BORSA ÜZERİNDEN VURGUN YAPILIYOR, HALK KONTROLLÜ YOKSULLAŞTIRILIYOR
1-AKP, vatandaşları "yerli ve milli" sözleri ile döviz ve altın yerine borsaya yönlendirdi. Geldiğimiz noktada borsaya yatırım yapan 8 milyon civarında vatandaşımızın hemen hemen hepsi büyük zararda. 2-Çok büyük bir organize vurgun döndüğü iddiaları aldı yürüdü. Sadece son 3 ayda pay senedi değeri 14 trilyon TL’den 13 trilyon TL’ye geriledi. 1 trilyon liralık kayıp oluştu. Ucuza hisse toplayıp satan tahtacılar ve bazı portföy yönetim şirketleri on milyarlarca lirayı ceplerine attı.

PIRLANTADA ÖTV NEDEN SIFIR, AÇIKLIYORUM
1) Halkın hayatını doğrudan etkileyen tüketim ürünlerinde ÖTV uygulanıyor. Motorlu taşıtlarda, akaryakıtta, mutfak tüpünde, içeceklerde, beyaz eşyada ÖTV var ama elmas, pırlanta ve yatta ÖTV sıfır. 2) Türkiye iç pazarında ortalama 5 milyar dolarlık pırlanta satışı olduğu düşünülüyor. Çünkü kayıtdışılık o kadar büyük ki sektör temsilcileri de bunu bilmiyor. Yüzde 25 ÖTV uygulansa, 1,25 milyar dolar (33,7 milyar TL), yüzde 30 ÖTV uygulansa 1,5 milyar dolarlık (40,5 milyar TL)… twitter.com/i/web/status/1…

BATI ÜLKELERİ KILIÇDAROĞLU’NA KARŞI DÜĞMEYE BASTI
ERDOĞAN’I TEKRAR SEÇTİRMEK İSTİYORLAR
1-Tüm anketlerde Kılıçdaroğlu öndeyken, seçime sayılı günler kala Avrupa basınında art arda Erdoğan’a hakarete varan yayınlar çıktı.
Nedenini anlatayım.
Lütfen bu seriyi olabildiğince… twitter.com/i/web/status/1… 2-AKP’nin ve yandaşlarının iddia ettiği gibi Batı ülkeleri Sn. Kılıçdaroğlu’nu değil, tam tersine kendilerini destekliyor. Böylece, Erdoğan’ın kötü yönetiminden kaçan nitelikli, eğitimli nüfusumuzu alıyorlar.
Hatta çalıyorlar da diyebiliriz.

TÜRKİYE’NİN AKP İLE KAYBEDECEK BİR DAKİKASI DAHA YOK
1-AKP’nin seçimleri neden Haziran ayından Mayıs’a aldığı şimdi anlaşıldı.
Çöküşün gelişini biliyorlardı.
Bankalar kredi kartlarını nakit avans çekimlerine bile kapattı.
Çünkü ülkede döviz bitmek üzere. 2-Bu veriler her şeyi açıklıyor.
12 Mayıs haftasında TCMB swap hariç net rezervi -57,8 milyar dolar oldu.
Bir önceki hafta bu rakam -53,4 milyar dolardı.
TCMB’nin swap ve Hazine varlıkları hariç net döviz pozisyonu da 12 Mayıs’ta -73,4 milyar dolar oldu.

KARA PARALAR POS CİHAZLARI İLE KAPALIÇARŞI’DAN ÜLKEYE GİRİYOR
1-İkili kur sistemine geçerek Kapalıçarşı’yı döviz üssü haline getirdiler ve orada dönen kayıtdışı paranın haddi hesabı yok.
Ülkemiz açısından çok tehlikeli bir oyunu deşifre edelim. 2-Yerli ve milli olmakla övünen AKP, 562 yıllık geçmişe sahip ve dünyanın ilk alışveriş merkezi olarak bilinen Kapalıçarşı’nın adını kirletecek işler yapıyor.
İhtiyaç olmamasına rağmen Kapalıçarşı’yı dövize yön veren merkez haline getirdiler.

