Türkiye'de aydın denenlerin çoğu milli değil, özenti ve eziktir. Oysa, çağdaş değerlere göre aydınlığın baş kuralı doyup doğulan yerin yansıması olmaktır. Misal, Nuri Bilge Ceylan bir aydındır. Gözünü açtığı, karnını doyurduğu yeri sinemasına yansıtır. Nadirdir böyleleri.

https://twitter.com/turkjakobeni/status/1450449653187624961

Mesela 2000'lerin fenomeni, Özcan Deniz'in ciple gezerek tüm sülalesine erkeklik ayarı çektiği dizisi Asmalı Konak tam bir özentiliktir. Tarım zengini ABD taşrası aileleri anımsatır. Süper modern şehirli kız/erkek temalı İstanbul düzeni de eziktir. Yok öyle bir hayat.

Yunan mileti elin sikiyle gerdeğe girilmeyeceğini hala öğrenemedi. 100 yıl önce İngilizler'in donatıp, besleyip, para ödediği orduyla denizin dibini boyladılar ama zerre ders çıkarmamışlar. Hayal uğruna silahlanıp büyük devletlere borçlanıyorlar.

https://twitter.com/AkdenizKibris/status/1450392674721271811

Yunan'ın 12 mil ilanı uğruna savaş çıkar mı? Çıkar. En başta Türk sermayesi bunu destekler. İzmir dahil Türk Boğazları'na bağlı ülke ticareti Yunan'a bağlı hale gelir çünkü. Türk ve Yunan'ın en büyük kazanç yolu, Ege'de ortak egemenliği kabul etmek.

Aile arasında tat kaçıran oldum. Asfalt yamasını bile ''bu a. koduklarım'' diye başlayarak anlatıyorum. Kimse sormuyor ki bu tatsızlık neden. Sonuç aslında hep yazdığım şey; bu a. koduklarım iktidar olduğunda 16 yaşındaydım. Kazık kadar adam oldum. Hayatım bu bokun içinde geçti. Yani bugün 20'lerinde bir genç neden ülkeden gitmekten başka bir hayal ile yaşamıyorsa, ben de ondan 15 yaş büyük biri olarak aynı sebepten ötürü her söze ülke şartlarına söverek başlıyorum. Lan başka bir hayat görmedik. Biz ne yapalım? Bizi siz delirttiniz.

İstiyorlar ki, PKK ve FETÖ'ye göz kırpan CHP'yi görmezden gelelim. Niye? Doğru sözler de sözlüyor diye. E o zaman aynı odaklara çalışmış ama sonradan çıkarı gereği dahi olsa ulusal savunma sanayisine para akıtmış AKP'nin de geçmişini unutalım. Olur mu? Olmaz öyle saçma şey. İkisi aynı kefede mi? Hayır, değil. CHP, istese dahi mevcut ihaneti devam ettiremez çünkü artık. Kervan yola koyuldu. Jeopolitik değişimleri iktidarlar engelleyemez. O sebeple, CHP, ne yaparsa yapsın, halefi gibi tehlikeli olamaz. Lakin baş tacı edecek değiliz.

Bugün çenem açıldı. Hukuk üstündür. Boşanırsın, hukuk işler. Miras sorun olur, hukuk işler. Sövdü diye adam vurursun, hukuk işler. Yargı bağımsız mıdır? Değildir. Yargı, devletin varlığını her zaman korur ve ondan yana çalışır. Kendini ağaç gibi kesecek adamı beslemez.

https://twitter.com/Rise1946/status/1450407483223183363

Bakın, bu doğru olan mıdır yoksa değil midir, o başka bir tartışma konusu. Benim kastım, hiçbir devletin kendisine ait yargı erkini öyle yalnız başına, başı boş bırakmadığını söylemek. En demokrat devlete git, kendi düzenini bozacak her şeyi yargılar ve gerekirse taraf tutar.

İzin VEREMEDİ; çünkü oyları çakılmıştı. Haziran'da AKP %38'e gerilemişti ta %50'lerden ve devletten geriye kalanlar hala üniter yapıda direniyordu. Fethullahçılar gibi sizler de devlet ve ulusu en zayıf anında dahi yenemediniz. Oturun ağlayın; zaten tek yapabildiğiniz bu.

https://twitter.com/solhaberportali/status/1450396071918592004

Fethullahçılar'ın onca kadrolaşması ve sizlerin cart curt adına yürüttüğünüz onca toplumsal yönlendirme, yumurta kapıya dayandığında hiçbir sonuç vermedi. AKP'nin taşeronu olduğu bölünmüş Türkiye ve dahası Yeni Ortadoğu oluşmadı. AKP'ye rağmen oluşmadı. Hala bu karın ağrısı var.

