Mevzular Açık Mikrofon yayınını seyretmeye başladım. Kemal Kılıçdaroğluʼna sorulan sorular ve verdiği cevaplar üzerine bir flood yapma kararı aldım. Aşağıda soru soru ilerleyerek verilen cevapların doğruluğunu teker teker tartışacağım.

Başlıyorum. — TOGG fabrikasını davet edilmenize rağmen neden ziyaret etmediniz?

Neden ziyaret etmediğine dair hiçbir açıklama yapmadı, başka konulardan bahsetti.

Aynı soruya verdiği cevapta Zafer Havalimanı için ödenecek paranın 42 milyar dolar olduğunu söyledi.

Oysa CHP Kütahya… twitter.com/i/web/status/1…

Hatay'da enkaz alanlarını gezdikten sonra bir yere oturduk ve kendi aramızda Menzil cemaatine eleştiriler getirmeye başladık. Böyle bir zamanda neredeler, hepsinin burada olması lazım filan diye atıp tutuyoruz. Aynı esnada karşımızda Beşir isminde bir dernek arı gibi çalışıyor.

https://twitter.com/ismailari_/status/1632672421068042240

Yemek dağıtım istasyonları aralıksız çalışıyor ve bir de market açmışlar, yardım malzemeleri dağıtıyorlar. Talha Keleş şuradan yiyecek bir şeyler alayım deyip gitti. Biraz sonra elinde yiyecekler ve kağıt helvalarla döndü. Hayırdır Talha burada kağıt helvayı nereden buldun dedim.

Haluk Leventʼin başkanı olduğu Ahbapʼtan yardım almak için yapmanız gerekenler:

1) Ahbap ve Haluk Leventʼin twitter hesaplarını takip etmek

2) Haluk Leventʼin bir tweeti altında Ahbapʼı etiketleyerek yardım dilenmek

Yardım isteyenler üzerinden Haluk Leventʼe takipçi kasıyorlar Haluk Leventʼin derdi hiçbir zaman yardım yapmak değildi.

Ahbapʼı muhalif politik hareket olarak kurdu, daha hızlı prim yaptığını görünce yardım kuruluşuna çevirdi.

Ahbapʼın ilk kurulduğunda açılımı “Anadolu Halk ve Barış Partisi”ydi. Yani bir siyasi partiydi.

Deniz Akkaya bugün Haluk Levent ile ilgili pek çok ağır iddia ortaya attıktan sonra tuhaf bir şekilde hesabı şikayetlerle kapattırıldı. Yaptığı paylaşımların ekran görüntülerini koyarak iddialarını yazacağım. 👇🏾 Deniz Akkaya, dolandırılan en az beş kişiyle görüştüğünü, bunların tamamıyla haftasonu tek tek görüşeceğini, mağduriyetlerin anlatılması için de bir platform kuracağını iddia etti. 👇🏾

Erdoğan'ın bugüne kadar kaldırdığı yasaklar ve getirdiği özgürlüklerden birkaç tanesini sayalım:

▪️ Kürtçenin serbest bırakılması ve resmi metinlerde kullanılması,
▪️Kürtçe eğitimin, edebiyatın ve sanatın serbest bırakılması, ▪️Kürtçe kanal kurulması (TRT Kürdi) ve kurulmasının serbest bırakılması,
▪️Devletin bizzat Kürtçe yayınlar çıkarması.
▪️Cemevleri için resmi kurum kurulması ve ibadethane giderlerinin ücretsiz karşılanması.
▪️CHP'nin el koyduğu azınlık mal ve mülklerinin iade edilmesi,

Olayın içindeydim, Ekrem İmamoğlu'nun protesto edilmesi hakkında insanlar tepkilerini gösterdi ve konu ekşi sözlük'ün bir numaralı gündemi oldu. Milyonlarca kişi İmamoğlu'nun despotluğunu okudu. Ardından aniden müdahale geldi ve İmamoğlu'nu eleştiren bütün hesaplar kapatıldı.

https://twitter.com/Abese_irca/status/1619033103586201600

Ekşi Sözlük Türkiye'de en çok ziyaret edilen 11. site. Twitter ise 22. sırada. Önemini anlamanız için söylüyorum. Dün gece yaşanan hesap kapatmalar ise ekşi sözlük'ün Ekrem İmamoğlu tarafından satın alındığını ve artık Ekrem İmamoğlu'nun propaganda aracı olacağını gösteriyor.