TRT’DEKİ VURGUN DÜZENİNİ İFŞA EDİYORUZ
BUYURUN, ERDOĞAN’IN AİLE ŞİRKETİ HALİNE GELEN TRT’NİN HİKAYESİNE
1-AKP kendi ideolojisi doğrultusunda toplumu dönüştürmek istiyor. TRT’de hem bu ideoloji topluma dayatılıyor hem de milyarlarca liralık vurgun yapılıyor. 2-AKP’nin uydurduğu tarih üzerinden diziler ve filmler çekiliyor, programlar yapılıyor. Bunların yapımcılığını da Erdoğan’a yakın isimler üstleniyor.
Erdoğan ailesinde bu görevi takip eden kişi ise Bilal Erdoğan.
TRT’deki onlarca yapımı tek tek inceledik.

ADRESİMDE YABANCI KİŞİ KAYITLI MI?
KOLAY ŞEKİLDE ÖĞRENME YOLU
1) Evinde veya yazlığında başka kişi ikamet ediyor mu diye merak edenler için e-Devlet üzerinden nasıl sorgulama yapılır görsellerle tek tek anlatıyorum.
Siz de mutlaka kontrol edin ve bu tweet serisini paylaşın lütfen 2) Biliyorsunuz, son dönemde bu iktidar masa başı oyunlarıyla seçmen sistemi üzerinde bir işler çeviriyor. Pek çok vatandaşımız, ikamet ettiği adreste çoğunluğu yabancı olmak üzere başkalarının da kayıtlı olduğunu “şansa” gördü.
Şimdi herkes “acaba” diyor.

BUNUN ADI SOSYAL KONUT DEĞİL, RANT PROJESİ
1) Türkiye’yi tarihinde ilk kez barınma ve beslenme krizine sokan AKP, şimdi sözüm ona sosyal konut hamlesi ile sorunları çözeceğini iddia ediyor.
Konutlar, %10 peşinat ve 240 ay vadeli satılacak.
Ama halktan gizlenen detaylar var. 2) Yılda 2 kez memur maaş zamları oranında taksitlere zam yapılacak. Yani enflasyon artışı kadar. Oysaki proje, vatandaşlara sanki banka kredisi gibi sabit ödeme şeklinde anlatılıyor.
Taksitler ilk etapta 2.280 TL ile 3.187 TL arasından başlıyor.

BAŞKANLIK SİSTEMİ FELAKETİ GETİRDİ, EKONOMİ İFLASA GİDİYOR
1) “Türk tipi başkanlık sistemi” dedikleri, aslında AKP’nin ülkeyi çökertme projesidir.
2017’de başladı, 5 yıl geçti. Faturası çok ağır.
Şimdi rakamlarla, istatistiklerle bu ucube sistemin zararlarını göstereceğim. 2) Dolar kuru başkanlık sisteminin geldiği 2017 yılında 3.65 TL’ydi. Eylül 2022’de dolar 5 kat arttı ve 18.23 TL’ye geldi. TL’deki hızlı değer kaybı, enflasyonu ve derin yoksulluğu beraberinde getirdi.
Başkanlık sistemi milli para birimimizi koruyamadı.

DÖVİZ KRİZİ BÜYÜYOR, KARA PARA AKIŞI ARTACAK
1) Çok zor bir kış bizi bekliyor. AKP’nin umudu ise yine kayıt dışı, kara paraların Türkiye’ye gelmesi.
Rusya ile birlikte Körfez ülkelerine de tavizler söz konusu.
Diplomatik riskler büyüyor. 2) Öncelikle Erdoğan’ın “Birçok dost ülke gerekli desteklerini sağ olsun veriyorlar. Onlardan borçlanmamız Merkez Bankası olarak güçlenmemize neden oluyor” sözünü hatırlatalım.
Çok vahim bir açıklama.
Borçlanma ile gurur mu duyulur!

