Bulent Polat Profile picture
Florence Nightingale hastanesi-Istanbul
5 subscribers
Apr 13 18 tweets 3 min read
Pandemi süreci aynı zamanda büyük bir yalan-yanlış bilgi salgınına da sahne oldu (İnfodemi).
Salgının sebep olduğu sosyal ve ekonomik yıkımlara ilaveten bu dezenformasyonlar da tüm dünyada bilime, bilim insanına güveni sarsarak ciddi tahribata yol açtılar.
Bunları sıralayalım: 1–Virüsün Çin Wuhan hayvan pazarındaki bir hayvandan insana sıçrayarak yayıldığı sürekli vurgulandı.
Oysa, Wuhan laboratuvarında fonksiyon kazandırma çalışmaları sonucu üretilen kimerik virüsün lab.dan (kazaen veya bilerek) çıkmasıyla pandemiye neden olduğu giderek netleşiyor.
Sep 14, 2022 6 tweets 1 min read
COVID virüsü laboratuvar kaynaklı mı?

Başlangıçta koro halinde ve ısrarla vurgulanan “kesin doğaldır canım” söylemleri giderek zayıflıyor ve lab.çıkışlı olma olasılığı çok güçleniyor.
Suçluluk telaşıyla fonlanarak yazdırılan bilimsel görünümlü düzmece yayınlar da etkisiz artık. En son Angela Rasmussen isimli bir viroloğun twitter’da çığırtkanlığını yaptığı ve Wuhan hayvan marketini virüsün kaynağı olarak güya kanıtladıkları makale birkaç garibanı kandırmaktan öteye gidemedi.
Sep 4, 2022 9 tweets 2 min read
Omicron varyantına karşı yeni üretilen mRNA aşıları FDA tarafından Acil Kullanım Onayı aldı.
Bu aşı hem orijinal Wuhan virüsü hem de şimdi yaygın olan Omicron BA/5 varyantına özgü 2 ayrı mRNA içeriyor (Bivalent aşı).
Ancak:
Yoğun eleştirilen, inanılması güç bazı tuhaflıklar var. 1- Yeni üretilen bir aşı olmasına rağmen henüz insan çalışmaları ve bilimsel veriler yok.
Firmalar insan çalışmasını başlattıklarını ancak sonuçların ilkbaharda çıkacağını, durumun aciliyeti nedeniyle şimdilik sadece farelerden elde edilen sonuçları verebileceklerini söylüyorlar.
Feb 17, 2022 4 tweets 1 min read
COVID yoğun bakım tedavisinde, aşırı pıhtılaşmayı (Hiperkoagülabilite) önlemek için Heparin dediğimiz kan sulandırıcı ilacı kullanıyoruz.
Acaba mRNA aşılama sürecinde de Aspirin gibi bir kan sulandırıcı kullanmamız gerekir mi?
Merak edilen, çok sorulan bir konu. Önce terimi netleştirelim.
Nasıl ki “bilgisayar” dediğimiz makina bilgiyi saymıyorsa ve terim aslında yanlışsa, aynı şekilde “kan sulandırıcı” veya İngilizcedeki “blood thinner” sözcükleri de doğru değil.
Aspirin, kanı sulandırmıyor, inceltmiyor ya da sıvılaştırmıyor.
Jan 26, 2022 13 tweets 2 min read
COVID-Hipertansiyon ilişkisi çok ilginçtir.
İki yönlü bir ilişki, şöyle:
Hipertansiyon COVID için bir risk faktörüdür, yani hipertansiyon hastaları daha kolay COVID’e yakalanıyorlar.
Ama COVID’in kendisi de hipertansiyona neden oluyor.
Mekanizma şu: Vücutta tansiyonumuzu düzenleyen bir sistem var; Renin-Anjiyotensin sistemi.
Tansiyon herhangi bir nedenle düştüğünde bu sistem harekete geçer, ACE-1 enziminin desteğiyle son ürün olarak Anjiyotensin-2 oluşur ve bu molekül damarları büzerek tansiyonu yükseltir.
Jun 20, 2021 8 tweets 2 min read
Aşı konusundaki en küçük tereddütü, endişeyi ya da bir soru işaretini hemen “aşı karşıtlığı” olarak damgalayıp saldıran sözde bilimci gerçekte ezberci bir kitle var.
Onlara göre sorgusuz sualsiz her önerilene boyun eğmek gerekli.

