hasan söylemez Profile picture
Independent Filmmaker, Journey To Dreams, Tenere, Africa
Dec 12, 2021 12 tweets 8 min read
Az önce arşivimde bu fotoğrafla karşılaştım. Fas’taki dünyanın en büyük tabakhanesinde çekmiştim. Haydi size diğer fotoğraflarla birlikte “tabakhaneye bok yetiştirme” deyiminin nereden geldiğini, kullandığımız deri eşyaların nasıl üretildiğini ve tabaklık mesleğini anlatayım. Image Fas'ın Fez şehrindeki Chouara, dünyanın en eski tabakhanesi. Burada deri, 11. yüzyıldan beri aynı yöntemlerle tabaklanıyor. Dünyanın en önemli markaları da bu tabakhaneden deri temin ediyor. ImageImageImageImage
Feb 23, 2021 16 tweets 3 min read
Bu hafta otobanlarda yaşadığım absürtlükleri Afrika’da yaşamadım! 300 kusur km uzunluğundaki Ankara-Nigde otobanında benzin bittiği icin yedi saat mahsur kaldım. Koca otobanda sadece girişte benzin istasyonu vardı. Yol boyunca “servis alanı” yazan yerlerin hepsi inşaat alanıydı. Benzin istasyonu yoksa ne diye uyarı tabelası konulmaz anlamıyorum. Niğde gişelerinden çıktıktan hemen sonra benzin bitti. 161 Ankara Otoyol yardımı aradım ancak gişelerden çıktığım icin yardım edemeyeceklerini söylediler. Karayollarını aradım hala otobanda olduğumu söylediler.
Feb 1, 2020 11 tweets 2 min read
Ocak 2017’de kendi imkanlarımla bisikletle Afrika yolculuğuna çıkıp belgeseller çekmeye başladım. Birçok yere sponsorluk başvurusunda bulundum ama gerçekleştirilmesi imkansız bir proje olarak görüldüğü için ciddiye alınmadım. Yolculuğa başlayıp çektiğim belgeselleri ücretsiz YouTube’da yayınladıktan sonra, yerli ve yabancı basının ilgisini çekmeye başladı. Yaptığım şey; bisikletle geziyorum, görüyorum, gel keyfim gel değildi, tek başıma büyük bir prodüksiyon yaparak içerik üretiyorum.
Jul 28, 2019 42 tweets 11 min read
2015’te “Bisikletli bir deliyi çöllere düşüren Afrika hayali” başlıklı bir yazı yazmıştım. Afrika’daki ilk çöl yolculuğumu anlatıyordum. Şimdi bu hikayeyi bir flood halinde, o zaman çektiğim fotoğraflarla paylaşmak istiyorum. Image Çocukluğumdan beri hep en zor ve en ‘’deli’’ şeylerin peşinden koşarım. Çok hayal kurar ve bu hayalleri gerçekleştirmenin bir yolunu bulmaya çalışırım. 2010-2011 yılları arasında Türkiye’nin çevresini beş parasız, 8.5 ay ,10 bin km pedal çevirerek dolaşmıştım. Image
Jul 12, 2019 16 tweets 7 min read
Size dünyanın en yalnız ağacının hikayesini anlatacağım. O bir akasya ağacı. Herkes onu “Ténéré Ağacı” diye bilir. Çünkü ismini Sahra Çölü’ndeki 400 bin km karelik Ténéré Bölgesinden alıyor. Ona en yakın ağaç da 400 km uzaklıkta. “Ténéré”, Tuareg dilinde “Çöllerin çölü” demek. Image Tenere Bölgesi milyonlarca yıl önce denizmiş. Sonra envai çeşit vahşi hayvanın cirit attığı tropikal ormanlara dönüşmüş. Hatta Agadez’in güneydoğusunda büyük bir dinozor mezarlığı bile var. Düşünün, öyle çok fosil var ki, geçenlerde bana dinozor dişi satmaya çalıştılar. :) ImageImageImage
Oct 17, 2018 8 tweets 3 min read
- Bu kayık senin mi? (Sağdaki)
- Evet.
- Adın ne?
- Kaiser.
- Kaiser, bu kayıkla ne kadar uzağa gidebilirsin?
- Çok uzağa.
- Ne kadar çok?
- Çok çok.
- Akraya gidebilir misin? (400 km)
- Hayır. İmkansız. Orası çok uzak!
- Ama çok uzağa gidebilirim dedin, kayığın sağlam değil mi? Günaydın. Volta Nehri’nde üç dört gün sürecek kayık yolculuğumuz birazdan başlıyor :)
Jul 19, 2018 31 tweets 4 min read
Üç gün önce Mali’nin kuzeyine ve Burkina Faso sınırına yakın, Dogon kabilesinin yaşadığı Sanga köyünde az kalsın beni, iki rehberimi ve kiraladığımız aracın şoförünü keseceklerdi son anda kaçarak kurtulduk! Aslında Dogon kabilesi sadece rehberlerimden Fulani kabilesi üyesi olan Davut’u hedef almıştı. Ancak onunla birlikte olduğumuz için bizi köye götüren Dogon kabilesi üyesi diğer rehberim Mamadou, Bambara kabilesi üyesi şoförümüz Yakup ve ben de artık onlar için hedeftik.
Mar 30, 2018 12 tweets 2 min read
Bisikletle Afrika yolculuğuma başlayalı bir yıldan fazla oldu. Yolculuğumun ruhsal olarak en kötü günlerini bu hafta geçirdim. Bugün akşama doğru Liberya ormanlarından çıktım. Fakat son üç günde gördüklerim ve yaşadıklarımın ruhumda bıraktığı travmayı hala atlatamadim. İki gece önce ormanda çadır kurdum. Akşam yemeği için makarna pişiriyordum. Birden 15-20 köylü geldi. Oysa özellikle köye uzak kurmuştum çadırı. Basımda durup beni izlediler. Birisi ben de istiyorum birlikte yiyelim dedi. Aslında bunu söyleyen bir kişiydi ama hepsi istiyordu.