,
9 tweets,
2 min read
Read on Twitter
Çevre ve ekoloji duyarlılığı da kendi aptallarını yaratıyor. 30 kişinin öldüğü heyelan felaketi için diyor bunu. Geçenlerde de birleri "orman işçisi ağacın altında kalıp öldü" haberinin altına "doğa intikamını aldı" yazmıştı. 
Doğaya, çevreye, diğer canlılara olan sorumluluk bilincini adeta bir din gibi algılayıp, "ben daha dindarım" demek için fırsat kollayan tipler bunlar.
Düzeltiyorum. Bu heyelanda da 1 kişi ölmüş.
Bu felaketlerde ölenler o politikaların yaratıcıları değiller. Yok eğer insanı homojen bir tür olarak ele almada ısrarlıysa, bu durumda kişi kendinin ya da bir sevdiğinin de böyle bir ölüme uğramasını kabul edebilmeli ve "yapacak bir şey yok, doğanın intikamı" diyebiliyor olmalı.
Doğanın bir "intikam alma" fonksiyonu olsaydı, ağaç kesimlerine, kaçak yapılaşmaya, kapasite üstü sanayileşmeye izin ve ruhsat verenlerden alırdı. Gariban işçilerden ve vatandaştan değil...
Denebilir ki, "politikacılara baskı yaratmadığı için onlar da suçludur". Bu da sorunlu: 1. Ne malum o ölen bir kişinin bu konuyla ilgili bir STK'da görev yapmadığı? İntikamını ondan mı aldı doğa? 2. Senin gibi tweet atarsa baskı sayabilir miyiz? 3. Bu suç ölümü gerektirir mi?
Bu "doğa intikamını aldı" söylemi aslında problemdeki odağı kaydırıyor. İntikamın nesnesi olan kişiler, intikamın "meşru" gerekçesini bizzat ortaya çıkaran kişiler değil. Politikaları üretenler "intikamın" riski altında yaşamıyorlar.
Şu argümanı düşünün: Gelişmiş ülkelerin saldığı sera gazları etkisiyle sular yükselecek ve bu duruma katkısı olmayan fakir adalar ve kıyı ülkeler sular altında kalacak; zaten yoksul olan aileler göç edecek, daha da yoksullaşacak ve ölecek. Doğa intikamını mı almış olacak?
Bir de şöyle formüle edelim: Birine kallavi bir kötülük ediyorsunuz. O biri de intikam için sizin en uzak, en savunmasız, ölümünü pek umursamayacağınız, sizin kallavi kötülüğünüzü onaylamayan ama elinden pek bir şey gelmeyen akrabanızı öldürüyor. O kişi intikam mı aldı?
