Türk Tarih Tezi; Türk Tarihinin Köklerini ana hatlarıyla açıklayan, Anadolu'nun 1071 öncesinden de binlerce yıllık Türk Yurdu olduğunu anlatan, bilimsel temelleri olan tarihi bir gerçekliktir. (Yapılan son tarih araştırmaları ve arkeolojik bulgularda bu tezi doğrulamaktadır.)

https://twitter.com/ajans_muhbir/status/1859627439426576708

Maalesef Atatürk'ün şüpheli ölümü sonrası müfredattan kaldırılmıştır. Türk Tarih Tezi; Türkiyede Türkleri işgalci gören ve Türk varlığını inkar eden zihniyeti elbette rahatsız edecektir.

Dünyanın hiçbir demokratik ve gelişmiş ülkesinde; ülkeyi böleceğiz ayrı bir devlet kuracağız, ulusal resmi dil dışında ayrı bir dil kullanacağız, ulus kimliğini değiştireceğiz veya ülkenin laik ve demokratik rejimini değiştireceğiz, şeriat veya dini rejim getireceğiz diyen veya ülke sınırlarını kaçak gelenlere açarak ve vatandaşlık vererek ülkenin demografik yapısını, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozalım azınlıklar yaratalım diyen Siyasi partilerin faaliyetine izin verilmez.

Yine Dünyanın hiçbir gelişmiş demokratik ülkesinde;

Son yerel seçimler şunu gösteriyor. Kürt ve zazalar; DEM ve HÜDA-PAR gibi ayrılıkçı partileri desteklemedi.
Daha öncede söylediğim üzere Türkiyedeki kürtlerin çoğu sonradan Kürtleşen Türkmen aşiretlerdendir.





Halılardan, kilimlere; kök soy secerelerine kadar öz Türktürler. Zazalar ise Kafkas kökenli Çuvaş/Çavuş Türkleri ile Horasan Türklerinin birleşimidir. Kültür kodları bunu söylemektedir.

BÖĞÜ HAN VE GÖÇ DESTANI

Türklerin yurdunda “Hulin” isimli bir dağ vardı. Hulin dağından Tuğla ve Selenge isimli iki ırmak akardı. Bir gece oradaki bir ağacın üzerine gökyüzünden ilâhi bir ışık indi.Bunun üzerine, iki yandaki dağlar yavaş yavaş büyümeye başladılar.





Bu durumu gören halk ise, hayretler içinde kalmıştı. îçlerinde büyük bir saygı duyarak, Uygurlar oraya doğru yaklaştılar. Tam yaklaştıkları bir sırada, kulaklarına çok tatlı ve güzel müzik nağmeleri gelmeye başladı.

Muhanetin çeşmesinden su olsa içme
Çaydan geç nâmerdin köprüsünden geçme
Olura olmaza sırrını açma
Her yerde gizli sır aşikâr olmaz

Söylenen her sözü üstüne alma
Gördüğün söyleme, bildiğin bilme
Sevildiğin, yere sık gidip gelme
Kalkar muhabbetin itibar olmaz Bir iyilik edersen ismini anma
İkrarında pek dur sözünden dönme
İlin ateşine nâfile yanma
Senin ateşine bir yanar olmaz

Koğma muhaneti koğduğun yeter
Kahraman edersin karşına biter
İnsana acı söz ölümden beter
Zâti kötülerde nâmus, ar olmaz

Gel beri sır verme nadana hara (kötü insana)
Namert ile esrar (sır/hikmet) söyleşilir mi
Muhabbet istersen sadık dost ara
Cinsi gayri ile huylaşılır mı

Cahil-ü gümrahın düşme izine
Bel bağlama muhanetin sözüne
Varma meclisine bakma yüzüne
Münkirin sohbeti dinleşilir mi Münkir olan mal buldukça kudurur
Alemde adına ahmak dedirir
Cömert olan bir nan(ekmek) bulsa yedirir
Cimri ile altın paylaşılır mı

Sıdkı Baba (Âşık Pervâne)
Kaynak: Muhsin Gül, Sıdkı Baba Hayatı ve
Divanından Örnekler, 1984

Türk Halk Türküsü

Stratejik planlı göç mühendisliği ile amaçlanan "Türkiyeyi Türksüzleştirme Projesi" son 100 yılın en büyük emperyalist projesidir.

Emperyalist güçler 100 yıl önce Türkiyeyi Türksüzleştirme Projesini işgal girişimi ile denedi ancak Atatürk ve büyük Türk Milleti işgalcileri savaşarak yendi. Proje 100 yıl sonra stratejik planlı göçlerle sessiz istila yöntemiyle tekrar karşımıza çıktı.

Atatürk bu projeyi 100 yıl nasıl engelledi
turkologfatihmehmetyigit.blogspot.com/2019/03/ingili…

İSTİKLAL, İSTİKBAL, HÜRRİYET, HERŞEY; ADALETLE KAİMDİR....