Elmalılı Hamdi Yazırʼın Abdulhamidʼe yapılan darbede yer alması ve Kemalist rejimle uyumlu çalışmasının bazı akademikler tarafından aklanmasının sebebi bu kişilerin şu ana kadar Hamdi Yazırʼı referans göstererek kurdukları entelektüel altyapının çökmesinden duydukları korkudur. Allah tarihin ilk zamanlarından bugüne kadar gönderdiği bütün elçilere müesses nizam halini alarak içten çürümüş kurumsal din yapılarını ıslah etme misyonunu vermiştir. Hamdi Yazır da amelen çürüyen kurumsal din yapısının temsilcilerinden birisidir.

Kadir Şekerʼin tartışan iki kişinin yanına gidip erkek olanın kalbine bıçak sapladığı halde tahliye alıp hapisten çıkmasını eleştirdiğinizde tuhaf tepkiler gelmeye başlıyor. Konu hakkında son bir şeyler yazıp kapatacağım. Argümanlar üzerinden sırayla geçeceğim. 1) Kadir Şekerʼin öldürdüğü 19 sabıkası bulunan kişiyi mi savunuyorsun?

Hayır. Kadir bu adamın kalbinden bıçakladığında 19 sabıkası olduğunu bilmiyordu. Yani sabıkasız birisi olsa da öldürecekti. Yarın bundan cesaret alan birisi kaç sabıkanız var diye sormadan sizi bıçaklayacak.

Şeytan Belkısʼın halkını ibadetlerini onlara süslü göstererek yoldan çıkarmış. Ne kadar vurucu bir uyarı. İbadetlerini süslü göstermek.

“Ne var ki, onun ve kavminin Allah’ı bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm. Anlaşılan, şeytan onlara amellerini süslü göstermiş...” Bütün dinlerin bozulma gerekçesi aynı: Allahʼı sistemden çıkarıp yerine benliği koymak. Bunu pek çok din ve ritüelde görüyoruz. Humanizm zaten insanın merkez alınmasıdır ve modernizm dinidir. Fakat mesela yogada da insan bütün evrenin merkezinde kabul edilir. Tanrı yoktur.

Ebu Bekir çok ilginç bir sahabe, hem ilk müslüman, hem de peygamberin en yakın dostu. Peygambere en çok kimi sevdiği sorulduğu zaman ismini verdiği sahabe. Kendisini en iyi anladığını bildiği sahabe. En çok istişare ettiği, en çok güvendiği, kendisine en yakın bulduğu insan. Önceleri bunun cesur bir iman sayesinde olduğunu sanıyordum. Miraç kendisine anlatıldığı zaman “Muhammed söylediyse doğrudur” dediğinde aslında sadece doğru söylediği için inanmamıştı, peygamberin miraca çıkabileceğini bilen belki de tek sahabeydi. Zira peygamberi anlamıştı.

Bugün mültecilerle yaşanan aslında yeni değil, peygamber zamanında da Ensar ve Muhacir arasında benzeri yaşanıyor. Beni Mustalik savaşında kuyu başında Ensar ve Muhacir "ilk önce kim içecek" kavgasına tutuşuyor. Kurulan cümleler bile öyle benzer ki şaşar kalırsınız. Ensar şöyle diyor: "Bunları aramıza aldık, geçimlerini sağladık, başımıza bela oldular, suyu bile bizden önce içmeye kalkıyorlar. Bunlara bir daha ekmek bile yok. Medine'ye dönünce de bunlardan çok daha üstün olan bizler bu zelilleri memleketimizden atalım"

Cümleler bile aynı.

Sokakta bir grup Rus kadın cüretkar elbiseleriyle gezse, hatta biraz taşkınlık yapsa Afganlara sinirlenenler aynı tepkiyi gösterir miydi diye düşündüm. Bence göstermezler, hatta hoşlarına giderdi. Güzel bir fiziki görünüşe sahipseniz taşkınlık yapmaya da hakkınız oluyor sanırım. Aynısını farklı bir şekilde düşünelim. Büyük bir grup yakışıklı İtalyan erkeği İstiklal'de yürüyüp kızlara yanaşmaya konuşmaya çalışsa bunun adı sapıklık değil eminim çapkınlık olur ve tepki çekmez hatta hoşnutlukla karşılanırdı. Yani meselenin özünde çok daha ilkel dürtüler var.

Hz. Musa yahudilerle Mısır'dan çıkıp Kızıldeniz'i aştıktan sonra yahudiler onun yokluğunu fırsat bilip altından bir buzağı heykeli yaptılar. Yoksul yahudiler bunca altını nereden bulmuştu? Firavun böcek kadar değeri olmayan yahudilerin bizzat peşine neden düşmüştü? Dediler ki: “Biz sana verdiğimiz sözden kendiliğimizden dönmedik. Fakat biz, o halkın (Mısırlılar’ın) ziynetinden birtakım ağırlıklar yüklenmiştik. Onları ateşe attık. Aynı şekilde Sâmirî de kendi mücevheratını attı.”

