My Authors
Read all threads
Bu bir dost uyarısıdır: CHP’NİN TUZAĞINA DÜŞMEYELİM
23 Haziran yerel seçimlerinden bugüne kendim dahil yaptığımız tek şey CHP’li İBB Başkanını konuşmak.

Bile isteye bu kişiyi konuşuyor, bu kişiyi gündemimizde tutuyoruz.

Gittiği tatili, attığı twiti, TV programında söylediklerini konuşup duruyoruz.
CHP’li İBB Başkanının PR ekibinin tek derdi zaten onu konuşturmak, özel olarak bunu tasarlıyorlar bile olabilirler.

Bu ihtimali lütfen kimse göz ardı etmesin.

Biz bu kişiyi gündemde tuttukça tam da onların istediklerini yapmış oluyoruz.
Örneğin bizim çevrenin sosyal medya hesaplarının normal paylaşımlarının etkileşimlerine birkaç gündür bakıyorum, konu CHP’li İBB Başkanı olunca etkileşimler 4-5 kat fazla oluyor.

Bu da şunu akla getiriyor acaba bir ekip bilerek mi etkileşimlerin fazla olmasını sağlıyor.
Çünkü sosyal medya kullanıcısı için etkileşim ciddi bir motivasyon kaynağıdır.

Bir konuda etkileşim çok fazla olunca, kullanıcı o konuda daha fazla yazmak, o konuyu daha fazla gündem etmek istiyor.
Konu CHP’li İBB Başkanı olunca bizim çevremizin hesaplarının paylaşımlarının etkileşimleri 4-5 kat fazla oluyor.
Bu durum da bizim arkadaşlarımızın bu kişiyi sürekli konuşmasını yol açan bir motivasyon haline geliyor ve bu kişinin her şeyini kendimiz gündem edip konuşulmasını sağlıyoruz.

Bu bile bir tasarının sonucu olabilir ve hiç farkında olmadan oyuna geliyor olabiliriz.
Peki CHP’li İBB Başkanını konuşmak neye yarıyor?

Bunun iki sonucu oluyor:

1- Bu kişinin bilinirliği daha artıyor

2- Biz konuştukça karşı tarafın tabanı, kendi içinde daha da konsolide oluyor.
Yani aslında karşı tarafın da eleştirebileceği hataları biz konuştuğumuz için onlar otomatik olarak savunmaya geçiyor.
Mesela bu kişinin Elazığ depreminden sonra afet bölgesinde yeterince zaman geçirmeden kayak tatiline gitmiş olması kendi başına bir fecaat.

Belki bunu karşı taraf da şiddetle eleştirecek. Ama biz bunu konuştukça karşı taraf tersine daha da kenetleniyor.
Yine örneğin fırsat buldukça Demirtaş üzerinden bu kişiyi eleştirenler iyi bir şey yaptığını düşünüyor. Ancak bu ters tepiyor.
Bu eleştirilerin İyi Parti veya CHP tabanını etkileyeceğini sanıyoruz ama hiç öyle olmuyor. İyi Partililer de CHP’liler de bu paylaşımlardan hiçbir şekilde etkilenmiyor.

Hatta CHP-HDP tabanı bu kişiyle ilgili yapılan eleştirilerden tersine etkileniyor ve daha da kenetleniyorlar
Örneğin Kılıçdaroğlu, CHP’li İBB Başkanı ve Demirtaş’ın eşlerinin Demirtaş’ın tiyatro oyununu beraber izlemelerini konuşursak İyi Parti ile aralarında çatlak oluşacak zannediyoruz ama öyle olmuyor.
PKK elebaşları Duran Kalkan ve Bese Hozat, seçim döneminde CHP İstanbul adayını desteklediklerini açık açık söylemişlerdi.

Buna rağmen İyi Parti ve CHP’lilerin oy tercihlerinde hiçbir değişim olmamıştı.
Hal böyle iken İyi Parti ve CHP’lilerin arasını HDP ile bu söylem üzerinden bozulacağını düşünmek çok doğru değil.
PKK elebaşları Duran Kalkan ve Bese Hozat, seçim döneminde CHP İstanbul adayını desteklediklerini açık açık söylemişlerdi.

Buna rağmen İyi Parti ve CHP’lilerin oy tercihlerinde hiçbir değişim olmamıştı.
Hal böyle iken İyi Parti ve CHP’lilerin arasını HDP ile bu söylem üzerinden bozulacağını düşünmek çok doğru değil.
Ama şu var ki Barış Pınarı Harekatı sonrası bu ittifak içerisinde bir kırılma yaşandı. Bu çok ciddi bir kırılmaydı.

