My Authors
Read all threads
Kuran'da Kutsal Ruh / The Holy Spirit ;

Üç önermemiz var ;

A) Anbean, Allah’tan ayetleri alıp getiriyordu..

B) Resul'ün içinde veya yanında idi ve gerekli ayetleri zaten “barındırıyordu”

C)İslamiyette Kutsal Ruh yoktur (Baba / Oğul / Kutsal Ruh ”üçlüsü”)
Kuran, bize ruh hakkında pek az bilgi verildiğini söylüyor.(İsra 85 Suresi)
Bizler de az olan o bilgiye ulaşmaya çalışalım.Hem ruh, hem Kutsal Ruh hakkında bir fikir edinmeye çalışalım.

İlk önce “Kadercilik” ve “Kader” nedir, ona bir bakalım..
İslam Dinin iman şartları arasında Meleklere inanmak da vardır. Bunlar arasında Kuran’da adı bile geçmeyen Azrail'e de inanmak geçer.

Kadere inanmak da, İslam dininin temel iman unsurları arasında gelmektedir.

Kuran bu konuda da farklı bir tanımlama yapıyor olabilir mi sizce ?
Yaşanmış ve yaşanmakta olan şeylerin, en ince ayrıntısına kadar not edildiği bir Kitap’tan bahseder Kuran.

Hem yeryüzünde, hem gökteki gelişmelerin ve yaşananların tamamı kayda geçiriliyor.

Örnek olarak Neml-75 :
İleride olacak olaylar da kayda geçiriliyor diyor.

Hadid-22,Buna örnek olarak başımıza gelen musibetleri örnek vermiş
İlginç olan, Hadid Suresinin tamamında, konuşan kişi Allah değil, Kutsal Ruh’tur

Soru ; Kitab’a yazılan şeyler, nerede, ne zaman ve kimler tarafından yazılıyor?
Sad-69 ve Saffat-9 , Bizlere bu konuda açıklık getiriyor olabilir mi ?

''Cennetin Krallığı''(TANRI) göklerde ne konuşuyor ?

Hadid Suresinin “BİZ” ifadesinin,Tanrı ile ilgisi var mı ?
Geleceği ilgilendiren konular konuşulduğunu gösteren ayetler var mı ?
Kuran, kader anlamında, önceden kesinleşmiş olarak, kıyamet vaktini ve ümmetlerin ecel vaktini verir.
(Örnek ayetler Sebe-30 ; Araf-34)

Bireylerin de ecel vaktinden bahsediyor, fakat bu kısmı biraz muğlak..
Günlük olayların gidişatı, yapılan duaların ve hayırlı işlerin değerlendirilmesine bağlı olarak mı belirleniyor?
Cin Suresi 8-10, bize bu konuda fikir veriyor.

Eskiden verilen “güncel” kararları dinleyebiliyorduk, şimdi artık mümkün değil diyor , Cinler. ! 👹👺
O yüzden,yeryüzünde kimler hakkında güzel veya kötü kararlar alındı ve bilemiyoruz diyorlar

Ve sonunda anladık ki, Allah’ın verdiği kararları değiştirme gibi bir durum söz konusu olamaz
Cennetin Krallığında, durum değerlendirmesi yapıp, gidişata göre “kader” belirlemesi yapıyor!
İlginç olan bir başka nokta,Cin Suresinde itirafta bulunan cinlerin, iman etmiş yani doğru yolu seçmiş cinler olduğudur.

Saffat-10,kötü yolda olan cinler arasında, hala bilgi edinme teşebbüsünde olanlar var.Ancak bilgi kırıntısı edinebilirler, onu da delip geçeriz diyor ayet.
İncelemiş olduğumuz ayetler, günlük hayatımızı etkileyecek kararların, ''TANRI KATINDA'' görüşüldüğü izlenimi veriyor.
Bu klasik İslam inancındaki “kadercilik” görüşüne ters bir durum..
Diğer taraftan, Kuran’daki, bu “dinamik kadercilik” anlayışı, bir çok sıkıntılı felsefi +
+ soruya, açıklık getirmiş oluyor.

Madem her şey,Yaratılış esnasında belli idi, neden yaşıyoruz ? Neden dua edelim, neden çaba gösterelim ? tarzında sorular cevap bulmuş oluyor.

Fakat, bu defa da Allah’ın geleceği biliyor konusu, tartışmaya açık bir konu oluyor.
Kader konusuna şimdilik bir ara verelim ve RUH kavramına geçelim.
İnsanın ilk yaratılışında,Tanrı “kendi” ruhundan bir parça üflüyor insanoğluna.
Bunu hayat diye yorumlayanlar var,fakat Allah yaşayan bir canlı olmadığı için, bunu hayatla ilişkilendirmek ne kadar doğru tartışılır.
Asıl önemli olan nokta, insanların Tanrı’nın özünden bir şey (RUH) barındırdığı sonucudur.
Kuran kendi ifadesi ile bu ruh hakkında fazla bilgi vermiyor.