Adalet, bir devletin esası olduğuna göre, mahkemelerin sözde değil gerçekten tarafsızlığını temin, her işin başında bulunmalıdır. Hak sahiplerine güçlük çıkarmak, resmî dairelerde işlerini izleyen kimseleri bugün git, yarın gel diye birtakım zorluklara uğratmak, hükümet otoritesi maskesi altında halka zorbacasına durum almak, yakışıksız davranışlara kalkışmak gibi durumlar kesinlikle önlenmelidir.
(Kılıç Ali, Atatürk’ün Hususiyetleri, 1955, s. 57)

İSKİT SAKA TÜRKLERİNDE; KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ, ERDEM, ADALET VE SAVAŞÇI ONURU:

[2.1] İskitlerin çok büyük ve görkemli olan eylemlerini anlatırken kökenlerinden başlamalıyız; 2 çünkü imparatorluklarından daha az ünlü olmayan bir yükselişleri vardı; ne de kadınlarının cesur eylemlerinden çok erkeklerinin yönetimiyle ünlüydüler. (Kadın-Erkek eşitti)
3 Erkekler Partlar ve Baktriyalıların kurucuları olduklarından , kadınlar Amazon krallığına yerleştiler;

”Ululuk istersen, Tanrı'ya kulluk eyle”
***
"Sen ey Türk-i peri peyker"
“Sen ey Peri vücutlu, melek endamlı Türk"...
***
"Atalarını tanı ki , Atalarından büyük olasın.
***
Akan sulardan ibret al, yüzünü yerlere sürüyüp gider.
*** Gönül ne gezersin seyran yerinde
Alemde her şeyin var olmayınca
Olura olmaza dost deyip gezme
Bir ahdine bütün yar olmayınca...

Oğuz Türkmen Başbuğu
Şah İsmail Hatayi

TÜRK KÜLTÜR VE İNANCINDA "OK GİBİ OLMAK" VE "OKUMAK":

Okumak, bilgi pınarıdır;
Bilgi, ömrün ışığıdır.
Oku da bil,

Okuv - bilim bulağı,
Bilim - ömir şırağı.
Okı da bil,

(Kazakistan) Türk Atasözü

(a)lp ol b(e)g (e)r(e)n (e)rd(e)[m…] U s(ï)nok …

Günümüz Türkçesi ile anlamı: Alp (savaşçı,ulu,yüce ruhlu) ol bey!

Erdeme (bilgeliğe) eren ol,

Başın (aklın,düşüncen, ustalığın) OK gibi(doğru) olsun…

Diğer okuma:

Ö, ok! (a)lp ol b(e)g (e)r s(e)n

Günümüz Türkçesi ile anlamı:

Düşün! Ok gibi alp ol bey. Sen, ersin

"Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz."
Mustafa Kemal ATATÜRK

Nedir?
Alevi, sünni
Nedir?
Sağ, sol
Nedir?
Senlik, benlik kavgası

Sağ gözde benim
Sol gözde benim
Alevi de benim
Sünni de benim
Oğlan da benim
Kız da benim İki evladı birbirinden;
Söyle, nasıl ayırd ederim?

Yeter ki;
Türk olsun, doğru olsun,
Dürüst olsun,çalışkan olsun
Yeter ki;
Vatan için, Millet için,
Özgürlük için, Adalet için
Birlik olsun, Dirlik olsun,
Kardeşlik olsun ...

TEK BAŞIMA CAN VERİRİM

(23 Nisan 1920) Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılmıştır. Memleketin her tarafından birçok milletvekili gelmişti. Bu yeni meclise gelenlerin bir kısmı Ankara’da hiçbir şeyin olmadığını görünce ümitsizliğe düşmüşlerdi. Bahsedilen ne Yeşilordu, ne hazine, ne yatacak otel, hiçbir şey yoktu. Sadece Mustafa Kemal vardı.
Bazılarına bu dava çürük gelmiş olacak ki memleketlerine dönmeye karar verdiler. Bunlar geri dönerlerse Meclis’te huzursuzluk olmayacağını anlayan Mustafa Kemal, kürsüye çıktı.

"İnsanların en fenası (kötüsü); birine ayrı, diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır..!"

Hz. Muhammed (s.a.v)

"İkiyüzlüler, güçlülerin dostlarıdır."

Türk Atasözü "Hayatta en fena şey ikiyüzlülüktür. Gerçek ne olursa olsun ikiyüzlüler, onu temizlik ve saflık görünümüne bürünerek saklamaya çalışırlar ki, bu büyük bir tehlikedir."

Atatürk

İkiyüzlülük nedir; dün ak dediğine bugün kara demektir. Olduğundan farkı görünmek,

TÜRK TAMGA YAZILARININ; ŞAMAN/KAM TEDAVI GELENEĞİNDE KULLANILMASINA ÖRNEK TEŞKİL EDEN BAZI TÜRK TAMGA YAZILARI VE AÇIKLAMASI:

b(e)n t(e)d(i)m
(Ben söyledim, dileğimi isteğimi belirttim)
Dağlık Altay Tekpenek
Bengü Bitik Taş (Türkçe Yazıt) Teniri qulı bitidim.

