Abdülhamit için şöyle denir:
“Büyük soğukkanlılıkla girişeceği Ermeni katliamlarıyla ün salacak olan, geleceğin ‘Kızıl Sultan’ıdır bu hükümdar…
Bu sırada Sırbistan’da Osmanlı idaresine karşı Rusya’nın her açıdan desteklediği bir gerilla savaşı yürümektedir ve Osmanlılar askeri olarak üstün durumdadırlar; ne ki “büyük devletler” anlaşmışlardır:
Ama geçici bir başarıdır bu.
Arkasında İngiliz desteği var sanan sultan bunu da reddeder.
31 Ocak 1878’de Çatalca’ya kadar Rus işgal bölgesi olarak tanıyan ateşkes imzalanır.
Buna göre Bulgaristan, Ege’nin kuzeyine kadar yayılır. Osmanlılar Bulgaristan’da garnizon bulundurma ayrıcalığını kaybederler. Karadağ, Sırbistan ve Romanya bağımsız ve egemen devletler olur.
İmparatorluğun bir çırpıda bu kadar geniş ve stratejik toprak parçalarını kaybettiği, benim bildiğim ilk örnektir.
Ne ki, Kızıl Sultan’ın “kalleş ve kurnaz” olduğuna şüphe yoktur:
Mesela, Haziran 1878’de Rusya’nın kazanımlarını törpüleyen Berlin Konferansına katılır.