MALZEME;
Kendimizi nasıl temiz tutmaya özen gösteriyor isek bilinçaltımızı da temiz tutmaya özen göstermeliyiz.
İlham kapıları, düşünce, akıl yürütme vs. bunların tamamının performansı bilinçaltının ne kadar temiz olduğu ile alakalıdır.
Zira bilinçaltı öncelikle kişinin Problemlerini, takıntılarını düşünceye servis eder.
Bunları hallet arkadaşım zira bunların duyguları faal der.
Faal olan duygular ise aklı ele geçirir.
Çoğu insan ipe sapa gelmez şeyleri kafaya takar hatta onu problem haline getirip o şeye duygu oluşturur.
Hatta bunlar o kadar

GÜÇLÜ HAFIZA;
Güçlü hafıza başarıya giden yolun taşlarını döşer.
Size de sadece o yolda yürümek düşer.
Güçlü hafıza teknikleri adı altında bir çok yöntem, uygulama okumuş sunuzdur.
Güçlü hafiza tekniklerinin babası ise benim Kuantum bilinci ve kodlama kitaplarında yazdığım Düşünceyi hızlandırma tekniğidir.
Tekniğin mantığı öğrenilen bilgiyi üst bilinçte tutmasıdır.
Öğrenilen tüm bilgiler bilinçaltına indiği için üst bilinçte kalan bilgi de zamanla bilinçaltına insede o bilgiyi bilinçaltı, istediğiniz zaman size sunuyor zira o bilgiyi öğrenme

TEKRAR;
İnsan kendinin tekrarından ibarettir.
Bunada bilerek yada bilmeyerek oluşturduğumuz hafıza denir.
Kısaca kişi oluşturduğu hafızayı yaşar.
X ayda hasta oluyorsan, o hastalık programlanmış hafızanın eseridir.
Yada baş ağrısı, yorgunluk hissi bu ve bunun gibi her ne varsa Tamamı oluşturulmuş hafızanın eseridir.
Hafızaya mudehale ederseniz yani o problemi, tekrar eden hafızayı değiştirirseniz problem ortadan kalkar.
Kuantum bilinci ve kodlama kitabında ki titreşim frekansını değiştirme tekniği ile hastalığın frekansını değiştirince otomatik olarak

HİS OLUŞTURMAK;
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla:
Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette en büyüktür.
(Ankebut suresi 45)
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla:
En güzel isimler Allah'ındır. Ona Onun güzel isimleri ile Dua edin.
(Araf suresi 180)
Rabbimizin Kudretli isimlerini zikretmek en büyük ibadet olduğu gibi inanılmaz bir enerjisel sistemin içine sokar insanı.
Zira Rabbimizin Kudretli isimlerinin enerjisi çok güçlüdür.
Kişi, Azim Allah, Aziz Allah diyerek Rabbimizin Kudretli isimlerini

AKILLAR;
Kalpte tıpkı beynimizde olduğu gibi 40.000 nöron vardır.
Kalbin manyetik alanı beyinden en az 100 kat daha güçlüdür. 

(Heartmath Enstitüsü)

Kassel Üniversitesi'nde Alman araştırmacılar tarafından yapılan kontrollü bir bilimsel araştırma da; Sıradan bir insanın göğüs bölgesinin saniyede sadece 20 ışık fotonu yayarken, kalp merkezine odaklanarak dua, meditasyon yapan ve başkalarına sevgi ve Işık gönderen birinin saniyede inanılmaz bir şekilde 100,000 foton yaydığını gösterdi.
Bu sıradan bir insandan 5000 kat daha fazla. Ayrıca birçok diğer

MİSAFİR BOYUT;
Kişi ister zengin olsun, ister fakir olsun başlar söylenmeye;
Hayatta hiçbir şey zevk vermiyor.
Çok ama çok sıkıldım.
Bitsede gitsek.
Her şey yalan ve saçma sapan.
Offf pufff..
Yaşadığımız boyut kişinin aklını zekasını doyurmaz.
Zira her şey sınırlıdır. Herkes ne aradığını bilmeden, işte o aklını zekasını doyuracak şeyi arar.
Bilinçaltı ağzına kadar dolmuştur.
Hayatta şu olmalı, bu olmalı, şöyle olmalı, böyle olmalı seçenekleri bile kişinin aslında aradığı şey değildir.
Bişey olmalı o her ne ise kişi ona hayran olmalı.

