Bugün Atatürk Orman Çiftliği'nin 96. kuruluş yıldönümü. Ankara’nın 1923'te devlet merkezi olmasından sonra, şehrin iaşesine yönelik ilk adımlar 1924 yılında bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından atılmış ve Orman Çiftliği'nin kuruluş süreci başlamıştır. @direnAOC Mustafa Kemal Paşa, Hindistan Müslümanlarının Milli Mücadele için toplayıp gönderdiği yardım paralarının bir kısmı ile 26 Ağustos 1924’de İş Bankası’nın kuruluşuna katkı sağladıktan sonra, elinde kalan yardım parası ile ziraat sahasında çalışmaya karar vermiştir.

Ankara’da kültürel mirasın mahalle ölçeğinde olduğu Saraçoğlu Mahallesi’nden daha büyük bir alan yoktur. İktisat ve Toplum Dergisinin 122. sayısında çıkan yazım üzerinden burada bir defa daha erken cumhuriyet döneminin tamamına yayılan mahallenin kuruluş sürecini anlatacağım. Ankara’nın mesken buhranından en büyük sıkıntı çeken memurları kurtarmak için önce maaşlara iyileştirme yapılmış, böylece Ankara’da memurlara basit bir zamdan kira yardımına dönüşen iyileştirmeler Saraçoğlu Mahallesi’nin Emlak ve Eytam Bankası’nın girişimiyle ortaya çıkmıştır.

Türkiye'nin memur lojmanı olarak tasarlanan ilk toplu konut projesi Saraçoğlu Mahallesi nasıl yapıldı? Ankara, mesken buhranı, Lojman yapımı, Saraçoğlu Mahallesi, Mithat Yenel, memurlara kira yardımı, Hava Parası'nın icadı ve Milli Korunma Kanunu.. Ankara’nın mesken sorunun çözümü ve imarı konusunda devletin doğrudan inşat faaliyetlerine başlaması 1926 yılında Ankara Şehremaneti'ne 1.750.000 lira borç verilmesi ile başlar. Devlet kısa bir süre sonra konut yapımından vaz geçer ve memurlara kira yardımı yapmaya başlar.

1926'da Polatlı'da doğan Talip Apaydın, edebiyatımızın Köy Enstitülü öğretmen yazarlarından biri olarak tanındı. Çifteler Köy Enstitüsü'nden yetişti. Bir öğretmen olduğu kadar, toplumun aydınlarından biri oldu. Talip Apaydın'ı altı yıl önce, 27 Eylül 2014’te Ankara’da kaybettik Şiir, öykü, roman ve tiyatro olmak üzere edebiyatın her alanında üretti. Öğrenciler yetiştirdi, kitaplar yazdı ve yazdıkları ile ödüller aldı. Ama en önemlisi, yazdığı onlarca eserle hepimizi ödüllendirdi. İçinden geldiği insanları yazdı. TÖS'ü kuranların arasında yer aldı.

101 yıl önce bugün, Osmanlı İmparatorluğunun görev başındaki son Ankara Valisi Muhittin Paşa, 19 Eylül 1919 tarihinde Keskin’de tutuklanarak Sivas’a gönderilmiştir. Detaylar "Engürü'den Ankara'ya: Ankara'nın İktisadi Tarihi (1892-1962)" kitabında: efilyayinevi.com/tr/urun/s/1518… 4 Mart 1919’da hükümeti kuran Damat Ferit Paşa tarafından Ankara Valiliğine Süleyman Kani Bey yerine atanan Muhittin Paşa; 1915 yılında emekli edildikten sonra doğum yeri Konya’da emekli hayatı yaşarken 15 Mart 1919’da Ankara’ya vali olarak atanmıştır.

1957 yılının 11 Eylül Çarşamba gününde Ankara şehri, tarihinin en büyük doğal afetine şahit olmuştur. Sayısı halen bilinmese de 200’den fazla şehir sakini sel sularına karışmıştır. Öğlen saatlerinde Hüseyin Gazi Dağı’nın üzeri birden bire kararmış, Elma Dağı üzerinden Ankara’ya kara bulutlar gelmiş ve Ankara’nın kuzey kesimlerine şiddetli sağanak yağmıştır. Yağmur, şehirde fark edilmemiştir.