O zaman: 1-ABD, Astrazeneca aşısını onaylamadı, kullanılmasını yasakladı.
Elindeki 80 milyon doz aşıyı da gariban ülkelere bağışlayacak.
Bazı Avrupa ülkeleri de benzer karar aldı.
Şimdi ABD’yi ve o ülkeleri aşı karşıtı olarak suçlayabilir miyiz?
May 22, 2021 14 tweets 2 min read
Farkında mısınız, bu pandemi boyunca, son 1,5 yıldır bilimsel çalışmalar nasıl birbirinin tam tersi sonuçlar verdi, nasıl çok kısa sürelerde yanlışlandı.
İnsanların kafasının karışmasından öte bilime karşı müthiş bir güvensizlik baş gösterdi, endişeler çok arttı.
Şunlara bakalım: 1-Geçen yıl Mart-Nisan aylarında bir aşının bulunmasının en az 2-3 yıl alacağı söylenirken 6 ay içinde pek çok aşı ortaya çıktı.
“Zaten teknolojimiz hazırdı, o yüzden hızlıca faz çalışmalarını tamamlayabildik” denilerek bu mucizevi süreç açıklandı.
Mar 8, 2021 9 tweets 2 min read
Pandeminin yarattığı, en az onun kadar tehlikeli bir grup.

İnfodemi dediğimiz yalan-yanlış bilgileri yayan ve insanları, toplumu terörize eden gruptan bahsediyorum.
Şu örneklere bakalım: 1-“Bakanlığın tedavi için verdiği ilaçlar insanları öldürüyor, açıklayın, kaç insan bu ilaçlar yüzünden öldü?”

Oysa bu ilaçların ölüme ya da ağır bir yan etkiye neden olduklarını gösteren hiçbir çalışma yok, RECOVERY gibi en büyük çalışma dahil.
Nov 28, 2020 6 tweets 1 min read
COVID için yeni bir aşı çıkmak üzere.
En güvenilir ve umut verici aşı gibi görünüyor, Novavax firmasının aşısı.
Burada virüsün en antijenik kısmı olan spike proteini aşı olarak veriliyor ve bağışıklık sağlanıyor.
Müthiş bir teknoloji kullanılıyor (Rekombinant DNA).
Şöyle ki: Virüsün bu spike proteinini üretme yöntemi çok heyecan verici.
-Önce spike proteinini üretecek DNA Baculovirüs isimli virüsün genetik yapısına ekleniyor.
-Bu virüs Güve canlısının hücrelerine veriliyor, hücre içine giren virüs taşıdığı DNA’yı serbest bırakıyor.
Nov 26, 2020 6 tweets 1 min read
COVID tanısı konulan her hastaya Bakanlık tarafından 5 günlük HCQ ve Favipiravir tedavisi erken dönemde veriliyor.
Favipiravir;
ABD ve İngiltere’de kullanılmıyor,
İtalya, İspanya, Fransa’da kullanılmıyor,
Almanya ve Hollanda’da da kullanılmıyor.
Hiçbir Batı ülkesinde yok.
Neden? Çünkü bu ülkelerde etkinliğini gösterecek randomize çalışmalar yapılmadı veya çok yetersiz oldu.
Peki, biz niçin kullanıyoruz?
Favipiravir, Japonya kökenli, İnfluenza ve Ebola virüslerine karşı etkili olan bir antiviral ilaçtır.
Japonya ve Çin’de çok olumlu çalışmaları vardı.
Nov 9, 2020 7 tweets 2 min read
Bugün aşı konusunda umut verici bir gelişme çok abartılı ve sansasyonel basın açıklamasıyla gündeme getirildi.
Bir bayram sevincine tanık olduk.
Pfizer ve BioNtech firmalarının ortak çalıştıkları aşı %90 başarılı bulunmuş.
İlgiyle ama temkinli takip etmekte fayda var.
Şöyle: 1-Yaklaşık 44.000 gönüllü üzerinde yapılan faz 3 çalışması.
Yarısına aşı diğer yarısına da plasebo uygulanıyor.
3 hafta sonra 2.doz da yapılıyor.
COVID bulaşan 94 kişinin büyük çoğunluğunun plasebo grubunda olduğu, aşı olan grupta çok daha az hastalık görüldüğü
bildiriliyor.
Sep 23, 2020 13 tweets 2 min read
Alpay Bey, hazırladığınız bu detaylı değerlendirmenin bazı yanlışlar, çifte standartlar içerdiğini ve önyargılı bir dille yazıldığını belirtmek isterim.
Bilimsel bakış açısından oldukça uzakta.
Bu değerlendirme ile halen uygulanmakta olan tedavi sisteminin değişmesi beklenemez. Pek çok eleştirilebilecek noktadan birkaç tanesini ele alalım.