Dünkü konuya takıldım. Atatürk'ün demokratik Türkiye kurmak gibi bir amacı olduğunu söyleyenler yalancıdır. Atatürk, demokrasinin Türkçe inşa edilmesi için gerekli olan beşeri yetkinliği yaratmak istemiştir. Kurduğu meclis de demokratlığından değil, devlet geleneğinden ötürüdür. Demokrasi, ancak bir merkezi hukuksal ve mülki otorite ve ortak yaşam bilinci yani ulus bilinci etrafında kurulabiliyor. Farklı yaşayan ama toplum sözleşmesi etrafında birlik olabilecek insani şuura vakıf olan insanlar etrafında. Gazi Paşa eldeki malzemeyi çok iyi biliyordu.

Atilla yine osuruyor. Demokrasi, Atatürk'ün umrunda bile değildi arkadaşlar. Mevcut demokrasi o tarihte Avrupa'da bile olmamakla beraber, demokrasinin inşası için ilk önce okuduğunu, ödediğini, oy verdiğini anlamasını bilen insan yetiştirmek gerekiyordu. Gazi'nin derdi de buydu.

https://twitter.com/atilla_yayla/status/1450007510593769472

Demokrasi toplum tarafından inşa edilir. Toplum büyüyüp geliştikçe demokrasinin yeşereceği ortam doğar. Zır cahil halk kitlesi ile demokrasinin d'sini kuramazsınız. Gazi de bunu bildiği için, ilkin okuyan, dinleyen, tartışan, üreten insanlar yaratmaya çalıştı.

Bugün bir başkasına yazmıştım ama yanlışlıkla sildim. Tekrar açıklayayım. Kemalizm'in otoriter niteliği, demokratik ve özgür hayata geçişin şartı olan kültür ve eğitim devrimlerinin tamamlanmasını öngörmesinden dolayıdır.

https://twitter.com/asrinfahrettin/status/1433530558257238016

Yüzyıllara gömülü gerici kültürü ve haliyle gerici inatçılığı olan bir topluma kağıt üstünde yeniliklerle çağdaşlığı, demokrasiyi ve hiçbir çeşit özgürlüğü yaşatamazsınız. Toplum, kendisini koruyacak ve menfaatini savunacak beşeri kabiliyeti kazanmadan hiçbir şey olamaz.

Bu arada ben bu cehennem ülkeden ölsem gitmem. İnadına. Neyse ne yaşarız. Cenneti de cehennemi de bana ait. Ben biraz duygusalım bu konuda. Vermem abi. Koştu gitti dedirtmem. Yapamam. Dedim ya, neyse yaşarız.

İşsiz veya fakirsiniz. Şu sıcakta dahi ayağınızı suya sokacak paranız yok. Deniz size Mars kadar uzak. Umudunuz da kalmadı çünkü gelecek karanlık. Üstelik, ülkede işin, emeğin her türlüsünü iyice ucuzlaştıran, hukukun h'sinden bihaber 9-10 milyon kayıtsız Ortadoğulu göçmen var. Haliniz vaktiniz yerinde olsa ve sizler adına devleti yöneten hükümetinizin elle tutulur bir göçmen politikası olsa, önünüzdeki bol lokmadan büyük bir güvenle göçmenlere de verirsiniz çünkü onlar da insan ama durum başka. Bir canınız, ömrünüz var.

Ülkede milyonlarca göçmen var. Çoğunun ne kaydı var ne ikameti vs. Hepsi sapına kadar gerici ülkelerden gelmiş. Suçları hakkında her gün onlarca haber çıkıyor. Birlikte vergi verdiğin, oy verdiğin, çalıştığın, yaşadığın insanların parası çalınıyor, dövülüyor, tecavüz ediliyor.

https://twitter.com/leventpuskin/status/1415948404778221571

Avrupa dahi seçerek gıdım gıdım aldığı kaçak göçmenleri ülkeye entegre edemiyor. Ne iş bulabiliyor ne düzgünce takibini yapabiliyor. Bizim gibi fakir ve hukuk düzeninin tepetaklak olduğu ülkede Yunanistan kadar kaçak göçek nüfus var. Ne baş eden var ne takibini yapan.

AKP’nin 15 Temmuz sonrasında dış politikada normalleşmeye göz kırpan politikalarını örnek göstererek, “Erdoğan liberalleri kullanıp attığı gibi şimdi de ulusalcıları kullanıyor ve atacak” argümanı pek popüler oldu. Kolaycı, ezberci ve cahilce bir yaklaşım. Öncelikle, her ne kadar pop siyasette dile pelesenk olsa dahi ulusalcılık diye bir şey yok; Atatürk’ün öngörüsüyle örtüşen temel ulusal ve gerçekçi politikalar var. Bu politika bir “görüş” değil, ülkenin temel gerçeği, çimentosu. Bunu kafaya kazıyalım.

İş öyle bir noktaya geldi ki, topyekün işgal edilsek dahi birileri çıkacak ve BU İŞGALİ NEDEN HAK ETTİK diye ulu orta, büyük bir özgüvenle osuracak. İktidarı iç siyasette yenmek uğruna, memleketimizin ve hatta komşularımızın gerçeklerini siktir eden politikalar güdülüyor. Hem de cumhuriyeti kuran partinin çatısı altında. Buna dur demeliyiz. Bu zihniyet bizi ne AKP’den ne de yaklaşan ablukadan, işgalden kurtarır.

