Thread by @SakaryaSavasi

(1) İzmir’in işgaliyle müttefikler kuzeydoğuda ve doğuda Manisa ve Turgutlu, kuzeyde Ayvalık - Bergama, güneyde Aydın demiryolu ve güneydoğuda Aydın - Nazilli hattı arasındaki bölgeyi Yunan Egemenlik Bölgesi olarak tanımışlardı.

(2) Bölgedeki Kuvayı Milliye müfrezeleri derhal direnişe geçmiş, Yunan işgal güçleri açısından giderek büyük bir sorun olmaya başlamıştır. Başlangıçtaki baskın ve pusular giderek Yunan ordu birlikleriyle Kuvayı Milliye grupları arasında küçük çaplı muharebelere evrilmiştir.

(3) İşgal güçleri açısından da bölgedeki bu güvenlik sorunu yatırımları açısından bir tehdit halini alınca, Sir George Milne iki taraf arasında bir sınır belirlemekle görevlendirilerek İzmir’e gönderilir.
Uzun çalışmalar Ağustos 1919’da sona erer++

(4) “Tahdit-i Hudut Komisyonu” iki tarafa da ihlal etmemeleri emriyle Milne Hattı’nı tebliğ eder.
Bu hat görünüşte Yunan işgalini sınırlandırmak ve dışarıda kalan Türkleri korumak maksadıyla belirlenmiş gibi görünse de, asıl emperyal amacın ne olduğu 6 ay sonra anlaşılacaktır+

(5) Milne Hattı’nın belirlendiği sırada Yunan Küçük Asya Ordusu Başkomutanı olan General Pareskepoulos Aralık 1920’de General Papoulas’la değiştirilir.
Yeni komutanın ilk icraatı karşısındaki direnişin askerî gücünü ölçmek olacaktır. ++

(6) Burada “Eskişehir Cer Atelyesi” yazımızdaki; tüm İstanbul - Hicaz demiryolunu kontrol etmek isteyen ve bu nedenle Eskişehir’i 500 kişilik bir askerî birlikle Ocak 1919’da işgal eden İngilizleri tekrar hatırlayalım.+

(7) Ali Fuat Paşa komutasındaki 20. Kolordu birlikleri 17 Mart 1920’de Ankara - Eskişehir demiryolunun denetimini ele geçirip direnen İngiliz askerlerini tutuklar.
20 mart 1920’de Eskişehir’deki İngiliz birliğine kenti terk etmeleri için 1 saat süre verilir++

(8) 500 kişilik birlik pek çok teçhizat da bırakarak kenti terk eder.
Millî Ordu İngiliz çıkarları açısından çok önemli bir üssü kurşun atmadan söker alır.
21 Mart 1920, kentte İngiliz askeri kalmamıştır.

Şimdi tekrar Yunan başkomutanı Papoulas’a dönelim...

(9) Ocak 1921’deki 1. İnönü Muharebesi Yunan başkomutanının yeni yapılanmakta olan Türk Ordusu’nun askerî gücünü anlamak için gerçekleştirdiği bir keşif taarruzudur.
Plan Bursa’da yapılmış, Atina’da onaylanmış ve Bilecik’te uygulamaya konmuştur. Londra ise sessizdir++

(10) Bu keşif taarruzunun sonucu Papoulas’tan ziyade Lloyd George’u ürkütmüş olmalı ki, Londra’da bulunan Yunan başbakanı Kalogeropoulos’tan karargaha “en erken ne zaman kapsamlı bir taarruz yapabilirsiniz?” sorusunu içeren şifreli telgraf gelir++

(11) Yani aslında Milne Hattı Türkleri Yunan işgalinden korumak için değil, Yunan ileri harekatını meşrulaştırmak için oluşturulmuş bir hattır.
Yunan işgal alanını genişletmek ve işgalin önündeki direniş tehlikesini yok etmek için emir doğrudan Londra’dan gelmiştir++

(12) Nitekim bu fotoğrafta Milne Hattı’nın nirengilerinden Sardes Antik Kenti’nde hattı birlikte çizen İngiliz ve Yunan subaylar neşe içinde görülmekte++

(13) Millî Mücadele’de Batı Cephesi’nde savaştığımız Yunanlılar’ın sadece taşeron olduğunu, asıl azmettirenin, Yunanlıları donatıp üzerimize salanın İngilizler olduğunu hiçbir zaman unutma, unutturma!

(14) Kaynak:
General Papoulas’ın Hatıratı, Yeni İstanbul Kültür Yayınları

(15) General Papoulas’ın hatıratından 1. ve 2. İnönü muharebelerinde Yunan taarruzuna kimin, nasıl karar verdiği...