Ankara Bağları, yüz yıl önce şehrin tamamını kaplasa da; bugün bağ adlarından semtlere kalan bazıları dışında, Ankaralıların anılarında bile yeri kalmamıştır. Keskinli Seyit Çelik’in “İp attım ucu kaldı” türküsü nasıl oldu da “Ankara’nın Bağları” oldu? Anadolu’da her yerde üzüm yetişse de, iktisadi bağcılık yapılabilmesi için uzun bir yaz gerekir. Ankara armudu gibi ilkbahar donlarından etkilenmeyen bölgelere bağcılık daha uygundur. Ankara’da en iyi bağ yerleri genellikle güneye bakan arazilerin sırt ve tepeleridir.

Ankara’nın zamanı ne zamandır diye soran olursa, hiç tereddüt etmeden Eylül ayı demelisiniz. Şehir, adını Farsça üzüm anlamına gelen Engürü’den alıyor ve yüz yıllardır halk arasında Engürü kullanılıyor. Ankara adı, erken cumhuriyet döneminde Engürü'nün değiştirilmiş halidir. Anadolu'nun en önemli tarım ürünü üzümün olgunlaştığı döneme, Süryaniler üzüm anlamına gelen Eylül adını vermiştir. Anadolu Süryanisiz kalsa da, hala Süryanilerin kullandığı şekilde adlandırılmaya devam ediliyor.

Bir sorum var. Rektörler ve Yüksek Kurum Başkanları neden istifa ediyor? Anadolu Üniversitesi rektörü Şafak Ertan Çomaklı, Siirt Üniversitesi rektörü Murat Erman, Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi rektörü Arif Yılmaz ve TTK Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yaramış istifa etti. Bu trende göre eşini çeşitli şekillere üniversiteye katmaya çalışan Pamukkale Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ da istifa edecek mi?

https://twitter.com/ntv/status/1292187513180893186?s=20

#Fındık2020 Eski alışkanlıklardan olsa gerek, fındık üreticilerinin içini rahatlatacak olan devletin fiyat açıklamasıdır. 2020 sezonu için hükümetin ilk açıklamasını 17 Temmuz’da Tarım Bakanı yaparak 650 bin ton gibi bol keseden bir rekolte açıklamıştır. Dün (27 Temmuz) ise Cumhurbaşkanı 22,5 TL olarak fındık fiyatını açıklamıştır. Bu fiyat TMO’nun yapacağı müdahale alımlarında geçerli olacaktır. Geçmiş yılların tecrübesi ile TMO’ya zaten öyle her canı isteyenin fındığını satamadığı bilinen bir gerçektir.

Fındıkta uluslararası şirketlerin kurduğu sömürü düzenine çomak sokmak kolay değil.. Bunu ancak kara lastiklerinden başka kaybedecek birşeyi olmayan fındık üreticileri yapabilir.. Fındık konusunda yaptığı çıkışlar nedeniyle Cemal Enginyurt'un MHP'den ihracı gerçekleşirse, AKP-MHP ittifakının görülenden ve hayal edilenden büyük ve daha derin olduğunu gösterir..

https://twitter.com/cenginyurt52/status/1285203274661076993?s=20

1929'da Ankara'nın yerlisi olarak dünyaya gözlerini Nallıhan'da açan, 20.yy Türkiye edebiyatının en özgün seslerinden biri Adalet Ağaoğlu'nu kaybettik.. Bir kitabını mutlaka okumuşsunuzdur.. Kişisel arşivini ve bütün kitaplarını Boğaziçi Üniversitesi'ne sağlığında bağışladı ve kendi tasarladığı bir odada araştırmacıların ulaşımına açtı; yani emin ellere teslim etti.. arsivmerkezi.boun.edu.tr/collections/ad…

Tarım arazilerine atılan kimyasalların iyisi yoktur, hepsi cinayettir. İlaç olsun gübre olsun, mutlaka geleneksel yöntemlerin kullanılarak alternatifi var. Bu alternatifler pahalı değil.

https://twitter.com/TurkishIndy/status/1279341428477317120

Yazıdaki organik tarımı, ülkeyi buğday üretilen düz bir arazi gibi düşünerek yanıtlanıyor. Bu genellemeci tavır, ülke tarımı üzerine konuşan herkesin düştüğü büyük bir yanılgı.

Tarımda girdi fiyatları arttıkça, gübre ve ilaç için alternatif arayışlar köylülere organik tarım bir umut ışığı sunuyor. Atadan kalan tohumların kullanımı da dahil olmak üzere, geleneksel yöntemlerle yapılan tarımın organik tarım olmadığını unutmamak lazım.

https://twitter.com/muratbuyukyilmz/status/1278707721118912517

Organik tarım, ekolojik duyarlılık ve toplum sağlığı açısından önemli. Tarım ürünlerinin nasıl üretildiği hakkında fikri olmayanların, organik ürün talep ediyor olması çok normal. Kentli nüfusun kırsal ile ilişkisinin kopması sürdükçe, bu talep de artarak sürecek.

