RAWEST Araştırma seçimlerin ardından yaptığı ilk araştırmayı kamuoyuyla paylaştı. Araştırmada oldukça dikkat çeken detaylar var. Şimdi onları tek tek aktaracağım. Öncelikle araştırmanın konusu “Kürt meselesi, Kürt siyaseti ve Demirtaş.” Öncelikle böyle bir araştırmanın neden sadece Demirtaş üzerinden yapıldığını merak ettim. Bu araştırma Leyla Zana gibi Kürt seçmenin en çok güven duyduğu başka isimler üzerinden neden yapılmadı?

Sevgili takipçilerim,
Seçimlere sayılı günler kaldı. Bu süreçte en çok tartışılan isim CHP’nin Hatay adayı Lütfü Savaş’tı. Kendisini tanımıyorum. Asla bir önyargım ya da husumetim olamaz. Ancak Hatay’ın yerle bir olmasında sorumluluğu olduğunu dosyalardan okuyorum. Şimdi size AKP’den belediye başkanıyken kendisi hakkında yürütülen ve daha önce hiç yazılmamış bir dosyayı yazacağım. Sene 2013… İnşaat mühendisi olan Anıl Kavukçu imza atmadığı halde pek çok inşaat ruhsatında imzasının olduğunu farketti. Konuya ilişkin Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

Değerli takipçilerim,
Ekim ayında sizlere, “Tarafım belli. Güçlüden yana değil haklıdan ve bir kız çocuğundan yanayım” diyerek bir dava dosyası duyurmuştum. Türkiye’nin tanıdığı nüfuzlu ve zengin iki ayrı ailenin çocuklarının istismar dosyasını anlatmıştım. O dosyada yaşanan yeni bir gelişmeyi size duyurmak boynumun borcu. Bilmeyenler için sıfırdan olayı anlatmaya başlayıyım.

Tüm takipçilerime selamlar… Genellikle yargı ve emniyet bürokrasisine dair haberler yazıyorum. Ancak bugün sizlere Merkez Bankası'nda yaşananlara dair bir kulis haber hazırladım. Şimdi başlayalım isterseniz. Türkiye, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın ve ailesinin odakta olduğu iddialar konuşuluyor. Erkan'ın ve ailesinin adının geçtiği iddialara her geçen gün bir yenisi eklenirken, Erkan ailesi yaşananların kendilerine yönelik bir 'kumpas' olduğunu öne sürdü.

Sevgili takipçilerim Twitter mavi tikimi geri almış. O yüzden yazacağım bu dosya ne kadar görünür bilmiyorum. Ancak yine de üşenmeden yazacağım. Türkiye Anadolu Adliyesi’ndeki rüşvet skandallarını konuşuyor. Tamda bugünlerde ulaştığım bir dosya "bu kadar da olmaz" dedirten türden Olay 6 Kasım 2018 tarihinde yaşanan bir dolandırıcılık girişimiyle başladı. Olayların öbeğinde ise Kaan Kıvılcımer isimli bir avukat bulunuyor. İddiaya göre Kıvılcımer, Kazım Zaim isimli biriyle iş kendilerine ait olmayan bir arsayı milyon dolarlık servetleri olan iş insanına satmaya kalkıştı.

Gazeteci @haskologlu birkaç gün önce sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Başkanı Hakan Fidan’a ait kimlik bilgilerini (Önemli kısımlarını kapatarak) paylaşarak bu bilgileri kendisine bir hacker grubunun attığını ve devlete ait sitelerde bir sızıntı olup olmadığını sordu. Bu durumu önemli isimlere de ilettiğini belirtti. Haskoloğlu’nun paylaşımının ardından açıklama yapan @TCNufus herhangi bir sızıntı olmadığını, bu durumun yalan olduğunu söyledi. Ancak Haskoloğlu dün gece gözaltına alındı ve tutuklandı.

Adil yargılanma talebi ile 238 gündür ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik'in ardından ne yazsak boş... Ancak Ebru Timtik’in ve 18 avukatın yargılandığı davada neler yaşandığını tüm duruşmaları izleyen bir gazeteci olarak bir kez daha yazmak gerekiyor. Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal neden adil yargılanma talep ediyorlar?
ÇHD ve HHB üyesi avukatlara yönelik 12 Eylül 2017 tarihinde düzenlenen operasyon ile 17 avukat tutuklandı. Avukatlar hakkındaki iddianame tam 1 yıl boyunca tamamlanmadı. Bir yıl sonra avukatlar İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç ++

Herkese iyi akşamlar
Şu an bu satırları Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi’nden yazıyorum. Tedavi sürecimizi çok merak eden olmuş, kendimi iyi hissetmediğim için yazamadım. Aslına bakarsanız yazmakta istemedim. Ancak bu gece yaşadıklarım ve hissettiklerim yazmamın zorunlu olduğunu anımsattı bana. Bildiğiniz gibi eşimde bende kovid tedavisine evde devam ediyorduk. Şükürler olsun eşimin durumu daha iyi. Bende ise ilaçlarımı almama rağmen göğsümde bir baskı, öksürük ve solunum sıkıntısı