— Taha, 87

Evrim teorisi insanın maymundan evrildiğini söylemez. İnsanın bütün canlılar ile ortak bir varlıktan evrildiğini söyler. Teoman Duralı'yı eleştirecek kişide biraz olsun bilgi birikimi beklersiniz ama cehalet dağları aşmış. Madem öyle Genetikçi bir Müslüman olarak izah edeyim.

https://twitter.com/Ebsofuoglu/status/1468292582337925125

İnsanlar ve diğer bütün canlılar aynı DNA ile kodlanmıştır. Mesela insan ile tohumsuz bitkilerin DNA kodu %18 oranında aynıdır. Muz ile %55 oranında benzerdir. Bu sizin muzdan evrimleştiğiniz anlamına gelmez, fakat aynı ilk canlıdan meydana geldiğinize dair önemli bir işarettir.

Roma ve Osmanlı'nın aynı coğrafyaya hükmettiğini gösteren harita atarak bu devletler arasındaki benzerliğe dikkat çekiyorum adam ne alaka diyor, böyle bir cahillik görmedim. Hiç "Coğrafya kaderdir" sözünü de mi duymadın? Coğrafya devletlere tesir eder, yapılarını şekillendirir. Aynı insanları, aynı milletleri yönetir, aynı coğrafyanın imkan ve imkansızlıkları ile mücadele ederler. Aynı sorunlarla yüzleşir, aynı hedeflere yürümek zorunda kalırlar. Bu da düşünce dünyalarını, siyaset tarzlarını, ordularını, mimarilerini benzeştirir. Kader birliği yapar.

Roma İmparatorluğu yıkılmadı, İslam'ı kabul ederek Hanedan değiştirdi ve ismi Devlet-i Aliyye oldu. Biz de onların torunları olan Romalı müslümanlarız. Söylediklerimi biraz açayım.

Osmanlı Devleti, Bizans'ın (Roma) hem devlet yapısını (bürokrasi), hem de mimarisini benimsemiş ve devam ettirmiştir.

Padişahlar Roma Sezarı (Kayser-i Rum) ünvanını kullanmıştır.

İki Bizans Prensi İslam'a ihtida etmiş ve Osmanlı Paşası olmuştur.

Aşı karşıtlarının en çok sorduğu sorulara bir flood ile cevap vermek isterim. Böylece insanların kafa karışıklığı ortadan kaybolur diye düşünüyorum. Lütfen sizler de halihazırda flood'ta bulunmayan sorularınızı bu tweetin altında sorun, eğer biliyorsam cevabını ekleyeyim. ⬇️ Vaka ve hasta ne demektir, birbirlerinden farkı var mı?

Vaka, PCR testi ile vücudunda bilinmeyen sayıda virüs tespit edilmiş kişiye denir.

Hasta vücudunda onbinlerce virüs ile enfekte olmuş ve hastalık semptomları gösteren kişidir.

Kavramlar birbirinden tamamen farklıdır.

Aşının etkinlik oranı nedir?

Aşı vurunan insanların vurunmayanlara göre ne oranda daha az hasta olduğunu gösterir.

Bir aşının %90 etkili olması, o aşıyı olup da hasta olanların sayısının aşısız olup hasta olanlara göre 10 kat daha düşük olduğunu gösterir.

Örnek vereyim 👇🏽 20 bin kişilik bir kent düşünelim. Bu kentin yarısı aşılı yarısı aşısız olsun. Burada hasta olanların arasında 20 kişi aşılı, 200 kişi aşısız ise, aşı 180 insanın hasta olmasını engellemiş demektir. 👇🏽

PCR sadece sizde virüs olup olmadığını söyler.

Covid hastası, onbinlerce virüsün enfekte ettiği insan demektir. PCR testi ile virüs sayısı tespit edilemeyeceği için hastalık tanısı semptomlarınıza bakılarak konulur.

PCR hastalık tanısı için değil, vaka tespiti için kullanılır. Vaka demek: Vücudunda sayısı bilinmeyen miktarda virüs bulunduğu PCR testi ile tespit edilmiş, hasta olabilecek insan demektir.

Vaka olan bir insan hasta olabilir de olmayabilir de. Bu yüzden tespit edildikten sonra takibe alınır. Hasta olmaması için ilaç başlanır.