İşte biri daha,
hem ll. Abdülhamid indirilince Osmanlı battı diyor, hem Abdülhamid'den önceki 209 yılda Osmanlı 11 milyon km2 toprak kaybetmişti diyor.
Peki II. Abdülhamid'i kimler niye indirmişti bakalım? Yani asıl sebep ne idi?
Oysa yapılması gereken ben nerede yanlış yaptım diyebilmektir.
Biz nerede yanlış yaptık diyebilmektir.
Batı rönesansa bu yüzleşmeyle geçebildi...
Lale Devri'nden itibaren girilen Batılılaşma çabalarına, Islahat Fermanları'na bakmasını öneririm...
Şimdi kısa bir Osmanlı özeti daha yapalım bakalım ne olmuş?
A. Mavrokordate, Köçeoğlu Agop, Kuto ve Karo, Lebot, Hansen, Lorando Kardeşler...
İçlerinde bir tane bile Müslüman Türk yok? Niye?...
📍Revue de Constantonople,
📍La Turquie,
📍Phare du Bosphore,
📍Osmanlı,
📍Le Moniteur Ottoman vs. gibi Fransızca olarak yayımlanan gazetelerin hepsi Osmanlıcılıkta birbiriyle yarışıyordu...
📍Çok seviyorlardı Osmanlı'yı çünkü...
1-Mösyö Foster ve Emile Deveaux tarafından maharetle yönetilen güçlü Osmanlı Bankası. Bu bankanın çok güçlü bir kurmay heyeti vardır ve Emile Deveaux’nun başarılı ve akıllı yönetimi ile çok başarılı sonuçlar almaya devam edecektir çok...
2- Le Credit General Otoman, Osmanlı Bankasından sonra en büyük yerli banka olan bu kurum, meslekte gücünü göstermiş yöneticilerin elinde bulunmaktadır...
3-Societe General, iştirakçilerine öteden beri yüksek temettü sağlayan ciddi bir kurummuş...
4-Societe de Change et de Valeure. Hisse senetleri Galata piyasasında da daima prim yapan bankacılık kuruluşu...
5-Banque de Constantinople. Mösyö Vlasto, Coronio, Skuludi, Sinkros gibi ünlü banker ve iş adamlarının bulunduğu bu banka da çok güçlüydü çok...
6-Societe Commerciale Ottomane. Yeni kurulmuş olan bu şirketin büyük bir geleceği olacağı anlaşılmaktadır...
7-Avusturya-Osmanlı Bankası.
Bu banka Osmanlı Bankası ile birleşmek üzere tasfiye halindedir...
8-Verissi ve Kossudis Bankası.
Bu banka Galata piyasasında önemli bir yer tutmaktadır...
9-Türk-Mısır Bankası.
Mısır tahvilatını Galata Borsası’nda değerlendirmede önemli bir rol oynamaktadır...
10-Osmanlı İmparatorluğu Kamu İşleri Şirketi.
Padişahın baş mühendisi olan Serkiz Bey’in öncülüğü ile kurulan bu şirket Türkiye’ye büyük hizmet vaadetmektedir...
(Geniş bilgi için bknz:
Prof Dr Haydar Kazgan
Galata Bankerleri ll. Cilt, )
Revue de Constantinople’da yayımlanan “Avrupa Borsalarının Durumu” başlıklı makaleye göre Osmanlı borçlarının 1875 yılında yıllık ödenmesi gereken faiz ve anapara taksitleri 60 milyon Osmanlı lirasını bulmakta idi.
BKNZ: RAMAZAN KARARNAMAMESİ-1875,
ile,
📍1879 ve 1881'deki MUHARREM KARARNAMELERİ &
📍VERGİLERİN %71'nin devreden DUYUNU UMUMİYE Vakasına.
Nitekim ilk borsa Komiseri olan Abidin Paşa, yazdığı
“Hava Oyunları” adlı küçük kitapta borsa oyunlarını bilenlerin bilmeyenleri nasıl kandırdığını uzun uzadıya hikâye etmektedir.
Hele Batılıların hatırına iki fetva verip faiz haramdır siz bu işlere girmeyin dedi mi Halife, Şeyhülislam tamamdır...
Milliyetçiler devlet yönetiminde olmazsa bu sonuçlar da haliyle kaçınılmaz...
(Ortaçağ Avrupası'nda Papa'nın siyasal düzeni sağlamak için kullandığı uydurma belge)
İsa'nın Kefeni de SAHTE çıktı.(Carbonla belli oldu ki 1260-1390 arası imal edilmiş kefeni Vatikan bin yıl geri götürmüş)
Hitlerin Günlükleri SAHTE çıktı...
