Şengül’ü herkes tanır, Edebiyat’ın demirbaş Dev-Genç’lilerinden. Dış görünüşüne baktığınızda öğretmen sanırsınız; hani vardır ya, kimi daha yedi yaşında ilkokula başlarken, yirmisinde tamirci yahut müzisyen, veya ne bileyim, mühendis, pilot, şoför…
Başı dediysem, şunun şurasında birkaç aydır devrimciliği; bir sene yok, saçlarını kestirdiği günden 30 Nisan gecesine.
Bu hikâyenin hemen bütün kahramanları ölüp gittiler, ama gene de söylemeyeceğim isimlerini.
Ertesi gün, miting meydanında duydum.