AKP’NİN AÇIKLARI KARA PARA İLE KAPATILIYOR
1) Ekonomiyi büyük bir krizin içine sokan AKP, kara paralarla çarkı döndürüyor. 2022'nin ilk 6 ayında Türkiye'ye rekor seviyede 17,5 milyar dolarlık kaynağı belirsiz para (Net hata noksan) girişi oldu. 2) 2021 yılının ilk yarısında 13,3 milyar dolar olan cari açık 2022’nin aynı döneminde 32,4 milyar dolara çıktı. Böyle devam ederse yılsonu cari açık 60 milyar doları geçecek. Bunun finanse edilmesi turizm ve ihracatla mümkün değil.

ÖZELLEŞTİRME 63 MİLYAR DOLAR, KKM 60 MİLYAR DOLAR
1) Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemini öve öve bitiremeyen Sn. Nureddin Nebati’ye soralım:
KKM’de büyük gizlilik var. Sisteme girenlerin sayısını neden saklıyorsunuz? 2) KKM’deki şirket oranı nedir? Şirketlerin toplam mevduattaki payı kaçtır?
Tüm mevduatların dövize endeksli kısmı yüzde 72’yi buldu. Bu nasıl liralaşma politikasıdır?

KREDİLERLE İÇİ BOŞALTILAN BANKA: ZİRAAT
1-)AKP, kamu kurumlarını öyle bir talan ediyor ki, meblağlar artık yüz milyarlarca lirayı buluyor.
Ziraat Bankası bu noktada çok kritik. Çiftçiye, üreticiye destek olması gerekirken, hükümetin operasyonlarının merkezi oldu. 2) Sayıştay’ın 2020 Ziraat Bankası raporuna göre, bankanın kambiyo zararı tam 187.7 milyar TL.
Aynı yıl bütçe harcamaları 1.2 trilyon TL ve bütçe açığı da 172.7 milyar TL.
Ziraat’in zararı devletin zararını geçiyor.

İHRACATTA ALARMA ZİLLERİ ÇALIYOR
1) Temmuz ayında ihracat 18.5 milyar dolar, ithalat da 29.1 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığımız 10.6 milyar dolara ulaştı.
7 aylık dış açık 62 milyar dolara ulaştı.
AKP ise halen sorunları görmezden geliyor. 2) Türk Lirası değer kaybettiğinde “rekabetçilik” palavrasıyla Türkiye’nin ihracatının katlanacağını söylüyorlardı. O da yalan çıktı. Şimdi ise parite ve enerji fiyatlarına suçu atıyorlar. Oysaki AKP ekonomiyi baştan yanlış kurguladı.

PARA BİTTİ, ARSA YAĞMASI BAŞLADI
1) Devlete ait yüzlerce fabrika ve işletmeyi 20 yılda 63 milyar dolara satan AKP, sıfırı tüketince umudunu Körfez’in dolarlarına bağladı. Ancak ne gelen var ne de giden!
Ve şimdi AKP öyle bir organize yağma başlattı ki!
Anlatalım. 2) Paraya sıkışan AKP, arazi satışını hızlandırdı.
Arazi yağmaları çok geniş ancak burada AKP’li Başakşehir Belediyesi’ni ele alalım. Bu belediye 1 milyar lirayı bulan borca batmış durumda. Son yıllarda sürekli arsa satıyor ancak açığı kapatmaya yetmiyor.

