, 19 tweets, 4 min read Read on Twitter
Çayhaneye oturduktan birkaç dakika sonra, içeriye bir ihtiyar girdi. Hem meteliksiz olduğu, hem de kılık kıyafetine metelik vermediği, her halinden belliydi. Sırtında eski bir mintan, bunun üstünde bir çeşit hırka; başına şimdiki dincilerinkine hiç benzemeyen acayip bir
takke geçirmişti. Elinde, kılıfa geçirilmiş sopaya benzeyen bir şey tutuyordu.
1879’da Bodrum’da doğduğunu; daha çocukken “limon almaya bakkala gidiyorum” diyerek evden çıktığını; oralara bir daha hiç geri dönmediğini daha sonraları öğrendim. Demek onu tanıdığım sırada sadece
altmış yaşlarındaydı. Ama ancak yüz yaşında bir adamda görülebilecek kırışıklar vardı .yüzünde ve bu kırışıklar akim alamayacağı kadar ilginç çizgiler oluşturuyordu.
Abdin Dino, Neyzen Tevfik ile karşılaşır karşılaşmaz, istekten neredeyse titreyerek, dakikasında bir kalem kağıt
kapar, Neyzen’in yüzündeki çizgileri çizmeye başlardı.
Adam bana baktı; bir süre sustu. Sonra kılıcını kınından? çekercesine, neyini kılıfından çekti. İşte o zaman anladım onun Neyzen Tevfik olduğunu. İnanılmaz güzellikte bir müzik yayıldı
Radyoda ney dinlemiştim ara sıra; ama onun neyinden çıkan ses bambaşkaydı. Neyzen neyini kılıfına koyarken, benim dilim tutulmuştu, büyülenmiştim sanki. Sonunda, kekeleyerek, “kimin parçası bu?” diye sorabildim. “Bir ere aşık olup, Kanuni Sultan Süleyman’ın ordusunun peşinden
Viyana kapılarına kadar giden ve orada ölen bir kadının” dedi Neyzen. Hoşuma gideceğini bildiğinden, bu trajik öyküyü hemen o sırada uydurmuştu. Viyana kapılarına kadar giden kadının değil, Neyzen’in çoğu parçalan gibi bu da kendi doğaçlaması olduğunu daha sonraları anladım.
Çünkü Neyzen, genellikle başkalarının müziğini değil, ancak kendi müziğini üflerdi neyine.
Neyzen Tevfik’in nasıl geçindiği, nasıl yaşadığı, nerede barındığı konusunda hiçbir zaman kesin bir bilgim olmadı.
“Radyodan ona bir maaş bağlanabilirdi. Bal gibi geçinebilirdi.
Ne olacak, adam alkolik zaten” diyorlardı. Alkolik olmasa da, bu Bektaşi dervişinin hiçbir kurumun isteklerine boyun eğmeyeceğini; ancak kendi canı isteyince neyini üfleyeceğini bilmiyorlardı.
Kaldı ki, Neyzen Tevfik alkolik değil, tıpkı Edgar Alan Poe gibi dipsomandı.
Alkolik, normal yaşamını sürdürebilmek için, bir miktar alkol almak gereksinimini duyan kişidir. Sabahtan başlayıp, bütün gün içer.
Dipsomanların durumu ise, alkoliklerinkinden beterdir. “Dipso” içmek isteği/ “mania” da delilik anlamına geldiğine göre, dipsornaniyi delice içmek
hastalığı diye tanımlayabiliriz. Dipsomanlar, haftalarca, kimi zaman aylarca, hiç alkol almazlar. Sonra durup dururken içki nöbeti başlar. Hiç ara vermeden, çılgınca, ölesiye içerler.
Neyzen Tevfik, dipsomania nöbetinin başlayabileceğini bazen önceden sezerdi.
Bana anlattığına göre, iradesini kullanır, kendi isteğiyle Bakırköy Akıl Hastahanesine gider, “başlayacak; beni hemen kapatın” derdi ağlayarak. Hastahanede onu kaç kez görmeye gittim. Bir kral muamelesi görürdü orada. Ona özel bir oda verilirdi, her isteği yerine getirilirdi.
“Berber gelsin” derdi; berber hemen gelirdi. “Başhekim gelsin” derdi; Başhekim Dr. Fahri Celal hemen gelirdi.
Neyzen Tevfik’in benim açımdan en şaşırtıcı yanı, böylesine hüzünlü bir müzik yaratabilen insanın, aynı zamanda siyasal ve toplumsal olayları yakından izleyen bir taşlama
ustası olması; çok ince bir duyarlılıkla keskin bir gülmece yeteneğini kişiliğinde birleştirmesiydi. Ney üfler, dinleyeni ağlatır; sonra peş peşe espriler patlatır, insanı katıla katıla güldürürdü.
Bir öğle vakti, Yavrunun Çayhanesine girer girmez, kızların ikisi peşimden oraya
daldılar. Bizim çok alafranga Fransız Edebiyatı bölümünün en alafranga ik kızıydı bunlar. Onların hemen arkasından Neyzen gelince, fena halde telaşlandım. Neyzen çok alıngan, müthiş öfkelenen, öfkelenince de çok kırıcı olabilen bir insandı. Arkadaşlarım onu kızdıracak bir şey
söyleyecekler diye ödüm kopuyordu. Nitekim korktuğum oldu. Neyzen Tevfik diye bir fenomenden hiç haberleri olmadığından, ona kim olduğunu sordular. “Neyzen” sözcüğünün ne anlama geldiğini öğrenince de, “bize ney çal öyleyse” dediler. Neyzen’in onların canına okuyacağını
sanıp, fenalıklar geçirdim. Oysa büyük bir sükunet içinde, “ney çalınmaz, ney üflenir” dedi. Sonra neyini kılıfından çıkardı, üflemeye başladı. Ben büyülenmiş dinlerken, arkamdan hafif hıçkırık seslerinin geldiğinin farkına vardım: Böyle bir müziği ömürlerinde ilk kez duyan
iki alafranga kız, birbirlerine sarılmış, hüngür hüngür ağlıyorlardı.
Neyzen’i yıllarca bir hayli sık gördüm. Evime de çağırdım; ama çok ender gelirdi. Bir defasında Fakülte’den Cihangir’deki evime dönünce, neyinin sesini duydum: Balkonda bir minderin üstünde bağdaş kurmuş
oturmuş İstanbul limanını seyrederek ney üflüyordu. Ne var ki, Yavrunun Çayhanesi ve Bakırköy Akıl Hastahanesi dışında bir adresini bilmiyordum. Bazen haftalarca ortadan yok olurdu. İkide birde çayhaneye uğrardım. Ama, Yavru da bilmezdi nerede olduğunu.
Hastahaneye telefon ederdim; orada yatmadığını söylerlerdi.
Sonunda 1953’te öldüğü haberini aldım.

Mina Urgan – Bir Dinozorun Anıları
Dördüncü bölüm
Missing some Tweet in this thread?
You can try to force a refresh.

Like this thread? Get email updates or save it to PDF!

Subscribe to Kapheros
Profile picture

Get real-time email alerts when new unrolls are available from this author!

This content may be removed anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!