Abbasi halifesinin devlete bağladığı fütüvvet teşkilatı adına Anadolu'ya gönderilmesi Yûnus'u başka türlü okumayı gerektirir. Lacivert Dergisi'nde Ekrem Demirli, "Yûnus'un vahdet-i vücud anlayışında olduğu şüphelidir" demektedir.

Oysa Türkiye'de aydınların ekseri Yûnus'u vahdet-i vücûd'a bağlı sayarak okumaktadır.
Apr 2, 2021 4 tweets 1 min read
BOMBA kelimesi Eski Yunanca βόμβος (Bombos)-Yaban arısı kelimesinden gelmektedir.
Eski Romalılar, bir mancınık yardımı ile arı kovanlarını düşman ordularının üzerine atar, yere düşen kovanlar parçalanınca içlerinden binlerce arı çıkarak saldırırdı. Türkler hayvanları "silah arkadaşı" olarak görürken diğer kültürler "silah" olarak görmüş ve nesneleştirmiştir.