Demirtaş’tan Buldan’a, Karayılan’dan Duran Kalkan’a CHP’ye yer yer tehditler içeren cümleler sarf edildi.
CHP, tabanının desteğini kaybedebileceğinden korktuğu için harekata karşı çıkamadı ama HDP karşı çıktı. Bu sahici bir kırılmaydı.
Ancak sürekli CHP’li İBB Başkanını konuşan BİZ tam bu sırada Demirtaş’ın tiyatro oyunu meselesini, kitabını konuşarak bu kırılmanın üzerini örttük.

Tiyatro konusu üzerinden CHP-HDP tabanı tekrar konsolide oldu ve biz de bu tuzağa düştük. Ne uğruna? BOL ETKİLEŞİM UĞRUNA.
PEKİ BİZ NE YAPMALIYIZ?

Bizim konuşmamız gereken, siyaseten çok sıkıntılı cümleler kuran, uluslararası arenada Türkiye aleyhinde açıklamalar yapan, Türkiye'yi küçük düşürmeye çalışan CHP Genel Merkezi ve Kılıçdaroğlu'dur.
Örneğin CHP’li Engin Altay CIA destekli darbeci Hafter’e sahip çıkıyor, önceden Türkiye'nin neden Doğu Akdeniz'de olmadığını soran Kılıçdaroğlu şimdi “Libya'da ne işimiz var?” diyor.
Kıbrıs konusunda Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin çıkarlarının tam tersini savunuyor ve Batı yanlısı bir tutum takınıyor.

Bunları yeterince konuşup üzerine gidebildik mi? Gidemedik.
Kılıçdaroğlu’nun halka Suriyeli nefreti pompalaması meselesi var mesela.

Kılıçdaroğlu, Suriyelilere karşı nefret suçu işliyor, Suriyelilere karşı halkta kin ve nefret oluşturuyor ve Suriyelilere karşı işlenen adli vakaların sayısı ciddi şekilde artıyor.
İyi Parti ve CHP’lilerin Suriyelilere karşı nefret söyleminden dolayı normalde ortada olmayan gündemler meydana çıkmaya başlıyor.

Herkes Suriyelileri “sorun” olarak görüyor, “öldürelim, kovalım” gözüyle bakıyor. Bu durum, toplumsal dokuya ciddi zarar veriyor.
Şunu kesinlikle unutmamamız lazım: muhalefet bugüne kadar bizim üzerimizde 4 ayrılıkçı model denedi.

1) Türk-Kürt

2) Sünni-Alevi

3) Sağ-sol

4) Laik-dindar
Bu ayrılıkçı çabalarını farklı modellemelerle sürdürüyor, 5. bir ayrılıkçı model olarak Suriyeli karşıtlığını deniyorlar.
Yani toplum üzerinde 5 ayrılıkçı baskı noktası oluşturuyor ve toplumu dizayn etmeye çalışıyorlar.

Aslında biz sadece CHP’li İBB başkanını konuştuğumuz için bu 5 baskı noktasıyla toplumun nasıl dizayn edilmeye çalışıldığını unutuyoruz.
Alevi nefreti körükleniyor, es geçiyoruz.

Kürt nefreti körükleniyor, es geçiyoruz.

AK Parti ile Kürtlerin arası açılıyor, es geçiyoruz.
AK Parti ile Alevilerin arası açılıyor, es geçiyoruz.

AK Parti’ye oy veren ciddi bir seküler kesim var, o seküler kesimle AK Parti’nin arası açılıyor, es geçiyoruz.
Dolayısıyla aslında bize “konuşun” dedikleri şeyi konuşarak bu esas gündemlerimizi es geçiyoruz.

Halbuki konuşmamız gereken şeyler tam da bunlar.
Ayrıca Türkiye uluslararası siyasette şu an çok büyük bir açılım içinde.

Akdeniz’de petrol-doğal gaz arıyoruz, münhasır ekonomik alanlarımızı ilan ettik.
Libya’da darbeci Hafter’e (İsrail, Mısır, Suud ve BAE) karşı adımlar atıyoruz, Akdeniz ve Ege’de kendi kıta sahanlığımızı arttırdık.

