Herkes Yaralı 1.
Yalı Çapkını yaralı ruhların hikayesi.
Hikayedeki her karakter tepeden tırnağa yaralı. Hayat yolunda ilerlerken, yoruldukça vazgeçişler başlamış.
Kimisi kalbini bırakmış yolda; kimisi ruhunu, kimisi hayallerini boşaltmış çantasından, kimisi yolu kısaltmak için sevdiklerinden ayrılıp, farklı yollara sapmış.
Suna, İfakat, Gülgün, Orhan, Halis, Abidin, Latif, Asuman, Nükhet, Kaya, Ferit, Kazım, Seyran, Hattuç.
Bu yaralı ruhları giyinen dev kadroya ve sevgili Barış Bey’e sonsuz sevgiler🙏
Günün sonunda bu karakterlerin hiçbiri mutlu olamamış çünkü ulaşmak istedikleri yere vardıklarında, kendilerinden geriye kalan tek şey yorgun bedenleriymiş.
#SeyFer #YalıÇapkını
Bölüm 51 - 2
Gönül isterdi bu hikayede hayallerimizdeki Peri Masalını izleyelim lakin Seyran’ın da dediği gibi “ İnanmayın Peri Masallarına, hayat öyle bir şey değil çünkü.” Evlilik, beraberlik, iki insan birbirlerini gerçekten tanımadan, anlamadan sürdürüldüğünde, mutluluk ve huzur getirmiyor maalesef.
Mutlu, huzurlu, aşk dolu bir birliktelik; özgür, birbirlerinin alanlarına saygı duyan, kapı kapandığında herkesin ailesinin eşiğin dışında kaldığı ilişkilerde mümkün. Seyran ve Ferit bunu hiç başaramadılar.
Önce aileleriyle, sonra aşka karşı ve en sonunda da birbirleriyle savaştılar.
İşler çıkmaza girince sahne sırası suçlamalara geldi.
İkisini de zehirli sarmaşık gibi saran bu döngüye baş kaldırarak, isyan ederek restleştiler.
Vakti gelmişti; bu zehir onları tamamen ele geçirmeden akıp gitmeliydi. #SeyFer #YalıÇapkını +++
Bölüm 49, bölüm 48’in etkisinin devam ettiği açılımların ardı ardına geldiği bir bölüm oldu.
Tam bir yıl İfakat ve Gülgün açılımını bekledik. İlk kez İfakat’in kara kutusu açıldı. Gülgün’ün haykırışını izledik. Hepsini tek tek yazacağım ama ayrı ayrı .
İlk bölüm için Seyran & Ferit’i kaleme almak istedim.
Keyifli okumalar dilerim 💐 #SeyFer #YalıÇapkını
Dec 7, 2023 • 11 tweets • 10 min read
1.
Yalı Çapkını Bölüm 48☄️☄️☄️
“EN DERİN YARA İZLERİMİZ ÖMÜR ADADIKLARIMIZIN İMZASIDIR.”
M✍🏻
Hoş geldin YalıÇapkını 🙏
Hoş geldiniz Sevgili Mehmet Barış Günger🙏
Kör kuyularda kalan bizleri aydınlığa kavuşturdunuz. Kırılan kalemlere yeniden şevk, kalbiyle bağlantısını kaybedenlere umut oldunuz.
Haftalardır yazdık çizdik, dile getirdik, küstük, isyan ettik, kimileri reddetti; temelli gittiler, ben sabah küsüp gece geri dönenlerden oldum :)
‘Bu bir ekip işi; senarist değişikliği çok etkilemez’ diyen ben, ağzımın payını aldım.
İyi ki geldiniz, iyi ki hikayenize sahip çıktınız.
Aylardır beklediğimiz açılımlar için, kolye için:))) ve özellikle Suna’nın ayakabbı vurgusu için çok teşekkür ederim.
Bölüm 48 yamaların ve yaraların daha fazla dikiş tutmadığı bir bölüm oldu.
Ferit “ Bırakın lan kızı” dediği an soldu Seyran’ın gülleri. “ Benim oğlumu götürüyorlar! ” evet, Ferit’in sözleriydi bunlar; Seyran’ı adete kurşun yağmurunun ortasında nefessiz bırakan sözler.
Seyran’ın en derin yarası, ömrünü adadığı adamın imzasını taşıyordu artık.
İnsan kaç kere yerden toplayabilir dağılmış parçalarını? Seyran bir değil, birçok kez kendi elleriyle toplamamış mıydı dağılan parçalarını? Hem de tek başına.
Bu kez kalbinde açılan bu koca oyuğu kimsenin kapatmaya gücü yetmeyecekti. Kalbini söküp atmak istedi; çünkü bu kez, bu yara iyileşmezdi. Fırlatıp attı kırmızılarını, bir tek kalemi kaldı elinde; sıkıca tutundu.
Zira aşkın beyazına leke sürülmüştü.
“Biz hiç olmamışız ki” dedi Seyran.. haklıydı.. bazen sevmek yetmiyordu.. bazen insan sevgisinin altında ezilebiliyordu ve aşk bu olmamalıydı..
Aşk kadına çiçekler açtırmalıydı; oysa Seyran her geçen gün soldu.
Aşk kadına güç katmalıydı; oysa Seyran hep güç veren oldu..
“ Çocuk gibi O” derken kendi çocukluğundan, hayallerinden çaldı.
Ferit ilk kez “ Mal bu! Mal bu kızımmm! kimsin sen ya kimsin sen?” diyemedi.
Biliyordu; Seyran’ın hayatındaki herkesten daha gerçek olduğunu, Korhan ailesi veya hayatına giren diğer kadınların yaptığı gibi, onun hatalarını halı altına süpürmeyeceğini çok iyi biliyordu.
Buna korku diyebilirsiniz, “ arafta kaldı” diyebilirsiniz, “panik oldu” diyebilirsiniz. Adına her ne diyorsanız deyin, hiçbir sıfat ve ifade Ferit’in bencilliğini değiştirmiyordu; haksızdı. #SeyFer #YalıÇapkını ++
“ Unutma .. geç yağan yağmurlar hayat vermez kurumuş çiçeklere”.
Bölüm 23 Yalı halkına doyduğumuz, gerçek hikayeye güçlü bir şekilde giriş yaptığımız bir bölümdü lakin çok geçti.. #SeyFer#AbSun +++
Dün gece izlediklerimiz aslında 13. bölüm sonrası izlenmesi gerekenlerdi.
Kötü planlama diyebilirsiniz, 20’lere giden reyting heyecanı diyebilirsiniz, başarıdan elini ayağını kaybetmek diyebilirsiniz, bunun üzerine çokça yorum yapabilirsiniz.