Aşık Paşazade'yi, Gelibolulu Mustafa Ali'yi okuduğunuzda bunu hangi saiklerle yazdığını biliyor muyuz?
O halde tümden doğru veya tümden yanlış diyemeyiz. Ayrıca tarihte yeni bir buluntu çıkar gelir eski bilgiyi süpürebilir, dünkü bilgiyi bugün yeni bilgilerle değiştirebilir, bugün savunduğumuz bir bilgiyi de yeni ortaya çıkan bir bilgi çürütebilir.
Aldığımız eğitim, siyasi yönelim, etnik kimlik, cinsiyetin ekonomik yapısı gibi unsurlar tarihçiliğimizi belirliyor.
Tarih herkese farklı bir ışık altında görülebilir.
Aynı konuda, farklı açıdan pek çok tarih yazılabilir.
Bunları önce not edelim.
Falih Rıfkı/Çankaya; İzmir'i kaçarken Yunanlılar yaktı,
Ermeniler kundakladı. Ve Nurettin Paşa'da azınlıklardan bir şey kalmasın diye müdahale etmedi der.
Yunanlı Dido Satiriyu; İzmir'i Nurettin Paşa yaktı der...
Dönemi anlamadan bir kupon gösterip tarihçilik oynayanlar olduğundan yazıyorum!
Örn: 2. Cihan Harbi'ni görmez! Avrupa'da 65 milyon insanın öldüğünü görmez! Ekmek karnesi gösterir!
Ve yine: Tuğ General Rütbesiyle Samsun'a çıkıp Anadolu'dan bağımsızlık ateşini yakıp,
Türkün İDAM FERMANI olan SEVR'i yırtıp, küllerinden yeni bir devlet kuranda son Bilge KAĞAN ATATÜRK idi.
İmp. bakiyesinden Cumhuriyetimizi küllerinden yeniden kuran Türkün son Bilge KAĞANI ATATÜRK de 2. Abdülhamid'in açtırdığı mekteplerde okumuş Generalliğe kadar yükselmiş parlak ve bilge bir Paşa ise neden birbirlerine düşman olsunlar?
1950 seçimlerinde Menderes&Bayar ikilisi meydan meydan dolaşıp. İnönü Atatürk'e ihanet etti, gerçek Atatürkçü biziz diyerek Atatürk'ün mirasını sahiplenmişler ve yüzde 50 oy almış iktidar olmuşlardı.
ESAS SORUN: İdeolojik olarak bu kadar bölünen bir devleti nasıl toparlayacağız şimdi?
o halde gelin samimi bir şekilde 1930'ları da tartışalım ama Osmanlının son 250 yılını da hatta 350 yılını da geriye giderek tartışalım. Bakalım koca bir imp. niye battı?
Devletler bir gecede batmaz, sistem çökmediyse bir darbeyle de batmaz
M. Şevket Paşa 2. Abdülhamid için söylüyor bunları.
peki hangi şartlarda söylüyor? Sadece darbe yapıp Sultan Reşad'ın Veziri olmak için mi yaptı darbeyi?
Sultan II.Abdülhamid Han’a düşmanlığıyla tanınan şair Tevfik Fikret bile bu yağmaya dayanamayıp “Hân-ı Yağma” adlı şiirini yazdı.
Fakat aralarını her ne bozduysa.., İttihatçılarla terse düşünce İttihat ve Terakkî Partisinin baskısı ile çok geçmeden istifâ etti.
Şimdi bunları niye hatırlattık yeniden?
donanma 3 büyük baskınla yok edilirken (1770- Çeşme, 1827-Navarin, 1853-Sinop baskını) daha Mustafa Kemal Paşa doğmamıştır.
Devlet İflas ilan ederken de doğmamıştır. Vergiler devredilirken, paralel maliye teşkilatı kurdurulurken de doğmamıştır.
Ruslarla,Kırım savaşı için donanma olmayınca İngiliz ve Fransız'dan 20 parça savaş gemisi kiralayıp bunların kirası ve savaş tazminatları için borçlanmaların başladığı 1855 lerde de Mustafa Kemal Paşa doğmamıştır.
devleti de İflasa götüren başat anlaşmalardan biri olan ve 1839 da, (bugünkü Balta Limanı Hastanesinin olduğu köşkte imza edilen), Balta Limanı Anlaşması yapıldığında Atatürk'ün babası da doğmamıştı...
