Thread by @BilgeDemirkoz

Notlar ve araştırma kapasitesi üzerine.
"Not ortalamam 3.5'un üzerinde olmadığı için yüksek lisans yapmayı düşünmedim ama hep fizikçi olmak istedim" veya lise öğrencilerinden "puanım boşa gitmesin diye fiziğe gelmedim" diyenler...
Toplanın arkadaşlar. Açıyorum dosyayı!

Sorumluluk reddi: aşağıdaki satırlar liseden (sanılanın aksine) 1incilikle değil, 17incilikle mezun olmuş biri tarafından yazılmıştır.
-
Sınavlar, idealimizde ve gerçekte neyi ölçer ?
Bilgiyi mi ölçmelidir sınavlar ?
İnsanın rafta duran bir ansiklopediden üstünlüğü nedir ?

Bence sınavların çoğu hali hazırda sadece bilgi düzeyini ölçmek üzerine kurgulanmış durumda.
Sınavların amacı eğer düşünen, yorumlayan ve sorgulayan bireylerse, o zaman sınavların anlama, özümseme, irdeleme, kestirim, uyarlama ve tahmin gibi yetenekleri ölçmesi gerekmez mi?

Bugün sınavda olan çocuklara neden hep zihin açıklığı ve çalışmalarını boşa çıkarmaması için dua ediyoruz?
Hepimiz adaletli ve çalınmayan sınavlar istiyoruz.
Çoğumuz Fetö sayesinde mülakat sisteminden soğuduk, mülakatla işe alım yapan kurumların adaletine inanmayabiliyoruz.

Mülakat/sözlü olmasın da, yazılı olsun diyoruz. Yazılıysa da çoktan seçmeli olsun ki, sınavı okuyanın merhametine kalmış olmayalım...
Ne acı değil mi?
Peki dünyanın en iyi üniversiteleri neden hala mülakat yapıyor?
3-5 referans mektubu istiyor?
Niyet mektubu istiyor?

İşin doğrusu MIT'e tam burslu kabul aldıktan sonra üniversite sınavına hiç çalışmadım.
Üniversite sınavına yine de girdim ve tek seçenek yazdığım İTÜ Matematik'e girdim.
Kaydımı dondurdum ki, MIT'de yapamazsam, dönecek yerim olsun.
O sınavla MIT'e başvuru ne kadar farklıydı...

MIT başvurusu nasıldı?
4 yıl boyunca en zor müfredatı kaldırabilecek bir karakterim var mıydı?
20,000 başvuru arasında ilk 1000'e girebilecek bilgi donanımım ve analiz yeteneğim var mıydı?
Lisede araştırma yapmış mıydım? Ne ortaya çıkmıştı?
Takım çalışması yapabilir miydim?

Üniversite sınavı ise:
Şunu biliyor musun?
Bunu hatırlıyor musun?
Bundan sonra ne gelebilir, tahmin eder misin?
Onu okursan anlayıp, en yakın benzer şıkkı seçebilir misin?
3 saatte x sayıda soru çözebilir misin?
Stresi kaldırabiliyor musun?

Keşke ODTÜ Fizik'e girişte de mülakat yapabilsek.
Gerçekten bölüme gelmek isteyenleri, MIT gibi seçebilsek.
Bakıyorum da, senede 90 kişi kabul ediyoruz ve bu öğrencilerin yaklaşık yarısı ODTÜ'ye girmek için gelmiş bizim bölüme.
90 kişiden sadece 15'i yüksek lisans yapıyor.

Keşke 90 kişi değil de, 30 kişi alsak ama onlara özel bir eğitim verebilsek.
Örnek: MIT'de laboratuar derslerine bir asistan ve bir hoca girerdi. ODTÜ'de hoca sadece deneyin tartışıldığı saate gelebiliyor. Laboratuar 20 kişiyle sınırlı olunca, 5x3saat=15 saat zaten mümkün değil.

ODTÜ'de bile sınav notları araştırma kapasitesini ölçer nitelikte değil. Yorum sorusu sorunca, öğrencilerimin nasıl söylendiğini bir görseniz, şaşarsınız...
Öyle sisteme alıştırmışız ki onları, üniversite bazı alışkanlıkları "reset"leyemiyor.
Çok geç kalınmış oluyor.

Şu anda ülkede mülakat sistemine ben de güvenmem, siz de güvenmezsiniz.
O halde ne yapacağız?
Sınav sonuçlarına "mümkün mertebe" takılmayalım. Yani notun kötü ama araştırma yapmak mı istiyorsun, yine de dene? Herşeyin sınav olmadığını bilen anlayan yüzbinler var bu ülkede...

Sıralaman çok yüksek ama fizik mi okumak istiyorsun?
Lütfen ODTÜ fiziğe gel.
Mahalle hep vardı hep olacak. Bugün buna, yarın nerede çalışacağına karışırlar. Bugünden posta koy gel.
Sen gelince, ODTÜ'ye sadece ismin için gelmek isteyen biri eksiliyor bölümden. Daha iyi oluyoruz.

ODTÜ'de sadece temel bilimlere mi puanın tuttu? Ama mühendis/tıpçı mi olmak istiyorsun ? Sadece ODTÜ etiketini mi istiyorsun?

Lütfen gelme ODTÜ'ye.
Sen dersime gelip uyuyunca, benim gelecek için ümidim ve şevkim kırılıyor.

(Mevlana şu anda beni kınıyor, biliyorum.)

ABD'de bazı okulların başvuruları bilgisayarlı bir ön elemeden geçirdiği biliniyordu.
Şimdi öğrenci seçmek için "yapay zeka" kullanıldığının dedikodusu çıktı.
Bunun kaçınılmaz olduğunu öne süren bir makale için:
capturehighered.com/predictive-mod…