Bu adımlar şimdi olmasa da birkaç yıl sonra Türkiye’nin ekonomik gücünü daha da arttıracak, Türkiye’yi daha da yükseğe çıkartacak.
Türkiye’nin cari açığının en büyük kalemi, doğalgaz ve petrolü ithalatı.

Ancak doğal gaz ve petrolü Akdeniz’de bulursak Türkiye ekonomisinin denklemi çok büyük bir değişikliğe gidecek.
Ama biz ne yapıyoruz? CHP’li İBB Başkanını konuşuyoruz. İBB Başkanı yukarı, İBB Başkanı aşağı.

Hem onun konuşmasını ve bilinirliğini artırıyoruz hem de kendi aleyhimize çok büyük bir hata yapıyoruz.

Kendi gündemimize de es geçmiş oluyoruz.
Peki İBB Başkanını konuşmayalım mı? Konuşalım. Konuşalım ama İstanbul’a dair (olmayan) icraatlarını konuşalım.

Ama başka bir şeyini konuşmayalım.
İstanbul’a yaptıkları ve yapmadıkları, kangrene dönüşen toplu ulaşımı, atık su miktarının artması ve bunun bir çevre felaketine neden olacağını, bu kadar.
CHP’li İBB Başkanı İstanbul’da ne yapıyor? “İsraf, israf” dedi, gitti konser düzenledi, bazı sanatçılara 400 bin TL, bazısına 300 bin TL para verdi.

Yandaş sanatçıya aktarım yapan israf düzeni inşa etti.

2020’de CHP yandaşı sanatçılar için 50 milyon TL’den fazla bütçe ayırdı.
Gitti İstanbul’un en önemli sorunlarından olan atıksu ile ilgili geliştirilen İleri Biyolojik Arıtma Tesisi projesini iptal etti, “temel atmama” töreni yaptı.
İstanbul’un en büyük sorunlarından biri atıksudur ve bu konudaki projeler gelecek vizyonuyla hayata geçirilir.

Atıksu tesisi ne amaçla iptal edildi, ne olacak? İstanbul tekrar kokacak mı?
CHP’li İBB Başkanı şeffaflıktan bahsetti; gitti CHP yandaşı organizasyon, yapım ve yayın firmalarından 152 milyon TL’lik (İHALESİZ) doğrudan alım yaptı, kendi adamlarını zengin etti.
İstanbul’da sorunlar her geçen gün büyüyor.

Mesela yağmur yağıyor, mazgallar temiz değil bunun için yollar sele dönmüş durumda.

Foseptik suları sokaklarda mikrop saçıyor her an İstanbul’da tıpkı İzmir’deki gibi uyuz benzeri hastalıklar başlayabilir.
Evet CHP’li İBB Başkanı’nı İstanbul özelinde konuşalım, bu kadar.

Ama tatilini, ama işte attığı twitleri, eşini, tiyatroya gitmesini vb. konuşmaya gerek yok.

Bu, CHP’lilerin bizi çektiği büyük bir tuzak ve biz bu tuzağa düşüyoruz.
Bu kişinin çelişki ve yalanları ilgimizi çok çekiyor.

Gördükçe konuşuyor ve paylaşıyoruz.

Ama toplumsal hafıza araştırmaları gösteriyor ki küçük ölçekli olaylar 2 gün, orta ölçekliler 15 gün, travmalar da 3 ay sonra unutuluyor.
Yani bu kişinin yalan ve çelişkileri neticede unutulmuş ancak tanınırlığı ve popülaritesi artmış olacak.

Yani kazanan CHP’li İBB Başkanı olacak.
Konumuzun diğer bir boyutu, sosyal medyada hep olumsuz gündemler üzerinden cevaplar vererek tuzağa düşüyor olmamız.

Halbuki bizim yaptığımız çok fazla olumlu şey var.
Biz şu an Akdeniz’de doğalgaz ve petrol çıkarmak üzereyiz.

Bunu anlatmamız, bunu konuşmamız lazım. Hem içerde hem dışarda tüm denklemleri altüst edecek bir adım atıyoruz.
Biz şu an Türkiye’nin Akdeniz’deki gücünü misliyle arttıracak bir adım içerisindeyiz.

Libya ile yaptığımız anlaşma, BM’nin bunu kabul etmesi büyük bir adımdır.

Bu adımla hem munhasır ekonomik bölgemizi genişlettik hem de Akdeniz’deki etki alanımızı arttırdık.
Biz başka ne yaptık? Kanal İstanbul gibi dünyadaki tüm dengeleri değiştirecek bir projeyi tasarladık.