1-HCQ ilacının kardiyotoksik etkileri konusunda çok sayıda klinik çalışma yayınlandığını söylüyorsunuz, ancak QT uzaması dışında tehlike yarattığına dair bir yayın yok.
(Kalp hastalığı olan ve ilaç kullananlar hariç)
Sep 15, 2020 4 tweets 1 min read
Derin uykudayken beyin kan akımı ve beyin içi sıvının ritmik dalgalarını gösteren fonksiyonel MR görüntüleri.
Bu ritmik dalgalar bir çamaşır makinası programı gibi beyni yıkıyor, toksik maddelerden temizliyor:)
Kaliteli uykunun beyin sağlığı için ne kadar önemli olduğunun kanıtı. Yetersiz ya da kalitesiz bir uykunun beyin fonksiyonları üzerine olumsuz etkilerini biliyoruz:
Hafıza ve konsantrasyon sorunları, depresyon, demans veya Alzheimer’a giden süreci hızlandırmak vb.

Peki, vücut sistemleri için başka zararları yok mu?
Var, hem de çok ciddi:
Aug 28, 2020 7 tweets 2 min read
Bir meta-analiz yayınlandı.
Yazıyı hiç okumadan yorum yapıp sadece başlığına “bakarak” yargıya ulaşanların aksine okunduğunda görülüyor ki:
sciencedirect.com/science/articl… 1-Bu yeni bir araştırma değil.
Sanki yeni bir araştırma gibi sunulması farklı bir algı yaratmaya yöneliktir.
2-Daha önce yayınlanmış 29 çalışma değerlendirilerek yapılan bu meta-analizde çalışmaların neredeyse tamamına yakını “Retrospektif, non-randomize, gözlemsel” çalışmalar.
Aug 26, 2020 5 tweets 1 min read
Poliomyelit ya da Polio dediğimiz hastalık, Çocuk Felci, geçtiğimiz yüzyılda çok hayat kaybına ve sakatlıklara yol açtı.
1950’li yıllarda her yıl 600,000 kişi felç oluyordu.
DSÖ bu hastalığın Afrika’da artık yok edildiğini bildirdi.
Dünyadan da kökü kazınmak üzere (Eradikasyon). Polio ile ilgili 2 anekdot paylaşmak isterim:

1-ABD’nin efsane başkanı F.D.Roosevelt polio geçirmiş ve belden aşağısı felçli (paraplejik) idi. O kritik 1930’lu yıllar ve 2.dünya savaşı dönemini, 12 yıl boyunca tekerlekli sandalyeden yönetmişti.
Arka arkaya 4 seçim kazanarak.
Aug 26, 2020 4 tweets 1 min read
Tıp dünyasında görülmedik gariplikler yaşanıyor.
Tarihe kara leke olarak kaydedilecek olaylara, bilgi kirliliklerine tanık oluyoruz.
ABD’de FDA yaptığı son açıklamada, İyileşmiş hasta plazmasını (Konvelesan Plazma, KP) COVID tedavisinde “çığır açıcı” büyük buluş olarak sundu. Aynı RECOVERY çalışmasının sonucunda basın açıklaması yaparak Deksametazonu (Kortizon) “çığır açıcı” tedavi yöntemi olarak sunmaları gibi.
Benzer rakam oynamalarıyla sanki ölümleri %35 azaltıyormuş gibi algı operasyonu yaptılar ve tüm bilim camiasında büyük tepki oluştu.
Aug 23, 2020 9 tweets 3 min read
COVID’e karşı bağışıklık sistemimizin nasıl çalıştığını özetleyen mükemmel bir söyleşi.
YALE’den immunoloji uzmanı Dr.Iwasaki anlatıyor.