Bu bir dram tabi, sen baro başkanı da olsan, sınıfın çalışmasını engellememelisin.. bu arada ankara’ya biraz yüksek de olsa güzel bina yapıyolarmış..

https://twitter.com/Medyascopetv/status/1274998897417637889

Binanın sahibi de boş durmamış..

https://twitter.com/gazeteduvar/status/1275092742239129601?s=21

https://t.co/ZZ4oHbC2DL

Gecekondular; çalışma hayatı için ucuz emek deposunun barındığı, imar kanunları başta olmak üzere mülkiyet yasalarını dikkate almadan ucuza mal edilerek üretilen barınma alanlarıdır. Türkiye'nin ve Ankara'nın ilk gecekondularının kurulduğu yerlere “Üçüncü Ankara” denilmiştir. Ulus merkezli eski şehre en yakın, plan ve denetim dışı kalan alanlar olan; 1920’lerde Akköprü civarındaki bostanlar ve Altındağ Tepesi, 1930’ların sonuna doğru Cebeci’nin gelişmesi ile Cebeci’nin arkası ve İncesu'yun içinde aktığı vadi alanı ilk gecekondu yerleşimleridir.

Türkiye’nin ilk gecekondu ve Ankara’nın en şahane semti olan AltınDağ’ın belgeselini hazırlamışlar.. ALTINDAĞ BELGESELİ, 16 Haziran 2020’de, saat 20.30'da ilk defa seyirciyle buluşacak. 44 saat sonra Bayram Balcı’nın youtube kanalında youtube.com/channel/UCE7Hm…

Bugün dünyanın en önemli tarihçilerinden Eric Hobsbawm'ın doğum günü. Doğalı 103, rahmete gideli 8 yıl olmuş.. 2002'de yazdığı otobiyografisini @iletisimyayin bastı. iletisim.com.tr/kitap/tuhaf-za… Hobsbawm otobiyografisinde, 20. yy'ı anlamak isteyenlere, insanlık tarihinin en sıradışı ve korkunç yüzyılına başından sonuna kadar tanık olan ve tanık olduğu tarihi anlamaya çalışan bir tarihçinin hayatını anlatmaktadır..

Anadolu Demiryolunda 22 Nisan 1905'ten itibaren geçerli tren seferleri. İstanbul’dan Konya’ya kadar olan demiryolunun imtiyaz sahibi şirketin adıyla uyumlu olarak Anadolu Demiryolu (Hattı) ismi verilmiştir. Konya’dan sonrası için Bağdat Demiryolu (Hattı) adı kullanılır. 1905 yılında Anadolu Hattı’ndaki tren seferleri Haydarpaşa-Eskişehir (12 saat), Eskişehir-Konya (13 saat), Eskişehir-Ankara (9 saat), Alayunt-Kütahya ve Hamidiye-Ada Pazarı istasyonları arasında yapılmaktadır.

Birincisi, bunlar bir sınıf değil.. ikincisi, bu insanlar Keçiörenli değiller.. üçüncüsü, bu evler trilyonluk değil..

https://twitter.com/dutpekmezi3/status/1268894093452730369

Keçiören’de Cumhuriyet öncesi de Bağ Evi kültürü vardı.. dolayısıyla müstakil evler, bölgenin kültüründe hep var olmuştur.. Fotodaki evler 1950 sonrasında, Ankara’ya tayible gelen müdür gibi üst düzey memurların yerleşimi ile oluşmuştur.. Merkez olan Ulus’a yürüme mesafesidir..

Osman Arolat, 29 Mayıs 2020 tarihli @dunya_gazetesi'ndeki köşesinde @Efilyayinevi'nden çıkan kitabımı tanıtmış, çok teşekkür ederim.. Bir akademisyen olarak kitabımı alanların ve okuyucuların hayal kırıklığına uğramaması, sevinçlerin en büyüğüdür.. dunya.com/kose-yazisi/en… Kitabımı Efil Yayınevi'nin kendi sayfasından almanız ilk tercihimdir. İçinden geçtiğimiz bu zor süreç, yayınevlerinin desteğe ve dayanışmaya en çok ihtiyaç duydukları dönemdir.. efilyayinevi.com/tr/urun/s/1518…