Ama bunu konuşmuyoruz, bunu anlatmıyoruz, gidip CHP’li İBB Başkanını konuşuyoruz.
Oysa Kanal İstanbul’un web sitesi kuruldu (kanalistanbul.gov.tr), TR Diplomacy (@trdiplomacy) gibi birçok sosyal medya hesabında projenin Türkiye’ye katkılarının anlatıldığı güzel tanıtım videoları hazırlandı.

Bu çalışmaları gündem edip konuşamıyoruz
Allah uzak tutsun, bir daha böyle bir afet yaşamayalım ama Elazığ depremi gibi bir sınav verdik.

Anladık ki afet yönetimi konusunda çok ciddi mesafeler kat etmişiz.

Sokak röportajında Marmara depremini gören bir vatandaş, “ben Elazığ’da deprem olduğu zaman ancak 24 saat ile 48 saat arasında oraya müdahale edilebileceğini düşünmüştüm ama 30 dakika içinde müdahale edildi, ben buna çok şaşırdım” dedi.

CHP’li yıllarda deprem bölgelerine 3 gün sonra müdahale başlarken, 1 gün sonra depremin getirdiği zarara ilişkin doğru dürüst haber alınamazken biz yarım saat sonra depreme müdahaleye başlamışız.
1,5-2 saat içinde 3 bakanımız oraya gitmiş, müdahale ve yardım koordinasyonunu sağlamış.

24 saat geçmeden Cumhurbaşkanı oraya gitmiş, yerinde durum tespiti yapmış.
Biz çok ciddi ekonomik saldırılara; başka bir ülkenin yaşasaydı dayanamayacağı, batacağı, hükümet istifalarının yaşanacağı bir ekonomik saldırıya karşı çıkmışız.

Bu ekonomik saldırıyı püskürtmüşüz, şimdi onarma dönemindeyiz.
Bu onarma dönemiyle beraber ihracatımızı artırmışız, cari açığımızı azaltmışız.

Teknolojik üretimimiz yükselmiş.

Bununla beraber savunma sanayimizdeki yerli ve millilik oranımızı %30’lardan %80’lere çıkarmışız.
AKINCI TİHA havalanmış, uçmaya başlamış.

ABD ve İsrail’e boyun eğerek, isteyerek, parasını vererek alamadığımız SİHA ve İHA’ları şu an kendimiz üretiyoruz.

Kendi tankımızı yapacağız.

Biz bunları anlatamıyor, CHP’li İBB Başkanının gündemine kurban gidiyoruz.
Arkadaşlar kendimize gelelim, kendi gündemimize dönelim.

CHP’li İBB Başkanı kendi ilinde hizmet etsin, eleştirilerimizi il bazında yapalım.

Bu kişiyi artık konuşmayalım, bu oyuna gelmeyelim. Bu, CHP’nin bizi çektiği bir tuzak ve bu tuzağı bir an önce atlatalım.
Yoksa biz onların sahasında, onların çizdiği kurallarla oynamaya devam edeceğiz. Bu işin figüranı olacağız.

Kendi gündemimizi yazalım ve konuşalım. Kendi işimize bakalım, artık onların gündemiyle onların dümen suyuna gitmeyelim.
Bu bir dost uyarısıdır, CHP’nin bizi çektiği tuzağa düşmeyelim, oyuna gelmeyelim...
Missing some Tweet in this thread? You can try to force a refresh.

Enjoying this thread?

Keep Current with medya adamı

Profile picture

Stay in touch and get notified when new unrolls are available from this author!

Read all threads

This Thread may be Removed Anytime!

Twitter may remove this content at anytime, convert it as a PDF, save and print for later use!

Try unrolling a thread yourself!

how to unroll video

1) Follow Thread Reader App on Twitter so you can easily mention us!

2) Go to a Twitter thread (series of Tweets by the same owner) and mention us with a keyword "unroll" @threadreaderapp unroll

You can practice here first or read more on our help page!

Follow Us on Twitter!

Did Thread Reader help you today?

Support us! We are indie developers!


This site is made by just three indie developers on a laptop doing marketing, support and development! Read more about the story.

Become a Premium Member ($3.00/month or $30.00/year) and get exclusive features!

Become Premium

Too expensive? Make a small donation by buying us coffee ($5) or help with server cost ($10)

Donate via Paypal Become our Patreon

Thank you for your support!