BİLİNÇ ÇAĞI;
Her türlü bilgiye ulaşabilirlilik, sınırsız bilginin oluşturduğu bilince, bilinç çağı denir.
Kişi bu bilinç çağına uygun olduğu için bu dönemde yaşar.
Kaos, vasatlık, zulüm, cehalet bunların yanında teknoloji, bilim, ilim, akıl, yapay zeka vs.vs.
Hepsinin içinde Olduğu, senin her şeyin idrakında olmanı sağlayan bir sistem.
Kişi de idrak yükseldikçe kontrol alanı küçülür.
Bu duruma yalnızlaşma da diyebiliriz.
Her şeyin olduğu bu çağda, hiçbir şeyin değeri yoktur.
Kişi bu idrak seviyesine gelir.
Kişide idrak yükseldikçe iman, inanç bağı da

KONFORLU HAYAT;
Korku, kuşku, evham, kaygı bozukluğu, anksiyete, panik atak vs. Tüm bu psikolojik problemlerin asıl nedeni negatif duyguları güçlü hissetmekten ibarettir.
Bir duyguyu ne kadar güçlü hissederseniz o duyguya o kadar çok teslim olursunuz.
şeytani vesvese de bu güçlü Duygu hissiyatını kaşımaya başlar.
Duygu kontrolünüzü kaybetmeye başladığınız zaman ise hayatınız cehenneme döner.
Her an sanki bir aksilik olacakmış hissi, ölüm korkusu, gelecek ile ilgili duyulan kaygı başta olmak üzere hayatta her şeye mesafe koymaya çalışmak ve beyne bu yönde

YALNIZLIK;
Mayası sağlam insan yalnız ise, Allah o kişiyi ya saklıyordur ya da paylaşmıyordur.
Bunun sebepleri asla bilinemez.
Yalnız kişi bilinçaltına bu şekil bir yükleme yaparsa yani beni, Allah ya saklıyor ya da kimse ile paylaşmıyor derse yalnızlık o kişiye zulüm olmaktan Çıkar. Zira bilinçaltı yalnızlığı çok büyük bir ödül olarak görmeye başlar. Onu kimse ile paylaşmayan bir kudretin olduğu bilgisi asla paha biçilemez.
Peki kişi ya yanılıyor ise!!
O zaman yalnızlığını ilahi bilgiye dayandırdığı için bilinçaltında ki bloke kırılır ve kendi gibi

SÜPER ZEKA;
- Komşunun çocuğu takdir almış.
- Komşunun çocuğu sınavda bilmem nereyi kazanmış.
- Komşunun çocuğu tıpı kazanmış.
Sen geri zekalı mısın ki onun gibi başarılı olmuyorsun?
- Neden sende ders çalışmıyorsun?
Aslında senin çocukta ders çalışıyor ama o süper zeka Zannettiğin komşunun çocuğu var ya..
Okuduğu, derste dinlediği bilgi, o çocuğun bilinçaltına inmiyor.
Bilinçaltının üstünde kalıyor.
Senin çocukta ise bilgiler bilinçaltına iniyor.
Çocukta haliyle okudugunu, öğrendiğini çabuk unutuyor
Kısaca komşunun çocuğu süper zeka filan degil

HİSSETME;
Psikolojik olarak kişi neyi ne kadar yoğun hisseder ise onu oluşturur. Haliyle oluşturduğu şeyi de yaşar.
Ben çok nazara geliyorum diyen bir kişi nazarı kendine çeker.
Zira kendi bilincini bu şekil kodlamış oluyor.
Bilincine bu güne kadar geldiği nazarı da kanıt olarak Göstermiş oluyor.
Sonuç olarak o kişi nazar çekim merkezi haline geliyor.
- Ama ne yapalım simyacı gerçekten de çok nazara geliyorum!!
- Nazara geldiğim halde nazara gelmiyorum mu diyeyim?
- Yalan mı söyleyelim!
Hisleri çok güçlü olan insanlar bu soruları sorar.
Zira nazarı da

