Thread by @SanatnTarihi

“Sanatı düşündüğüm zaman aklıma güzellik gelir. Güzellik hayatın gizemidir. Güzellik gözde değil, zihindedir. Zihnimiz mükemmelliğin farkındadır.”
- Agnes Martin

Michelangelo Merisi Da Caravggio'nun 1593 yılında yaptığı ''Genç, Hasta Baküs'', adlı eserini anlatacağım bugün...

Caravaggio'nun, güzellik anlayışını derinden sorgulayan biri olduğunu düşünüyorum. Bu sanatçının bilinen ilk otoportresi...

Herhangi bir sanatçı gibi kendini asil ve özenli göstermeye çalışmamış...

Daha da ilginç olan eserde kendi olarak resmettiği figürün adı Baküs...

Baküs şarabın, güzelliğin ve eğlencenin güçlü bir sembolü iken Caravaggio'nun elinde hasta, çirkin ve sıkıcı görünmektedir.

Bu Tanrı hastalanmış ve kendine bile faydası yok... Dini sahneleri ve karakterleri göksel imajlarıyla değil, gerçekçi ve ölümlü olarak resmetmeyi seven Caravaggio burada yine bu özelliğini güçlü şekilde yansıtıyor.

Bu Baküs bize güzel yiyecekler, neşe ve güzellik sunmuyor.

İzleyiciye elindeki üzümleri sunuyor ancak bu üzümler çürümek üzere. Baküs'ün dudağı morarmış ve teni solmuş. Üzümü sunduğu eli özenle kirli yapılmış. Tırnaklarının arası pislik dolu...

Caravaggio karanlık sanatını sadece renk olarak değil, duygu olarak da son derece güçlü hissettiriyor. Bu ilk oto portresinden sonra diğerlerinde de her zaman kendini asil ve zarif resmetmiyor.

Hatta yaptığı son eser olarak bilinen David ve Goliath'da kendi kesik başını, gençliğinin masum elleri ile izleyiciye sunarken, ölü kellesini çarpıcı bir çirkinlikte gösteriyor.

Burada Caravaggio'nun oturuşu bile farklı. Dönem içinde figürleri tam karşıdan görmemiz gerekirken burada bacaklarını uzatmış ve yan oturan bir Caravaggio görüyoruz. Bunun nedeni ise bu dönemde bacağından bıçaklanması.

Yarası iltihap olan Caravaggio'nun bu resimle birlikte resimlerinde ''memento mori'' düşüncesi belirmeye başlıyor. Yani 'ölümün her an gelebileceği' düşüncesi. En mutlu anlarınızda, en zevk dolu anlarınızda sizi yakalayabileceği düşüncesi...

Bu düşünce Caravaggio'nun eserlerini bambaşka bir boyuta sürükleyerek tüm Avrupayı etkileyecek. ''Ölümü Hatırla'' çünkü Şarap Tanrısı Baküs bile inanılan, dua edilen ölümsüz bir tanrı iken, gün geldi bir masal oldu. Tıpkı Caravaggio'nun bizlere çok masalsı gelen hayatı gibi...

Tanrıları bile yok eden zaman karşısındaki çaresizliği, Tanrıları, Peygamberleri ve Havarileri hasta göstererek hissettiren muhteşem bir ressam, muhteşem bir eser.

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sanatla ve sağlıkla kalın. 🖤