-Bazı hastalarda çok uzun süre devam eden COVID (LongCovid), enfeksiyonun otoimmun bir hastalık yaratması olabilir mi? -Erkeklerde hastalığın daha sık görülmesi, T Lenfosit aktivitesinin erkeklerde yaşlanmakla giderek azalmasıyla mı ilgili?

-Prof.Iwasaki 2 çocuğum var, okullar açılıyor, evde tutamam, mecburen okula göndereceğim onları diyor.

Şu videoda immun sistemi ne kadar güzel anlatmış.
Aug 21, 2020 11 tweets 3 min read
Dezenformasyonun zirve yaptığı, tıp ya da bilimsel ahlâkın yerlerde süründüğü bir olaya tanık oluyoruz yine.

ABD’den Derya Unutmaz bir makaleyi alıntılayarak yorum yapıyor.
Makaleyi okumadığı belli, “COVID19 olmuş hastaların...” diyerek çoğul bir ifade de bulunuyor.
Oysa: Makale sadece 11 yaşındaki bir çocuğun COVID sonrası ölümü ve patolojik incelemesiyle ilgili.
Virüsün kalp kas hücrelerine girerek direkt olarak da zarar verdiğini ve kalp yetersizliğiyle ölüme neden olduğunu anlatıyor.
Önemli bir bilgi kuşkusuz, değerli bir yazı.
Aug 17, 2020 10 tweets 2 min read
COVID’in özellikle en ağır hastalık dönemi olan enflamatuar safhasında kullandığımız ilaçları özetleyen güzel bir derleme.

Bağışıklık sisteminin yarattığı o sitokin fırtınasını durdurma amacıyla elimizde 3 önemli ilaç var:
journals.lww.com/ccejournal/Ful… Vücut için toksik olan Sitokinleri bloke eden “Anakinra” ve “Tocilizumab” ile antienflamatuar ilaç olan “Kortizon”.

COVID’in 2 safhalı bir hastalık olduğunu biliyoruz.
İlk ve erken safhası olan enfeksiyöz dönemde Hidroksiklorokin ve Favipiravir tedavisinden yararlanıyoruz
Aug 15, 2020 12 tweets 3 min read
Alıntıladığınız ifadenin doğru olmadığını belirtmek isterim Ruşen Bey.
Videoyu izledim, maalesef doktor hanım’ın bilimsellikten uzak, yanıltıcı bilgiler verdiğini gördüm.
Dezenformasyon devam ettikçe düzeltmek için açıklama yapmak zorunluluğu da ortaya çıkıyor.
Şöyle ki: 1- Hidroksiklorokin ve Favipiravir ilaçlarının birlikte kullanılmasının sakıncaları var demek doğru değil.
Böyle bir bilimsel bilgi yoktur.
Pandeminin başından beri onbinlerce hastaya erken dönemde kullanılmışlardır, halen de bilim kurulunun belirlediği şekilde devam ediyoruz.
Aug 12, 2020 5 tweets 1 min read
Hastalığın ileri safhasında, ciddi Akciğer sorunu olduğu dönemde yoğun bakımda buna benzer pozisyonu uyguluyoruz.
Prone (yüz üstü) ve ters trendelenburg (baş aşağı) pozisyon vererek bronşlardan hem iltihabi sıvının drenajını hem de oksijenlenmenin artışını sağlarız. Sekresyonun drenajı yanında en önemli faydası bozulmuş olan ventilasyon-perfüzyon oranını* düzelterek oksijenlenmeyi yani oksijen satürasyonunu artırmaktır.
Ama bu evde yapılabilecek iş değildir, zaten hastalığın ileri safhası olduğu için yoğun bakımda ancak uygulanır.