BAŞARI;
Başarı, çocukluktan itibaren kişiye hayatın anlamı, mantığı ve mutluluğun anahtarı olarak kodlanır.
Hayatın her alanı başarı psikolojisine göre dizayn edilmiştir.
Yaptığın işte başarılı olmak zorundasın.
Tuttugun takım başarılı olmak zorunda.
Bilgisayar da oynadığın Oyunda başarılı olmak zorundasın.
Çocuğun başarılı olmak zorunda.
Çok para kazanınca başarılı oluyorsun vs.vs.
Başarısızlığa tahammül edilemez. Çünkü bilinçaltı başarı üzerine kodlanmıştır.
Geçmişe dair travmaların, hataların vs. hepsinin sebebi başarısız olduğun içindir.

SONUÇ;
Eğer bir durumun sebebini, nedenini dillendirirseniz bilinçaltı tam gaz çalışmaya başlar.
Farz edelim bir durumdan dolayı evham, tedirginlik, panik korku hissi var.
Kişi kendine bile korktuğunu söyleyemez.
Bu yüzden korku hissi düşünceyi ele geçirir, kişi başka bişey Düşünemez. Korku duygusu, pratik zekâyı, akıl yürütmeyi, sağlıklı düşünmeyi ortadan kaldırır.
Korku duygusu ne kadar güçlü ise vücut da titreme, konuşma bozukluğu, sık tuvalete çıkma, ağızda kuruma (susama), iştahsızlık vs. gibi tepkiler vermeye başlar.
Stres, gerginlik tüm

ALGI;
Algınızın yüksek olması iyi bişey mi?
Evet iyi bişey.
Hatta yüksek algı, güçlü his oluşturur.
Kısaca leb demeden leblebiyi anlayanlar, karşıdaki insanın zihnini bir şekilde okurlar.
Bu insanlar ile sohbet edilmesi hoştur ama konuyu nereye getireceğinizi, aslında ne anlatmak İstediğinizi, neyi ima ettiğinizi hepsini taa en baştan bildikleri için bu sohbetler bu insanlara sıkıcı gelir.
Yüksek algı iyi bişey olduğu kadar aslında kötü tarafı da çoktur.
Bu insanların hisleri çok güçlü olduğu için, negatif her ne varsa onu çok güçlü hissederler.

SINANMA;
Ağzınızdan çıkan söz itibardır.
Ağzınızdan çıkan sözle iman edersiniz.
Ağzınızdan çıkan sözle inkar edersiniz.
Ağzınızdan çıkan sözle yemin edersiniz.
Kalpte gizlenen her ne varsa en sonunda dile vurur açığa çıkar.
Söze gelmeyen her ne varsa, bu iman bile olsa eksiktir. İnsan en sevdikleri ile sınanır.
Arkadaş dediğin arkandan vurur.
Yoldaş dediğin yolda vurur.
Akrabanın yaptığını akrep yapmaz.
Sende mi Brütüs demeyen yoktur. Zira Brütüs'ler olmaz ise hayatı öğrenemezsin.
Kısaca güvendiğin dağlara hep kar yağar.
Ve insan bir bakar ki sonunda

MAYA;
İnsanlar birbirlerinin imtihanı olduğu gibi aynı zamanda birbirlerinin de vesilesidir.
Hayat ise kimine zordur, kimine ise kolaydır. Zorluk ve kolaylığı belirleyen tek unsur Mayadır.
Kişinin mayası ne ile karılmış, ne ile yoğrulmuş ise kişi onu taşır.
Cesaret, zarafet, İyilik, güzellik, ahdevefa, vicdan, merhamet, akıl, zeka, inanç ile yoğrulmuş bir maya'ya sahip insan için hayat zordur.
Çünkü şeytan ve şeytanın çocukları, insan şeytanları sende ki bu mayayı bozmak için savaş verirler.
- Bir işe başlarsın o işin sonunda muhakkak bir pürüz çıkar