Fakat, Tanrı’dan bir parça içeren kimsenin, dışarıdan kaynaklı “kelimeye, kitaba, vahiye” ihtiyacı olabilir mi ?
Özgür irade ve ruh iki farklı kavram olmalı. Tanrı parçası bir Ruh’un teste tabi tutulması , anlamsız olurdu.
Akıl, duyu organları, çevresel etkenler vb özgür irademizi yönlendiren parametreler diyelim.

Bu durumda perde denilen şey, ruh ve irade arasında bir örtü olmuş oluyor.
Tanrı’dan kopma, uzaklaşmaya sebep olan bir örtü.
Belki de her an var olan iletişimin kopması anlamında bir sonuç da söz konusu olabilir.

Bütün bu tespitlerden sonra, Kutsal Ruh’un, “Günah Geçirmez - İnsan iradesinden etkilenmez” yüce bir Ruh olduğu sonucu çıkabilir.
Peki Kutsal Ruh’un, Cebrâil ile ilgisi var mı ? Cebrail ismi de sadece bir kaç kez geçer Kuran’da.

Bakara-97 : Resul'ün kalbine ayetleri, Cebrail’in yüklediğini anlatıyor.
O esnada, Cebrail Kutsal Ruh’un taşıyıcısı mı, kendisi mi, yoksa zuhur etmiş hali mi ?
Ayetleri değiştirmemin -üzerine ÇARPI KOYMA- sebebi güzel insanlar,AYETİN ORİJİNALİ ÖYLE olması

Nahl-102 geliyor
Burada da ayetlerin Kutsal Ruh tarafından indirildiği söyleniyor.

Tekrar aynı sorular : Cebrail, Kutsal Ruh’un taşıyıcısı mı, kendisi mi, yoksa zuhur etmiş hali mi?
Resul'ün eşleri ile yaşamış olduğu bir polemik sonrasında inen Tahrim-4, Resul’ün destekçileri arasında Cebrail’i de sıralamakta.
Melekleri ayrı olarak belirtmesi, Cebrail’in melek olmadığı anlamına gelmez.
Secde etmeyen İblis’in de melek olduğu misali.
Kutsal Ruh ifadesinin geçtiği diğer ayetlere bakalım.
Bakara 87 ve 253 :

- Kutsal Ruh doğrudan Hz.İsa ile ilişkilendiriliyor.
- Arada Cebrai'in de olduğu belirtilmemiş. Yani, Cebrail olayda var mı, yok mu bu ayetlerden net olarak anlaşılmıyor.
Maide Suresi 110'e bakalım
Bu Ayet bize epey ekstra bilgi veriyor.
Kutsal Ruh’u barındıran Hz İsa, Allah’ın kutsal Ruhu’nun “kullanım iznini” alarak ;

-Tıpkı topraktan yaratılan Adem’e üflendiği gibi, topraktan kuşa üflüyor ve canlı bir kuşa dönüşüyor
-Hastaları iyileştiriyor
-Ölüleri diriltiyor
-Hepsini Hz İsa yapıyor (arada Cebrail yok !)

Özetle, ayet bize ne anlatıyor ?
Hz İsa’nın Kutsal Ruh sayesinde, bırakın normal insanların yapabileceği şeyleri,en yüce meleklerin bile yapamayacağı, İLAHİ özelliklere sahip olduğudur.(Tanrı'nın izniyle)

Şimdi..
Hani, Kuran “üçlü inanca” karşı idi ? (Teslis)
Hristiyanlık inancında üç Tanrı algısı oluşturan, +
++ Hz İsa’nın Kutsal Ruh vasfı, Kuran’da aynen onaylanıyor !!

İsa'nın Tanrı'nın“oğlu” olmadığını onlarca ayette, sıklıkla dile getiren Kuran, hatta İsa'yı hemen hemen her defasında “Meryem Oğlu” diye vurgulayan Kuran (yani Tanrı’nın değil, Meryem’in oğlu) +
+ üçlünün diğer ayağı olan Kutsal Ruh konusunda neden değişiklik-düzeltme-açıklama yapma zorunluluğu hissetmemiş ??

Yoksa,Resul üçlü konusunu(TESLİS) tam manasıyla bilmiyor muydu? Konuya yeterince hakim değil miydi?
Peki, Resul döneminde (ve öncesinde), Süryani kilisesi Üçlü inanç(TESLİS) hakkında, Kuran’ın bu ayetlerine benzer yaklaşımlar/tartışmalar yapıyor muydu ?

Hz Meryem’in Tanrı annesi olmadığı gibi ;
Yani özet olarak ;

Kuran’ın bahsettiği Üçlü inancı(TESLİS) ;
ALLAH , HZ. İSA ve HZ. MERYEM'i kapsıyor.

Klasik Hristiyanlık öğretilerinden farklı bir tanımlama kullanmış Kuran ve Amman'lı Resülümüz..
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with Sibylla

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just two indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!