AKP BÜTÇEYİ BOŞALTIYOR, FAİZE YÜKLENİYOR

1)Faiz lobisine çalışan AKP, faizlere zam yaptı. Vergi, SGK ve diğer kamu borçlarına uygulanacak aylık gecikme faizi %56 zamla %1,6’dan, %2,5’e yükseltildi. %15 olan tecil faiz oranı da yıllık %24’e yükseltildi. 2)Son bir yılda merkezi yönetim borç stoku 1,4 trilyon liralık artışla 3,4 trilyon liraya yükselirken, iç borç için ödenecek faizler enflasyonla birlikte kontrolden çıktı ve 2,2 trilyon liraya ulaştı. Ödenecek faiz, ana parayı çoktan geçti!

VATANDAŞIN TRİLYONLARCA LİRASI GASP EDİLİYOR!
1) AKP’nin Türkiye’ye verdiği zararı artık milyon veya milyar liralar değil, trilyon liralar tarif ediyor.
Çok açık bir servet transferi politikası var.
İbret verici rakamları paylaşıyorum. 2) AKP Genel Başkanı Erdoğan pazartesi konuşmaya başladığı anda ülke ekonomisi büyük yara aldı.
Şunu özellikle vurgulamam gerek: Erdoğan sözlerinin ekonomiyi çökerteceğini bildiği halde bunu bilerek yapıyor.
Bakın rakamlar ortada...

KANAL İSTANBUL’A GÜVENENLER YAYA KALDI
1) AKP’ye halen inanıp hareket edenler varsa, bu yazdıklarımı iyi okusunlar.
Kanal İstanbul’da geri adım atıldı. Tapu sahipleri şimdi AKP yöneticilerine ulaşmaya çalışıyor ama nafile.
Uyarmıştık, dinlemediniz. 2) Tam 11 yıldır AKP, Kanal İstanbul’u yapacağını söyleyip büyük bir arsa rantına girişti. İki defa plan değişti. Sadece Sazlıdere Köprüsü’nün temeli atıldı ama o da otoyol projesinin devamı.
Ortada büyük bir Kanal İstanbul balonu var!

1) Ne demişti AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan: “İsteyen herkesin çalışacak işi vardır.”
Bugün işsizlik rakamları açıklandı. TÜİK’e göre, Mart’ta işsizlik 0,4 puanlık artış ile %11,5 oldu. Geniş tanımlı işsizlik 0,6 artarak %22,7’ye yükseldi.
Durumumuz şöyle... 2) Büyük bir çöküş süreci içindeyiz. İstihdam sağlayacak yatırımlar azalıyor.
Sonunun geldiğini gören AKP, bir yağma politikası başlattı. Ne enflasyon ne de işsizlik gibi sorunları çözmek istiyor. Aksine buralardan servet transferi yapıyor.

1) ÇÖKÜŞ SÜRECİ BAŞLADI
Büyük bir kur krizi ile karşı karşıyayız ve AKP’nin artık yapacağı bir şey yok. AKP’nin inşa ettiği ekonomi sistemi çöktü ve bu durum sadece iktidarın değişmesi ile düzelebilir.
Rakamlar her şeyi gözler önüne seriyor. 2) Türk Lirası değer kaybedince “rekabetçi kur” dediler. İhracatın artacağı doğru ama ithalat da rekor kırdı. Dış ticaret açığı 2022'nin ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine göre %130 artarak 32.5 milyar dolar oldu!

AKP ‘NiN FON OYUNU
1) Bütçe kontrolünü kaybeden AKP, özel sektörde sermaye kontrolüne gitmeye başladı.
İhracatçının, müteşebbisin cirolarında zorunlu kesintilerle finansman kaynağı yaratıyor.
İş tehlikeli boyutta, tek tek anlatalım... 2) Yılbaşı sonrası ihracat gelirinin %25’ini Merkez Bankası’na satma zorunluğu getirildi. Daha sonra bu oran %40’a çıkarıldı. Türkiye’nin ekonomisini şu anda yüzdüren ihracatçılara sorulmadı bile.
Ama yetmedi. Ülkenin döviz ihtiyacını bunlar da kapatmıyordu.