HANDİKAP;
Bilinç düzeyi yüksek, akıllı zeki insanların en büyük handikapı herkesi kendi aklı ve zekası ile eşit tutmasıdır.
Aklına gelen fikri bunu muhakkak benden önce biri düşünmüştür yargısına varırlar.
Gördüğü, duyduğu durumlarda önce aklına gelen detay olmasına rağmen, genel Düşünmeyi tercih eder. Halbuki detay düşünme yeteneği ona ihtiyacı görebilme ve ihtiyacı giderecek muhteşem fikirler verir.
Ama bunu yapmaz. Çünkü ondan önce muhakkak birileri bunu düşünmüştür yargısına mağlup olur.
Bu kişiler, kendi akıllarını zekalarını doyuran şeylerin diğer

SEÇİM & KORKU;
Siyasilerin danışmanları kafası çalışmayan, bir konuyu, bir olayı hatta bir duyguyu analiz edecek yeterliliğe sahip olmadığı gibi çok vasat insanlar. Şans eseri kendilerini siyasi danışmanlık yaparken bulmuşlar.
İnsanlar duyguları ile yaşarlar ve duygular insanı Yönetir. Korku duygusu bilinçaltının adeta örümcek ağıdır.
Herkes korkar. Korkmayan insan yoktur. Korkusunu profesyonelce kamufle eden kişiye cesur denir.
Korku duygusu olmasa kişide kin, öfke, nefret, intikam duyguları olmaz zira bu duyguları korku duygusu tetikler.

DANIŞMANIM KİTAP;
Bu güne kadar yaşadığımız her şey, gördüklerimiz, duyduklarımız her ne varsa bilinçaltı deposunda ve günlük hayatımızda genelde kötü anılar olmak üzere düşüncemize servis edilir. Aklımıza hep kötü düşünceler geliyor filan deriz ya..
İşte bunun sebebi bilinçaltın Faal olmasından dolayıdır.
Bu iyi bişey aslında zira bilinçaltı normal işleyişinde çalışıyor. Anormal olan günlük yaşantısında aklımıza kötü düşüncelerin (travmaların) vs. gelmemesi.
Kısaca sağlıklı düşünce yapısı bu şekil olur. Kişinin otokontrol sisteminde problem varsa yada

BAĞIMLILIK;
İnsan fıtratı itibari ile kendini bir yere ait hissetme ihtiyacı duyar.
Buna aidiyet yani bağlanma denir.
Kişi her neye bağlanmış ise o bağın ipini sıkıca tutar
İnancına, ailesine, işine, arkadaşlarına, tuttuğu takıma müziğe, sanata, siyasete vs.vs. herkes bir şekilde Bir şeylere bağımlıdır. Ve onsuz yapamaz. Bağımlı olduğu her şeyin bilinçaltında bir hafızası vardır. Zira bağımlılık dürtüleri oradan gelir. Kişi de o hafızayı yaşar
Bağımlı olduğun şeyi seversin. Sevgi dediğimiz şeyde bağımlılıktan gelir. Kendinle bağ kurmanın adına denir sevgi

REZONANS;
Salona binlerce kişiyi toplamış ve onlara bişey anlatıyor. Ɓir dakikalık videosunu da sosyal medyada paylaşmışlar.
Şöyle diyor farz edelim baş ağrın var. İyileştiğini düşün yani ağrın olmadığını....
Mealen iyileştiğini hayal et diyor.
Hiç insan hayal kurmakla İyileşir mi arkadaş!
Ağrıya, sızıya müdahale etmen lazım. Bunun içinde ya ağrı kesici alırsın ya da benim kodlama kitabında yazdığım titreşim frekansını değiştirme tekniğini uygularsın.
Eğer düşünce enerjisi ile ağrıyı sızıyı yok etmek istersen rezonans etkisini kullanman lazım.