Hukuk dışı talebi kabul görmedi diye şiddete yönelen her hareket halihazırda terördür. İslamcılar da çocukla evlilik falan istiyor. Orayı burayı patlatmasınlar diye izin mi verelim? Siz gerçekten ağır gerizekalısınız.

https://twitter.com/jigoloimam31/status/1309397017936961536

Kürtler ancak HDP’ye oy verebilir. Kürt’ün HDP’den başka oy verecek partisi yoktur. İslamcı Kürt yoktur, sosyalist Kürt yoktur, liberal Kürt yoktur, Kemalist Kürt yoktur. Öyle mi? HDP milletin köküne dinamit döşese de “Kürt’ün partisidir”. Bu ne len böyle? Ayrımcılık aslen bu.

Kürtçülük, ulaşılması ve farkına varılması zor bir düşünsel eşik olarak uzun zaman palazlandı. Bugün alenen veya utana sıkıla Kürtçülük savunan “okumuş laiklerin” çoğu bunu bir üstün paye, entelektüel kıdem olarak görüyor. Ortamlarında böyle görüyorlar.

https://twitter.com/Kvothe_TR/status/1309162307742826498

Sırtını doğu feodalizmine ve önce İngiliz, sonra ABD liderliği olmak üzere hep emperyalizme dayamış bir gerici siyasi hareket ülkenin “modern yüzlü” okumuşları nazarında kemikleşecek kadar yer buldu. Dincilik kök salarken nasıl fakire oynadıysa, Kürtçülük de eğitimlilere çöktü.

Elin diasporası anavatanının nüfuzunu yayar; bizimkiler ise gavurun parasıyla burada bize ekşiyor. Bağımsızlığına daha dün ulaşmış fakir mi fakir Ermenistan’ın Fransa ve ABD’deki diasporası soykırım yalanını sağır sultana bile ezberletti yav. Kreuzberg doğumlu Musa ise Lozan’a sövüyor mor BMW’siyle düğün konvoyunda korna çalarken.

Adamların paraya doyması lazım. Hortum düzeninin ve bu düzenden cukkalananların şartlar ne olursa olsun sus payını, siyaset-ticaret iştirak payını alması lazım. Ekonominin kötüye gitmesi başka; topyekün çakılması başka. Çakılıyoruz, çünkü kodamanları doyurmak zorunda iktidar. Ne olursa olsun bir şekilde iktidar kalabilmek için, partiyi ayakta tutanları beslemek zorundalar. Bu siyasi-ticari örgütlenme içindeki herkesin bir payı var ve hiçkimsenin kendi sözde payından tek geri adım atma niyeti yok. Sonuna kadar yiyecekler gidebildikleri yere kadar.

Mesai sonrası bar mı? Türkler, mesai kavramını elde edecek iktisadi birikimi cumhuriyet ile elde etti. O cumhuriyetin bara, kafeye harcayacak ne kültürü ne parası ne vakti vardı. Yarrak kürek bol paralı emperyalist eğlenceleri kendi sömürülen yaşantınıza yakıştırmaya çalışmayın.

https://twitter.com/zeynepimamoglu/status/1305585458559229954

He, biz şu an o “mesai sonrası bar” kültürünü kısmen yaşıyoruz. BİR KISMIMIZ. Bu yaşantı ülkeselleşemedi ama. Cumhuriyetimizin kültürel, ekonomik ve siyasi gidişatı buna izin vermedi. Daha güzeli olabilir miydi? Elbette.

Türk kamuoyunda Mavi Vatan bilinci oluşmasın ve Türk halkı bu didişmeyi “Erdoğan’ın deliliği” olarak görüp ulusal politikayı sahiplenmesin istiyorlar. Bu sayede zihnen kazanacaklar çünkü. Türk denizlerinin gaspı başladığında daha ortada AKP bile yoktu.

https://twitter.com/AkdenizKibris/status/1303998121869967360

Türk halkı denizlerine sahip çıkarsa, Doğu Akdeniz’deki kavga nice hükümetler gelip geçse dahi bir ulusal mesele olarak devam edecek. AKP, hepinizin malumu sabıkaları sebebiyle uluslararası kamuoyunda “canavar” imajı yaratmaya uygun bir parti. Farkındalar bunun.

Buraya gelmeyen denize dökülmez. Gelmeyivereydiler. Siktir edin gerisini. Bugün yazdım yazdım sildim. Büyükbabam 19 Mayıs 1919 İzmir doğumlu. Yunan işgalinden 4 gün sonra. Babasını görmemiş, bilmemiş. Babası Büyük Taarruz şehidi. Biz şimdi bu heriflere, tarihe, insanlığa özür mü borçluyuz? Utanacak mıyız şerefimizi, ülkemizi kurtardık diye?