Günün anlam ve önemine binaen bu şiiri tekrar paylaşıyorum. Keyifli okumalar...
EY ANITTAKİ MEZAR
Zakkumuyla ünlüymüş hep o gittiğin yerler,
Aç mısın, tok musun, doyuyor musun?
Yoksa tekbir sesiyle gerildi mi sinirler?
Mozolenenin altını oyuyor musun?
Ateş dolu çukurlar, kızgın lavdan bir dere,
Orayı da demirağla örüyor musun?
Beyazlar içinde imam, çıkıyor bak minbere,
Kör gözün açıldı mı? Görüyor musun?
Sakın üşütme emi, havalar nasıl orda?
Batılı efendini hala övüyor musun?
Tavsiye eder misin peşinden gelene yoksa?
İzindeyiz diyene artık sövüyor musun?
Sütunlara vurdu mu yankılanan ezanlar?
Ey anıttaki mezar, bir kalk uyuyor musun?
Yırtıp müze belgeni attı tarih yazanlar,
Ayasofya'daki sesi şimdi duyuyor musun?
Bu taciz, tecavüz olayları oldukça can sıkmaya başladı. Özellikle muhafazakarlar arasında kendisine yer bulabilmiş kişiler bu suçları işlediğinde toplumun algısı seçici davranıyor ve çok daha fazla gündem oluyor. Bunun sebebi kontrast etkisi. Yani beyazın içindeki siyahın
daha çok göze batması. Beyaz bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Halbuki cinsel içerikli suçlar %60-80 oranında alkol etkisinde iken işleniyor. Yani aslında bu fiilin failleri büyük bir çoğunlukla alkol kullanan seküler kesimin içinden çıkıyor ama bu göze batmıyor.
tıpkı siyah bir kağıdın üzerindeki siyah nokta gibi. Türkiye'deki cinsel saldırı suçları oranı dünya ortalamasının altında, bu oranı düşüren de aslında muhafazakar kesim. Türkiye'deki sekülerler yalnızca muhafazakarın karıştığı olayları gündeme getirir ve muhafazakarlar