Kadızade Vani Mehmed Efendiye Vaniköy'ü bağışlayıp Viyana'ya giden ordunun başına imam yaptıklarında da doğmamıştılar.
1570'lerden 1685'lere kadar yüzyılı aşkın bir dönemde büyük bir dinî hareket olarak ortaya çıkan Kadızadeliler hareketi, bozulmuş hatta neredeyse yok olmuş olan sahih İslam akidesini, yeniden aslına döndürmek; +++
Mevcut kaynakların azlığının yanısıra taraflı ve tarihçilikten uzak olarak kayda geçirilen bilgiler, maalesef bu dönemde cereyan eden +++
Kaleme alınan makale ve risalelerde ise yine 17. Yüzyıl sufiliğinin tepkisine benzer bir üslupla sözde akademik bir takım kırpıntılara rastlamak mümkündür. ...
Osmanlı'nın Dinî Tarihine Genel Bir Bakış
Anadolu'nun İslamlaşması, Anadolu'ya Türk boylarının göçüyle hız kazanır. Anadolu'da yaygın olarak faaliyetlerde bulunan tasavvufi tarikatler ve dervişler aracılığıyla insanlara İslam iletilmeye çalışılmıştır.
( Fuad Köprülü Osmanlı Devletinin Kuruluşu S. 94-102)
Özellikle yeni fethedilen topraklarda çeşitli tekke ve zaviyeler kurmak suretiyle yayılmışlardır. Bilhassa ilk Osmanlı hükümdarları tarafından desteklenmişlerdir. Bu çerçevede Osman ve Orhan Gazi, Geyikli Baba, Abdal Musa, Kumrul Abdal, +++
Kanuni'nin son yıllarında hükümdarlık müessesesi bozulmaya başlamış, başa tecrübesiz padişahlar geçmiştir. 3. Mehmet'in, şehzadeleri sancağa gönderme geleneğini bitirmesiyle devleti yönetme tecrübesinden mahrum olan şehzadeler,
1. Ahmet döneminde Ekber ve Erşed kanunu (yaşça büyük olan abinin tahta çıkışı) çıkarılsa da tecrübesizliğin ve şehzade rekabetinin önüne geçilememiştir.
2. Osman, 4. Murat, İbrahim ve 4. Mehmet çocuk yaşta tahta geçmişlerdir
Tımar sisteminin bozulması Osmanlı askeri sistemini alt üst ettiği gibi ekonomik yapıyı da alt üst etmiştir. Topraktan sağlanan vergiler azalmış, iltizam ve emanet gibi usuller ortaya çıkmıştır.
Kanuni devrinden itibaren Osmanlı sosyal ve siyasi hayatında çözülmeler başlamış, bir yandan Celali isyanları toplumsal hayatı tehdit ederken,+++
adaleti temin edecek kadılıklar da rüşvetle satılır hâle gelmiştir. ( Koçibey Risalesi)
Birgivi’deki bu ‘örf tanımazlığın’, Şeyhülislam Ebusuud'un cevaz verdiği ‘para vakıfları’ fetvasına reddiye yazmasıyla da tartışılmaya başlanmışlardır.
Gel önce bunları tartışalım... sonra 'KARA YILLARI' da tartışalım (1683-1699),
Pasarofçayı, Lale devrini, Islahat Fermanlarını, Balta Limanı Anlaşmalarını, Donanmanın tarumar edildiği baskınları tartışalım.
Hadi onlar göremedi sen hala neden onların peşinden gider özüne dönemezsin?!
Türkün son Bilge Kağanı Atatürk üzerinden yapılan yavşakça tartışmalarda Türk Miletinin birliği ve dirliğine hiç bir şey kazandırmaz, sadece uyduruk seçim sistemindeki uyduruk partilerin salağı olursun.
ATATÜRK'e dil uzatma sebepsiz!
Sen anandan gene çıkardın amma...
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.
Neyzen Tevfik'i ise hiç unutma.
Atatürk'ü övmek için Sultan 2. Abdülhamid'e sövenin soyu Türk olamaz, mutlaka bir karışıklık vardır. Çünkü son asırda iki yüz akı vardır biri Abdülhamid Han , diğeri Bilge Atatürk. Diğerleri batırdı bunlar bunlar toparladı.
Sorun kadının toplumsal hayattan dışlanmasıdır.
Sorun Türk töresinin terkedilip Kadızadelilerin terörü gibi Bektaşi Tekkelerini yıktırıp, Türkün Töresini inancını bozup, baskılayıp dışlayıp Arap töresine dönmemizle başladı.