(Tanrı kulu olarak yaratıcıma dilek ve istekte bulundum, bu dileği de kutsal mekanda tamgalarımla yazarak bengü bitik taşa vurdum, bitirdim, tamamladım. Tanrım, kulunun dileğini kabul et.)

Moğolistan Orhun Gurvaljin Dağı Mağrası Bengü Bitik Taş Türkçe yazıt

Gökte uçan huma kuşu
Ne bilir dalın kıymetini
Kargayı kondurman dala
Ne bilir gülün kıymetini

Çift sürüp ekin ekmeyen
Meydana sofra dökmeyen
Arının kahrın çekmeyen
Ne bilir balın kıymetini Meclislerden söz atanlar
Gerçeğe yalan katanlar
Sonra beyliğe yetenler
Ne bilir ilin (halkın) kıymetini

Bunu diyen Deli Boran
Küçücükken yetim kalan
Bir görmeye deve veren
Ne bilir malın kıymetini

Türk Halk Türküsü
Söz: Ozan Deliboran
Derleme: Mehmet Kara, Muzaffer Sarısözen

Aşılmayan Dağ (engel) yoktur.
Başladığın işi yarım bırakma (tamamla)

Başladığın işi yarımçıq qoyma
Aşılmayan Dağ yoxtur.

(Kumuk) Türk Atasözü Tamamlanmadığı sürece hiç bir iyilik/başarı; yarar (fayda) sağlamaz.
Yarım olan hep yarım (eksik) kalır.

Hanlar Hanı
Türk-Moğol Kağanı Cengiz Han

Haram dediler, günah saydılar; Türkçe adlarımızı dinen caiz değil diye yasakladılar, arı-duru Türkçemizi hor gördüler, sofralarımızdan kımızımızı atımızı, dilimizden Türkümüzü, elimizden sazımızı, Ata Bar'ımızı, halk oyunlarımızı, geleneklerimizi, töremizi, toyumuzu bizi biz yapan tüm değerlerimizi unutturdular, yasakladılar. Ulu Türk adını saraylarda "etrakı bi idrak" aptal, ahmak, idraksiz Türk diye aşağıladılar. Aşıklarımızı, Ozanlarımızı; Abdal, Kızılbaş, serkeş, serseri diye hor gördüler, sürgün ettiler, öldürdüler.

Hüner (zanaat), Erin kanadıdır.
Akıl çoğa ulaştırır,
Hüner göğe ulaştırır.
Hünerlinin eli altın,
Ozanın sözü altın.
Hünerin (zanaatın) varsa öleceğim deme.
Hüner (zanaat) tükenmez azık; bitmez zenginliktir.
Bileği güçlü biri yener,
Bilgili bini yener.
Bilgili ölürse, Kağıtta adı kalır.
Usta ölürse,
Yaptığı iş kalır.
Bilgiliden akıl çıkar,
Akıllı ihtiyardan atasözü çıkar.
Kargışın en kötüsü,
"Kendin bilme; bileni dinleme "dir.
Akıl azmaz,
Bilgi eskimez.
Kitap âlim, dilsiz muallim.
Akıl deryadır; ne kadar alsan da tükenmez

GÖZ KAMAŞTIRAN HUN TÜRK OBASINDA (YERLEŞKESİNDE); MÜTEVAZİ ATİLLA KAĞAN

Elçi olarak Theodosjus tarafından Priskos yeniden gönderilince şöyle bir söz sarfediyor: Gerçekten muazzam nehirleri yani Tysia, Tibisia ve Dricca'yı aşarak bu yere geldik ki, Burada içinde; Attila'nın kaldığı uzakta olmayan köye geldik. Buna köy diyorum. Köy tahta surlarla çevrilmişti. Bunlar parlıyordu. Bunların yapısı öyle güzel idi ki, dikkatli birisi tahtaların birleştiriliş tarzını zorlukla anlayabilirdi.

Cezayir'in Fransız işgalinde olduğu 1830-1962 döneminde 5 milyon 630 bin Cezayirli Fransa tarafından soykırıma uğradı. 1945'te Fransızlar Setif ve Guelma'da 45 bin Cezayirliyi katletti. Elleri Afrikanın mazlum halklarının kanıyla kirli olan Fransa Türkiyede 35 bin sivil, masum halkı, asker ve polisimizi katleden, kundaktaki bebekleri bile öldüren eli kanlı terör örgütüne plaket vermiş.

Türkiye Cumhuriyetinin Fransanın soykırım suçlarını kınaması uluslararası platformda Cezayir'e destek vermesi, Afrikada Fransanın tüm sömürge faaliyetlerine karşı